Turkiye her ne kadar coğrafi olarak Avrupa kıtasın bir parcası olmasa da, yine de İstanbul’un bir yakası ve de Trakya ile beraber Avrupa yakasında yer alır. Bu aslında bize Avrupalı olma yolunda bir fırsat sağlar. Gorulduğu gibi coğrafi olarak sahip olduğumuz toprakların buyuk bir kısmı Asya ya da başka bir ifadeyle Anadolu’da olsa da, Avrupa […]
Turkiye her ne kadar coğrafi olarak Avrupa kıtasın bir parcası olmasa da, yine de İstanbul’un bir yakası ve de Trakya ile beraber Avrupa yakasında yer alır. Bu aslında bize Avrupalı olma yolunda bir fırsat sağlar. Gorulduğu gibi coğrafi olarak sahip olduğumuz toprakların buyuk bir kısmı Asya ya da başka bir ifadeyle Anadolu’da olsa da, Avrupa icin Turkiye gerek Asya gerekse de Ortadoğu’ya acılan son derece stratejik bir ulkedir. Bu anlamda Turkiye her daim, zengin petrol yataklarına ulaşımda tercih edilebilecek en iyi transit guzergah olarak gorulmuş ve de bu doğrultuda ceşitli adımlar atılmıştır. Turkiye, gerek karayolu gerekse de demiryolu ile Avrupa’ya bağlanan oldukca onemli bir ulke olarak kabul edilir. Bu uğurda uzun yıllarca bircok ulke Turkiye ile guzel ilişkiler yurutmuş ve de ulkeler bu sayede birbirleriyle bağlantılı hale getirilmiştir. Bu bağlantının en olağanı şuphesiz ki karayollarıdır. Turkiye Avrupa Birliği acısından var olan Gumruk Birliği imtiyazına dolaylı olarak taraf olmuştur. Bu da karayolları acısından Avrupa Birliği ile Turkiye’nin bağlantılı olmasını faydalı kılar. Ancak bu bağlantı sadece karayollarında soz konusu değildir. Ayrıca cok eski tarihlere kadar uzanan bir başka hatta daha sahiptir. Bu hat demiryolu hattıdır; ozellikle II. Dunya Savaşı sonrasında yerle bir olan Almanya‘ya, Almanya’nın talebi doğrultusunda gonderilen gecici işcilerin, neredeyse tamamın trenlerle gonderilmiştir.
Henuz Almanya ile Turkiye arasında var olan işci anlaması aktif olmazdan once de demiryolu ile yolculuk en sık kullanılan yollardan biri idi. Turkiye’nin de dahil olduğu demiryolu hattı, İstanbul’dan Londra’ya kadar uzanmakta idi. Halen de bu hat aslında aktiftir. Ancak havayolu şirketlerinin yaşadığı ivmelenme, başta demiryolu olmak uzere diğer bircok ulaşım turunu de tercih edilmez bir hale getirmiştir. Hal boyle olunca, demiryolları artık eskisi kadar revacta kabul edilmemektedir. Ancak sık kullanıldığı donemde Turkiye’den ve Avrupa’dan cokca tren kalkardı. Bu trenlerin son durak olarak Turkiye’ye gidenine ”Doğu Ekspresi” ya da orijinal haliyle ”Orient Express” denilirdi. Turkiye’den Avrupa‘ya acılan iki demiryolu vardı. Bunlar arasında en meşhuru Kapıkuke uzerinde gecen ve de Bulgaristan‘dan Avrupa giden hattır. Diğer hatta Yunanistan‘ın Alexandrapouli şehrinden gecerdi.
Turkiye Kapıkule olan hattı halen korusa da, Yunanistan ile olan hat kaldırılmıştır. Bu anlamda Turkiye ile Avrupa’nın butun ulkelerine bağlantı mevcuttur. Ancak burada unutulmaması gereken en onemli husus, sanılanın aksine doğrudan aktarmasız bir Avrupa yolculuğu yoktur. Orneğin, Romanya ve Bulgaristan’a seyahat etseniz dahi, belli başlı duraklarda aktarma yapmanız gerekebilir. Hele bir de Orta Avrupa ya da Birleşik Krallık’a seyahat edecekseniz, bu durumda cok defa tren değiştirmeniz gerekir.
Eğer trenle Avrupa‘ya gitmek isterseniz, bu durumda Sirkeci ya da Halkalı’dan biletinizi temin edebilirsiniz. Ancak trenlerin Turkiye ve Balkan hattı ele alınırsa, son derece eski olduğunu ve de konfordan eser olmadığını da nazara alınız.
Yazar:Emir Karasu