Hukuk, son yıllarda hic olmadığı kadar populer bir meslek dalı haline gelmiştir. Aslında ulke icinde yeteri kadar hukuk fakultesi olsa da bunların kaliteleri ciddi anlamda tartışma konusu haline gelmiştir. Ozellikle İstanbul Universitesi, Koc Universitesi, Galatasaray Universitesi, Marmara Universitesi, Bilkent Universitesi, Gazi Universitesi, Bilgi Universitesi, Bahceşehir Universitesi gibi onde gelen eğitim kurumlarını bir kenara koyarsak, diğer […]
Hukuk, son yıllarda hic olmadığı kadar populer bir meslek dalı haline gelmiştir. Aslında ulke icinde yeteri kadar hukuk fakultesi olsa da bunların kaliteleri ciddi anlamda tartışma konusu haline gelmiştir. Ozellikle İstanbul Universitesi, Koc Universitesi, Galatasaray Universitesi, Marmara Universitesi, Bilkent Universitesi, Gazi Universitesi, Bilgi Universitesi, Bahceşehir Universitesi gibi onde gelen eğitim kurumlarını bir kenara koyarsak, diğer hukuk eğitimi veren universitelerin kaliteleri ciddi anlamda sorgulanmaktadır. Oncelikle cok yuksek sayıda kontenjana sahip olan eğitim kurumlarında oğrenciler bire bir etkileşime girmek şoyle dursun okula uğramasalar dahi dikkati cekmemektedir. Bu da kalitenin duşmesini mezun olan hukuk fakultesi oğrencilerinin akademik anlamda zayıf olmasına neden olmaktadır. Yine de cok iyi eğitim alan hukuk fakultesi oğrencileri de vardır. Bunların bircoğu Turkiye’de calışsa da bir sonraki hayalleri genelde yurtdışında avukatlık yapmaktır. Ancak bu sanıldığı kadar kolay bir durum değildir. Oncelikle, gideceğiniz ulkede yasal olarak barınmanız gerekir. Burada yasal barınma ifadesinden anlaşılması gereken, oturum hakkına sahip olmanızın yanı sıra calışma izninin de olmasıdır. Dunyanın en onde gelen eğitim kurumlarından Harvard Universitesi’ni de bitirseniz, eğer sosyal haklarınız yoksa calışmanız yasal olarak mumkun değildir. Orneğin Turkiye Cumhuriyeti sınırları dahilinde eğitim veren bir kurumdan mezun iseniz ve yurtdışı hayalleriniz varsa bunu tekrar gozden gecirmenizde fayda var.
Cunku Turk eğitim kurumlarından verilen diplomaların seyahat edeceğiniz ulkede denklik alması en onemli mesele olarak sanılsa da aslında durum hic de oyle değildir. Orneğin Avrupa Birliği’ne uye bir ulkede avukatlık yapma fikriniz varsa, bu durumda oncelikle yasal olarak orada calışma iznine sahip olmanız ve de ulkelerin kendi ic yasalarına gore vatandaşlık bağı aranıyor olmaması gerekir. Nasıl ki, bir Alman vatandaşı Turkiye’de avukatlık yapamıyorsa, siz de Almanya‘da vatandaşlık bağınız bulunmadığı icin avukatlık yapamazsınız. Başka bir ifadeyle bir Alman vatandaşı, Avrupa Birliği uyesi butun ulkelerde avukatlık yapabilir. Hatta bu kişi Turkiye’den mezun olsa dahi, yine de pasaportu sayesinde Avrupa Birliği’nde avukatlık yapabilir. Ancak bir Turk vatandaşı Avrupa Birliği’nde ancak Avrupa Birliği vatandaşı olması halinde avukatlık yapabilir. Bunun bazı istisnaları mevcuttur. O da Birleşik Krallık olarak bilinen İngiltere’dir. İngiltere gecerli bir oturumunuz varsa bu durumda başka bir şart aranmaksızın belirli alanlarda Turk diplomanızla avukatlık yapabilirsiniz. Bu alanlar doğrudan Turk hukukuyla bağlantılı olan alanlardır. Aslında soz konusu alan, son yıllarda ihtiyac duyulan en gozde alanları da kapsar.
Bunun icin Turkiye Barolar Birliği’ne uye olmanız ve de Avrupa Birliği pasaportu taşımanız size Avrupa’da Avukatlık yapma imkanı sağlayacaktır. Amerika icin de benzer bir durumda vardır. Amerika Birleşik Devletleri’nde avukatlık yapmak icin oncelikle sosyal haklarınızın tam olarak kısıtlanmamış olması gerekir. Başka bir ifadeyle yasal olarak calışma iznine sahip olmanız gerekir. Bu durumda avukatlık yapmanıza herhangi bir engel durum cıkmaz. Cok sayıda Turk vatandaşı, yasal olmayan şekillerde yurtdışında hukuki acıdan ayak işleri olarak da adlandırılan işleri yapmaktadır. Cunku kişilerin sosyal hakları yoktur hatta bircoğu da kacak konumundadır. Bu yuzden avukat olarak yurtdışında calışma fikriniz varsa bunu cok iyi duşunmelisiniz ve size hangi ulkelerin avantaj sağlayacağını belirlemelisiniz. Aksi halde hic ummadığınız durumlarla karşılaşmanız kacınılmazdır. Unutmayın Turkiye’de avukatlık mesleği sadece Turk vatandaşlarına tanınmıştır. Aynı durum Avrupa Birliği icin de gecerlidir. Once uye ulke vatandaşlık bağı aranır. Sonra eğitim durumu değerlendirilir.

Cunku Turk eğitim kurumlarından verilen diplomaların seyahat edeceğiniz ulkede denklik alması en onemli mesele olarak sanılsa da aslında durum hic de oyle değildir. Orneğin Avrupa Birliği’ne uye bir ulkede avukatlık yapma fikriniz varsa, bu durumda oncelikle yasal olarak orada calışma iznine sahip olmanız ve de ulkelerin kendi ic yasalarına gore vatandaşlık bağı aranıyor olmaması gerekir. Nasıl ki, bir Alman vatandaşı Turkiye’de avukatlık yapamıyorsa, siz de Almanya‘da vatandaşlık bağınız bulunmadığı icin avukatlık yapamazsınız. Başka bir ifadeyle bir Alman vatandaşı, Avrupa Birliği uyesi butun ulkelerde avukatlık yapabilir. Hatta bu kişi Turkiye’den mezun olsa dahi, yine de pasaportu sayesinde Avrupa Birliği’nde avukatlık yapabilir. Ancak bir Turk vatandaşı Avrupa Birliği’nde ancak Avrupa Birliği vatandaşı olması halinde avukatlık yapabilir. Bunun bazı istisnaları mevcuttur. O da Birleşik Krallık olarak bilinen İngiltere’dir. İngiltere gecerli bir oturumunuz varsa bu durumda başka bir şart aranmaksızın belirli alanlarda Turk diplomanızla avukatlık yapabilirsiniz. Bu alanlar doğrudan Turk hukukuyla bağlantılı olan alanlardır. Aslında soz konusu alan, son yıllarda ihtiyac duyulan en gozde alanları da kapsar.
