Vize kavramı aslında var oluş suremiz nazara alındığında son derece yeni bir terminolojidir. Başka bir değişle, bu kavram hayatımıza gireli 50 yıldan fazla olmamıştır. Ozellikle ulaşım imkanlarının ceşitlenmesi ve de insan nufusunun hızla artışı beraberinde vize adı verilen bir takım seyahat uygulamalarına gidilmesini zorunlu kılmıştır. Bunun nedeni yaşanan terorist faaliyetler ve Soğuk Savaş olarak gosterilebilir. […]
Vize kavramı aslında var oluş suremiz nazara alındığında son derece yeni bir terminolojidir. Başka bir değişle, bu kavram hayatımıza gireli 50 yıldan fazla olmamıştır. Ozellikle ulaşım imkanlarının ceşitlenmesi ve de insan nufusunun hızla artışı beraberinde vize adı verilen bir takım seyahat uygulamalarına gidilmesini zorunlu kılmıştır.
Bunun nedeni yaşanan terorist faaliyetler ve Soğuk Savaş olarak gosterilebilir. Turk vatandaşları bir donem neredeyse dunyanın her yerine herhangi bir vize almaksızın seyahat etme imkanına sahipti. Aslında bu durum sadece Turkiye’ye ozgu değildi. Mesela İran vatandaşları dahi 1979 yılında gercekleşen İslam Devrimi oncesinde hemen her ulkeye vizesiz seyahat edebiliyordu. Ancak daha sonradan ortaya cıkan ekonomik sorunlar ve batı ulkeleriyle doğu ulkeleri arasında bir ucurum seviyesine varan iktisadi veriler, olası gocmen akınlarını engelleme gayesiyle vize uygulamasına gidilmesini zorunlu kıldı. Bu anlamda endustriyelleşmiş ulkeler tıpkı daha once de olduğu gibi vizesiz seyahate kendi aralarında yeşil ışık yakmışken, kendilerinden daha az gelişmiş olan ve de gelişmekte olan ulkelere vize uygulaması başlatmıştır. Turkiye ne yazık ki halen gelişmekte olan bir ulke statusunde olduğundan endustriyelleşmiş ulkelerin neredeyse tamamı turistik anlamda seyahatlerde vize uygulamaktadır. Bu endustriyelleşmiş ulkelerden sadece Japonya Turk vatandaşlarına 90 gune kadar vizesiz seyahat imkanı vermektedir.
Vize, bir ulkenin egemen olmasından oturu diğer bir ulkeye kendi topraklarına girerken, ulke vatandaşlarının yazılı izin almasını zorunlu kılması durumudur. Başka bir değişle henuz kendi sınır kapılarına ulaşmadan dış temsilcilikleri vasıtasıyla vize talebinde bulunan kişinin ulkenin ulusal guvenliğine tehdit arz edip etmediğinin incelenmesi durumudur. Burada ayrıca talepte bulunan kişinin vize suresine riayet edip etmeyeceği de diğer bir takdir konusudur. Burada mutlaklık soz konusu değildir ve buna dayanak olarak herhangi bir delil sunulması da şart değildir. Vize kendi icinde ceşitli kategorilere ayrılır, bu kategoriler vizenin amacına ve kişiye sunduğu haklara gore şekillenir. Orneğin turist vizesine sahip olan bir hamil, bu vizeyle ancak turistik kapsamda kabul edebilecek faaliyetlerde bulunabilir. Bu ayrıca da bir sureye bağlıdır. Aile birleşimi vizesinde ise, genellikle evlilik yoluyla bir şahsın başka bir ulkeye girişine izin veren vize soz konusudur. Bunun da şartları acıktır ve hamiline yasalarca belirli surelerce belirli alanlarda vizeyle bağdaşmayan faaliyetlerde bulunmasına cevaz vermez. Oğrenci vizesi ise bir oğrencinin belirli bir sure icin bir ulkede kalışını sağlamaya yonelik verilen izne denir. Diğer bir vize turu ise sponsor vizedir ki, bu yukarıda sayılan vize turlerine nazaran en guclu olan vizedir ve hamiline cok buyuk avantajlar sağlar.
Sponsor vize, coğu zaman bir ulkenin vatandaşının, kendi ulkesine ucuncu bir ulke vatandaşı icin gonderdiği yazılı beyan ile sponsor olarak o kişiye vize cıkartması durumudur. Bu genel olarak ucuncu ulke vatandaşının sahip olduğu yetkinlik sebebiyle bir ulkeye calışmak icin başvurması sırasında soz konusu olur. Bu sponsorlukla beraber kişiye kesin olarak hem calışma hem de ikamet iznini iceren bir vize duzenlenir. Ayrıca bu vizenin sağladığı sure icinde vizeyle bağdaşmayan bir durumun yaşandığı tespit edilmezse bu durumda kişiye ayrıca vatandaşlık imkanı da doğabilir. Bu tamamen vizeyi veren ulkenin ic hukukundan kaynaklı bir hadisedir.