lnternet of Things (IoT) teknolojisi sayesinde cok yakında her şey internete bağlı olacak. Peki bu yeni değişim hayatımızı nasıl etkileyecek? IoT kavramını Turkceleştirmek gerekirse “şeylerin interneti” veya “nesnelerin interneti” ifadelerinin sık sık kullanıldığına şahit olabilirsiniz. Ancak İngilizce’de anlamlı olsa da Turkce’de devrik bir ifade oluşturan bu ceviriler yerine, halkın onu daha kolay anlamasını sağlayacak “İnternet […]
lnternet of Things (IoT) teknolojisi sayesinde cok yakında her şey internete bağlı olacak. Peki bu yeni değişim hayatımızı nasıl etkileyecek?
IoT kavramını Turkceleştirmek gerekirse “şeylerin interneti” veya “nesnelerin interneti” ifadelerinin sık sık kullanıldığına şahit olabilirsiniz. Ancak İngilizce’de anlamlı olsa da Turkce’de devrik bir ifade oluşturan bu ceviriler yerine, halkın onu daha kolay anlamasını sağlayacak “İnternet nesneleri” kavramı cok daha anlamlı kalıyor.
İnternet Nesneleri, insanoğlunun onundeki yeni devrim konusu olarak karşımızda kalıyor. Yuzyıllardır dunyada buyuk devrimler yaşandı. Matbaanın keşfiyle bilginin yayılmasında buyuk bir devrim yaşandı, 17oo’lerde endustri devrimi karşımıza cıktı. Ardından telgraf, telefon, radyo ve televizyon ile dunya uzun bir surece yayılan iletişim devrimi yaşadı. İnternetle beraber iletişim devrimi sureci zirveye ulaştı. Mobil telefonlar sayesinde dunya mobil devrime şahit oldu. Bir zamanlar, sokağa cıkmadan once tum gunluk hayatımızı planlayıp programlamak, buluşmalarımızı, randevularımızı sokağa cıkmadan once kesinleştirmek zorundayken, artık hayat saniye saniye değişebilen hızlı bir tempoda akabiliyor ve biz mobil cihazlarımız sayesinde bu hızlı akışa rahatca adapte olabiliyoruz. 15 yıl once Laptoplar veya Palm (Avucici) benzeri cihazlarla mobilitenin hayatı guclu şekilde değiştireceğini, profesyonellerin oturdukları kafelerden işlerini yurutebileceklerini anlatırken, bilim kurgu senaryosu yazıyormuş gibi gorunsek de, 15 sene sonra bu ongorulerin hayatın olağan akışı haline geldiğini gorebiliyoruz.
İşte insanoğlu şimdi de internet nesneleri devriminin başlangıcında duruyor. Tabletler ve akıllı saatler vasıtasıyla hayatımıza ufak ufak sızan bu teknoloji aslında tablet veya akıllı saat gibi bilişim urunlerinin otesinde, kullandığımız sayısız buyuk/kucuk nesnenin, internete erişebilen ve diğer nesnelerle iletişim kurabilen akıllı cihazlara donuşmesi anlamına geliyor.
amazon-dash-buttons
Buzdolabımız, kahve makinemiz, otomobilimiz, camaşır makinemiz, klimamız, televizyonumuz hatta giydiğimiz kıyafetler, oturduğumuz kanepe bile bir internet nesnesi olabilir. Olması icin de cok yoğun bir calışma yurutuluyor. İşte tum bu cabalar sonuca ulaştığında, internet nesneleri devrimi yaşanmış olacak.
Peki tum bu internet bağlantıları ne işimize yarayacak?
Buzdolabımızın veya klimamızın internete bağlı olması, dolaptan su icerken Facebook’a bağlanıp sohbet etmemizi amaclamıyor. Bu cihazların mumkunse geniş bağ ile, ama gerekli değilse de minimum bir bağlantı imkanıyla internete erişebiliyor olması, gundelik hayatı kokunden değiştirebilecek uygulamalara imkan tanıyor. Buzdolabı orneğine geri donelim Akıllı bir buzdolabı duşunun. İcinde, İntel’in 3D analiz yapabilen sensorlerine benzer ozel sensorler olsun. Bu sayede icindeki kritik malzemelerin miktarını surekli kontrol altında tutabilsin. Kac yumurta kalmış, kac litre sut var, kac gram peynir, kac gram zeytin kalmış. Aynı şekilde domatesin ve diğer sebzelerin miktarını olcebilsin. Tazelik durumlarını tespit edebilsin İşte bu akıllı buzdolabı aynı zamanda internete bağlantı kurabildiğinde, bitmekte olan urunlerin yerine yenisini sipariş edebilir, size rapor verebilir, alışverişlerinizi daha kolay yapabilmenizi sağlar. Camaşır makinesinin aynı mantıkla calıştığını ve deterjan bittiğinde markete deterjan siparişi gonderebildiğini duşunun. Klimanızın gazı bitmek uzereyken servise
haber verdiğini. vucudunuzdaki kıyafetlerin kalp ritminizi, vucut ısınızı, terlemenizi, sağlık verilerinizi surekli kontrol ederek anı anına doktorunuza ilettiğini hayal edin.
Otomobilinizin akıllı olduğunu ve icinde ulaştırmanızı sağladığı akıllı şehirle iletişim halinde olduğunu duşunun Akıllı şehirden gelen sinyallerle kapalı/yoğun yolları anında gorerek size gideceğiniz yer icin alternatif rotalar bulduğunu, diğer otomobillerle iletişim halinde kalarak otoyolda kendi kendine ilerleyebildiğini hayal edin.
Tum bunlar, on yıl oncesine kadar buyuk bir hayalken, bugun artık gercekleşmesine bir adım kalmış veya kısmen gercekleşmiş teknolojiler olarak hayatımıza girmeye başladılar. Tum bu resme genel olarak. İnternet nesneleri ismini veriyor.
Uygulamalar ise şimdiden hayata gecmiş bulunuyor. Cok basit bir ornek vermek gerekirse, Amazon’un hayata gecirdiği Dash Button isimli minik bir duğme ile etrafınızdaki cihazları internet nesnesine donuşturebiliyorsunuz. Orneğin, kahve makinenizin uzerine, bir kahve markasının geliştirdiği kucuk Dash Buttonu’nu yapıştırıyorsunuz. Evdeki kapucino kapsulleri bittiğinde makinenin uzerindeki bu duğmeye basıyorsunuz ve internete bağlı olan bu minik button, yakındaki markete kapucino kapsulu siparişi veriyor. Market, siparişi kimin verdiğini, kac paket kapsul istediğini, hangi saatler arasında teslimat yapması gerektiğini, ucreti hangi kredi kartından cekeceğini biliyor cunku tum bu detaylar daha once Dash Button’un sahibi tarafından, akıllı telefonundaki Dash Button uygulaması ile markete bildirilmişti. Artık kullanıcı sadece bir duğmeye basarak eve kapucino kapsulu siparişi verebiliyor. Aynı sistem camaşır makinesindeki deterjan, buzdolabındaki peynir, sut, domates gibi urunler icin de gecerli olabiliyor.
Bu sistemin yakında tum dunyaya yayılacağını ve Dash Button’lar ile değil ama cihazlara entegre edilmiş akıllı cipler, sistemler sayesinde, dahili olarak yurutuleceğini tahmin edebilirsiniz. Otomobilinizde bir duğmeye bastığınızda, en yakındaki yetkili servisin araca ait tum dahili teknik/arıza bilgilerini gorebildiğini ve yolda kalmış aracınıza yardım etmek icin yola cıktığını, normalde saatler boyunca yolda beklemek zorunda kalabileceğiniz bir sorunun yarım saat icinde cozulduğunu duşunun Ya da kalp rahatsızlığınız nedeniyle surekli kalp krizi riski altındayken, giydiğiniz kıyafetlerdeki sensorler vasıtasıyla vucudunuzu surekli dinleyen yapay zekalı tıbbi sistemlerin, kalp krizinin gelişine dair işaretl eri saatler oncesinden fark edip hem sizi hem de doktorunuzu uyardığını ve siz daha belirtilerin farkına bile varmadan doktorunuzun size mudahale edip krizi onlediğini hayal edin. İşte nesnelerin interneti sayesinde gunluk yaşamın evrileceği yeni format boyle bir hal alacak.
Aslında İnternet nesneleri biz farkında olmadan gelişen bir devrim oldu. Bu kavrama henuz ismini vermediğimiz ve ne olduğunun farkında olmadığımız yıllarda, daha 2008 yılında dunyada 7 milyardan fazla cihaz internete erişim sağlıyordu. Cisco’nun araştırmalarına gore, 2020 yılına geldiğimizde bu rakam 50 milyarı gececek. Yani dunyadaki kişi başına altıdan fazla cihaz internete bağlı olarak calışacak. Bu tarihte, internet nesneleri yılda 13 trilyon dolarlık kazanc uretecek. Bu cihazlar 2018 yılında, yıllık 400 zetabyte (ZB) veri trafiği gercekleştirecek. Karşılaştırma olması bakımından, 2009 yılında tum İnternet trafiğinin, bir ZB’ın yarısı olan 500 exabyte boyutunda olduğunu hatırlamak lazım.
akıllı-ev
Evlerimiz akıllanacak
IoT devriminin odak noktası, evlerimiz olacak. Elbette sadece evler değil, fabrikalardan otoyollara kadar tum dunya internet nesneleri ile donmeye başlayacak ancak teknolojinin asıl hedef noktası , insanları konfor icinde yaşatmak ve bu da evde başlıyor. Şimdiden akıllı televizyonumuz sayesinde İnternet nesneleri ile tanışmış bulunuyoruz. İnternete bağlı olan televizyonumuzdan stream servislerine bağlanıp dilediğimiz filmi indirip seyredebiliyoruz. Sadece televizyonlar değil, ureticiler şimdiden internet nesneleri konseptini tum cihazlarına adapte etmeye gayret gosteriyorlar.
Samsung’un şimdiden “SmartThings” isminde bir markası bulunuyor ve bu konsepte uygun cihazlar ev icinde birbiri ile iletişim kurabiliyor. Bu servis ile eviniz bir anda akıllı eve donuşuyor. Siz evde yokken acık kalan musluktan taşan suyu, yangını, dumanı, hırsızı tespit edebilen sistem, kullanıcı eve gelmeden evin ısısını, ışıkları, perdeleri bile ayarlayabiliyor. Samsung’un akıllı buzdolapları, muzik sistemleri, telefonları, tabletleri, saatleri, camaşır makineleri, televizyonları, fırınları bu sistemle senkronize şekilde calışabiliyor. İnternet nesnelerine onemli bir ornek de giderek yaygınlaşan akıllı kilitler. Evlerin kapısına yerleştirilen bu kilitler, ev sahipleri kapıya yaklaştığında onları tanıyor ve kapıyı otomatik olarak acıyor. Bir yabancı geldiğinde ise kapıda kimin olduğunu ev sahibine bildiriyor. Ev sahipleri dilerse, belirledikleri kişilere, eve giriş icin izinler tanımlayabiliyor. Orneğin tum gun iş yerinde olan bir ev sahibi, evin yardımcısına giriş cıkış icin izin tanımlayabiliyor. Boylece bir yabancıya evin anahtarını vermek zorunda kalmadan, eve girip cıkabileceği gun ve saatleri kontrol altında tutabiliyor.
samsung-akıllı-buzdolabı
Buyuk veri
İnternet nesneleri sayesinde gelişen bir diğer konu da buyuk veri kavramı. Milyarlarca kucuk cihazın surekli oluşturduğu veri, buyuk veri teknolojisinin gelişimini de mumkun kılıyor. Tum bu devasa veriyi işleyebilecek yeni teknolojiler gelişirken aynı zamanda işlenmiş verinin yeni kullanım alanları da ortaya cıkıyor.
Orneğin, buz dolaplarından gelen veri işlendiğinde, hangi kullanıcının hangi urunleri hızla tukettiğine dair onemli bir veri elde ediliyor. Ahmet Beylerin evinde her gun bir litre sut tuketildiğini goren marketler, yeni sut urunleri ve kampanyaları hakkında Ahmet Bey’in e-postasına, telefonuna veya buzdolabının ekranına reklam gonderebiliyor, indirim tekliflerini ulaştırabiliyor. Bu elbette, kullanıcılar acısından yeni bir spam dalgası tehlikesi de oluştursa da, internetin ilk yıllarında spam tehdidini kucumseyen dunya, bu deneyimden aldığı dersle reklam ve pazarlama kampanyalarını spam’e donuşturmeden uygulamanın yollarını da oğrendi. Dolayısıyla, onumuzdeki donemde internet nesneleri uzerinden gercekleşebilecek pazarlama kampanyalarının spam’e değil, kullanıcıların yarar sağlayacak gelişmelere yol acması bekleniyor. Cok sut tuketen Ahmet Bey’in ailesi orneğinde, Ahmet Bey’in sut ve sut urunleri alışverişinde kazanabileceği onemli indirimler soz konusu olacak. Cunku yeni pazarlama kampanyaları artık kitlesel olarak değil, kişisel olarak planlanabilecek. Binlerce farklı firma, aynı anda milyonlarca kişiye, “yeni sut urunumuzde %20 indirim var” mesajı gondermek yerine, sadece kendi alanlarında onemli tuketim gercekleştiren doğru kişilere, nokta atışı teklifler gondererek, tuketicileri sadece ilgilendikleri kampanyalarla meşgul etmiş olacaklar. Dolayısıyla spam kabusunun da onemli oranda azalması mumkun olacak.
Cevre korumaya yardımcı teknoloji
Belgeselleri seven insanlar, bilim insanlarının zaman zaman yakaladıkları balinalara, kuşlara, bortuye boceğe, elektronik tasmalar taktıklarını ve bu tasmalar sayesinde hayvanları dunyanın her koşesinde izleyebildiklerini biliyorlar. Ancak bu elektronik tasmaların hem cok pahalı olması hem de sınırlı yeteneklere sahip olması nedeniyle, cok az sayıda hayvanın izlenebildiğini hatırlamak gerekiyor. Ustelik soz konusu elektronik tasmaların hayvanlar icin rahatsız edici olduğunun da altını cizmek lazım. Oysa İnternet nesneleri sayesinde hızla yaygınlaşan ve kuculen giyilebilir teknolojiler, sayısız hayvana, farkına bile varmayacakları kucuk dijital yamalar takmayı mumkun kılacak. Bu sayede hayvanlar ve dunyanın eko sistemi hakkında cok daha geniş, daha hızlı ve daha sağlıklı veri elde etmek mumkun olacak. Bu sayede, dunyadaki vahşi yaşamı ve ekosistemi koruyacak onlemleri cok daha hızlı hayata gecirmek soz konusu olacak. Orneğin, hayvanların aniden ve beklenmedik şekilde toplu goce başlaması, yaşam alanlarını terk etmeleri, saniyesi saniyesine bilim insanlarına rapor olarak ulaşacak ve o bolgede yolunda gitmeyen bir şeyler olduğu hızla tespit edilecek. Boylece yangınlar, depremler, tsunamiler gibi bazen yuz binlerce insanın hayatını mahvedebilen felaketlere karşı da erken uyarı sistemleri geliştirilmiş olacak. Hem insanların hem hayvanların gezegen uzerinde daha sağlıklı ve huzurlu yaşaması icin gerekli cozumlerin uretilmesi adına bilim insanları onemli imkanlar elde etmiş olacaklar.
Hayati risk
Nesnelerin interneti, insan hayatına konfor kattığı kadar riskler de oluşturuyor. Hayatımıza dahil ettiğimiz tum dijital cihazlar ve İnternet bağlantısı, aynı zamanda hackerların hedefi olma riskini de beraberinde getiriyor. Bu risk, banka hesaplarımızın boşaltılmasından, başka hedeflere saldırı icin cihazlarımızın zombileştirilmesine kadar gidebiliyor. Daha da muhimi ise bazı durumlarda bir insanı oldurmek icin İnternet nesnelerinin kullanılabilecek olması
Bu tur olumcul denemeler, şimdiden ortaya cıkmış durumda. ABD’de bir hastanede, yoğun bakım unitesindeki cihazların, ilgili doktorlara her an veri gondermesini sağlamak ıcın internete bağlanması nedeniyle, yoğun bakımdaki ağır durumdaki hastaların olum tehlikesi gecirdiği bir vakada hacker’ların yoğun bakım cihazlarına sızarak cihazları kapamakla tehdit ederek hastaneden fidye istediği anlaşılmıştı. Cihazların kapatılması halinde cok sayıda hastanın anında oleceğini fark eden hastanenin ise fidyeyi odemekten başka caresi kalmamıştı. Guvenliğe dikkat edilmeden, ozen gosterilmeden yapılan IoT uygulamalarının hayati risk yaratabileceğine dair en onemli orneklerden biridir.
Ancak, hayatınızın riske girmesi icin, IoT teknolojili bir yoğun bakım bolumunde yatmanız da gerekmiyor. Sizi oldurmek isteyen kotu niyetli kişilerin, otomobilinize sızması mumkun. Fren sistemini kilitleyerek, direksyonu uzaktan yoneterek, aracınızı yuksek hızda carptırmaları, ucurumdan devirmeleri ve bu cinayete bir kaza susu vermeleri de mumkun, ki dev otomobil ureticileri, gectiğimiz yıl akıllı otomobillerinde ceşitli sistemlere hacker’ların sızabildiğini hatta direksiyonun kontrolunu uzaktan ele gecirebildiklerini itiraf etmek zorunda kaldılar.
Bu acıkların kapatılması icin onlemler alınsa da, gelecekte yeni acıkların ortaya cıkması ve hacker’ların yeni yontemler geliştirmesi her zaman mumkun. Otomobilinize kaza yaptırmaları, klima, kalorifer, elektrikli cihazlar gibi akıllı nesnelere uzaktan sızıp evde yangına veya gaz sızıntısına neden olmaları, duş aldığınız sırada evin su sistemine yuksek voltaj verebilecek mekanizmalar geliştirmeleri gibi, bugun aklımıza bile gelmeyecek riskler yakın gelecekte İnternet nesneleri teknolojilerini yeni bir kabusa cevirebilir.
On yıl once bilgisayarınza Rusya’dan bir hacker’ın bağlanıp tum cihazı kilitleyerek sizden 500 dolar fidye isteyeceğini soyleseler inanmayabilirdiniz ama bugun bu gercek coğu kurumun yaşadığı, deneyimlediği bir kabusa donuşmuş durumda. Yarın aynı hacker’ların, otomobilimizle, buz dolabımızla, fırınımızla işbirliği yapıp bizi olumle tehdit etmesi ve binlerce dolar fidye istemesi gayet mumkun. Dolayısıyla, teknoloji sektoru de, internet nesneleri teknolojisini hayatımıza tam anlamıyla sokmadan once “fail safe” guvenlik onlemlerini geliştirmek zorunda olduğunu anlamış durumda.
Yazar: Fatih Bolelli

IoT kavramını Turkceleştirmek gerekirse “şeylerin interneti” veya “nesnelerin interneti” ifadelerinin sık sık kullanıldığına şahit olabilirsiniz. Ancak İngilizce’de anlamlı olsa da Turkce’de devrik bir ifade oluşturan bu ceviriler yerine, halkın onu daha kolay anlamasını sağlayacak “İnternet nesneleri” kavramı cok daha anlamlı kalıyor.
İnternet Nesneleri, insanoğlunun onundeki yeni devrim konusu olarak karşımızda kalıyor. Yuzyıllardır dunyada buyuk devrimler yaşandı. Matbaanın keşfiyle bilginin yayılmasında buyuk bir devrim yaşandı, 17oo’lerde endustri devrimi karşımıza cıktı. Ardından telgraf, telefon, radyo ve televizyon ile dunya uzun bir surece yayılan iletişim devrimi yaşadı. İnternetle beraber iletişim devrimi sureci zirveye ulaştı. Mobil telefonlar sayesinde dunya mobil devrime şahit oldu. Bir zamanlar, sokağa cıkmadan once tum gunluk hayatımızı planlayıp programlamak, buluşmalarımızı, randevularımızı sokağa cıkmadan once kesinleştirmek zorundayken, artık hayat saniye saniye değişebilen hızlı bir tempoda akabiliyor ve biz mobil cihazlarımız sayesinde bu hızlı akışa rahatca adapte olabiliyoruz. 15 yıl once Laptoplar veya Palm (Avucici) benzeri cihazlarla mobilitenin hayatı guclu şekilde değiştireceğini, profesyonellerin oturdukları kafelerden işlerini yurutebileceklerini anlatırken, bilim kurgu senaryosu yazıyormuş gibi gorunsek de, 15 sene sonra bu ongorulerin hayatın olağan akışı haline geldiğini gorebiliyoruz.
İşte insanoğlu şimdi de internet nesneleri devriminin başlangıcında duruyor. Tabletler ve akıllı saatler vasıtasıyla hayatımıza ufak ufak sızan bu teknoloji aslında tablet veya akıllı saat gibi bilişim urunlerinin otesinde, kullandığımız sayısız buyuk/kucuk nesnenin, internete erişebilen ve diğer nesnelerle iletişim kurabilen akıllı cihazlara donuşmesi anlamına geliyor.
amazon-dash-buttons
Buzdolabımız, kahve makinemiz, otomobilimiz, camaşır makinemiz, klimamız, televizyonumuz hatta giydiğimiz kıyafetler, oturduğumuz kanepe bile bir internet nesnesi olabilir. Olması icin de cok yoğun bir calışma yurutuluyor. İşte tum bu cabalar sonuca ulaştığında, internet nesneleri devrimi yaşanmış olacak.
Peki tum bu internet bağlantıları ne işimize yarayacak?
Buzdolabımızın veya klimamızın internete bağlı olması, dolaptan su icerken Facebook’a bağlanıp sohbet etmemizi amaclamıyor. Bu cihazların mumkunse geniş bağ ile, ama gerekli değilse de minimum bir bağlantı imkanıyla internete erişebiliyor olması, gundelik hayatı kokunden değiştirebilecek uygulamalara imkan tanıyor. Buzdolabı orneğine geri donelim Akıllı bir buzdolabı duşunun. İcinde, İntel’in 3D analiz yapabilen sensorlerine benzer ozel sensorler olsun. Bu sayede icindeki kritik malzemelerin miktarını surekli kontrol altında tutabilsin. Kac yumurta kalmış, kac litre sut var, kac gram peynir, kac gram zeytin kalmış. Aynı şekilde domatesin ve diğer sebzelerin miktarını olcebilsin. Tazelik durumlarını tespit edebilsin İşte bu akıllı buzdolabı aynı zamanda internete bağlantı kurabildiğinde, bitmekte olan urunlerin yerine yenisini sipariş edebilir, size rapor verebilir, alışverişlerinizi daha kolay yapabilmenizi sağlar. Camaşır makinesinin aynı mantıkla calıştığını ve deterjan bittiğinde markete deterjan siparişi gonderebildiğini duşunun. Klimanızın gazı bitmek uzereyken servise
haber verdiğini. vucudunuzdaki kıyafetlerin kalp ritminizi, vucut ısınızı, terlemenizi, sağlık verilerinizi surekli kontrol ederek anı anına doktorunuza ilettiğini hayal edin.
Otomobilinizin akıllı olduğunu ve icinde ulaştırmanızı sağladığı akıllı şehirle iletişim halinde olduğunu duşunun Akıllı şehirden gelen sinyallerle kapalı/yoğun yolları anında gorerek size gideceğiniz yer icin alternatif rotalar bulduğunu, diğer otomobillerle iletişim halinde kalarak otoyolda kendi kendine ilerleyebildiğini hayal edin.
Tum bunlar, on yıl oncesine kadar buyuk bir hayalken, bugun artık gercekleşmesine bir adım kalmış veya kısmen gercekleşmiş teknolojiler olarak hayatımıza girmeye başladılar. Tum bu resme genel olarak. İnternet nesneleri ismini veriyor.
Uygulamalar ise şimdiden hayata gecmiş bulunuyor. Cok basit bir ornek vermek gerekirse, Amazon’un hayata gecirdiği Dash Button isimli minik bir duğme ile etrafınızdaki cihazları internet nesnesine donuşturebiliyorsunuz. Orneğin, kahve makinenizin uzerine, bir kahve markasının geliştirdiği kucuk Dash Buttonu’nu yapıştırıyorsunuz. Evdeki kapucino kapsulleri bittiğinde makinenin uzerindeki bu duğmeye basıyorsunuz ve internete bağlı olan bu minik button, yakındaki markete kapucino kapsulu siparişi veriyor. Market, siparişi kimin verdiğini, kac paket kapsul istediğini, hangi saatler arasında teslimat yapması gerektiğini, ucreti hangi kredi kartından cekeceğini biliyor cunku tum bu detaylar daha once Dash Button’un sahibi tarafından, akıllı telefonundaki Dash Button uygulaması ile markete bildirilmişti. Artık kullanıcı sadece bir duğmeye basarak eve kapucino kapsulu siparişi verebiliyor. Aynı sistem camaşır makinesindeki deterjan, buzdolabındaki peynir, sut, domates gibi urunler icin de gecerli olabiliyor.
Bu sistemin yakında tum dunyaya yayılacağını ve Dash Button’lar ile değil ama cihazlara entegre edilmiş akıllı cipler, sistemler sayesinde, dahili olarak yurutuleceğini tahmin edebilirsiniz. Otomobilinizde bir duğmeye bastığınızda, en yakındaki yetkili servisin araca ait tum dahili teknik/arıza bilgilerini gorebildiğini ve yolda kalmış aracınıza yardım etmek icin yola cıktığını, normalde saatler boyunca yolda beklemek zorunda kalabileceğiniz bir sorunun yarım saat icinde cozulduğunu duşunun Ya da kalp rahatsızlığınız nedeniyle surekli kalp krizi riski altındayken, giydiğiniz kıyafetlerdeki sensorler vasıtasıyla vucudunuzu surekli dinleyen yapay zekalı tıbbi sistemlerin, kalp krizinin gelişine dair işaretl eri saatler oncesinden fark edip hem sizi hem de doktorunuzu uyardığını ve siz daha belirtilerin farkına bile varmadan doktorunuzun size mudahale edip krizi onlediğini hayal edin. İşte nesnelerin interneti sayesinde gunluk yaşamın evrileceği yeni format boyle bir hal alacak.
Aslında İnternet nesneleri biz farkında olmadan gelişen bir devrim oldu. Bu kavrama henuz ismini vermediğimiz ve ne olduğunun farkında olmadığımız yıllarda, daha 2008 yılında dunyada 7 milyardan fazla cihaz internete erişim sağlıyordu. Cisco’nun araştırmalarına gore, 2020 yılına geldiğimizde bu rakam 50 milyarı gececek. Yani dunyadaki kişi başına altıdan fazla cihaz internete bağlı olarak calışacak. Bu tarihte, internet nesneleri yılda 13 trilyon dolarlık kazanc uretecek. Bu cihazlar 2018 yılında, yıllık 400 zetabyte (ZB) veri trafiği gercekleştirecek. Karşılaştırma olması bakımından, 2009 yılında tum İnternet trafiğinin, bir ZB’ın yarısı olan 500 exabyte boyutunda olduğunu hatırlamak lazım.
akıllı-ev
Evlerimiz akıllanacak
IoT devriminin odak noktası, evlerimiz olacak. Elbette sadece evler değil, fabrikalardan otoyollara kadar tum dunya internet nesneleri ile donmeye başlayacak ancak teknolojinin asıl hedef noktası , insanları konfor icinde yaşatmak ve bu da evde başlıyor. Şimdiden akıllı televizyonumuz sayesinde İnternet nesneleri ile tanışmış bulunuyoruz. İnternete bağlı olan televizyonumuzdan stream servislerine bağlanıp dilediğimiz filmi indirip seyredebiliyoruz. Sadece televizyonlar değil, ureticiler şimdiden internet nesneleri konseptini tum cihazlarına adapte etmeye gayret gosteriyorlar.
Samsung’un şimdiden “SmartThings” isminde bir markası bulunuyor ve bu konsepte uygun cihazlar ev icinde birbiri ile iletişim kurabiliyor. Bu servis ile eviniz bir anda akıllı eve donuşuyor. Siz evde yokken acık kalan musluktan taşan suyu, yangını, dumanı, hırsızı tespit edebilen sistem, kullanıcı eve gelmeden evin ısısını, ışıkları, perdeleri bile ayarlayabiliyor. Samsung’un akıllı buzdolapları, muzik sistemleri, telefonları, tabletleri, saatleri, camaşır makineleri, televizyonları, fırınları bu sistemle senkronize şekilde calışabiliyor. İnternet nesnelerine onemli bir ornek de giderek yaygınlaşan akıllı kilitler. Evlerin kapısına yerleştirilen bu kilitler, ev sahipleri kapıya yaklaştığında onları tanıyor ve kapıyı otomatik olarak acıyor. Bir yabancı geldiğinde ise kapıda kimin olduğunu ev sahibine bildiriyor. Ev sahipleri dilerse, belirledikleri kişilere, eve giriş icin izinler tanımlayabiliyor. Orneğin tum gun iş yerinde olan bir ev sahibi, evin yardımcısına giriş cıkış icin izin tanımlayabiliyor. Boylece bir yabancıya evin anahtarını vermek zorunda kalmadan, eve girip cıkabileceği gun ve saatleri kontrol altında tutabiliyor.
samsung-akıllı-buzdolabı
Buyuk veri
İnternet nesneleri sayesinde gelişen bir diğer konu da buyuk veri kavramı. Milyarlarca kucuk cihazın surekli oluşturduğu veri, buyuk veri teknolojisinin gelişimini de mumkun kılıyor. Tum bu devasa veriyi işleyebilecek yeni teknolojiler gelişirken aynı zamanda işlenmiş verinin yeni kullanım alanları da ortaya cıkıyor.
Orneğin, buz dolaplarından gelen veri işlendiğinde, hangi kullanıcının hangi urunleri hızla tukettiğine dair onemli bir veri elde ediliyor. Ahmet Beylerin evinde her gun bir litre sut tuketildiğini goren marketler, yeni sut urunleri ve kampanyaları hakkında Ahmet Bey’in e-postasına, telefonuna veya buzdolabının ekranına reklam gonderebiliyor, indirim tekliflerini ulaştırabiliyor. Bu elbette, kullanıcılar acısından yeni bir spam dalgası tehlikesi de oluştursa da, internetin ilk yıllarında spam tehdidini kucumseyen dunya, bu deneyimden aldığı dersle reklam ve pazarlama kampanyalarını spam’e donuşturmeden uygulamanın yollarını da oğrendi. Dolayısıyla, onumuzdeki donemde internet nesneleri uzerinden gercekleşebilecek pazarlama kampanyalarının spam’e değil, kullanıcıların yarar sağlayacak gelişmelere yol acması bekleniyor. Cok sut tuketen Ahmet Bey’in ailesi orneğinde, Ahmet Bey’in sut ve sut urunleri alışverişinde kazanabileceği onemli indirimler soz konusu olacak. Cunku yeni pazarlama kampanyaları artık kitlesel olarak değil, kişisel olarak planlanabilecek. Binlerce farklı firma, aynı anda milyonlarca kişiye, “yeni sut urunumuzde %20 indirim var” mesajı gondermek yerine, sadece kendi alanlarında onemli tuketim gercekleştiren doğru kişilere, nokta atışı teklifler gondererek, tuketicileri sadece ilgilendikleri kampanyalarla meşgul etmiş olacaklar. Dolayısıyla spam kabusunun da onemli oranda azalması mumkun olacak.
Cevre korumaya yardımcı teknoloji
Belgeselleri seven insanlar, bilim insanlarının zaman zaman yakaladıkları balinalara, kuşlara, bortuye boceğe, elektronik tasmalar taktıklarını ve bu tasmalar sayesinde hayvanları dunyanın her koşesinde izleyebildiklerini biliyorlar. Ancak bu elektronik tasmaların hem cok pahalı olması hem de sınırlı yeteneklere sahip olması nedeniyle, cok az sayıda hayvanın izlenebildiğini hatırlamak gerekiyor. Ustelik soz konusu elektronik tasmaların hayvanlar icin rahatsız edici olduğunun da altını cizmek lazım. Oysa İnternet nesneleri sayesinde hızla yaygınlaşan ve kuculen giyilebilir teknolojiler, sayısız hayvana, farkına bile varmayacakları kucuk dijital yamalar takmayı mumkun kılacak. Bu sayede hayvanlar ve dunyanın eko sistemi hakkında cok daha geniş, daha hızlı ve daha sağlıklı veri elde etmek mumkun olacak. Bu sayede, dunyadaki vahşi yaşamı ve ekosistemi koruyacak onlemleri cok daha hızlı hayata gecirmek soz konusu olacak. Orneğin, hayvanların aniden ve beklenmedik şekilde toplu goce başlaması, yaşam alanlarını terk etmeleri, saniyesi saniyesine bilim insanlarına rapor olarak ulaşacak ve o bolgede yolunda gitmeyen bir şeyler olduğu hızla tespit edilecek. Boylece yangınlar, depremler, tsunamiler gibi bazen yuz binlerce insanın hayatını mahvedebilen felaketlere karşı da erken uyarı sistemleri geliştirilmiş olacak. Hem insanların hem hayvanların gezegen uzerinde daha sağlıklı ve huzurlu yaşaması icin gerekli cozumlerin uretilmesi adına bilim insanları onemli imkanlar elde etmiş olacaklar.

Nesnelerin interneti, insan hayatına konfor kattığı kadar riskler de oluşturuyor. Hayatımıza dahil ettiğimiz tum dijital cihazlar ve İnternet bağlantısı, aynı zamanda hackerların hedefi olma riskini de beraberinde getiriyor. Bu risk, banka hesaplarımızın boşaltılmasından, başka hedeflere saldırı icin cihazlarımızın zombileştirilmesine kadar gidebiliyor. Daha da muhimi ise bazı durumlarda bir insanı oldurmek icin İnternet nesnelerinin kullanılabilecek olması
Bu tur olumcul denemeler, şimdiden ortaya cıkmış durumda. ABD’de bir hastanede, yoğun bakım unitesindeki cihazların, ilgili doktorlara her an veri gondermesini sağlamak ıcın internete bağlanması nedeniyle, yoğun bakımdaki ağır durumdaki hastaların olum tehlikesi gecirdiği bir vakada hacker’ların yoğun bakım cihazlarına sızarak cihazları kapamakla tehdit ederek hastaneden fidye istediği anlaşılmıştı. Cihazların kapatılması halinde cok sayıda hastanın anında oleceğini fark eden hastanenin ise fidyeyi odemekten başka caresi kalmamıştı. Guvenliğe dikkat edilmeden, ozen gosterilmeden yapılan IoT uygulamalarının hayati risk yaratabileceğine dair en onemli orneklerden biridir.
Ancak, hayatınızın riske girmesi icin, IoT teknolojili bir yoğun bakım bolumunde yatmanız da gerekmiyor. Sizi oldurmek isteyen kotu niyetli kişilerin, otomobilinize sızması mumkun. Fren sistemini kilitleyerek, direksyonu uzaktan yoneterek, aracınızı yuksek hızda carptırmaları, ucurumdan devirmeleri ve bu cinayete bir kaza susu vermeleri de mumkun, ki dev otomobil ureticileri, gectiğimiz yıl akıllı otomobillerinde ceşitli sistemlere hacker’ların sızabildiğini hatta direksiyonun kontrolunu uzaktan ele gecirebildiklerini itiraf etmek zorunda kaldılar.
Bu acıkların kapatılması icin onlemler alınsa da, gelecekte yeni acıkların ortaya cıkması ve hacker’ların yeni yontemler geliştirmesi her zaman mumkun. Otomobilinize kaza yaptırmaları, klima, kalorifer, elektrikli cihazlar gibi akıllı nesnelere uzaktan sızıp evde yangına veya gaz sızıntısına neden olmaları, duş aldığınız sırada evin su sistemine yuksek voltaj verebilecek mekanizmalar geliştirmeleri gibi, bugun aklımıza bile gelmeyecek riskler yakın gelecekte İnternet nesneleri teknolojilerini yeni bir kabusa cevirebilir.

Yazar: Fatih Bolelli