romancı, yazar


1936 yılında İstanbul'da doğdu. Orta oğrenimini Ankara Kız Lisesi'nde, yuksek oğrenimini Dil ve Tarih-Coğrafya Fakultesi Klasik Filoloji Bolumu'nde tamamladı. 1956-1957'de Almanya Gottingen Universitesi'nde arkeoloji ve tiyatro okudu.

1965-1971 yılları arasında TRT'de program uzmanı olarak calıştı. 1972'de 1 yıl hapis cezası aldı.

Edebiyat dunyasına 1960'da oykuyle girdi. İlk oyku kitabı 1962'de yayımlanan Tutkulu Percem'di.

1968'de teyzesinin oykusunu anlattığı Tante Rosa isimli oyku kitabı yayımlandı. Yazdıklarında bireysel olandan toplumsal olana geciş ilk Yurumek'le gercekleşti. Bu romanı 1970'de TRT Sanat Odulleri Yarışması'nda başarı odulu aldı.

Yenişehir'de Bir Oğle Vakti, Şafak, Yıldırım Bolge Kadınlar Koğuşu, Barış Adlı Bir Cocuk'ta ise 1970'li yılları ceşitli acılardan anlatmaya calıştı.

Ozdemir Nutku, Başar Sabuncu ve Mumtaz Soysal'la evlendi. Son evliliğini Mumtaz Soysal cezaevindeyken gercekleştirdi. Bu evliliğinde iki kızı oldu.

Kısa yaşamına uc oyku, dort roman, bir anı sığdırdı.

Yeni Ortam ve Politika gazetelerinde koşe yazıları yazdı. Bu yazılar Bakmak isimli kitapta toplandı.

Son romanı Hoş Geldin Olum'u tamamlayamadan 22 Kasım 1976'da yaşamını yitirdi.



HAKKINDA YAZILANLAR

Sevgi soysal Yazın Ozellikleri

Sevgi Soysal'ın eserlerinde ele aldığı tipler, duzeni, duzeni değiştirmek isteyenleri, duzenin altında kalanları simgeledi.

Adana'daki surgun donemini anlattığı Şafak'ta da yine sol"dan bir bakış hissedilir. Yıldırım Bolge Kadınlar Koğuşu, icten ve yalın bir anı-deneme olarak o yılların en populer kitapları arasında yerini aldı.

Yurumek romanı evlilik kurumu ve kadın-erkek ilişkilerinden soz ettiği bu kitap mustehcen bulunarak toplatıldı. Yurumek o yıllarda ozellikle gencler arasında buyuk ilgi gordu.

Yenişehir'de Bir Oğle Vakti isimli romanında, bir oğle vakti Ankara'da, bir kavak ağacının devrilmesinden yola cıkarak ceşitli insan tiplerini ele aldı.

Sevgi Soysal'ın yaşadığı donemde gercekleşen toplumsal olaylara duyarlılığı ve mucadelesi kadar, yazdıklarında "kadınlık durumu"na ilişkin saptamalar, değinmeler de dikkat cekici.

Onu tanıyanlar kişiliğinin de "ozel" olduğundan soz ederler. Bir yandan hoşlanmadığı sozler soyleyen bir şairin kafasına bardak fırlatacak kadar tavizsiz, bir yandan hasta yatağında, rica uzerine bir genclik dergisine oyku yazacak kadar sevecen. Ve "Doğadaki her yenilikten, bahardan ve genclikten hoşlanışım, doğadaki yenilenme gucunu, ucundan da olsa koparmayı
umuşumdan olmalı," diyecek kadar yaşama bağlı.

Oleceğini bilip Hoş Geldin Olum diye kitap yazacak kadar cesaretli. Bir cezaevi yaşamını (Yıldırım Bolge Kadınlar Koğuşu) huznu, acıları kadar eğlencesiyle ele alacak kadar muzip. Ve erken olecek kadar aceleci...