Canakkale icinde vurdular beni
Olmeden mezara koydular beni
Of, gencliğim eyvah!
Canakkale icinde aynalı carşı
Ana ben gidiyom duşmana karşı
Of, gencliğim eyvah!
“Bir Anzak Askerinin Mektubu
10 Ağustos 1915
Gelibolu
Sevgili ve bir zamanlar mutlu ailem.
Gelibolu cehenneminden hepinize merhaba! Bu mektubu size yazmak niyetinde değildim. Ancak gencecik hayallerimi resmetmek istedim. Hem siz benim buraya cehennem dediğime bakamayın. Burası hakikaten guzel bir yer. Zeytin ağaclarının bolluğu, savaşa aldırmadan her yanda pıtır pıtır acan gelinciklerinin neşesi, bir de Gelibolu bulbulleri, sizlere olan ozlemimle birleşince insanın icini acıtıyor. Saatlerce hicbir şey hissetmiyor ve duymuyorum. Bu arada sadece bakıyor, saklanıyor, ateş ediyor, sungu takıyor, duşman olduruyor, bit ayıklıyor, yemek diye verdikleri kuru biskuvi, kraker, kuru et parcalarını kemiriyor, zaman olursa yatıyor, cok ender olarak da uyuyorum. Ben artık sadece bir Anzak askeriyim. Ne sevdiğim şarkılar, yemekler, kokular ne de sevdiğim insanlar… Ben artık bir sayıyım. Yaşayan bir sayı. Olursem o zaman da bir sayı olacağım. “Vatan uğruna kahramanca” olmuş bir sayı. Kahramanca ve vatan uğruna! Kahramanlık mı? Hadi ya. Kahramanlık zorla olmaz. Vatana gelince… Burası Turklerin vatanı ve bu savaş bizim savaşımız değil. Bizler İngilizlerin de soyledikleri gibi sadece hevesli oğlan cocuklarıyız.
Ben bu insanlarla neden duşman olmuştum ki.
Ben bu savaşta olmeyi reddediyorum.
Bu benim savaşım değil.
Fakat yaşamak icin de hic isteğim kalmadı.
Tanrım gunahlarımı affet.
Hepinizi cok seviyorum.”
Canakkale icinde bir uzun selvi
Kimimiz nişanlı, kimimiz evli
Of, gencliğim eyvah!
Eyvah gencliğim