[CENTER]KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı

Rauf Raif Denktaş


27 Ocak 1924 tarihinde Kıbrıs ’ın Baf bolgesinde doğdu. 1,5 yaşındayken annesini kaybetti.B abası hakim Raif Bey ’dir. Anneannesi ve babaannesi tarafından buyutuldu. 1930 yılında, eğitim icin İstanbul ’a gonderildi. Arnavutkoy ’de ilkokuldan liseye kadar eğitim veren Fevziati Lisesi ’nde yatılı okumaya başladı. Ortaokuldan sonra Kıbrıs ’a dondu ve liseyi Kıbrıs ’ta bitirdi. II.Dunya Savaşı ’ndan sonra hukuk tahsili icin İngiltere ’ye gitti. Mezun olduktan sonra avukatlığa başladı. 1949 yılı yaz aylarında savcılık yapmaya başladı. Yine aynı yıl Aydın Hanım ’la evlendi.

27 Kasım 1948 tarihinde Kıbrıs Turklerinin duzenlediği ilk mitingte Dr.Fazıl Kucuk ile beraber hatiplik yaptı. Turk Cemaatının iki onemli ismi Faiz Kaymak ve Dr.Fazıl Kucuk arasında ara bulucu rolunu uslenip, toplumun cıkarlarının takipcisi oldu. Faiz Kaymak ’ın teklifi ve Dr.Fazıl Kucuk ’un tasvibiyle Kıbrıs Turk Kurumlar Federasyonu kongresinde başkanlığa secildi. Savcılık gorevinden İngiliz yonetimini zorlukla ikna ederek istifa etti ve Cemaat sorunlarıyla uğraşmaya başladı. 1958 yılına gelindiğinde Rum teroristler, Turk koylerine saldırınca, Turkler de bu olayları protesto etti. Zurih-Londra anlaşmaları oncesinde Dr.Fazıl Kucuk ve Rauf Denktaş, Ankara ’ya Dışişleri Bakanı Fatin Ruştu Zorlu ile goruşmeye gitti. Bu goruşmede Denktaş adaya Turk askeri gonderilmesi teklifini dile getirdi. 16 Ağustos 1960 tarihinde, 650 kişilik Turk Alayı, Magosa Limanı ’na ayak bastı. 1963 olaylarından sonra Denktaş temaslarda bulunmak uzere Ankara ’ya gitti. Temaslarını tamamlayan Denktaş bir sandalla Kıbrıs ’a gecti ve Turk direnişini orgutlemeye başladı. Bu donemden sonra Kıbrıs Turklerinin temsilcisi olarak gorev yaptı. 1974 Barış Harekatından sonra da Kuzey Kıbrıs Turk Federasyonu ve Kuzey Kıbrıs Turk Cumhuriyeti donemlerinde cumhurbaşkanı olarak gorev yaptı.
13 Ocak 2012 tarihinde Lefkoşa'da vefat etti.



English Biography

RAUF DENKTAS

Rauf Raif Denktaş was born in Baf Region of Cyprus on 27 Ocak 1924. Rauf Denktaş lost his mother when he was 1,5. His father is judge Raif Bey. He was grown up by his maternal and paternal grandmothers and was sent to Istanbul for education in 1930.

He began to study at in Fevzi Ati High School giving education in Arnavutkoy from primary to high school as a boarding student. He turned back to Cyprus after secondary school and completed high school in Cyprus. He went to England for law education after the 2nd World War. He started to work as a lawyer after he graduated. He began to work as a prosecutor in summer months of 1949. He married Aydın Hanim the same year.

He addressed to the public in the first public meeting arranged by Cyprus Turks on 27 November 1948 together with Dr. Fazil Kucuk. He acted as mediator between the two important persons of Turkish community, Faiz Kaymak and Dr. Fazıl Kucuk and pursued the interests of the community. Upon the proposal of Faiz Kaymak and approval of Dr.Fazıl Kucuk, he was elected as the chairman in the congress of Cyprus Turkish Institutions Federation. He resigned his position as prosecutor by hardly convincing English government and began to deal with the problems of the community.

Denktaş, who directed Cyprus Turkish resistance against Enonis, which played a terrorist role and EOKA in 1955, resigned from his duty in the government in 1958. He established Turkish Resistance Organization on 1 August 1958 together with his friends. He paid efforts in Zurich and London Agreements in 1959, in 1960 agreements and preparation of the Constitution of Republic of Cyprus. The same year he was elected as the chairman of Turkish Community Assembly and the execution committee.

In 1958, Greek terrorists attacked on Turkish villages which Turks protested. Dr. Fazıl Kucuk and Rauf Denktaş went to Ankara to hold negotiations with Foreign Minister Fatin Rutu Zorlu before Zurich-London agreements. In this negotiation, Denktaş proposed sending of Turkish troops to the island.

On 16 August 1960, a Turkish regiment of 650 people landed on Magosa Port. Denktaş went to Ankara to hold negotiations after 1963 events. Denktaş returned to Cyprus on a rowboat having completed his contacts, and began to organize Turkish resistance. He was declared as “persona non grata” by Makarios after 1964 London Conference. His entry to Yeşilada was forbidden. He landed on Erenkoy secretly and took part in the war. He was arrested in 1967 while entering the island secretly. He was given back to Turkey as a consequence of intense efforts. In 1968, since prohibition of his entry to the island was lifted, he returned to Cyprus.

He was elected as the chairman of Turkish Community Council in 1970 elections. He was elected as Assistant Cyprus President and President of Turkish Government until 28 February 1973. After proclamation of Cyprus Turkish Federal State on 13 February 1975, he pursued the posts of state and government president, and was elected as the state president in the general elections held in 1976. He became the president of the state for the second time in 1981.

He was elected as the president for the second time in the early elections held on 22 April 1990. He was elected as the president in the elections held in 1995 too.
He is still the President of Republic of Northern Cyprus Turks.

He has published books on various issues.



ESERLERİ:

Rauf Denktaş'ın Hatıraları
Cilt: 1
1964-1974 Arşiv Belgeleri ve Notlarla O Gunler
Rauf R. Denktaş
Boğazici Yayınları / Hatıra Serisi

Guzide devlet adamı Rauf Denktaş, Kıbrısı milli dava haline getirmiş insandır. Bu, elbette netameli bir iş. Şimdi de, o heyecan ve şeref dolu gunleri, gunluk notlarına ve vesikalara dayanarak yazdığı hatıraları ile milli hafızaya emanet etti. Tarihi yapmak ve yazmak; bu, Kıbrıs Turk Cumhurbaşkanı'nın nasibi... Tarihi yapanın kaleminden okumak da Boğazici okuyucularının...

Rauf Denktaş'ın Hatıraları
Cilt: 2
1965
Arşiv Belgeleri ve Notlarla O Gunler
Rauf R. Denktaş
Boğazici Yayınları / Hatıra Serisi

"1965 yılının bu ilk gununde Tanrı'ma yalvarıyorum: "Tanrım! Kıbrıs Turk'unu koru, acılarımız son bulsun, cocuklarımız ozgur ve mutlu yaşasınlar, esaret zincirleri bizden uzak olsun." 1965 yılının son gunu. "Ozgurluk mucadelemizin ikinci yılındayız ve surgunluğumuzun de ikinci yılını doldurduk. Bin bir ızdırap ve cile icinde gecen koskoca iki yıl. Gecmişi, dunu ve bugunu duşunuyorum: Enosis Olmaz."

Rauf Denktaş'ın Hatıraları
Cilt: 4
1967
Arşiv Belgeleri ve Notlarla O Gunler
Rauf R.Denktaş
Boğazici Yayınları / Hatıra Serisi

"Ada'dan uzak kalışın baskısı ve tatsızlığı ile bir yıl daha gecti. Kıbrıstan gelen haberler daha da tatsızlaştı... Ankara'dan gecerken uğrayıp hal hatır
soranlar da iyice azaldı. Benimle temas edenler "ikbalden" duşuyorlarmış. Aydın "iş bul artık" diyor sık sık."


Rauf Denktaş'ın Hatıraları
Cilt: 5
1963
Arşiv Belgeleri ve Notlarla O Gunler
Rauf R.Denktaş
Boğazici Yayınları / Hatıra Serisi

1968 yılının son gunu. Asırlar kadar uzun gelen surgun yıllarından sonra ilk defa yeni bir yıla halkımla, halkımın cocukları ile birlikte giriyorum.

Halkımla olmak, Mucahitlerle omuz omuza mucadele etmek benim icin en buyuk mutluluk... Acılarımı yureğime gomdum... Geriye bakacak zamanımız yok... Onumuzde zorlu ve cetin bir yol, başarıya ulaştırılması gereken soylu bir mucadele var... 1968 yılının bu son gununde Tanrımdan yine tek bir dileğim var; "Şehitlerimizden emanet aldığımız mucadelemizde bize guc ver... bu kucuk vatan parcasında bayrağımız inmesin, ezan sesleri dinmesin..."

Rauf Denktaş'ın Hatıraları
Cilt: 6
1969
Arşiv Belgeleri ve Notlarla O Gunler
Rauf R.Denktaş
Boğazici Yayınları / Hatıra Serisi

Emin Dırvana geliyor gozlerimin onune: "Makarios bu anlaşmaları bozacak, ortaklık binasını başımıza yıkacak, enkazın altında kalmayalım" demiştim adaya geldiği ilk gun. Cok kızmıştı!... "Kimsenin bu anlaşmaları bozmaya gucu yetmez" diye haykırmıştı ve o gunden sonra da bizim verdiğimiz her raporu" gecersizdir inanmayınız" diyerek Ankara'ya intikal ettirmişti. Acaba şimdi ne diyor, ne yapıyor? "Makarios'un anlaşmaları bozmak niyeti yoktur, bu duşunceler Denktaş ve kafadarlarının vesvesesidir" diyerek Turkiye'yi uyutmuş olmasının kefaretini şimdi hem biz, hem de Turkiye odemektedir. Buyukelci'lik onemli, hayati bir gorev!... Emin Dırvana ise "asker ve Kıbrıs kokenli, guclu bir Buyukelci" olarak Mayıs 1960 ihtilal hukumetinin hediyesi olmuştu bize!.. -12 Şubat 1969, Rauf Denktaş-


Rauf Denktaş'ın Hatıraları
Cilt: 7
1970
Arşiv Belgeleri ve Notlarla O Gunler
Rauf R.Denktaş
Boğazici Yayınları / Hatıra Serisi

1970 gunluğunun ilk sayfasında Francis Tompson'dan şu dortluk var: Olumsuz bir gucle, uzak veya yakın her şey gizlice birbirine bağlantılıdırlar. Oyleki, yıldızları rahatsız etmeden bir ciceğe dokunamazsınız."
Olumsuz guc... Yuce Allah... 1970'te bu halkı sen koru. O'na dayanma gucu ver. İmanını gevşetme. 1 Ocak 1970-

Bir yıl daha gecti. Makarios'un en cok 24 saatte halledilmesini istediği Kıbrıs Turk'u hala ayakta, inancla mukavemetini surduruyor... 31 Aralık 1970-

Rauf Denktaş'ın Hatıraları
Cilt: 8
1971-1972
Arşiv Belgeleri ve Notlarla O Gunler
Rauf R.Denktaş
Boğazici Yayınları / Hatıra Serisi

27 Ocak 1972: Doğum gunum. Kac yıldır yaşıyor muyum? Azap icinde gece gunduz mucadele ve sorumluluk altında hergun bunalıma girmek yaşamak ise "evet yaşıyorum" diyebilirim. Kurban Bayramı. Sana kurban olayım Allah'ın bizi şu Makariostan kurtar artık.



HAKKINDA YAZILANLAR

Rauf Denktaş'a Armağan
Yakan Cumalıoğlu/Erol Cihangir
TURAN KULTUR VAKFI

İCİNDEKİLER
Rasim Ekşi Dentaş'ın Misyonu ve Kıbrıs'ın Geleceği 1
Erol Cihangir Gittiler Ama Bir Gun Gelecekler 8
Metin Akar Ahmet Vefik Paşa Hakkında İki Belge 28
Zeki Akcam 1974 Barış HarekÂtı Sırasında Gazimağusa Baykal Bolgesi'nden Kale İcine Gecişi Sağlayan Tunel... 31
Aydın Akkurt Ulusal Direniş, TMT'den Kesitler 36
Mustafa G. Aksaygun Kıbrıs Turk Milli Mucadele Tarihinde Kanlı Nobel 44
Ciğdem Arkan Kıbrıs Turk Mucadelesinde Bayrak Radyosu 60
Ali Fikret Atun Kıbrıs Meselesi ve Rauf Denktaş 64
Hakkı Atun KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş 73
Yakan Cumalıoğlu KKTC'nin Temelindeki Harc TMT 78
Kemal Capraz Vatandaş Denktaş İle MulÂkat 87
Ozkul Cobanoğlu Osmanlı İskÂn Siyasetiyle Adalar Turkluğu'nun Akıbeti Bağlamında Dağ Koyleri ve Kıbrıs Turklerinin.. 91
Ozge Eliz KKTC Milli Mucadele Tarihinde Katliamlar 106
Mehmet S. Emircan Turk Kıbrıs ve Kıbrıs Turku 112
Necati Munir Ertegun KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Rauf Denktaş 127
Cumhur Evcil Kıbrıs'ta Barış ve Ozgurluk Yolu 130
Harid Fedai Kıbrıs'ta Namık Kemal Kultu 136
Ahmet C. Gazioğlu Kıbrıs'ta Federasyon Fikrinin Doğuşu 144
Gonul Gokdemir Mucahid Yemini 165
Necat Gultepe Kıbrıs'ın Tapusu 171
M. Arif Erdoğru Kıbrıs'ın Alınmasından Sonra Ada'ya Yapılan İksÂnlar 208
Yusuf Halacoğlu Kıbrıs'ın Alınmasından Sonra Ada'ya Yapılan İksÂnlar 208
Cristhine Hainze KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş 220
Sebahattin İsmail Kıbrıs'ta İki Ulusal Kongre 222
Yaşar Kalafat İkinci Uluslar Arası Kıbrıs Araştırmaları Kongresi 236
Nejat Konuk Başkan Denktaş 253
İsmet Koltak Kurtlar Sofrasında Denktaş 257
Hasan Koni Kıbrıs, Stratejiler ve Yanlışlıklar, Cozumler 259
Kıymet Mahirel Namık Kemal Lisesi'nin Kuruluş ve Misyonu 266
Erol Manisalı Turkiye, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs 274
Erol Mutercimler Turkiye'nin Jeopolitiğinde Kıbrıs 277
Gokcin Orundalı Bereketciler 281
Ahmet Otuken Kıbrıs Turk Sendikal Hareketi 285
Ersin Ozarslan Toroslar'dan Beşparmaklar'a Uzanan Şiir Koprusu 288
Metin Ozarslan Şukru Elcin'in Şiirinde Adalar ve Kıbrıs 301
Muzaffer Ozdağ Kuzey Kıbrıs Turk Cumhuriyeti'nin Onemi 313
Halil M. Paşa Barış... Ama Nasıl? 320
Filiz Pehlivanoğulları Kıbrıs İnonu Koyundeki Panayırlar 324
Behiye Saltkaya Erenkoy Mucadelesi ve Erenkoy Şehidleri 328
Michael Stephen Cumhurbaşkanı Denktaş Hakkında Şahsi Duşunceler 333
İlke Susuz Kıbrıs Turk Mucadelesinde Tiyatro 336
Ahmet Tolgay Kıbrıs'ta TMT, Ataturkculuk ve Karşıt Kultur Virusleri 353
Dursun Yıldırım Tarihin İcinde Yururken Tarih Yapmak 362

Yayın Yılı: 2000; 369 sayfa; 3.HAMUR; 16x23,5 cm; KARTON KAPAK; Dili:TURKCE


DENKTAŞ'IN HASTALIK SURECİ

Denktaş'tan iyi haber

Denktaş'a solunum desteği sağlayan tup cıkarıldı

Kalpteki ritim bozukluğuna bağlı olarak beynine giden damarlardan birinde tıkanıklık sonucu sol tarafı felc olan KKTC'nin 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'a, solunum desteği sağlayan tup bugun cıkarıldı.
1 Haziran 2011


HABER

Denktaş taburcu oldu

KKTC'nin 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, yaklaşık bir bucuk aydır tedavi gorduğu Yakın Doğu Universitesi (YDU) Hastanesi'nden taburcu oldu.

24 Mayıs'ta rahatsızlanarak, Lefkoşa Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi'ndeki ilk mudahalenin ardından YDU Hastanesi'nde tedavi altına alınan Denktaş'ın, kalpteki ritm bozukluğuna bağlı olarak beyine giden damarlardan birinde tıkanıklık sonucu sol tarafı felc olmuştu.
7 Tummuz 2011



HABER

Septik şoktan cıktı

Akciğerlerinde oluşan zaturreenin ilerlemesi nedeniyle septik şoka giren KKTC kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, mucizevi bir şekilde hayata geri dondu. Denktaş ’ın oğlu Serdar Denktaş, “Doktorların, ‘geri doneni gormedik ’ dediği şoka girdi ama Denktaş yine ‘Denktaş ’lığını yaptı” dedi.
13 Eylul 2011




HABER

Rum basını kin kustu!
Milliyet 14 Ocak 2011

Rum basını KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ’ın olumune ilişkin, "Yunanca konuşarak Kıbrıs Turk devleti ile Rum Yonetimi Başkanı Dimitris Hristofyas ’a değinerek son nefesini verdi", "Bircok cinayet işleyen teror orgutu TMT ’nin kurucusuydu", "Kıbrıs ’taki işgal ’in lideri Rauf Denktaş oldu" ifadelerini kullandı.


Rum basını KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ’ın vefatını kin kusan yorumlar eşliğinde verdi.

Politis gazetesi, Rauf Denktaş ’ın Yunanca konuşarak Kıbrıs Turk devleti ile Rum Yonetimi Başkanı Dimitris Hristofyas ’a değinerek son nefesini verdiğini yazdı. Alithia gazetesi, "Bircok cinayet işleyen teror orgutu TMT ’nin kurucusuydu" dedi. Fileleftheros gazetesi "Kıbrıs ’taki işgal ’in lideri Rauf Denktaş oldu" ifadesini kullandı.

Politis gazetesi "Yunanca Konuşarak Oldu. Denktaş Dun Akşam Son Nefesini Verdi" başlıklarıyla on sayfadan aktardığı haberinde, Denktaş ’ın "Yunanca sayıklayarak" ve Kıbrıs Turk devleti ile Rum Yonetimi Başkanı Dimitris Hristofyas ’a değinerek son nefesini verdiğini yazdı.

Haberi ic sayfalarında "Rauf Oldu. Olmeden Once Yunanca Konuşuyordu" başlıklarıyla veren gazete, Denktaş ’ın olmeden onceki sağlık durumuyla ilgili ayrıntılara yer verdi.

Denktaş ’ın kızı Ender Vangol ’un, Denktaş yoğun bakımdayken neler yaşandığıyla ilgili anlattıklarını yazan gazete, Perşembe gunu Denktaş ’la geciren Ender Vangol ’un, "belki de KKTC ’nin kurucusunun lider profilini yuceltme cabası icerisinde" babasının solunum cihazına bağlanmadan once Kıbrıs sorunu ve Dimitris Hristofyas, ayrıca eşine değinerek Yunanca bile konuşmaya başladığını kaydetti.

"DENKTAŞ OLDU KIBRIS ’A BOLUCU MUHRUNU BIRAKTI"

Kinci tavrını satırlara yansıtan Alithia gazetesi de Denktaş ’ın olum haberini "Denktaş Oldu" başlığını kullanarak on sayfadan duyurdu. Haber ic sayfalarında "Denktaş oldu. Kıbrıs ’a bolucu muhrunu bıraktı. Bircok cinayet işleyen ve EOKA ’nın ENOSİS mucadelesini yaralamakta kullanılan teror orgutu TMT ’nin kurucusuydu. Denktaş ’ın hayatının son aşamaları" diyen gazete, Denktaş ’ın olumunu, Ender Vangol ’un anlattıklarını ve Denktaş ’ın gecmişte oynadığı rolleri ayrıntılı bir şekilde aktardı.

Dun akşam uzeri Denktaş ’ın olduğuyle ilgili soylentilerin olduğunu, ancak bu soylentilerin 21.00 sularında yalanlandığını yazan gazete, bundan bir saat sonra Denktaş ’ın olduğunun acıklandığını belirtti.

"KIBRIS ’TAKİ İŞGAL ’İN LİDERİ RAUF DENKTAŞ OLDU"

Haravgi gazetesi de Denktaş ’ın olumunu ic sayfada "Denktaş Oldu" başlığıyla verdi. Ote yandan Fileleftheros gazetesi bugunku sayısında "Solunum Cihazında Kritik Saatler" başlığıyla verdiği haberinde Denktaş ’ın sağlık durumuyla ilgili bir haber yayımlarken, sabahın erken saatlerinde internet sayfasında Denktaş ’ın olumunu "Kıbrıs ’taki İşgal ’in Lideri Rauf Denktaş Oldu" başlığıyla duyurdu.

Simerini gazetesi de bugunku sayısında Denktaş ’ın durumunun kritik olduğuyla ilgili bir haber yayımladı.

HRİSTOFYAS'DAN RUMLARA: "KIBRISLI TURKLERİN DUYGULARINI SAYGI GOSTERİN"

Kıbrıs Rum yonetimi lideri Dimitris Hristofyas, Rumlara, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ’ın vefatı nedeniyle uzuntu yaşayan Kıbrıslı Turklerin duygularına saygı gostermeleri cağrısında bulundu.

Hristofyas, bir etkinlikte yaptığı konuşmada, KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ’nu arayarak, Denktaş ’ın vefatından dolayı taziyede bulunduğunu soyledi.



HABER

'Hristofyas burası bağımsız cumhuriyettir' diye haykırdı
Akşam 14 Ocak 2012

KKTC'nin kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş'ın kızı Ender Vangol, babasının vefatından once yoğun bakımda gecirdikleri anları paylaştı.

Kızıyla konuşmasında, eşi Aydın Denktaş'a olan sevgisini, evlatlarına bağlılığını dile getirerek, Rum tarafına mesaj gonderen Rauf Denktaş, Kıbrıs muzakerelerinden de bahsetti. Ender Vangol, Denktaş'ın, nefes alamaz durumdayken bile eşi Aydın Denktaş icin surekli 'Sevemez kimse seni benim sevdiğim kadar..'' şarkısını soylediğini, kendisinin de şarkıya eşlik ettiğinde, 'Sizleri kaybetmekten korkuyorum'' dediğini aktardı.

MUZAKERELERDEN BAHSETTİ
Babasının, Rumca bir şeyler soylediğini, 'Rumca anlamıyorum baba, İngilizce ya da Turkce konuş'' dediğini anlatan Ender Vangol, babasının, Rum yonetimi lideri Dimitris Hristofyas ile diğer Rum liderler icin, '(Soyle kendilerine, burası bağımsız bir cumhuriyettir' dedi ve 'Hristofyas' diye bağırdı'' ifadesini kullandı.

Ender Vangol, Denktaş'ın, Kıbrıs muzakerelerinden bahsettiğini, toprak ayarlamalarına, iskana değindiğini ve 'Nasıl olacak, nasıl yerleşecek bu insanlar?'' dediğini kaydetti. Babasına, ''bunları duşunmemesi gerektiğini'' soylediğini, ancak Denktaş'ın 'Benim duşunmem gerek'' diye yanıt verdiğini dile getiren Ender Vangol, sabah saatlerinde de 'Beni evime goturun'' dediğini, kendisinin de 'Biraz daha guclen evimize gideceğiz'' karşılığını verdiğini soyledi. Nefes almada zorlandığını ve doktorun geldiğini, doktorun, 'Bu işlemi yaparken her an kalbi durabilir'' dediğini anlatan Ender Vangol, babasının başında yalnız olduğu icin buna kendisinin karar vermediğini, doktorun da, 'Denktaş Bey boyle bir mudahale yapmam lazım, ne dersiniz'' diye babasına sorduğunu ve babasının da ''Ne gerekiyorsa yapın'' diye izin verdiğini anlattı.
Babasının nefes almakta zorlandığını, gece boyu konuştuklarını, konuştuklarının zaman zaman anlaşılmadığını ifade eden Ender Vangol, 'Ama hic bir zaman bilincini kaybetmedi, son ana kadar'' dedi.


HAKKINDA YAZILANLAR

Merak etmeyin; Denktaş Bey 'obur oda'da
Ahmet Yabuloğlu
Yenicağ 15 Ocak 2012

Belki klasik sayılabilir ama bugun icin tam ve gercek anlamıyla Denktaş Bey ’in aramızdan ayrılışını ifade eden bir cumleydi vefatını haber aldığım anda ilk aklımdan gecen:
Dunya Turkluğu buyuk bir liderini kaybetti.
Varlığıyla ve son nefesine kadar surdurduğu destansı mucadelesiyle Kıbrıs ’taki Turkluğun yılmaz cengaverinin aramızdan ayrılışını kabullenmek bir anda pek kolay olmuyordu... Ama artık dunya Denktaş ’sızdı... Allah ’ın takdirine diyecek bir şey yoktu, ancak yine de icinizi “cız” ettiren bir yurek sızısına engel olmanız da imkansız... Tam o sırada olum hakkında Denktaş Bey ’den yıllar once duyduğum sozlerini hatırlıyorum:
1989 yılının Kasım ayıydı. Denktaş Bey, KKTC ’nin Anadolu Ajansı durumundaki devlet ajansı TAK ’ın (Turk Ajans Kıbrıs) kurucu mudurlerinden Kemal Aşık ’ın cenaze toreninde konuşuyordu. Kıbrıs ’ta cok sevilip sayılan Kemal Aşık ’ın Milli Kıbrıs davasına uzun yıllar onemli hizmetlerini anlattıktan sonra şoyle dedi:
“Kemal Bey, şimdi bir odadan obur odaya gecti. Olumle her şey bitmiyor. Herşey devam ediyor...”
Evet Denktaş Bey dunya değiştirmeyi, “bir odadan obur odaya gecmek” diye tanımlamıştı. Kendi yaptığı bu tanımı hatırlayınca uzuntum hafifledi ve “İnşallah gectiği obur odada huzur icinde olur” diye icimden gecirdim. Ancak son nefesinde bile Kıbrıs meselesini duşunduğunu oğrenince “obur oda”daki mesaisinin de buradakinden pek farklı olmayacağını duşundum.

***

Gercekten de Denktaş Bey kelimenin tam anlamıyla 88 yıllık omrunu milli Kıbrıs davasına adayıp tuketen ender bir insandır. Daha 21 yaşında aktif bicimde davasının mucadelesine girişen Denktaş Bey, zaman icinde Dr. Fazıl Kucuk ve Faiz Kaymak gibi hurriyet mucahitlerinin actığı bayrağı kavrayıp son nefesine kadar suren uzun bir koşuya cıkmıştır. Kıbrıs Turku ’nun geleceği icin cıktığı bu koşuda bayrağı her adımda daha yukseklere taşıyarak mucadelesini bağımsız KKTC ’yi ilan ederek taclandırmıştır...
Tabi ki bu mucadele kolay olmamıştır. 1974 Barış Harekatı sonrasında ozgurluğune kavuşan Kıbrıs Turklerinin haklı davasını dunyaya kabul ettirmekle gecen yıllarda, Denktaş Bey ’in en buyuk endişesi hep 1974 oncesine donmekti. Rumları cok iyi tanıyordu, milli davadan verilecek tavizlerle varılacak bir anlaşmanın Kıbrıs Turklerini yine toplu mezarlara surukleyeceğinden korkuyordu. Rumlarla yapılacak bir anlaşmada Turkiye ’nin etkin ve fiili garantisinden, iki kesimlilikten ve siyasi eşitlikten asla vazgecilemeyeceğinde direnmesinin tek sebebi buydu. Bu yuzden “uzlaşmaz” ilan edilmiş “Mister No” diye suclanmıştı. Ama o milli Kıbrıs davasını her platformda bıkmadan, usanmadan anlatmaya devam etti. Hayatı boyunca Kıbrıs davasıyla yatıp Kıbrıs davasıyla kalktı.
15 Kasım 1983 ’te ilan edilen KKTC ’nin aradan gecen 28 yılda kok salıp, butun kurum ve kuruluşlarıyla dim dik ayakta olduğunu gormuş olması dolayısıyla bir anlamda Denktaş Bey ’i “muradına ermiş bir lider” saymak mumkundur. Bundan sonra onun uyarıları ışığında atılan adımların KKTC ’yi sonsuza kadar yaşacatak bir yola sokacağı acıktır.

***

Şimdi artık “obur oda”ya gecen Denktaş ’ın “bu oda”dayken soyledikleri Kıbrıs Turku ’nun geleceği ve milli Kıbrıs davası acısından daha da buyuk onem kazanmıştır. Denktaş ’ın son nefesinde haykırdığı, “Burası bağımsız bir cumhuriyettir” sozleri bir siyasi vasiyet kabul edilmeli ve bundan sonra BM ’de yurutulecek goruşmelerde geri adım atılmaz bir kırmızı cizgi olmalıdır.
Aslında Denktaş Bey gecen 15 Kasım ’da KKTC ’nin 28. kuruluş yıldonumu dolayısıyla yayınladığı kutlama mesajında vasiyetini yapmıştı:
“15 Kasım; halkın azmini, hurriyete bağlılığını tescil eden bir gundur. İlerisi var, gerisi yoktur. Kıbrıs Turku adada var olacaksa 15 Kasım ’ı buna temel yapmalı. 15 Kasım, gecmişe bakma değil bundan sonraki mucadelenin planlanacağı bir durak noktası olmalı”

***

Son olarak dikkat cekmek isterim; belki şu an icin henuz farkında değiller ama Kıbrıs Turk ’u ilerleyen gunler ve yıllarda Rauf Denktaş ’ın kendileri icin ne ifade ettiğini daha iyi anlayıp idrak edecektir.
Allah rahmet eylesin, Turk milletinin başısağolsun...





KIBRIS KRONOLOJİSİ

1571 - Kıbrıs Osmanlı devleti tarafından fethedildi ve ilk Turk cemaati adaya yerleştirildi.

1878 - Ruslar karşısındaki yenilgide fazla odun vermemek icin, ada Britanya İmparatorluğu ’na kiralandı. (Osmanlı mulkiyeti devam ediyor sayılmakla birlikte, yonetim tamamen İngilizlere gecti)

1914 - İngiltere adaya tamamen el koydu.
1923 - Lozan Barış Antlaşması ’nın 20. Maddesi gereğince, Turkiye adanın İngiltere ’ye ilhakını kabul etti.

1925 - Kıbrıs Crown Colony olarak ilan edildi ve adaya ilk Turkiye Cumhuriyeti konsolosu atandı.

1931 - Rumların Enosis isyanı başladı, Rumlar İngiliz valisinin konağını yakınca İngiliz politikası sertleşti. Turk cemaati Enosis ’e karşı olduğunu acıkdı.

1939 - İkinci Dunya Savaşı başlayınca İngiltere, Ortadoğu ’nun kontrolu icin stratejik onemi olan adayı elinden kacırmamak icin, ozerklik vaadinde bulunacağını yaydı, Rumlar ise Enosis ’te kararlıydı.

1943 - İngiltere gudumlu ‘Kıbrıs Adası Turk Azınlığı Kurumu ’ (KATAK) kuruldu, ancak yapısı nedeniyle gelişemedi.

1944 - Doktor Fazıl Kucuk, ‘Kıbrıs Milli Turk Halk Partisi ’ni kurdu.

1950 - İkinci Dunya Savaşı ’nın ardından butun dunyada kolonilerin tasfiyesi eğilimi yaygınlaşınca, Kıbrıs Rum Ortodoks Liderliği (18 Ekim ’de başına Makarios secilmiştir), yoğun bir kampanyaya girişti. Yunanistan hukumeti de Birleşmiş Milletler ’e ulusların kendi kaderlerini tayin haklarının Kıbrıs icin de uygulanması yolunda başvuruda bulundu.

1954 - Yunanistan, Birleşmiş Milletler ’e self-determinasyon icin başvurdu. Turkiye karşı cıktı. Birleşmiş Milletler, Yunan talebini reddetti.

1955 - Yunan teror orgutu EOKA 1 Nisan ’da adada faaliyete gecti. Rumlar arasında Enosisci-Anti Enosisci catışması başladı.Turkiye ilk kez sorunda taraf olmayı kabul etti ve 29 Ağustos ’ta Londra ’da İngiltere ve Yunanistan ’ın katıldığı toplantıda, Turkiye de temsil edildi. Konferans devam ederken, EOKA terorunun Turkleri de hedef almaya başlaması karşısında, İstanbul ’da Turk hukumetinin de goz yumduğu mitingler kontrolden cıktı.Daha sonraları ’6-7 Eylul Olayları ’ diye anılacak olan yağma ve tahribat, Turkiye ’deki Rumlar kadar, diğer azınlıkları da hedef aldı. Aynı zamanda ‘Ya Taksim Ya Olum ’ sloganı yoğun bir bicimde kullanılmaya başlandı.

1956 - İngiliz hukumeti, karışıklıkların baş kışkırtıcısı sıfatıyla Başpiskopos Makarios ’u Seyschelles Adaları ’na surdu. Birleşmiş Milletler ’de Turkiye ilk kez, ‘taksim ’ tezini acıkladı. İngiltere, askeri ussunun kalması koşuluyla ‘self-determinasyon ’u kabul etmeye yanaştı.

1957 - NATO arabuluculuk gorevini ustlenince, EOKA gecici olarak ateşkes ilan etti; Makarios serbest bırakıldı. 15 Kasım ’da Turk Mukavemet Teşkilatı kuruldu.

1958 - Kıbrıs ’ın İngiliz Milletler Topluluğu icinde kalmasına ama Turkiye ve Yunanistan ’la da bağlara sahip olmasına dayalı ‘MacMillan Planı ’ gundeme geldi.

1959 - İngiltere Başbakanı ve uc devletin dışişleri bakanlarının katılımıyla Zurih Antlaşmaları onaylandı. Cemaat temsilcileri olarak Makarios ve Dr. Kucuk de toplantıya katıldılar. 19 Şubat ’ta Turkiye, Yunanistan ve İngiltere Kıbrıs anayasasını garanti altına aldı. İngiliz uslerinin devamı kabul edildi. Mayıs ayında Yunanistan Başbakanı ve dışişleri bakanı Turkiye ’yi resmen ziyaret etti ve barış ruzgarları esmeye başladı.

1960 - Kıbrıs Anayasası imzalandı. Adaya simgesel Turk ve Yunan birlikleri yerleştirildi. Makarios cumhurbaşkanı, Fazıl Kucuk cumhurbaşkanı yardımcısı oldu. Bu arada 27 Mayıs 1960 ’da Turkiye ’de ordu yonetime el koydu; 1961 secimleriyle ulkede tekrar demokrasiye donuldu.

1963 - Başbakan Karamanlis ’in istifası ve ulkeyi terk etmesinin ardından Yunanistan surekli kabine bunalımları gecirmeye başladı, bu yuzden Kıbrıs uzerinde etkisi azaldı. Makarios kendi girişimiyle yıl boyunca anayasası değiştirme ve Turk Cumhurbaşkanı yardımcısının yetkilerini kısma faaliyetlerini arttırdı. Kasım sonunda ABD Başkanı Kennedy, Makarios ’a bundan vazgecmesini onerdi. Aralık başında da Turkiye tek taraflı değişiklikleri kabul etmeyeceğini bildirdi.

21 Aralık ’ta Noel katliamı ile EOKA, Turk cemaatine karşı ‘etnik temizleme ve adadan kacırma ’ politikasını doruğa cıkardı. Eylemleri 1964 Ağustos ’unun ortalarına kadar surdu. 30 Aralık ’ta ise Makarios 13 maddelik anayasa değişikliği onerisini acıkladı ama Turkiye buna karşı olduğunu yineledi.

1967 - Yunanistan ’da ordu yonetime el koydu ve 1974 ’e kadar iktidarda kaldı. Subaylar halkın desteğini elde etmek icin Kıbrıs ’ta EOKA ’ya desteği arttırdılar. Turkler iyiden iyiye gettolara sıkıştırılmaya başlandı. Yunan ordusunun 15 bin askeri, gayri resmi olarak adaya yerleştirildi. Turklere karşı surdurulen soykırımın kesilmesi icin Turk ve Yunan başbakanları arasında duzenlenen toplantı bir sonuc vermeyince, Turkiye askeri mudahalede bulunacağını acıkladı. Yunanlılar uc Turk koyunden geri cekilirken arkalarında 24 olu bıraktılar.

TBMM hukumete mudahale yetkisi verdi. Turk ucakları Kıbrıs uzerinde ucmaya başladı. Donanma ve cıkarma birlikleri harekete gecti. ABD ’nin arabuluculuğuyla Yunan birliklerinin geri cekilmesi sağlanınca, Turk harekatı durduruldu. 1964 ’ten beri Turkiye ’de bulunan Rauf Denktaş gizlice adaya gitti. Denktaş, Yunanlılarca tutuklandı ama Turkiye ve ABD ’nin baskısıyla iade edildi.

5 TEMMUZ 1974 - Yunanlı subayların yonettiği Ulusal Muhafız Orgutu, Cumhurbaşkanı Makarios ’u devirdi ve EOKA-B onderi Nikos Sampson ’u ‘cumhurbaşkanı ’ ilan etti.

Adadaki İngiliz ussune sığınan Makarios, Kıbrıs ’ı terk etmek zorunda kaldı. Bu suretle Enosis ’in gercekleştirilmek istendiğini anlayan Başbakan Ecevit, garanti anlaşması uyarınca, İngiltere ’yi ortak eyleme davet etti. İngiltere ’nin katılmaması uzerine, 19 Temmuz ’da Turk cıkarma gemileri denize acıldı ve 20 Temmuz ’da denizden cıkarma ve havadan indirmelerle Girne bolgesi kontrole alındı. Ancak Yunan birliklerinin adada garantor olarak bulunan Turk birliğine saldırması carpışmaları butun ada yuzeyine yaydı. 22 Temmuz ’da Birleşmiş Milletler ’in cağrısına uyularak ateş kesildi. Bu girişim sonucu, Kıbrıs ’ta Nikos Sampson, Yunanistan ’da ise askeri cunta devrildi ve Yunanistan demokrasiye dondu. Ancak Kıbrıs ’ta dağınık durumdaki Turklerin guvenliği sağlanamadığı gibi, Girne ’deki Koprubaşı da Turk ordusu icin yeterli guvenceye sahip değildi.

16 AĞUSTOS 1974 - Cenevre ’de surdurulen barış goruşmelerine rağmen Yunanistan hicbir uzlaşmaya yanaşmak niyetinde olmadığını gosterdi.

Aksine koylerdeki Turkleri oldurmeye devam ettiler. Bunun uzerine Turk ordusu adanın yuzde 37 ’sini kontrol altına alacak kadar ilerledikten sonra ikinci harekatı sona erdirdi.

1975 - 13 Şubat ’ta, Kıbrıs Turk Federe Devleti ’ni kuruldu. Aynı yıl icerisinde bir de nufus mubadelesi gercekleşti. Bu mubadele ile Kıbrıs ’ın Guney kesimindeki Turkler, kuzey kesimine; kuzey kesimindeki Rumlar da guney kesimine gecti. Nufus mubadelesi BM gozetiminde gercekleşti. Ceşitli kaynaklara gore bu tarihten gunumuze kadar, Turkiye ’den Ada ’ya 30-40 bin civarında Turk yerleşimci gonderilmiş durumda.

1977-79 - Denktaş-Makarios(1977) ve Denktaş-Klerides (1979) ile Doruk Anlaşmaları imzalandı. Bu anlaşmalarla, Kıbrıslı Rumlar ilk kez iki kesimli, iki toplumlu federal bir cozumu benimsiyordu.

1982 - Papandreu, 1981 Ekim ’inde Yunanistan ’daki secimleri kazandıktan hemen sonra, Şubat 1982 ’de Kıbrıs ’a gitti ve buradaki konuşmasında “Kıbrıs ’ın Helenizmin bir parcası” olduğunu soyleyerek, Kıbrıs sorunu ile ilgili butun tarafların katılacağı bir “uluslararası konferans” toplanması gerektiğini ekledi.

BM Genel Kurulu, Rum tarafının başvurusu uzerine Ada ’daki “işgal ordusu”nun derhal cekilmesini ve multecilerin “isteğe bağlı olarak” geri donmelerini tavsiye eden kararını aldı. Bunun uzerine KTFD Meclisi, 17 Haziran ’da radikal bir adım atarak “Kıbrıs toplumunun self-determinasyon hakkı”na ilişkin bir karar aldı.

1983 - 15 Kasım 1983 ’te, KTFD Meclisi, Kuzey Kıbrıs Turk Cumhuriyeti (KKTC) adında bağımsız bir devlet kurulduğunu dunyaya ilan etti. KKTC ’nin kurulması, Rum tarafının, Yunanistan ’ın ve Batılı devletlerin yanısıra BM Guvenlik Konseyi ’nin de tepkisini cekti.

Guvenlik Konseyi, 18 Kasım ’da aldığı bir kararla bağımsızlık kararını kınadı. Turkiye ’ye yakın bazı devletler KKTC ’yi tanımanın eşiğine gelmişlerdi ki, ABD ve İngiltere ’nin baskıları ile bu kararlarından vazgectiler. 13 Mayıs 1984 ’te de BM Guvenlik Konseyi 550 sayılı kararı ile KKTC ’nin ilanını ayrılıkcı bir hareket olarak tanımladı.

1984-1990 - KKTC ’nin kurulmasından sonra toplumlararası goruşmeler yeniden başladı. KKTC kurulurken, 1977-79 Doruk Anlaşmalarına atıfta bulunularak, iki toplumlu, iki kesimli federal bir cozume kapılar acık bırakılmıştı. Goruşmeler surecinde; New York ’ta 17 Ocak 1985 ’te ve 29 Mart 1986 ’da BM Genel Sekreteri ’nin hazırlamış olduğu ‘Kıbrıs Uzerine Anlaşma Taslağı ’, Kıbrıs Turkleri tarafından kabul edilip, Rumlar tarafından reddedildi. 22 Mayıs 1987 ’de AB ve ‘Kıbrıs ’, 18 aylık goruşmeler sonucunda Gumruk Birliği protokolu başlattı. Ocak 1988 ’de Anlaşmanın tum Ada ’yı kapsamasına karar verildi. 1990 ’daki iki taraf arasındaki New York Zirvesi de başarısızlıkla sonuclandı.

1990 - BM Guvenlik Konseyi, bu tarihte 649 sayılı kararını aldı. Bu kararla BM, Ada ’daki her iki tarafı da, kabul edilebilir bir cozum bulma yolunda caba gostermeye cağırdı. Aynı karar boyle bir cozumun iki toplumlu, iki kesimli bir anlayışa sahip olması ve cozumun siyasi olarak iki eşit toplum liderinin direkt goruşmeleri yoluyla sağlanması gerektiğini vurguladı. Kararın, Kıbrıs Sorunu ’nu 1974 ’te değil de, 1960 ’lara hatta oncelerine dayandırması bir başka onemli nokta idi. 1990 Temmuz ’unun ilk haftası icinde Kıbrıs Rum Yonetimi “Kıbrıs” adına AB ’ye uyelik icin başvurdu. BM ’nin ve Turk tarafının uyarılarına rağmen topluluk 11 Eylul 1990 ’da bu başvurunun normal surec icinde değerlendirilmesini kararlaştırdı.

1991 - Turgut Ozal, 1991 ’de Kıbrıs konusunda bir ‘dortlu konferans ’ toplanmasını onererek, o gune kadar sorunun iki toplum arasında goruşulmesi gerektiğini savunagelmiş olan Turkiye ’nin bu anlayışına da değişiklik getirdi. Ozal ’ın onerisine gore Kıbrıs sorunu; KKTC, Kıbrıs Rum Yonetimi, Turkiye ve Yunanistan arasında ele alınmalıydı. 28 Haziran 1991 ’de BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar, BM Guvenlik Konseyi ’ne sunduğu raporda Turkiye ’nin onerdiği Dortlu Doruk Toplantısı ’nı kabul ettiğini belirtti.

1992 - 100 paragraftan oluşan BM Fikirler Dizisi, tarafların onayına sunuldu. New York ’ta surdurulen goruşmelerin ardından, BM Genel Sekreteri Butros Gali, toprak duzenlemeleri ve anayasal konuların tumunu kapsayacak bir paket anlaşma hazırladı. Turk tarafı 100 paragraftan 91 ’ini onayladığını acıkladı. Rum tarafında ise, Kıbrıs Rum lideri Yorgo Vasiliu paketi onaylarken, daha sonra iktidara gelen Glafkos Klerides ile bu pakete karşı cıktı.

1993 - AB, Haziran 1993 ’te Kıbrıs ’ın tam uyelik icin gerekli şartları taşıdığını belirten goruşunu yayınladı. Aynı yıl Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesimi arasında Ortak Savunma Doktrini imzalandı.

1994 - BM Genel Sekreteri Butros Gali ’nin girişimleriyle ortak anlaşma zemininin oluşturulması amacıyla ‘Guven Arttırıcı Onlemler Paketi ’ duzenlendi. ABD ’nin destek verdiği pakete Rum tarafı karşı cıkınca 1994 ’te rafa kaldırıldı.

1996 - 3 Haziran ’da bir Kıbrıslı Rum asker, BM denetimindeki bolgede bir Kıbrıslı Turk asker tarafından vurularak oldu. 11 Ağustos 1996 ’da Kıbrıslı Rum motosikletciler, Yeşil Hat ’tı gecmeye kalkışınca Kıbrıslı Turk gostericiler ve Turk askerleri ile catıştı.

70 ’ten fazla kişi yaralandı. Bir Kıbrıslı Rum oldu. 14 Ağustos 1996 ’da Kıbrıs ’ta Derinya bolgesinde Turk guvenlik gucleri, Turk bayrağını indirmeye kalkışan bir Rum gencine ateş actı. Rum genc hayatını kaybetti. 8 Eylul 1996 ’da Guney Kıbrıs tarafından acılan ateş sonucu bir Turk askeri oldu, biri yaralandı. 13 Ekim 1996 ’da Kıbrıs Turk kesimine gecen bir Rum, Kıbrıslı Turk askerlerince olduruldu. 6 Şubat 1997 ’de Kıbrıslı Turk ve Rumlar birbirine ateş actı. Olen ya da yaralanan olmadı.

1997 - 4 Ocak ’ta Kıbrıslı Rumların, Rusya ’dan S-300 yerden havaya 150 km. menzilli fuze alımına ilişkin anlaşmaya imza koyması uluslararası arenayı ve dolayısıyla hassas Turk-Yunan ilişkilerini karıştırdı.

Turkiye, Kıbrıslı Turklerin guvenliğini tehdit edecek herhangi bir gelişmeye goz yummayacağını acıkladı. İngiltere ve BM de anlaşmaya sert tepki gosterdi. 24 Şubat 1997 ’de AB, Kıbrıs ’ın AB ’ye tam uyeliğine ilişkin geleneksel tavrını değiştirerek, Kıbrıs ’ın AB ’ye tam uyeliğinin gercekleşebilmesi icin Ada ’da once siyasi bir cozumun şart olduğunu acıkladı ve Yunanistan da bu acıklamaya tepkilerini bildirdi. AB, ilk defa topluluğa tam uyelik konusunda Kıbrıs Turklerinin de dikkate alınması gerektiğini, tam uyelik goruşmelerine Ada Turklerinin de katılması gerektiğini belirtmek suretiyle net bir şekilde ifade ediyordu. Yunanistan Dışişleri Bakanı Theodoros Pangalos, bu acıklamaların hemen ardından, AB ’nin Doğu ’ya doğru genişlemesini veto edeceğini acıkladı.

1999 - AB ’nin 10-11 Aralık 1999 ’da yaptığı Helsinki zirvesinde Turkiye ’nin AB ’ye tam uyelik icin adaylığı resmi olarak kabul edildi. Turkiye icin tarihi bir oneme sahip olan bu zirvenin sonuc belgesinde genişleme surecindeki Turkiye ’nin konumu ve Kıbrıs sorunuyla ilgili ozel maddeler de yer aldı.
AB Helsinki zirvesi Buna gore “Avrupa Birliği Konseyi, 3 Aralık tarihinde New York ’ta Kıbrıs meselesinin kapsamlı bir cozumune yonelik olarak başlatılan goruşmeleri memnuniyetle karşılar ve BM Genel Sekreteri ’nin bu sureci başarıyla sonuclandırma yonundeki gayretlerine guclu desteğini ifade eder. Avrupa Birliği Konseyi, politik bir cozumun Kıbrıs ’ın Avrupa Birliği ’ne katılımını kolaylaştıracağının altını cizer. Uyelik muzakerelerinin tamamlanmasına kadar kapsamlı bir cozume ulaşılamamış olursa, Konsey ’in uyelik konusundaki kararı, yukarıdaki husus bir on şart olmaksızın verilecektir. Bu konuda, Konsey tum ilgili faktorleri dikkate alacaktır.” denildi.

2000 - AB Komisyonu ’nun 7 Kasım 2000 ’de acıkladığı ve Turkiye ’nin AB ’ye uyelik surecindeki “yol haritasını” cizen Katılım Ortaklığı Belgesi ’nde (KOB) yer alan Kıbrıs ’la ilgili ifadeler Turkiye-AB arasında buyuk bir krize neden oldu.

Komisyon ’un, Yunanistan ’ın baskısıyla KOB ’un kısa vadeli oncelikler bolumune Kıbrıs sorununun cozumune ilişkin baskıcı ifadeler eklemesi Turkiye tarafından “onkoşul” olarak algılandı. KOB ’un iceriğinin Helsinki zirvesinin cizgisinde yer almasını isteyen Turkiye, AB ’nin bu tutumuna Başbakan Bulent Ecevit dahil tum ust duzey yetkilileriyle sert tepki gosterdi. KOB ’un acıklanması ardından Cankaya ’da duzenlenen “Kıbrıs” zirvesinden ise AB ’ye sert ve net bir mesaj cıktı. Zirvede KKTC lideri Rauf Denktaş ’ın BM nezdinde yapılan dolaylı goruşmelerden cekilmesi kararlaştırıldı.

2001 - Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Romano Prodi Kıbrıs sorunu cozulmeden de Guney Kıbrıs ’ın uyelik başvurusunun değerlendirilebileceğini soyledi. Turk Dışişleri Bakanı İsmail Cem Kıbrıs konusunda işlerin olumlu gitmediğini acıkladı. Ecevit ve Bahceli Kıbrıs ’ta bedel odemeye hazır olduklarını soylediler. Yıl sonunda Rauf Denktaş ’ın, Glafkos Klerides ’e mektupla yaptığı goruşme teklifi sonucunda iki lider 4 Aralık ’ta Lefkoşa ’daki ‘Yeşil Hat ’ta BM gozetiminde biraraya geldiler. Goruşme sonunda BM Genel Sekreterinin Kıbrıs ozel temsilcisi Alvaro De Soto, liderlerin 2002 Ocak ayında yine Yeşil Hat ’ta biraraya geleceklerini ve muzakereleri surdureceklerini acıkladı.

Doğrudan goruşmelere ivme kazandırmak amacıyla Kıbrıs ’a gelen BM Genel Sekreteri Kofi Annan, KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş ve Rum lider Klerides ’le akşam yemeği icin bir araya geldi.

15 Mayıs 2002 - Ada, 1979 yılından bu yana ilk kez bir BM genel sekreterini ağırlıyor. Dun Kıbrıs ’a giden Kofi Annan, bugun taraflarla goruşuyor. BM Genel Sekreteri, Kıbrıs Rum kesimi lideri Glafkos Klerides ’le goruştukten sonra KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş ’la da bir araya geldi. Denktaş, Kofi Annan ’la goruşmesinin ardından, Haziran ’da ilerleme kaydedilmesi konusunda iyimser olduğunu soyledi. Annan, Denktaş ve Klerides, ara bolgede akşam yemeği icin buluştu. Annan, Kıbrıs ’ta sorunun cozumu icin, daha ileri bir adım atılmasını sağlamaya calışıyor.



HABER

Denktaş'a anıt mezar yapılacak


Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş'ın naaşının gomuleceği Lefkoşa'daki Cumhuriyet Parkı'na anıt mezar yapılacak.

KKTC Başbakanı İrsen Kucuk, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Ersan Saner, Maliye Bakanı Ersin Tatar, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Ali Cetin Amcaoğlu, LTB Başkanı Cemal Bulutoğluları ile Denktaş'ın oğlu, Demokra Partisi (DP) Genel Başkanı Serdar Denktaş, Denktaş ailesinin istemi ve Bakanlar Kurulu kararıyla Denktaş'ın mezar yeri olarak belirlenen Lefkoşa'daki Cumhuriyet Parkı'nda incelemelerde bulundu.

Başbakan Kucuk, bakanlar ve Serdar Denktaş'ın incelemeleri sonucunda, Denktaş'ın naaşının tam olarak defnedileceği bolge de kararlaştırdı. Denktaş'ın mezarı Cumhuriyet Parkı'ndaki TMT Anıtı'nın yaklaşık 150 metre guneyinde olacak.

Başbakan İrsen Kucuk, Parktaki incelemeler sonrası basına yaptığı acıklamada, Bakanlar Kurulu'nun, Denktaş ailesinin talebini de goz onunde bulundurarak Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş'ın Cumhuriyet Parkı'na defnedilmesine karar verdiğini kaydetti.

Kucuk, Denktaş'ın buyuk bir lider olduğunu, kaybının da buyuk olduğunu ifade ederek, Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi karşısında yer alan ve icerisinde TMT Anıtı'nın da bulunduğu Cumhuriyet Parkı'nda Denktaş'a son gorevlerini en iyi şekilde yerine getireceklerini vurguladı.

Kucuk, milli mucadele tarihi, TMT ve cumhuriyeti temsil eden Cumhuriyet Parkı'nı defin icin duzenleme calışmalarının hemen başlatılacağını da soyledi.

Serdar Denktaş da, aile olarak, babası ve Kıbrıs Turk halkının tarihinde onemli bir yeri bulunan Denktaş'ın Cumhuriyet Parkı'na defnedilmesine karar verdiklerini; karışık duygular yaşadıklarını; ancak babasına, tarihine uygun bir yer ve anıt icin calıştıklarını belirtti.

Serdar Denktaş, TMT ve cumhuriyeti temsil eden Cumhuriyet Parkı'nın artık Denktaş'ın da simgesi olacağını kaydetti.
15.01.2012



VEFAT-HABER

Rauf Denktaş'ı kaybettik

KKTC'nin 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş vefat etti.
Yakın Doğu Universitesi Hastanesi yoğun bakım servisinde tedavi goren KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş coklu organ yetmezliğinden hayata gozlerini yumdu.

13 Ocak 2012



HABER

Rauf Denktaş'ı dualarla uğurladık


Denktaş'ın naaşı, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndan Selimiye Camisi'ne goturuldu. Torene, Cumhurbaşkanı Abdullah, Gul, TBMM Başkanı Cicek, Başbakan Erdoğan, bakanlar, CHP Genel Başkanı Kılıcdaroğlu, MHP Genel Başkanı Bahceli, İİT Genel Sekreteri İhsanoğlu da katıldı. Torende, Azerbaycan, Katar, Afganistan, Pakistan, Bulgaristan, Batı Trakya, Kırım, Makedonya ve Kosova'dan da konuklar vardı.

Tedavi gorduğu Yakın Doğu Universitesi (YDU) Hastanesi'nde Cuma gecesi vefat eden KKTC'nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, 30 yılı aşkın sureyle gorev yaptığı Cumhurbaşkanlığı'ndan son kez uğurlandı.

Vefat ettiği YDU Hastanesi'ndeki torenin ardından dun KKTC Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na nakledilen Denktaş'ın naaşı icin, Turkiye'den gelen ust duzey konukların da katılımı ile bugun ikinci kez devlet toreni duzenlendi.

Cenaze torenine, Cumhurbaşkanı Abdullah Gul, TBMM Başkanı Cemil Cicek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, AB Bakanı ve Başmuzakereci Egemen Bağış, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanı Mevlut Cavuşoğlu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Ozel, Kara Kuvvetleri komutanı Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıcdaroğlu, onceki genel başkanlar Deniz Baykal, Hikmet Cetin, Altan Oymen, MHP Genel Başkanı Devlet Bahceli, Demokrat Parti Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek, DSP Genel Başkanı Masum Turker, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Omer Celik, merhum Başbakan Bulent Ecevit'in eşi Rahşan Ecevit, Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak ve BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Alparslan Turkeş'in oğulları MHP milletvekili Tuğrul Turkeş, AK Parti Milletvekili Ahmet Kutalmış Turkeş ve torene iştirak eden partilerin diğer yoneticeleri katılıyor.

-Diğer konuklar-

Torende ayrıca Kırım Tatar Milli Meclis Başkanı Mustafa Kırımlıoğlu, Kosova'dan KDTP milletvekilleri Enis Kervan, Muferra Sinik ve KDTP Genel Başkan Yardımcısı Rifat Krasnic, Bulgaristan'dan HOH milletvekili Remzi Osman , Ruşen Rıza, Necmi Ali, Afganistan Eğitim Bakan Yardımcısı Muhammed Patman, Katar Dışişlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Buyukelci Abdullah El Cabir, Makedonya Devlet Bakanı Hadi Nezir, Makedonya Milli Birlik Hareketi Başkanı ve Milletvekili Erdoğan Sarac, İskece Muftusu Ahmet Mete, Gumilcine secilmiş Muftusu İbrahim Şerif, Pakistan Ankara Buyukelcisi Haroon Shakuat ve Buyukelcilik Musteşarı Muin Ulhak, Azerbaycan Devlet Bakanı Nazım İbrahimov ile milletvekilleri, Turkiye Gazeteciler Cemiyeti heyeti, Ankara Gazeteciler Cemiyeti heyeti, Ankara Ticaret Odası heyeti, İstanbul Gazeteciler Derneği heyeti ile Kartal Belediye Başkanı Altınok Oz, Turk Musevi Cemaati Hahambaşı İsak Haleva ve Cemaat Başkanı Sami Erman da hazır bulundu.

Torende, protokol taziye defterini imzaladı.

Cumhurbaşkanı Gul, TBMM Başkanı Cicek, Başbakan Erdoğan ve diğer konuklar Denktaş'ın naaşının başında durarak Denktaş'ın ailesine taziyelerini sundu.

Cumhurbaşkanı Gul, Denktaş'ın eşi Aydın Denktaş'a taziyesini sunarken Aydın Denktaş başını Cumhurbaşkanı'nın goğsune yasladı.

-Sabaha kadar saygı gecişi yapıldı, nobet tutuldu-

Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda dun katafalka konan Rauf Denktaş'ın naaşı onunde halkın sabaha kadar saygı gecişi surdu. Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş'ın cocukları ve torunları da taziyeleri kabul etti.

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş'ın tabutu başında hem askerler hem de ust duzey devlet gorevlileri tarafından saat 09.30'a kadar ihtiram nobeti tutuldu.

Duzenlenen torende, taziye defterinin protokol tarafından imzalanmasının ardından, Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş'ın naaşı, askerler tarafından top arabasına taşındı.

30 yılı aşkın sureyle gorev yaptığı Cumhurbaşkanlığı'ndan son kez uğurlanan Denktaş'ın naaşı, cenaze namazının kılınacağı Selimiye Camisi'ne goturuluyor.

Selimiye Camisi'nde kılınacak cenaze namazının ardından top arabasına konularak Girne Kapısı'na goturulecek Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş'ın naaşı, toprağa verileceği Cumhuriyet Parkı'na goturulecek ve burada duzenlenecek torenin ardından saat 15.30'da defnedilecek.

Torende, Turkiye ve KKTC ust duzey yetkililerinkinin yanında, Azerbaycan Cumhurbaşkanı ve İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri adına da celenkler bulunuyor.

-İş yerleri kapalı-

Bu arada, Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş'ın cenaze toreni nedeniyle, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndan Selimiye Camisi'ne ve Selimiye Camisi'nden Girne Kapısı'na kadar olan guzergahta bulunan tum işyerleri, KKTC Başbakanlığı'nın kararıyla, 08.00-14.30 saatleri arasında kapalı olacak.

Denktaş'ın vefatının ardından ilan edilen yas nedeniyle, resmi kurum ve kuruluşlarla, tum resmi ve ozel okullar da bugun kapalı. KKTC'de Cuma gunune kadar yas ilan edilmişti. Bu sure zarfında bayraklar da yarıda kalacak.

Ote yandan, KKTC'nin Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş'ın vefatı nedeniyle www.raufdenktas.com adresli web sitesi faaliyete gecerken, [email protected] e - mail adresi aracılığıyla da taziyeler iletilebiliyor.

''Hep destekledim, hep arkasında durdum 67 senedir. Beni bırakıp gitti ama''

Hayat arkadaşını son yolculuğuna uğurlayan KKTC'nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın eşi Aydın Denktaş, ''Hep destekledim, hep arkasında durdum 67 senedir. Beni bırakıp gitti ama'' diye gozyaşı doktu.

Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın naaşı Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndan ayrılmadan once protokolun taziyelerini kabul eden Aydın Denktaş, oldukca duygusal anlar yaşadı, zaman zaman gozyaşlarına hakim olamadı.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gul ile kucaklaşarak kafasını Gul'un goğsune yaslayan Aydın Hanım, daha sonra aile fertlerini tek tek Cumhurbaşkanı Gul'e takdim etti.

TBMM Başkanı Cemil Cicek ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile el sıkışan Aydın Hanım, Onur Oymen'le konuşurken gozyaşlarına boğuldu.

67 yıldır eşini hep desteklediğini ve her zaman arkasında durduğunu kaydeden Aydın Hanım, ''Beni bıraktı gitti ama, beni bıraktı...'' diye gozyaşı doktu.

''Onun icin şimdi bir dinlenme oldu'' diyen Aydın Denktaş, şu ifadeleri kullandı:

''Hayatı boyunca zaten yoruldu, yoruldu, yoruldu. Nihayet yataklara duştu, gene mucadele etti, aklı fikri Kıbrıs, Kıbrıs... 'Hristofyas' diye bağırdığında yer gok inledi hastanede...''

Aydın Denktaş, Denktaş'ın naaşı, Cumhurbaşkanlığı'ndan Selmiye Camisi'ne goturulurken ve Selimiye Camisi'nden Girne Kapısı'na