Şato, Avrupa ’da eski zamanlarda bir yerin derebeyinin ikamet ettiği gorkemli yapılardır. İlerleyen tarihlerde şatolar, asillerin ikamet ettiği bir yapı haline gelmiştir. Savaşlardan korunmak icin etrafı kalın duvarlarla orulmuştur. Genellikle 1500 ’lu yıllarda inşa edilen bu yapıların coğu dayanıklı yapısı sayesinde gunumuze kadar gelmeyi başarmıştır. Şatolar gunumuzde yalnızca turizm alanında kullanılır. Dunya uzerinde yer alan en gorkemli […]
Şato, Avrupa ’da eski zamanlarda bir yerin derebeyinin ikamet ettiği gorkemli yapılardır. İlerleyen tarihlerde şatolar, asillerin ikamet ettiği bir yapı haline gelmiştir. Savaşlardan korunmak icin etrafı kalın duvarlarla orulmuştur. Genellikle 1500 ’lu yıllarda inşa edilen bu yapıların coğu dayanıklı yapısı sayesinde gunumuze kadar gelmeyi başarmıştır. Şatolar gunumuzde yalnızca turizm alanında kullanılır. Dunya uzerinde yer alan en gorkemli şatolar aşağıda sıralanmıştır.
[h=3]Neuschwanstein Şatosu[/h]
Bu 6 katlı şato Almanya‘nın Fussen yakınlarındaki Hohenschwangau kasabası yakınlarında bulunur. Yuksek bir tepeye kurulan bu şato 19. yuzyılda yapılan bir kaledir. Bu şatoda kullanılan stil Neo-romantizm stilidir. Gunumuzde bu şatoya cok sayıda turist akın etmektedir. Neuschwanstein Şatosu 5 Eylul 1869 yılında inşaatına başlanan ve 23 yıl sonra kullanıma hazır hale gelmiştir. Bu şatonun yapımına Bavyera Kralı’nın isteği uzerine başlanmıştır. Aynı zamanda bu kral pek cok kalenin inşaatının başlatılmasını da sağlamıştır. Bavyera Kralı’nın bu şato ve kale inşaatlarının gereksiz harcamalar olması gerekcesi ile kralı hapsedilmiştir. Bu guzel şato Almanların olağanustu mimarisini gozler onune sunmaktadır. Neuschwanstein Şatosu’nun halka acıldığı tarih Kral Ludwig’ın olduğu 1886 yılında gercekleşmiştir. Acıldığından bu yana yaklaşık olarak 60 milyondan fazla ziyaretci almıştır.
[h=3]Miramare Kalesi[/h] Carl Junker tarafından tasarlanan bu kale, 1856 yılında İtalya ’nın Trieste kentinde inşa edilmiştir. Şato neo-gotik tarza sahiptir. Kalenin 22 hektarlık kısmında muazzam bir botanik bahcesi yer alır. 3 katlı olan kalenin odalarında ilk gunku mobilyalar bulunur. İkinci Dunya Savaşı sırasında hasar gormuş ve restore edilmiştir. Aynı zamanda bu savaşta Amerika Birleşik Devletleri karargÂhı olarak kullanılmıştır. Gunumuzde muze olarak kullanılan bu kale, yılda ortalama 300 bin turist ağırlamaktadır.
[h=3]Egeskov Şatosu[/h] Danimarka ’nın Fyn Adası ’nda yer alan bu şato, 1554 senesinde Frands Brackenhaus
tarafından tasarlanmıştır. Count’s Feud Savaşı ’nda savunma amaclı inşa edilen bu yapı, golun icine kurulmuştur. Etrafı tamamen surlarla kaplı olan Egeskov Şatosu bir kopru ile karaya bağlanır. Şatonun cevresinde 200.000 m² alana sahip olan bir park bulunur. Şato gunumuzde muze olarak kullanılır. Danimarka ’nın gozde turistik mekÂnlarından biri olan Egeskov Şatosu, bir yılda binlerce turist ağırlamaktadır.
[h=3]Guaita Şatosu[/h] San Marino sınırları icerisinde yer alan bu şato, 11. Yuzyılda inşa edilmiştir. Kurulduğu yıllarda hapishane olarak kullanılmıştır. Ulkenin en yuksek noktasında yer alan şatonun denize olan yuksekliği 750 metredir. Bulunduğu şehre kuş bakışı bir seyir imkÂnı veren şato, gunumuzde turistlerin buyuk ilgisini cekmektedir. 1970 ’li yıllara kadar hapishane olarak işlevini surdurmuştur. Gunumuzde icin sadece turizm amaclı hizmet verir.
[h=3]Chambord Şatosu[/h]
Fransa ’nın Loire bolgesinde yer alır. 16.yuzyılın sonlarına doğru Kral I. Francois ’in isteği uzerine inşa edilmiştir. Şatonun yapımı 25 yıl surmuştur. Şatonun mimari ozellikleri o donemde yapılan şatoların mimarisiyle benzerlik gosterir. Kurulduğu yıldan 19.yuzyıla kadar imparatorların ikamet yeri olarak kullanılan bu şato 19.yuzyılda askeri hastane olarak kullanılmıştır. Schwerin Sarayı, bu sarayın mimari tarzından esinlenerek inşa edilmiştir. Şatoda yaşayan Mareşal Moritz, ava duşkunluğu nedeniyle şatonun bahcesine av alanı kurmuş ve gunumuze kadar bu alan korunmuştur. Yılda milyonlarca turisti ağırlayan bu şato, 1981 yılından bu yana UNESCO Dunya Miras Listesi ’nde yer almaktadır.
[h=3]Mont Saint, Michel Şatosu[/h] Fransa ’nın Rennes kentinde yer alan bu şato, 800 ’lu yıllarda inşa edilmiştir. 700 yıl boyunca eklemeler yapılmış ve gunumuzdeki haline kavuşmuştur. Orta Cağ ’da kilise olarak hizmet vermiştir. Yuzyıl Savaşları ’nda buyuk hasar almasına rağmen ayakta kalmış ve şehrin işgaline engel olmuştur. İlerleyen yıllarda gercekleşen Fransız İhtilali esnasında hapishane olarak kullanılmıştır. 1877 yılında yapılan bir kopru ile şato karaya bağlanmıştır. Uzun yıllar hapishane olarak kullanılan bu yapı, gunumuzde turistik amacla kullanılmakta ve yılda milyonlarca turist ağırlamaktadır.
[h=3]Castel Sant ’Angelo: Roma Kutsal Melek Şatosu[/h] 123 yılında İmparator Hadrian tarafından İtalya ’nın başkenti Roma ’da inşa edilmiştir. İlk olarak anıt mezar olarak kullanılan bu yapı ilerleyen yıllarda hapishane olarak kullanılmıştır. Cem Sultan ’da bir sure bu hapishanede rehin olarak tutulmuştur. Kurulduğu ilk yıllarda Roma ’nın en yuksek binasıydı. 1800 ’lu yıllarda şatonun tepesine Mikail Heykeli yaptırılmıştır. Şatonun onunde, şatoyu karaya bağlayan 2 adet kopru yer alır. 2009 yılında gosterime giren, aynı adlı romandan uyarlanan Melekler Ve Şeytanlar filmi de bu şatoda cekilmiştir. 1906 yılından gunumuze kadar muze olarak kullanılan bu yapı, turistlerin oldukca ilgisini cekmektedir.
Şato, Avrupa ’da eski zamanlarda bir yerin derebeyinin ikamet ettiği gorkemli yapılardır. İlerleyen tarihlerde şatolar, asillerin ikamet ettiği bir yapı haline gelmiştir. Savaşlardan korunmak icin etrafı kalın duvarlarla orulmuştur. Genellikle 1500 ’lu yıllarda inşa edilen bu yapıların coğu dayanıklı yapısı sayesinde gunumuze kadar gelmeyi başarmıştır. Şatolar gunumuzde yalnızca turizm alanında kullanılır. Dunya uzerinde yer alan en gorkemli şatolar aşağıda sıralanmıştır.
[h=3]Neuschwanstein Şatosu[/h]

[h=3]Miramare Kalesi[/h] Carl Junker tarafından tasarlanan bu kale, 1856 yılında İtalya ’nın Trieste kentinde inşa edilmiştir. Şato neo-gotik tarza sahiptir. Kalenin 22 hektarlık kısmında muazzam bir botanik bahcesi yer alır. 3 katlı olan kalenin odalarında ilk gunku mobilyalar bulunur. İkinci Dunya Savaşı sırasında hasar gormuş ve restore edilmiştir. Aynı zamanda bu savaşta Amerika Birleşik Devletleri karargÂhı olarak kullanılmıştır. Gunumuzde muze olarak kullanılan bu kale, yılda ortalama 300 bin turist ağırlamaktadır.
[h=3]Egeskov Şatosu[/h] Danimarka ’nın Fyn Adası ’nda yer alan bu şato, 1554 senesinde Frands Brackenhaus

[h=3]Guaita Şatosu[/h] San Marino sınırları icerisinde yer alan bu şato, 11. Yuzyılda inşa edilmiştir. Kurulduğu yıllarda hapishane olarak kullanılmıştır. Ulkenin en yuksek noktasında yer alan şatonun denize olan yuksekliği 750 metredir. Bulunduğu şehre kuş bakışı bir seyir imkÂnı veren şato, gunumuzde turistlerin buyuk ilgisini cekmektedir. 1970 ’li yıllara kadar hapishane olarak işlevini surdurmuştur. Gunumuzde icin sadece turizm amaclı hizmet verir.
[h=3]Chambord Şatosu[/h]

[h=3]Mont Saint, Michel Şatosu[/h] Fransa ’nın Rennes kentinde yer alan bu şato, 800 ’lu yıllarda inşa edilmiştir. 700 yıl boyunca eklemeler yapılmış ve gunumuzdeki haline kavuşmuştur. Orta Cağ ’da kilise olarak hizmet vermiştir. Yuzyıl Savaşları ’nda buyuk hasar almasına rağmen ayakta kalmış ve şehrin işgaline engel olmuştur. İlerleyen yıllarda gercekleşen Fransız İhtilali esnasında hapishane olarak kullanılmıştır. 1877 yılında yapılan bir kopru ile şato karaya bağlanmıştır. Uzun yıllar hapishane olarak kullanılan bu yapı, gunumuzde turistik amacla kullanılmakta ve yılda milyonlarca turist ağırlamaktadır.
[h=3]Castel Sant ’Angelo: Roma Kutsal Melek Şatosu[/h] 123 yılında İmparator Hadrian tarafından İtalya ’nın başkenti Roma ’da inşa edilmiştir. İlk olarak anıt mezar olarak kullanılan bu yapı ilerleyen yıllarda hapishane olarak kullanılmıştır. Cem Sultan ’da bir sure bu hapishanede rehin olarak tutulmuştur. Kurulduğu ilk yıllarda Roma ’nın en yuksek binasıydı. 1800 ’lu yıllarda şatonun tepesine Mikail Heykeli yaptırılmıştır. Şatonun onunde, şatoyu karaya bağlayan 2 adet kopru yer alır. 2009 yılında gosterime giren, aynı adlı romandan uyarlanan Melekler Ve Şeytanlar filmi de bu şatoda cekilmiştir. 1906 yılından gunumuze kadar muze olarak kullanılan bu yapı, turistlerin oldukca ilgisini cekmektedir.