2019’un sonunda, 5G teknolojisi yayılmaya başlayacak. Teknoloji meraklıları, Federal İletişim Komisyonu (FCC) ve telekom şirketleri, 5G’yi başlattı. Bu gelişme, kablosuz iletişimi onemli olcude artıracak bir gelişmedir. Bazı uzmanlar, yenilikciliği ve iş yaratmayı teşvik edeceğini iddia ederken bazıları 5G ’nin guvenli olmadığını duşunmektedir. 5G teknolojisi ile ilgili Wi-Fi ye gore daha buyuk ve farklı endişeler ongorulmektedir. 5G […]
2019’un sonunda, 5G teknolojisi yayılmaya başlayacak. Teknoloji meraklıları, Federal İletişim Komisyonu (FCC) ve telekom şirketleri, 5G’yi başlattı. Bu gelişme, kablosuz iletişimi onemli olcude artıracak bir gelişmedir. Bazı uzmanlar, yenilikciliği ve iş yaratmayı teşvik edeceğini iddia ederken bazıları 5G ’nin guvenli olmadığını duşunmektedir. 5G teknolojisi ile ilgili Wi-Fi ye gore daha buyuk ve farklı endişeler ongorulmektedir.
[h=3]5G Nedir?[/h] 5G, beşinci nesil cep telefonlarının kısaltmasıdır. Her on yılda bir Yeni Nesil Mobil Ağlar İttifakı, kablosuz iletişim icin yeni standartlar yayınlamaktadır. Bu standartlar kısmen tuketici talebine gore guncellenmektedir. 30 + yıl once cep telefonları icat edildiğinde, onlar analog (1G) idi, ancak daha sonra yeni nesil (2G) ile dijitale gecti. Dijital nesiller surdukce, cep telefonu sinyalleri daha hızlı ve daha hızlı bilgi gonderme yeteneğine sahip olmuştur. Orneğin, 4G cep telefonları yani gunumuzdekiler, 2 gigahertz olan ve 10 megabit bilgi aktaran, video akışı icin yeterli olan bir veri akışıdır.
Ancak 4G’nin şu anda kapladığı sıklık (2 gigahertz), 5G’nin aktardığı tum veriler icin yeterli alana sahip değildir. Her nesil, daha fazla veri aktarımı sağlamak icin sıklıkta artmıştır. Ote yandan 5G olan bir cep telefonu, milimetre dalgaları kullanır ve 90 gigahertz’e kadar cıkar ve 4G ise 2 gigahertz’di. Bu cep telefonları ayrıca MIMO adı verilen yeni bir şey iceriyor. MIMO coklu giriş, coklu cıkış anlamına gelir; bu, yalnızca bir veri akışı değil, birden cok veri akışı olduğu anlamına gelir. Yeni teknolojide olduğu gibi, 5G katlanarak daha hızlı ve 4G’den daha karmaşıktır.
[h=3]5G’nin Artıları ve Eksileri[/h] 5G’nin faydaları acıktır. Daha hızlı bir telefon ve diğer cihazlar demektir. Ayrıca potansiyel olarak katlanarak daha fazla bilgi gonderip alabilme anlamına gelir. Aynı zamanda daha duyarlı olacak ve gecikme suresini (bir bağlantıya dokunma ve sayfa yukleme arasında) bir milisaniyeye indirgeyecektir. 5G ayrıca daha fazla bağlantıyı destekleyecektir. Bu, telefonların, dizustu bilgisayarların ve tabletlerin otesindeki nesnelerin İnternet bağlantısına sahip olabileceği anlamına gelir. Yani TV, buzdolapları, kilitler, gibi pek cok nesne icin bu durum gecerli olacaktır. Amac, kendi aralarında iletişim kurabilen ve uzaktan kontrol edilebilen birbirine bağlı nesneler ağını yaratarak hayatı kolaylaştırmaktır. Bununla birlikte, 5G iletişiminin ciddi dezavantajları vardır:
Azalan kaplamalar ve arttırılmış baz istasyonları: Her jenerasyon kapsama alanı azaldıkca, bunun nedeni daha yuksek frekansların nesneler tarafından daha kolay emilmesi ve ayrıca duvarlardan gecmemesidir. Bu yuzden her nesilde aynı alanı kapsayacak şekilde daha fazla baz istasyonuna ihtiyac duyacaktır. 5G ile daha fazla sinyal olmayacak, ancak catılara, ışık direklerine ve toplumun etrafındaki diğer yerlere kurulacak kucuk antenler gibi fazlalaşacaktır.
Azaltılmış siber guvenlik: Her kablosuz teknoloji 5G ağı altında olacağından, siber guvenlik etkilenebilir. Ağda gittikce daha fazla nesneyle, bilgilerin tehlikeye atılması icin daha fazla şans vardır.
Gizlilik: Sinyal konumlarındaki değişiklik nedeniyle, nerede olunduğunu belirlemek cok daha kolay olacaktır. Orneğin, bir kişinin telefonunu 1 mil alan hizmet eden bir baz istasyonuna bağlanırsa, o alanın icinde demektir ve konumu kapatmak yardımcı olmaz.
Sağlık: Asıl kaygı potansiyel sağlık sorunlarıdır. 5G ağının tanıtımı, katlanarak IMF ’ye maruz kalmayı arttırmaktadır.
[h=3]EMF Nedir?[/h] Elektromanyetik radyasyon olarak da bilinen elektromanyetik alanlar (IMF ’ler), bir elektrik alandaki fotonlardan ve birbirine dik uzanan manyetik bir alandan oluşur. Bu alanlar gorunmez bir dalga biciminde birlikte hareket eder. İki EMF formu vardır:
Duşuk frekanslı EMF radyasyonu: Bu iyonlaştırıcı olmayan radyasyon, gorunur ışıktan daha duşuk frekanslara sahiptir. Ornekler arasında mikrodalga fırınlardan gelen IMF ’ler, bilgisayarlar, gorunur ışık, akıllı sayaclar, Wi-Fi, cep telefonları, Bluetooth, elektrik hatları ve MRI’ler bulunmaktadır.
Yuksek frekanslı EMF radyasyonu: Bu frekanslar iyonlaştırıcı radyasyondur ve gorunur ışıktan daha yuksek bir frekanstır. Ornekler ultraviyole (UV) ışığı, X ışınları ve gama ışınlarını icerir.
5G teknolojisinden gelen IMF ’lerin (radyo frekans radyasyonu olarak da bilinir), onceki nesillere gore cok daha yuksek bir frekansta olmasına rağmen, iyonlaştırıcı olmadığı kabul edilir.
[h=3]IMF ’ler Zararlı mıdır?[/h] İnsan vucudunun cok yonlu bir elektromanyetik sistem olduğu bilinmektedir. Sinir sistemi, dolaşım sistemi ve hatta mitokondri bile elektriksel darbelerden gecer. Dunya ve guneş sistemi de doğal IMF ’lere sahiptir. Orneğin, dunyanın kendi manyetik alanı vardır, bu yuzden kuzey kutbunu bulmak icin bir pusula kullanabilir. Guneş aynı zamanda doğal bir EMF kaynağıdır (gorunur ışık ve UV radyasyonu) Acıkcası, insanlar bu EMF kaynakları ile gelişirler.
Sorun, insan yapımı EMG ’lerle beraber gelmektedir. Vucudun elektromanyetik sinyalleri, insan yapımı IMF ’lere kıyasla cok daha zayıftır. Bu frekanslar cok guclu olduğu icin bazı uzmanlar, vucudun icindeki elektromanyetik sistemlere mudahale edebilecekleri teorisini kurarlar. Wi-Fi, cep telefonu kullanımı ve diğer EMF maruziyeti sayesinde, insanların insan yapımı IMF ’lere gunde 24 saat maruz kalmaları nadir değildir, bu nedenle bu soru bazı ek araştırmaları hak eder.
[h=3]İyonlaştırıcı Olmayan Radyasyon[/h] Cep telefonlarından, Wi-Fi ve benzeri kaynaklardan gelen sinyallerin iyonlaşmadığından, guvende olduklarını iddia eden bircok insan vardır. Ancak zarar konusunda kanıt bulunmaması, zarar olmadığı anlamına gelmez, henuz bilinmediği anlamına gelir. İyonlaştırıcı olmayan radyasyonun guvenliğini kanıtlayan net bir calışma veya kanıt yoktur. Bilindiği gibi iyonlaştırıcı radyasyonla (X-ışınları) olculebilir bir zararın olduğundan, bu nedenle iyonlaştırıcı olmayan radyasyona zarar verebileceği duşunmek mantıksızdır. Bu nedenle, ozellikle her bir cep telefonu kuşağı insanı iyonlaştırıcı radyasyon seviyelerine yaklaştırmaktadır. Aslında, 5G teknolojisi iyonlaştırıcı radyasyonu yolun ucte biridir.
[h=3]5G İle İlgili Sorun[/h] 5G teknolojisi 4G frekansının 45 katı kadar olmasına rağmen, bunun sağlık icin ne anlama geldiği henuz bilinmektedir Teknoloji o kadar hızlı gelişmektedir ki herhangi bir etkisini fark etmek icin zaman yoktur. Mesela bundan 30 yıl once cep telefonu, herhangi bir tablet ya da akıllı telefon yoktu. Bir kuşakta icinde yaşanılan elektriksel ortamda tam bir değişiklik gorulmektedir ve cocuklar daha yetişmektedir. Cocuklar, bebekler ve doğmamışlar buyukluklerine gore daha fazla risk altındalardır. Mevcut EMF yonergeleri, cocuklar veya bebekler yerine 6 metre yuksekliğinde bir insana goredir buda durumun ne kadar vahim olduğunun gostergesidir.
EMF uzmanı Daniel DeBaun bu podcast bolumunde EMF farkındalığının trans yağların sağlığa etkileri hakkında oğrendiklerimize benzer olduğunu acıklamaktadır. Trans yağların zararlı olduğunu kanıtlayan araştırmalar, 45 yıl once ortaya cıkmıştır, ancak birkac yıl once halk, riski tamamen anlamaya başlamıştır. Ve şirketler bunları ortadan kaldırmak icin yeni calışmalara başlamıştır.
[h=3]Bilim IMF ’ler Hakkında Ne Diyor?[/h] IMF ’ye maruz kalma konusundaki araştırmalar henuz başlangıc aşamasında olmasına rağmen, Dunya Sağlık Orgutu (WHO) gibi sağlık kuruluşları IMF ’ye maruz kalmanın ne kadar guvenli olduğu konusunda kılavuzlar geliştirmişlerdir. Bu kurallar yururluktedir cunku IMF ’ye maruz kalma guvenliği konusunda bazı endişeler vardır. EMG’lerin 4G’ye kadar olan sağlık riskleri hakkında bilinenler tehlikeyi anlamak icin aslında yeterlidir. 2011 Lancet makalesinde, Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı (IARC), mevcut araştırmaların sınırlı olmasından dolayı, IMF ’lerin muhtemel kanserojen sınıfı 2B olarak sınıflandırıldığı sonucuna varmıştır.
IARC, EMF yayan cihazları kullanan insanlar uzerinde kısa vadeli calışmaların kesin olmadığını acıklamaktadır. Uzun sureli kullanım icin calışmaların imkÂnsız olduğunu unutmamalıdır cunku teknoloji cok yenidir. Ancak, yaşamları boyunca hayvanları takip eden kemirgen calışmalarında, kablosuz radyasyonun kansere neden olduğu veya kanser prognozunu kotuleştirdiği bulunmuştur. Bu hayvanlarda beyinde ve kan-beyin bariyerinde ek gozlemlenen değişiklikler oluşmuştur. 2017 yılında yapılan bir inceleme IMF ’ye maruz kalmanın aşağıdakileri sağlayarak insan sağlığını etkileyebileceğini acıkca gostermektedir:
• Oksidatif stres
• Antioksidan seviyelerinde değişiklikler
• Yorgunluk
• Baş ağrısı
• Azalmış oğrenme yeteneği
• Kognitif bozukluk
Ek olarak 2014’te yapılan bir calışma, cok duşuk frekanslı IMF ’lerin bile DNA hasarına ve potansiyel kansere neden olduğunu bulmuştur. Bu calışmalar, gercek olmasa da, IMF ’lerin sağlık ve cevreyi tehdit etmelerinin, şimdiye kadar yaşadıklarından dolayı potansiyel olduğunu acıkca ortaya koymaktadır.