

MAGAZİN BASINI TARAFINDAN GECTİĞİMİZ YAZ EDA TAŞPINAR’IN ARDINDAN “YENİ İKONCAN” İLAN EDİLEN IVANA SERT, “STİL İKONU OLMAK İCİN, BİR ULUSUN SİZİ TAKİP EDİYOR OLMASI GEREKİR” DİYOR
GECTİĞİMİZ yaz gerek giyimi gerekse verdiği pozlarla magazin gundemini epey işgal eden Ivana Sert “yeni ikoncan” ilan edilse de kendisini en azından şimdilik oyle gormuyor. Eski model Sert’e gore, “ikoncan”, stil ikonu demek, yeni bir şey getiren, yeni bir şey getirdiği icin ikon olan, kopya olmayan biri. Sert, “Mesela biz guzel giyiniyoruz, ben, Eda, Deniz... Ama ben, ikonuz diyemem. Stil ikonu olmak icin, bir ulusun sizi takip ediyor olması gerekir” diyor.
Alnımda dikişlerle yarışmaya gittim
Dort yıldır Yurdal Sert’le mutlu bir evlilik surduren Ivana Sert, yıllar once Miss Globe adayı olarak Kıbrıs’ta duzenlenen yarışmaya giderken başına gelmeyen kalmamış. Once bavulları kaybolmuş, ardından otel odasında kafasını carpınca alnı yırtılmış
Gectiğimiz yaz, yeni ikoncan ilan edilen Yurdal Sert”in eşi, eski manken Ivana Sert, gerek giydikleri gerekse de guzelliği ile epey bir gundemi işgal etti. Bebek Oteli’nde buluştuğumuz Ivana Sert, Turkiye’ye ilk geldiğinde ust uste inanılmaz aksilikler yaşamış. “İkoncan” olarak nitelendirilse de, kendisini en azından şimdilik oyle gormeyen Ivana Sert, Eda Taşpınar’a ozenen genc kızların bu konuda calışması gerektiğini duşunuyor.
En geriye gidelim. Cocukluğunuza...
Uc, dort yaşlarındayım. Hep şarkıcı olmak istiyordum ve biliyor musun ne yaptım? Beş yaşında koroya girmeyi başardım! Sonra yarışmalara girdim, muzik ve dans okuluna devam ettim. Piyano calmayı oğrendim. Şarkı soylemek benim hayatımdı ve zaten Yurdal’la tanışmadan once de bir album projemiz vardı, her şey hazırdı, studyoya girecektik... Ama Yurdal’la tanışınca bıraktım.
Kac kardeştiniz?
İki yaş buyuk bir ablam var. Ben saclarımı uzatıyor, elbiseler giyip aynanın karşısına geciyordum, guzel olmak istiyordum. Annem zaten benim bu halimi gorduğu icin “Elite Model Look’a fotoğraflarımı yollamış.
Siz kac yaşındasınız o zaman?
15. Beni ilk ona sectiler, ama o zaman portfoy yapmak icin bin mark istiyorlardı, vazgectik.
Babanızla ilişkiniz nasıldı?
İyiydi... Babam askerdi. Annemle babam ayrılmışlardı...
Turkiye’ye gelmeye nasıl karar verdiniz?
Ben Belgrad’da Miss Belgrad olmuştum ve beni Miss Globe icin yolladılar.
Sonra...
Bakın bunu daha once kimseye anlatmamıştım. İstanbul Havaalanı’na indiğimde, Miss Globe yetkilisi beni karşıladı. Cok heyecanlı, cok mutluyum... Bavullarımı bekliyoruz, bekliyoruz... Ve bavullarım hicbir zaman gelmedi! Otele, yarışmadaki diğer kızların yanına gectik mecburen, ama ben iki gun boyunca havaalanını arıyorum, haber bekliyorum... Uc gun gecti. Artık yarışma icin Kıbrıs’a gecilecek. Odama, Miss Belgrad yazan şeridi almaya gittim. Kapı caldı ve donerken kafamı bir carptım: Alnım yırtıldı! Kalktık hastaneye gittik ve alnıma tam dort dikiş atıldı!
Aman Tanrım!
Hicbir kıyafetim olmadan ve alnımda dikişlerle Kıbrıs’a gittim. Bir yarışmacıdan elbise, otekinden başka bir şey odunc alıyordum. Gercekten cok kotu durumdaydım. Ardından doktora dikişlerimi aldırtmaya gitmişiz, bu sefer de doktor bana sarkıntılık etmesin mi? Cok, ama cok kotu oldum. “Ben bir daha bu ulkeye gelmem” dedim! Cok uzgundum.
Ne oldu da kaldınız peki?
Yarışma sırasında bircok ajanstan teklif aldım. Dort senedir Turkiye’de calışan oda arkadaşım da, “Dinle, Turkiye cok guzel bir ulke. Hicbir şey olmayacak, merak etme” dedi.
Ve modelliğe başladınız...
Surekli calışıyordum. Ve Âşık oldum Turkiye’ye.
Yurdal Bey’le nasıl tanıştınız?
Kışlık Havana’da. Onun bir kız arkadaşı, benim de Belgrad’ta erkek arkadaşım vardı, ama Yurdal, beni gorur gormez aşık oldu. O gunlerde, vize icin Belgrad’a donmem gerekti. Yurdal, peşimden koşa koşa Belgrad’a geldi. Âşık oldu yani... Onu erkek arkadaşımla tanıştırdım. Yurdal, ona da, “Goreceksin, ben Ivana”yla evleneceğim!” diyordu da, Allah’tan, erkek arkadaşım İngilizce bilmediği icin anlamıyordu.(Guluyor)
HikÂye heyecanlanmaya başladı...
Erkek arkadaşım cok kıskanctı ve beni cok sıkıyordu. Ben ondan ayrılıp İstanbul’a geldim, ama Yurdal’la da hemen başlamadım. Zaman icinde gordum ki cok doğru bir adam... Ve cok guzel oldu, mutluyum.
Mutlu bir evlilik icin, kadınlara ne onerirsiniz?
Cok konuşmayın, rahat bırakın, Erkekler, biliyorsun cocuk gibidir. Oynamak lazım.
Nasıl yani?
Mesela bir şey mi almak istiyorsun, ben kocama “Kocacım, bir şey gordum. Cok guzel. Hadi beraber gidip gorelim” diyorum.
(Guluyor) “Bana bunu al, hemen hadi!” ile olmaz. Sadece alışveriş icin değil, izin icin de oyle. Bir de benim kocam bana guveniyor. Arada guven olması şart.
Magazin basını sizi bu yaz keşfetti. Sizce ne oldu, neden şimdi?
Bilmiyorum... Vallahi... Ben, eskiden de aynı stilde giyiniyordum. Bu sene ortaya cıkayım diye bir şey de yapmadım. Gecen sene hamileydim, cocuk buyutuyordum. Belki ondandır.
Sizce “İkoncan” ne demek?
Bana gore, “ikoncan”, “stil ikonu” demek. Yeni bir şey getiren, yeni bir şey getirdiği icin ikon olan, kopya olmayan biri. Mesela biz guzel giyiniyoruz, ben, Eda, Deniz... Ama ben, “ikonuz” diyemem. Stil ikonu olmak icin, bir ulusun sizi takip ediyor olması gerekir.
Yani ikon olduğunuzu duşunmuyorsunuz...
İnsanlar benim giyimimi sevebilirler, ama ben stil ikonu olduğumu duşunmuyorum. En azından şimdilik... Ama bir projem var. Şu anda sadece kafamın icinde... Farklı, kıyafetten daha cok, heykel gibi duran kıyafetler duşunuyorum.
“İkoncan”lığı kabul etmiyorsunuz. Peki siz kendinizi hangi kelime ile tanımlıyorsunuz?
Giyinmeyi ve kıyafetleri taşımayı bilen, stili olan bir kadın...
Diyelim ki, bir maskeli baloya gidiyorsunuz. Kim olurdunuz?
Kedi-kadın! Gozlerimden... Dar kıyafetleri, deriyi, korseyi seviyorum. Kedi-kadın olurdum.
‘Yaşlanmaktan korkuyorum’
Guzelin dostu olmaz derler. Cekememezlik yaşıyor musunuz?
Tabii oluyor. Kıskanclık falan oluyor, ama tabii ki olabilir! İstanbul’da, arkadan konuşma biraz problem...
Yaşlanmak korkutuyor mu sizi?
Evet! Sanırım butun kadınlar aynı problemi yaşıyor. Ote yandan, yaşlanmak da doğal bir şey... Ben estetik ameliyatları da sevmiyorum...
‘Oğlum Hollywood yıldızı olsun’
Oğlunuz Ateş’le ilişkiniz nasıl?
Cok guzel. Onunla devamlı Sırpca konuşuyorum, Yurdal da İngilizce konuşuyor. Bakıcısı da var, ama bu aslında cok normal bir şey değil, biliyor musunuz? Bizim ulkemizde boyle bir şey yoktur. Anne kendisi buyutur ve buyukanne yardımcı olur. O kadar!
Şimdi hayattan ne istiyorsunuz?
Mutlu olmak istiyorum! Oğlum buyusun, iyi okullara gitsin... İstiyorum ki Ateş, isterse tabii, Hollywood’da bir star olsun.
Bu sizin isteyip de yapamadığınız bir şey miydi?
Evet! (Guluyor) Amerikan vatandaşı olduğu icin orada okuyacak. Orada bircok ajans tanıyorum. Oğlum da isterse, seviyorsa yapacak.
(Yazın mayoyla cekilmiş bir fotoğrafını gosteriyorum) Giydiğiniz mayo, pareo, kolye, bilezik, gladyator sandaletler... O sıcakta, nasıl dayanıyorsunuz? Rahat mı bu kıyafetler?
Ben bu kıyafeti cekim icin giymiştim. Normalde boyle şeyler takmıyorum. Bunları guneşlenirken değil, beach-party zamanında giyiyoruz. Paparazziler de fotoğrafları parti sırasında cekiyorlar. Plajda boyle değiliz yani... Ben hayatta plajda boyle duramam! (Guluyor)
Eda Taşpınar ve Deniz Berdan”la arkadaşsınız. Onların giyimini nasıl buluyorsunuz?
Cok beğeniyorum. Aylin Tahincioğlu’nun giyimini de cok beğeniyorum. O, tam stil!
Bir keresinde; 19 yaşında, calışarak ailesine destek olan bir genc kızın, “Bulamadık ki Eda Taşpınar gibi, bizi kollarının altına alacak bir Nurettin Hasman!” dediğine şahit olmuştum. Sizce o genc kızın bu kadar ozendiği şey neydi?
Eda ve Nurettin, cok guzel bir cift. Eda’nın yaşam stilini, guzel ve pahalı şeyler giymesini beğeniyor olabilir. Ama o kız, boyle birini bulmak istiyorsa calışması lazım.
Ne yapsın yani?
Bu şans! Vallahi şans... Yazılı bir şey, kader!
gecce.com