Havacılığında getirdiği ulaşım kolaylıkları sonucunda, artık bircok kişi dilediği noktaya ya başka bir ifadeyle ulkeye ya da şehre, cok kısa sure zarfında ulaşabilmektedir. Ancak seyahat eden yolcuların bazıları sahip oldukları vatandaşlık bağları nedeniyle, seyahat oncesinde aktif olarak kullanabileceği bir vize sahip olmak zorundadır. Bu vize, aslında coğu zaman kişinin ucağa kabul edilmesi prosedurunde dahi kilit […]
Havacılığında getirdiği ulaşım kolaylıkları sonucunda, artık bircok kişi dilediği noktaya ya başka bir ifadeyle ulkeye ya da şehre, cok kısa sure zarfında ulaşabilmektedir. Ancak seyahat eden yolcuların bazıları sahip oldukları vatandaşlık bağları nedeniyle, seyahat oncesinde aktif olarak kullanabileceği bir vize sahip olmak zorundadır. Bu vize, aslında coğu zaman kişinin ucağa kabul edilmesi prosedurunde dahi kilit rol oynar. Ama bazen havalimanı calışanları cok da yeterli bilgiye sahip olamayabiliyor. Bu durumlarda genellikle kişi ucağa kadar alınıyor ve de varacağı ulkeye kadar seyahat ettikten sonra, soz konusu hukuki statusu ile ilgili sorunu kendisine bildiriliyor. Bu da gerek yolcu gerekse de havalimanının bulunduğu ulke acısında buyuk sorunlara yol acabiliyor. Bu durumlarda yolcular gecerli vizeleri olmadıklarından geri gonderiliyorlar. Buna hukuken ”deportation” ya da Turkce şekliyle ”sınır dışı edilme” aslında yukarıda verdiğim ornekte sınır dışı edilme kavramı tam olarak vucut bulmaz. Cunku kişi henuz resmi olarak ulkeye kabule edilmemiştir. Ancak bazı durumlarda, gecerli bir vizesi olan yabancı, başka bir ulkeye seyahat ettikten sonra, vizesinin ona verdiği hakları bir şekilde delerek vizeyi duzenleyen ulkenin yasalarını ihlal eder. Bu durumda ihlalci kişi yasal olarak takibe alınır ya da yakalanırsa eğer şartları varsa mahkemeye cıkar ya da doğrudan sınır dışı edilir. Bu aslında ”deport” ifadesinin tam karşılığıdır.
Oncelikle burada bilinmesi gereken husus, bir kimsenin deport edileceği ulkenin vatandaşı olması gerektiği ya da onu kabul eden bir ucuncu ulkenin bulunması gerektiğidir. Başka bir ifadeyle Amerika Birleşik Devletleri’ne girmiş olan bir Birleşik Krallık vatandaşının Amerika sınırlarını terk etmesi ve de onu kabul eden bir başka ulkenin bulunması gerektiğidir. Bu cok sıklıkla kişinin vatandaşlık bağının bulunduğu ulkedir. Ancak bazı durumlarda vatandaşlık bağı bulunmasa da ucuncu bir ulkeye deport eylemi gercekleştirilebilir. Bir kimse hicbir şekilde vatandaşı olduğu bir ulkeden deport edilemez. Bu anayasal olarak suctur. Cunku kişi burada vatandaş olduğundan anayasal olarak guvence altına alınmıştır. Ancak ucuncu ulke vatandaşları bir ulkeden deport edilebilir. Deport genellikle, bir suca karışmış kişilerin başına gelen bir hukuki durumdur. Orneğin Amerika Birleşik Devletleri’nde halihazırda 20 milyona yakın kacak yaşamaktadır. Bu kacakların cok buyuk bir kısmı Latin Amerikalı olup, ulkeye belgesiz ya da başka bir ifadeyle pasaportsuz giriş yapmışlardır. Ancak bu kişiler her ne kadar kacak da olsalar yine de Amerikan yasalarına gore belli başlı hakları bulunur. Orneğin bunlar coğunlukla kriminal bir suca bulaşmadıkları surece deport edilmezler. Amerika Birleşik Devletleri bunlara acıkca goz yumar.
Orneğin gecerli bir turist vizesi ile başka bir ulkeye giriş yapıp, siz verilen surede o ulkeyi terk etmezseniz bu durumda ”overstay” yapmış olursunuz. Overstay yapan biri Amerika Birleşik Devletleri’nin bircok eyaletinde cok rahatlıkla bir suca bulaşmadığı surede kalabilir iken Avrupa’nın Almanya, İsvec gibi ulkelerinde yaşaması neredeyse imkansızdır. Bu yuzden yasalara uygun bir şekilde hareket edilmesi deport durumuyla karşılaşılmamasına yardımcı olur. DEPORT edilen bir kimse belirli bir sure boyunca ya da daimi olarak deport edildiği ulkeye bir daha giriş yapamaz. Ayrıca diğer gelişmiş ulkelere de vize alması zorlaşır.
Yazar:Emir Karasu



Yazar:Emir Karasu