Yapay zek (AI), genel olarak insan zekÂsını gerektiren gorevleri yerine getirebilecek akıllı makineler oluşturmaya calışan geniş kapsamlı bir bilgisayar bilimi dalıdır. AI, birden fazla yaklaşıma sahip disiplinlerarası bir bilimdir, ancak makine ve derin oğrenimdeki gelişmeler, teknoloji endustrisinin hemen hemen her sektorunde paradigma kayması yaratmaktadır. Stephen Hawking, Bill Gates ve Elon Musk’un ortak bir yanı vardır […]
Yapay zek (AI), genel olarak insan zekÂsını gerektiren gorevleri yerine getirebilecek akıllı makineler oluşturmaya calışan geniş kapsamlı bir bilgisayar bilimi dalıdır. AI, birden fazla yaklaşıma sahip disiplinlerarası bir bilimdir, ancak makine ve derin oğrenimdeki gelişmeler, teknoloji endustrisinin hemen hemen her sektorunde paradigma kayması yaratmaktadır. Stephen Hawking, Bill Gates ve Elon Musk’un ortak bir yanı vardır ve bu zenginlik ya da zek değildir. Hepsi dunyayı AI teknolojisinin ele gecirmesinden korkmaktadırlar. Ayrıca bu durumdan AI teknolojisine kıyameti olarak bahsetmektedirler.
AI teknolojisinin dunyayı ele gecirdiği, yapay olarak akıllı makinelerin dunyadaki baskın yaşam formu haline geldiği varsayımsal bir senaryodur. Bu senaryo robotların gelişerek insanlardan daha ustun olması ya da daha da kotusu dunyayı sahiplenerek insanlığı yok etmek istemesidir. Peki bu felaket senaryosu gercek olabilir mi? Bircok konuya onculuk yapmış bilim adamlarının bile AI ’nın insanlığı ele gecireceği konusunda neden endişelendiğini ve neden cok yakında olabileceğine dair bilimsel acıklamaları aşağıda bulabilirsiniz:
[h=3]Aldatmayı ve Yalan Soylemeyi Oğreniyorlar[/h] Yalan, evrensel bir davranıştır ve insanların coğu bu davranışı bicimini kullanırlar hatta oyle ki sincaplar ve kuşlar gibi bazı hayvanlar bile hayatta kalmak icin yalana başvururlar. Ancak yalan soylemek artık insan ve hayvanlarla sınırlı bir davranış bicimi değildir. Georgia Teknoloji Enstitusu’nden araştırmacılar, aldatma ve yalan soyleme yeteneğine sahip yapay olarak akıllı robotlar geliştirmişlerdir. Ronald Arkin liderliğindeki araştırma ekibi, ordunun gelecek zamanda bu robotları kullanabileceğini duşunmektedir.
Ordu, bu akıllı robotları bir kez mukemmelleştiğinde, savaş alanına yerleştirebilir. Nobetciler olarak hizmet verebilirler, malzemeleri ve muhimmatı duşmanlardan koruyabilirler. AI ’lar yalan soyleme sanatını oğrenerek, diğer zeki robotları veya insanları aldatmak icin devriye stratejilerini değiştirerek, savaş alanında onemli roller alabilirler. Ancak, Profesor Arkin yapılan bu araştırmasıyla ilgili onemli etik kaygılar olduğunu itiraf etmektedir. Bu bulgulara gore bu robotlar ordunun dışına cıkar ve yanlış ellere duşerse, felakete yol acabilirler.
[h=3]İnsanların İşlerini Devralmaya Başlıyorlar[/h] İnsanların coğu AI ’nın ve robotların insanlığı yok etmesinden korktuğunu zaman zaman dile getirse de bilim adamları asıl endişelenilmesi gerekenin bu korku olmadığını soylemektedirler. Asıl korkulması gerekenin bu robotların insanların işlerini ele gecirecekleri olduğunu soylemektedirler. Bazı uzmanlar yapay zek ve otomasyon alanındaki gelişmelerin bircok insanı işlerinden olmalarına neden olabileceğinden endişe duymaktadır. Sadece Amerika Birleşik Devletleri’nde, insanların eskiden yaptığı işleri yapan 250.000 robot bulunmaktadır. Daha endişe verici olan, bu sayının her yıl iki haneli rakamlarla artış gostermesidir.
Sadece insani işleri ele geciren makinelerden endişe eden calışanlar değil; AI uzmanları da endişe duymaktadırlar ve Google’ın Beyin Projesi’nden Andrew Ng ve Baidu’dan onder bilim adamı AI gelişiminde tehlike konusunda endişelerini dile getirmektedirler. AI ’lar insanlığı tehdit etmektedir, cunku neredeyse her şeyle ilgili calışmanın en iyisini yapabilmektedirler. Ayrıca pek cok saygın kurum bu konu ile ilgili endişeyi yansıtan calışmalar yayınlamışlardır. Orneğin, Oxford Universitesi, onumuzdeki 20 yıl icerisinde İngiltere’deki işlerin yuzde 35’inin AI’larla değiştirileceğini ongoren bir calışma yayınlamıştır.
[h=3]İnsan Hackerların ZekÂları ile Yarışmaya Başlıyorlar[/h] Korsanlık; bilgisayar alanındaki hacker adlandırmasıyla yanlış ellerde olduğu zaman cok tehlikeli olabilecek bir durumdur. Daha tehlikeli olanı, bilim adamlarının kotu hackerlarla mucadele etmek icin son derece akıllı AI hack sistemleri geliştirmeleridir. Ağustos 2016’da bu konuda yedi takım yarışmıştır. Bu yarışmanın amacı, duşmanlarının guvenlik acıklarına saldırabilen super akıllı AI hacker ‘arla aynı zamanda kendi zayıflıklarını tespit edip duzelterek performanslarını ve işlevlerini koruyabilmektir
Bilim adamları ortak yarar icin AI bilgisayar korsanları geliştirmelerine rağmen, yanlış ellerde super-akıllı bilgisayar korsanlık sistemlerinin kaos ve yıkıma yol acabileceğini kabul etmektedirler. Super akıllı bir AI, bu akıllı ozerk korsanları ele gecirirse ne kadar tehlikeli olacağı duşunulduğunde insanları caresiz bir duruma suruklediği acık bir durumdur.
İnsan davranışlarını anlamaya başlıyorlar
Facebook, inkÂr edilemez bir şekilde gunumuzde en etkili ve guclu sosyal medya platformudur. Bircoğu icin, tıpkı yemek yemek gibi gunluk rutinlerin onemli bir parcası haline gelmiştir. Fakat bu platformu kullanan kişiler Facebook’u her kullanışında, bilmeden yapay bir zek ile etkileşime girmektedir. Mark Zuckerberg Berlin’deki bir konferansında, Facebook’un davranışları anlamak icin yapay zekayı nasıl kullandığını acıklamıştır.
AI teknolojisi, Facebook’ta yapılan aramalara, etkileşimde bulunulan sitelere gore kişilerin ilgi alanlarına ve tercihlerine neyin uygun olacağını belirleyebilmektedir. Zuckerberg, tıp gibi diğer alanlarda kullanılmak uzere daha gelişmiş yapay zek geliştirmeyi planladığını belirtmiştir. Şimdilik, Facebook’un AI ’sı sadece oruntu tanıma ve denetimli oğrenme yeteneğine sahiptir, ancak Facebook’un kaynaklarıyla, bilim adamlarının sonunda yeni beceriler oğrenebilecek ve kendilerini super akıllı AI’larla karşılaşacakları tahmin edilen bir durumdur. Buda insan neslinin tukenmesine katkı sağlayacak bir durum olarak gorulmektedir.
[h=3]Robotlarla Cinsel Hayat Yaşanacak[/h] Bircok Hollywood filmi, Âşık olan ve robotlarla seks yapan insanların fikrini araştırmıştır. Bu senaryolar gercek hayatta olabilir mi? Diye duşunulduğunde tartışmalar arasında yoğunlaşan cevap evettir ve yakında olacağı ongorulmektedir. 2015 yılında Bir futurolog olan Dr. Ian Pearson, 2050 yılında robotlarla yaşanacak cinsel hayatın insanlarla yaşanan cinsel hayata gore daha yaygın olacağını soyleyen şok edici bir rapor yayınlamıştır. Dr. Pearson bu raporun hazırlanmasında seks oyuncak dukkanlarını da kapsayan araştırmalala İngiltere’nin liderlerinden Bondara ile ortak bir calışma yurutmuştur.
Raporunda ayrıca şu ongoruleri yer almaktadır. 2025 yılına gelindiğinde, cok varlıklı insanlar bir ceşit yapay zeki seks robotuna sahip olabileceklerdir. 2030’a gelindiğinde, her gun insanlar aynı şekilde bir tur sanal kişiyle meşgul olacaklardır ve 2035’te, bircok insan sanal gerceklik ile seks yapabilecek seks oyuncaklarına sahip olacaklardır. Ve sonunda, 2050 yılında, robotlarla cinsel hayat norm haline gelecektir. Tabii ki, yapay seks robotlarına karşı olan insanlar vardır. Bunlardan biri Dr. Kathleen Richardson makinelerle cinsel ilişkiye girmenin gercekci olmayan beklentiler getireceğine ve kadınlara yonelik kadın duşmanı davranışları teşvik edeceğine inanmaktadır.
[h=3]Gun Gectikce Daha Cok İnsana Benzemeye Başlıyorlar[/h] Bir robot bir insana cok benzeyebilir ve aynı insan gibi el sıkışabilir, kucaklayabilir. Bu denemeler gun gectikce daha da başarılı olmaktadır, mesela yapay olarak akıllı bir makine olan Yangyang bunlardan biridir. Yangyang, Japon robot uzmanı Hiroshi Ishiguro ve Cinli robt profesoru Song Yang tarafından geliştirilmiştir. Yangyang, urkutucu derecede bir insana benzeyen tek robot değildir. Singapur’un Nanyang Teknoloji Universitesi (NTU) de kendi versiyonunu yaratmıştır. NTU ’da resepsiyonist olarak calışan, yapay olarak akıllı bir robot olan Nadine ’de bunlardan biridir. Guzel, esmer, sacları insana cok yakın ve yumuşak bir cilde sahip olmasının yanı sıra insan gibi gulumseyebilir, insanlarla tanışıp selamlayabilir, el sıkışabilir ve goz teması kurabilir. Daha da şaşırtıcı olanı, onceki konuşmaları tanımak ve onlarla onceki goruşmelere dayanarak konuşabilmesidir. Tıpkı Yangyang gibi, Nadine de yaratıcısı Profesor Nadia Thalmann’a tarafından tasarlanmıştır.
[h=3]Duyguları Olan Robotlar Geliyor[/h] İnsanları robotlardan ayıran ozellikler duşunulduğunde en belirgin fark duygulardır. Ne yazık ki, bircok bilim adamı bu son sınırı ele gecirmek icin cok calışmaktadır. Doğu Asya Microsoft Uygulama ve Hizmet Grubu uzmanları, duyguları hissedebilen ve insanlarla daha doğal, bir insan gibi konuşabilen yapay olarak akıllı bir program tasarlamışlardır. Xiaoice olarak adlandırılan bu AI 17 yaşındaki bir kız gibi soruları yanıtlayabilir, soruyu bilmiyorsa yalan soyleyebilir. Yakalanırsa, sinirlenebilir veya utanabilir. Xiaoice ayrıca alaycı, kaba ve sabırsız olabilir. Bilindiği gibi bu ozellikler insanlarda niteliklerdir.
Xiaoice’in tahmin edilemezliği onun bir insanmış gibi insanlarla etkileşime girmesini sağlar. Şimdilik, bu yapay zekÂ, Cin halkının sıkıldıkları veya yalnız olduklarında eğlenebilecekleri bir yoldur. Ancak yaratıcıları onu mukemmelleştirmek icin calışmaya devam etmektedirler. Microsoft’a gore, Xiaoice şimdi kendi kendine oğrenen ve kendi kendine buyuyen bir donguye girecek bir robot calışması yapmaya calışmaktadır ve daha iyi olacağına dair umutlar buyuktur.
[h=3]Yakında İnsan Beynini İstila Edecekler[/h] Mesela yabancı bir dil birkac dakika icinde beyne indirerek oğrenebilse bu cok şaşırtıcı olmaz mıydı? Bu gorunuşte imkÂnsız gibi gorunse de, yakın gelecekte gercekleşebilir. Bir futurist, mucit ve Google’da muhendislik direktoru olan Ray Kurzweil, 2030 yılına kadar beyne yerleştirilen nanobotların insanlığı daha da yukarılara taşıyacağını ongormektedir. Beyinin icine yerleştirilen minik robotlarla herhangi bir ilgiye erişmek dakikalar hatta saniyeler icinde gercekleştirileceği duşunuluyor. Bu robotlar sayesinde kişiler duşuncelerini, hatıralarını arşivleyebilir, hatta e-postaları, fotoğrafları ve videoları doğrudan beynine gonderebilir ya da alabileceği ongorulmektedir.
Google ’da yapay zekanın gelişimi ile ilgilenen Kurzweil, beynin icine nanobot yerleştirerek insanlığı, daha benzersiz hatta ilahlara daha yakın bir kapasiteye ulaştıracağına inanıyor. Bu teknoloji doğru kullanılırsa, nanobotlar epilepsi tedavisi gibi harika şeyler yapabilir ya da zekayı, hafızayı ve hatta insani duşunceyi iyileştirebilir. Ancak bunlarla ilgili tehlikeler de vardır. Cunku beyin halihazırda bu yuzyılda bile tam olarak cozulmemiş bir bilinmeyendir ve icine nanobot yerleştirilmesi cok riskli bir durum olabilir. Fakat hepsinden onemlisi, nanobotlar o kişiyi İnternete bağladığından, guclu bir AI insanlığın isyanına ve imhasına karar vermesi durumunda beyine kolayca erişebilir ve insanlığı oldurebilir.
Silah olarak kullanılmaya başlanılıyorlar
Teknoloji devi Google 2017 yılında ABD Savunma Bakanlığı Pentagon ile beraber yuruttuğu yapay zek askeri sınır koruma projesi icin 12 $-15 $ milyar bir butce ayırmıştır. Pentagon bu butceyi diğer yeni teknoloji bicimlerinin yanı sıra derin oğrenme makineleri ve ozerk robotlar geliştirmek icin kullanmayı planlamaktadır. Bunu akılda tutarak, birkac yıl icinde ordunun savaş alanında AI katil robotları kullanması şaşırtıcı bir durum değildir. Savaş sırasında yapay zek kullanmak binlerce can kurtarabilir, ancak kendi başlarına duşunebilecek ve işleyebilecek saldırgan silahlar da buyuk tehdit oluşturabilir. Yalnızca duşmanları değil, askeri personeli ve hatta masum insanları da oldurebilirler.
Bu, yuksek profilli yapay zek uzmanının ve tanınmış bilim adamlarının kacınmak istediği bir tehlikedir. 2015 yılında Arjantin ’deki Yapay zek Uluslararası Konferansı ’nda, askeri amaclar icin AI ’ların ve ozerk silahların geliştirilmesini yasaklayan acık bir mektup imzalansa bile ne yazık ki, bu mektubun yapabileceği pek bir şey yoktur. İnsanlık şimdi savaştaki ucuncu devrimin şafağında ve kim kazanırsa dunyadaki en guclu ulus ve belki de insan neslinin katalizoru o olacaktır.
[h=3]Doğruyu ve Yanlışı Ayırt Etmeyi Oğrenmeye Başlıyorlar[/h] Bilim adamları AI teknolojisinin insanlığı ele gecirmesini onlemeyi denemek icin, makinelerin yanlıştan ayırt etmelerini sağlayacak yeni yontemler geliştirmektedirler. Bu yontemle AI’lar daha empatik ve insani kılınmaya calışılacaktır. Imperial College London’da bilişsel robotik profesoru olan Murray Shanahan, bu calışmaların makinelerin insanlığın yok etmesini onlemenin anahtarı olduğuna inanmaktadır. Georgia Teknoloji Enstitusu’ndeki Etkileşimli Bilgi İşlem Yuksek Okulu’ndan Mark Riedl ve Brent Harrison liderliğindeki araştırmacılar, insan ahlakını oykuler kullanarak AI’lara aşılamaya calışmaktadırlar. Bu basit gibi gorunse de cok mantıklıdır cunku gercek hayatta, insani değerleri cocuklara onlara hikÂye okuyarak oğretilir. AI ’lar cocuklar gibidir ve onların gercekten oğretilinceye kadar yanlış ya da iyi kotuden haberi yoktur.
Bununla birlikte, yapay olarak akıllı robotlara insani değerlerin oğretilmesinde de buyuk tehlike vardır. İnsanlık tarihinin yıllarına bakıldığında, neyin doğru ya da yanlış olduğu oğretilse de insanların hala duşunulemez kotulukleri yapabildiklerini aşikardır. Bu konuda ornek olarak sadece Hitler, Stalin ve Pol Pot’a bakmak yeterlidir. İnsanlar cok fazla kotuluk yapabildiğine gore guclu bir AI’nın aynı şeyi yapmasını engelleyen şey nedir? Super akıllı bir AI’nın insanların cevre icin kotu olduğunu fark etmesi ve bu nedenle insanlığı yanlış olarak algılaması ve yok etmesi olası bir risktir.