romancı, yazar
12 Ekim 1934 tarihinde Kastamonu'nun İnebolu ilcesinde doğdu. 1939 yılında ailesiyle Ankara'ya geldi. Ortaoğrenimini Ankara Maarif Koleji'nde tamamladı (1951). İTU İnşaat Fakultesi'ni bitirdi (1957). İstanbul Devlet Muhendislik ve Mimarlık Akademisi İnşaat Bolumu'nde oğretim uyeliği yaptı. Burada topoğrafya ve yol inşaatı dersleri okuttu. 1975 yılında docent oldu. Topografya adlı meslek kitabını yazdı. Ceşitli dergi ve gazetelerde makale ve soyleşileri yayınlandı. Beyninde cıkan bir tumor nedeniyle Londra'da tedavi gordu. 13 Aralık 1977 tarihinde İstanbul'da vefat etti.
ESERLERİ:
1.Tutunamayanlar
TRT 1970 Sanat Odulleri Yarışması Başarı Odulu (Şubat 1971)
2.Tehlikeli Oyunlar (1973) -roman-
3.Korkuyu Beklerken (1975) -hikaye-
4.Bir Bilim Adamının Romanı (1975) Genc yaşta olen mekanik bilgini Prof. Dr. Mustafa İnan (1911-1967) ’ın hayat hikayesi.
5.Oyunlarla Yaşayanlar -oyun-
Devlet Tiyatrosu'nda oynandı (1979 - 80) ve basıldı (1985).
6.Gunluk (1988).
7.Eylembilim -tamamlanmamış roman- (1998)
HAKKINDA YAZILANLAR
1.Oğuz Atay ’da Aydın Olgusu Yıldız Ecevit -kitap -(1989).
HABER
Oğuz Atay'ın evi de tutunamadı
25 Mayıs 2011
‘Tutunamayanlar ’ın yazıldığı o binadan bir suredir balyoz sesleri geliyor. İcerisi tamamen boş, muhtemelen tamamen yıkılacak. Yerine en azından uc beş kat fazlasıyla, daire ederlerinin uc beş kez katlandığı havalı bir bina yukselecek...
Radikal gazetesinden Pınar Oğunc, bugunku koşesinde Oğuz Atay ’ın ‘Tutunamayanlar ’ı kaleme aldığı evin yıkılacağını yazdı:
''Aslında bunun edebiyatla hic ilgisi yok. Ama vesilesini bulduğunuzda sevdiğiniz bir yazarın kişisel eşyalarını gormenin edebi bir yanı vardır. Cunku tanıdığınız, en azından tanıdığınızı sandığınız insana dair hikÂyeler kurmanızı sağlar. Kabı nasıl defterler tercih ettiği, hangi tur kalemle, nasıl bir daktiloyla yazdığı, ‘giriş ’i icinizde duran bir oykuye şahsi ‘gelişme ’ler eklemenizi sağlar. Hakikatle ilgisi var mıdır bunun? Edebiyat kadar işte…
Bizim memleketimizde sayısı fazla değildir, pasaportumuzla gittiğimiz ulkelerde goruruz daha cok. Yıllar, hatta yuzyıllar oncesinde yaşamış yazarların, şairlerin, sanatcıların muzeleştirilmiş evlerini gezersiniz. O esnada kesilmiş biletlerle, kimi girilmez ve dokunulmaz işaretleriyle ve belki bir turistik/didaktik faaliyeti daha ellerindeki listeden silenlerin mekÂndaki varlığıyla iciniz bir nebze bulansa da, o şahsa alakanız derecesinde saf bir edebi yolculuk yine sizi bekler. Her tur muzede aynalar beni fena eder; cok karıştırır kafamı.
Bir de evin ici kadar dışı vardır. Pencereden bakınca gorunen… Değişim ivmesi duşuk şehirlerde, işte o yazarla, o sanatcıyla aynı koşe başına, gunun aynı saatlerinde aynı ağacın golgesine bakma ihtimali vardır. Bu duşuk ihtimaldir zaten iyi gelen insana.
Bir adres vereyim: Beyoğlu ’nda, bir kez daha ‘Fransızlaştırılmış ’ Cezayir Sokağı ’nın ust başında, kıvrılsanız sizi Tophane ’ye bırakacak Hayriye Caddesi. Numara 9, kat 2. Burası Oğuz Atay ’ın ‘Tutunamayanlar ’ı yazdığı yer. 1968 ’de buyuk aşkı Sevin Seydi ’yle paylaştığı daire.
Yıldız Ecevit, İletişim Yayınları ’ndan cıkan ‘Ben Buradayım... ’ (Oğuz Atay ’ın Biyografik ve Kurmaca Dunyası) kitabında, ‘Tutunamayanlar ’ın Turkiye edebiyatı tarihinde nerelere tutunduğunun tahliline bu apartman dairesinden başlar. Hatta kitapta bu apartmanın bir de fotoğrafı vardır. Tıpkı Atay ’ın, ilişkilerinin sona ermesi ve Seydi ’nin Londra ’ya gidişiyle gectiği yine Beyoğlu ’ndaki diğer ev gibi… Yenicarşı Caddesi ’nde 52 numaralı apartmanın dorduncu katı, Atay ’ın bu ayrılığın travmasını unutmak icin kendini tamamen eski model daktilosuna verdiği ve ‘Tehlikeli Oyunlar ’ı yazdığı yerdir. ‘Hayatımım en kotu donemi ’ diye kendisi soyler.
Şimdi neden durup dururken bu Oğuz Atay ’ın evleri bahsini actım? Fotoğrafta gorduğunuz, ‘Tutunamayanlar ’ın yazıldığı o binadan bir suredir balyoz sesleri geliyor. İcerisi tamamen boş, muhtemelen tamamen yıkılacak. Yerine en azından uc beş kat fazlasıyla, daire ederlerinin uc beş kez katlandığı havalı bir bina yukselecek.
İcini hic gormuşluğum yok. Turgut Ozben ’i, Selim Işık ’ın peşinde koştururken Oğuz Atay ’ın yazı masasını koyduğu o oda ve arada o pencerenin onunde sokağa bakarak yaktığı sigaralar, hususi bir romantizm yaratıyor; her gun onlarcası yıkılan eski apartmanlardan daha fazla dokunuyor insana. Ama o kadar da değil.
İstanbul, luks ve hijyenik yığınlarla siteleşerek, insansız duşunulmuş, cirkin ve tektip bloklarla TOKı ’leşerek buyurken, bildiğimiz şehir merkezi ise, 60 ’lı, 70 ’li yılların sapasağlam apartmanlarının sadece iki kat fazla yukselebilmek icin dumduz edilmesiyle birlikte tarihsizleşiyor. şehrin dort bir yanında kimi apartmanlarda akşamları bir dairede toplanan ‘kat malikleri ’, muteahhite versek mi oylamaları yapıyor. Bir verip iki alınmıyorsa bile, bu vesileyle salon biraz daha genişleyebilir, mutfak yenilenebilir, ebeveyn banyosu bile eklenebilir.
Kim kimi suclayabilir? Siz soktunuz insanların icine zehri.
Bat dunya bat.''
12 Ekim 1934 tarihinde Kastamonu'nun İnebolu ilcesinde doğdu. 1939 yılında ailesiyle Ankara'ya geldi. Ortaoğrenimini Ankara Maarif Koleji'nde tamamladı (1951). İTU İnşaat Fakultesi'ni bitirdi (1957). İstanbul Devlet Muhendislik ve Mimarlık Akademisi İnşaat Bolumu'nde oğretim uyeliği yaptı. Burada topoğrafya ve yol inşaatı dersleri okuttu. 1975 yılında docent oldu. Topografya adlı meslek kitabını yazdı. Ceşitli dergi ve gazetelerde makale ve soyleşileri yayınlandı. Beyninde cıkan bir tumor nedeniyle Londra'da tedavi gordu. 13 Aralık 1977 tarihinde İstanbul'da vefat etti.
ESERLERİ:
1.Tutunamayanlar
TRT 1970 Sanat Odulleri Yarışması Başarı Odulu (Şubat 1971)
2.Tehlikeli Oyunlar (1973) -roman-
3.Korkuyu Beklerken (1975) -hikaye-
4.Bir Bilim Adamının Romanı (1975) Genc yaşta olen mekanik bilgini Prof. Dr. Mustafa İnan (1911-1967) ’ın hayat hikayesi.
5.Oyunlarla Yaşayanlar -oyun-
Devlet Tiyatrosu'nda oynandı (1979 - 80) ve basıldı (1985).
6.Gunluk (1988).
7.Eylembilim -tamamlanmamış roman- (1998)
HAKKINDA YAZILANLAR
1.Oğuz Atay ’da Aydın Olgusu Yıldız Ecevit -kitap -(1989).
HABER
Oğuz Atay'ın evi de tutunamadı
25 Mayıs 2011
‘Tutunamayanlar ’ın yazıldığı o binadan bir suredir balyoz sesleri geliyor. İcerisi tamamen boş, muhtemelen tamamen yıkılacak. Yerine en azından uc beş kat fazlasıyla, daire ederlerinin uc beş kez katlandığı havalı bir bina yukselecek...
Radikal gazetesinden Pınar Oğunc, bugunku koşesinde Oğuz Atay ’ın ‘Tutunamayanlar ’ı kaleme aldığı evin yıkılacağını yazdı:
''Aslında bunun edebiyatla hic ilgisi yok. Ama vesilesini bulduğunuzda sevdiğiniz bir yazarın kişisel eşyalarını gormenin edebi bir yanı vardır. Cunku tanıdığınız, en azından tanıdığınızı sandığınız insana dair hikÂyeler kurmanızı sağlar. Kabı nasıl defterler tercih ettiği, hangi tur kalemle, nasıl bir daktiloyla yazdığı, ‘giriş ’i icinizde duran bir oykuye şahsi ‘gelişme ’ler eklemenizi sağlar. Hakikatle ilgisi var mıdır bunun? Edebiyat kadar işte…
Bizim memleketimizde sayısı fazla değildir, pasaportumuzla gittiğimiz ulkelerde goruruz daha cok. Yıllar, hatta yuzyıllar oncesinde yaşamış yazarların, şairlerin, sanatcıların muzeleştirilmiş evlerini gezersiniz. O esnada kesilmiş biletlerle, kimi girilmez ve dokunulmaz işaretleriyle ve belki bir turistik/didaktik faaliyeti daha ellerindeki listeden silenlerin mekÂndaki varlığıyla iciniz bir nebze bulansa da, o şahsa alakanız derecesinde saf bir edebi yolculuk yine sizi bekler. Her tur muzede aynalar beni fena eder; cok karıştırır kafamı.
Bir de evin ici kadar dışı vardır. Pencereden bakınca gorunen… Değişim ivmesi duşuk şehirlerde, işte o yazarla, o sanatcıyla aynı koşe başına, gunun aynı saatlerinde aynı ağacın golgesine bakma ihtimali vardır. Bu duşuk ihtimaldir zaten iyi gelen insana.
Bir adres vereyim: Beyoğlu ’nda, bir kez daha ‘Fransızlaştırılmış ’ Cezayir Sokağı ’nın ust başında, kıvrılsanız sizi Tophane ’ye bırakacak Hayriye Caddesi. Numara 9, kat 2. Burası Oğuz Atay ’ın ‘Tutunamayanlar ’ı yazdığı yer. 1968 ’de buyuk aşkı Sevin Seydi ’yle paylaştığı daire.
Yıldız Ecevit, İletişim Yayınları ’ndan cıkan ‘Ben Buradayım... ’ (Oğuz Atay ’ın Biyografik ve Kurmaca Dunyası) kitabında, ‘Tutunamayanlar ’ın Turkiye edebiyatı tarihinde nerelere tutunduğunun tahliline bu apartman dairesinden başlar. Hatta kitapta bu apartmanın bir de fotoğrafı vardır. Tıpkı Atay ’ın, ilişkilerinin sona ermesi ve Seydi ’nin Londra ’ya gidişiyle gectiği yine Beyoğlu ’ndaki diğer ev gibi… Yenicarşı Caddesi ’nde 52 numaralı apartmanın dorduncu katı, Atay ’ın bu ayrılığın travmasını unutmak icin kendini tamamen eski model daktilosuna verdiği ve ‘Tehlikeli Oyunlar ’ı yazdığı yerdir. ‘Hayatımım en kotu donemi ’ diye kendisi soyler.
Şimdi neden durup dururken bu Oğuz Atay ’ın evleri bahsini actım? Fotoğrafta gorduğunuz, ‘Tutunamayanlar ’ın yazıldığı o binadan bir suredir balyoz sesleri geliyor. İcerisi tamamen boş, muhtemelen tamamen yıkılacak. Yerine en azından uc beş kat fazlasıyla, daire ederlerinin uc beş kez katlandığı havalı bir bina yukselecek.
İcini hic gormuşluğum yok. Turgut Ozben ’i, Selim Işık ’ın peşinde koştururken Oğuz Atay ’ın yazı masasını koyduğu o oda ve arada o pencerenin onunde sokağa bakarak yaktığı sigaralar, hususi bir romantizm yaratıyor; her gun onlarcası yıkılan eski apartmanlardan daha fazla dokunuyor insana. Ama o kadar da değil.
İstanbul, luks ve hijyenik yığınlarla siteleşerek, insansız duşunulmuş, cirkin ve tektip bloklarla TOKı ’leşerek buyurken, bildiğimiz şehir merkezi ise, 60 ’lı, 70 ’li yılların sapasağlam apartmanlarının sadece iki kat fazla yukselebilmek icin dumduz edilmesiyle birlikte tarihsizleşiyor. şehrin dort bir yanında kimi apartmanlarda akşamları bir dairede toplanan ‘kat malikleri ’, muteahhite versek mi oylamaları yapıyor. Bir verip iki alınmıyorsa bile, bu vesileyle salon biraz daha genişleyebilir, mutfak yenilenebilir, ebeveyn banyosu bile eklenebilir.
Kim kimi suclayabilir? Siz soktunuz insanların icine zehri.
Bat dunya bat.''