hukukcu, eski milletvekili
1961 yılında Diyarbakır'ın Ergani ilcesi Cıngılşin koyunde doğdu. İlk, orta ve lise oğrenimini Dyarbakır'da yaptı. İnşaatlarda calıştı. 1979 yılında tutuklandı. 1983'te askerliğini bitirdi.
İstanbul Universitesi Hukuk Fakultesi'nde oğrenimine devam etti. Diyarbakır'da serbest avukat olarak calıştı. HEP'in Diyarbakır yonetiminde gorev aldı.
19. Donem Diyarbakır Milletvekilliği yaptı. 30 Haziran 1994 tarihinde milletvekilliği sona erdi. Evli ve bir cocuk babası.
ESERLERİ:
1.İnsanlar Duşunceler Kavgalar
2.Remo
3.Orkestra Yeni Ezgiler Calacak
SOYLEŞİ
BDP silaha karşı siyaset uretemedi
Yeni Şafak 7 Temmuz 2012
Kurt siyasi hareketinin onemli isimlerinden Avukat Sedat Yurtdaş, BDP'nin şiddet ve silah karşısında net tutum alamadığını soyledi. Yurttaş; 'Kurt siyasi hareketi kimi olaylarda objektif davranamadı. İkircikli durdu. Silahın bir politika gercekleştirme aracı olmaktan cıkarılması gibi net bir tutum almak cok onemli' dedi.
1991'de Leyla Zana, Hatip Dicle, Orhan Doğan, Ahmet Turk, Sırrı Sakık ile HEP adına SHP listelerinden 31 yaşında Meclis'e giren, 1994'teki yemin krizinde dokunulmazlığı kaldırılarak tutuklanan Avukat Sedat Yurtdaş''tan Yeni Şafak Gazetesi'ne onemli acıklamalar yaptı
Leyla Zana'nın uzun bir aradan sonra bir anlamda siyaset sahnesine cıkmasını neye bağlıyorsunuz?
Zana, aslında hep siyaset sahnesinde oldu. Ancak hayat bazen gercekte olunması gereken yerden uzak ya da yoresinde durmanıza olanak verir. Bu donemler genellikle bir tur bekleme donemleri olur. Bu zamanlar size her şeyi, yeni baştan duşunme ve analiz ederek sonuc cıkarma olanağını sağlar. Sanırım Zana, sahnede olmadığı zamanlarda değerlendirme ve doğru hamle yapmayı beklemiş oldu. Anlamı, gerisinde cok buyuk bedeller, emek ve deneyim olan bir tarihsel sorumlulukla surece mudahale etmektir. Zana'nın acıklamaları geriye donuşu olmayan bir adım. Sonuclarını hep birlikte sancılarıyla birlikte goreceğiz.
BİLGİYE DAYANAN BİR CIKIŞ
Acıklamalarını nasıl yorumladınız?
Acıklamaları ağır bedeller odemiş, deneyimli, kararlı bir politikacının bolgedeki gerginliği azaltıcı gibi yakın ama esas olarak cozum icin Başbakan'ı yureklendiren, cesaret veren ve bunun icin tutum almaya hazır birinin acıklamaları olarak değerlendirdim. Bunun yanında daha ozel bilgilere sahip olduğu ve bilginin kaynağında, Ankara, Hewler, Bağdat, Washington ve Strasbourg'un olduğu geniş bir coğrafya liderler ve siyasetten beslenen bir bilgi olduğu ve bu nedenle de rutin dışı bir acıklama yaptığını duşundum. Ancak toplamda sureci yonlendirme amaclı olduğu kesin acıklamaları olumlu buldum. Zana'nın acıklamalarını bir taraftanda sessiz coğunluğun sesi olarak okudum.
Yaptığı tespitler hakkında ne duşunuyorsunuz? Gercekten Erdoğan cozebilir?
Ben tam olarak onun kullandığı sozcukler yerine, Erdoğan'ın buyuk gucunu cozme yonunde kullanarak Turkiye'nin yani "kendi" Kurtlerinin yanı sıra komşu devletlerdeki Kurtlerle de tarihi sağlıklı ilişki yakalama geliştirme şansını kullanarak Turkiye'nin buyuyen guclerine guc katması gerektiğini soylerdim, sanırım. Fazla şans yok. Ya cozum ya iktidar cozulmesi.
SİLAH VE ŞİDDET POLİTİKA ARACI OLMAKTAN CIKARILMALI
Zana'nın ifade ettiği gibi Kurt siyasi hareketi bugune kadar neyi eksik yaptı? Daha farklı bir muhalefet yapılsaydı, cozum konusunda daha hızlı adım atabilir miydik?
Kurt siyasi hareketi kimi zaman kimi olaylarda objektif davranamadı. İkircikli durdu. Bu, gerek kamuoyunda gerekse de geniş toplum kesimleri uzerinde inandırıcılıklarını olumsuz anlamda etkiledi. Soz gelimi bir eylem olduğunda hemen demokratik refleks vermek yerine kimin yaptığına baktı. Bazen bu sebeple sessiz kaldı. Bazen de aşırı tepki vererek, standart yitimine uğradı. Bu anlamda demokratik refleksler onemli. Bu anlamda silahın bir politika gercekleştirme aracı olmaktan cıkarılması gibi net bir tutum almak cok onemli. "Soylem meşruiyetini" kesin olarak esas alan hızlı adımların cok daha kazandırıcı olacağı kanaatindeyim.
Zana'nın acıklamaları oncesinde CHP, sorunu cozme konusunda adım attı. Tam bu ortamda Dağlıca saldırısı geldi. PKK cozum istemiyor mu?
Orgut bu saldırı ile askeri acıdan ne kadar guclu olduğunu gostermek istemiş olabilir. Ayrıca barışta ısrarlı olmalarının da zayıflıklarından kaynaklanmadığını ispatlamak istemiş olabilirler. Saldırı cozum istememekten ziyade, cerceve ve iceriğinin kendilerince kontrol seviyesini belirleme isteğinden kaynaklanmaktadır.
BAŞBAKAN KURTLERİN ORTAK AKLINI MUHATAP ALDI
Leyla Zana'nın Başbakan'la goruşmesinin anlamı nedir?
Goruşmenin pekcok anlamı olduğu kesin. Leyla Zana cephesinden baktığımızda mensup olduğu demokratik Kurt mucadele geleneğinin orgutsel yapısı dışında, herhalde bir şekilde kaynağını Washington, Starsbourg, Erbil, Diyarbakır, Ankara ve İmralı'dan alan ancak bireysel olarak şekillenen bir siyasal diplomatik adım attı. Ağır bir sorumluluk, zaman, guc ve sabır gerektiren bir adım. Başbakan cephesinden bakılınca da, goruşmeyi reddettiği, kıyasıya eleştirdiği ve PKK ile ozdeş gorduğu BDP yerine, aynı geleneğin sembol isimlerinden Leyla Zana ile aynı icerikte taleplerin dile getirildiği -bu durum aynı zamanda Kurtlerdeki ortak akla da işaret ediyor- ancak sonrasında memnun kaldığı bir goruşme diye ifade ettiği bir siyasal adım atmış oldu. Rutin dışı bir goruşme. Rutin dışı bir icerik. Rutin dışı bir ortak memnuniyet. İlk etkisi bolgede cok yukselen gerilimi herhalukarda azaltması oldu. Sonrası icin herkes yeniden pozisyon, politika ve atacağı adımları belirliyor gibi. Ancak top Sayın Başbakan'da. Şu anda yapması gereken ezber bozacak, Leyla Hanım'ın adımını bir anlamda Kurtler bağlamında odullendirecek adımlar. Yerinde saymayan, kendini tekrar etmeyen Kurtleri atılan adımın odemi konusunda kuşkulardan arındıracak adımlar!
YENİ KADROLARLA YENİ BİR YOL MUMKUN
Zana goruşmede Başbakan'dan isteklerini sıraladı ve goruşmenin olumlu olduğunu soyledi. Sizce bu BDP'yi ne kadar etkilemiştir?
BDP'nin once şaşırdığı kesin. Şimdiyse, ozellikle talepler belli olduktan sonra, "hayırlı olsun" demekle, bekleme donemine girdiğini soylemek mumkun. "Saf" olmadığı iyi bilinen Leyla Zana'nın diplomatik siyasal hamlesinin karşılıksız cıkması, boşa cıkması Kurt siyasetinden cok ağır yara alması anlamına gelecek. Ve bağımsız aydınlar, kanaat onderleri uzerinden goturulmek istenen cozum cabası belki de bir daha acılmamak uzere tıkanmış, kapanmış olacak. Ancak İmralı-Ocalan hattı ile birlikte ezber bozan adımlar atılsa Kurt siyasetinde barışcıl ozgun bir dilin egemen olduğu etkili bir surec başlamış olacak. Yeni bir kanal yeni bir ifade tarzı, belki de yeni kadrolar...
Kurt siyasetinde yeni bir kanal, yeni bir ifade tarzı ve yeni kadrolar, bu mumkun mu?
Bu yoktan var olmak anlamında değil elbette. Ancak var olanların oncelikle ifade tarzı, dili anlamında bir yenilenme ve yanına yoresine alacaklarıyla birlikte, yeni bir formda harmanlanarak surecte soz sahibi olmak anlamında, zor hatta imkansız gibi gorunse de evet mumkun.
Leyla Zana'nın cıkışını Ocalan'ın bilgisi dahilinde yaptığı iddiaları yorumları var. Mumkun mudur?
Yukarıdaki sorulardan birinde, surecin ilgilisi başkentleri kentleri vermiştim. Buna aktorleri eklersek, bir şekilde Obama, doğrudan Erdoğan, Barzani, Talabani, Ocalan dememiz gerekecek. Sadece mumkun değil, aynı zamanda gerekli de. Muhatapsız cozumun olmasını beklemek biraz safca olur herhalde.
Zana'nın Başbakan Erdoğan'la goruşmesi oncesinde Mustafa Karasu, sonrasında Duran Kalkan'ın verdiği soyleşide Zana'ya ve AK Parti'ye sert eleştiriler var. Ne istiyor PKK?
PKK cok uzun suredir "muhataplık" konusunda tutum sahibi olan bir politika uygulamakta olduğu bilinen bir durum. Zana'nın hamlesi şu veya bu şekilde şu veya bu duzeyde oturmuş bir politikanın golgelenmesine yol actı. Ayrıca bu bir başlangıctı. Dahası ses getiren bir başlangıc. Bu nedenle de orgutsel olarak sahip olunan etki de benzer şekilde golgelenme riskini barındırıyor. Acıklamaları ile işaret ettiğim riski onlemek amaclanıyor. Bu da anlaşılır bir durum bence.
KURTLER ARTIK DAHA TEMKİNLİ
Zana'nın cıkışı bolgedeki Kurtler uzerinde nasıl etki yaratmıştır?
Doğal olarak, atılan adım, oyun ya da diplomatik hamle hayatla sınanacak. Diğer taraftan son zamanlarda Kurtler adına one cıkarak, cıkartılarak konuşanların, konuşturulanların bir bolumu deyim yerindeyse eskiden var olan meşruiyetlerinin de bir kısmını yitirdiler. Mesele soz hakkını kullanmak değil, mesele zamanına ruhuna uygun samimiyetle ve tutarlılıkla doğru kullanmakta. Dolayısıyla Kurtler temkinli. Hem de oldukca temkinli. Hic bir soz ve davranışın dikkatlerini asli meselelerinden başka yone kaydıramayacağı kadar, uyanık ve deneyim kazanmış durumdalar. Hicbir oneri ya da kişiyi yabana atmadıkları gibi, hemencecik de arkasına da dizilmiyorlar.
Cozumden kacan BDP yolun sonuna geldi
BDP lideri Selahattin Demirtaş, Dağlıca'dan sonra PKK silahlı mucadeleye son versin cağrısı yaptı, sonra geri adım atar gibi oldu. En son Gulten Kışanak'la birlikte Kuzey Irak'a gidip Talabani'den cozum icin aracı olmasını istiyorlar. Neler oluyor BDP'de?
BDP onemli bir tarihsel surecte cok onemli bir misyonla yuz yuze. Ustelik butun olumsuzluklara karşın, Kurt mucadele geleneğinin en guclu doneminin temsilcileri durumundalar. Bu itibarla yaratıcı etkili barışcıl politikaları uygulamaya sokamazlarsa butun bu olumlu etkenlere rağmen, etkisiz olmak tehlikesi ile de yuz yuzeler. Bu yuzden dikkatli ve hızlı bir arayış icinde olmaları şart. Hayat boşluk kabul etmiyor. Zamanın ruhuna uygun politikaları geliştirenler ancak geleceği tayin şansını elde ederler. BDP de bunu yakalamanın arayışı icinde olmalı. Hicbir donemde olmadığı kadar yaratıcı politikalara ihtiyac var. Hazır recete ve politika yok. Kendini tekrar etmek kazandırmıyor. icinde olduğumuz surecte cozumden kacan BDP'nin siyasal geleceği olmayacağı acıktır. Cunku cozumden kacan BDP yolun sonuna geldi.
Bu surecte BDP nasıl daha etkili olabilir?
BDP'nin parti olarak ve her duzeyde secilmişleri ile birlikte cok buyuk bir kolaylaştırıcı, cozumun politik psikolojik dengelerini oluşturan toplumun her yanına barış mesajlarını ulaştıran derinleştiren guven verici adımların atılmasına onayak olan, TBMM'de başta Anayasa Komisyonu'ndaki ve doğrudan Meclis kursusu ile parti grup toplantılarındaki faaliyeti olmak uzere her duzeyde siyasi ve gerektiğinde kitlesel destekle surecin inşasında temel rol yuklenebilecek bir guc ve yeteneğe sahiptir.
Yakalanın cozum havasını kaybetmemek icin neler yapılmalı?
Soğukkanlı davranmaya ve kontrolu kaybetmeyerek sureci doğru yonetmeye, sureci belki de gecmişte, 33 asker ya da Reşadiye'de raydan cıkarmak isteyenlerin heveslerini boşa cıkarmanın gunudur. Devlet adamlığı ile uc donemde olsa iktidara gelmiş olmak arasındaki fark da işte tam da budur. Bu fark varsa cozum havası korunur ve geliştirilebilir. Cozum icin şans yoksa hayat da yok demektir. Son olarak yargıya da onemli sorumluluk duşuyor. En son yasalaşan 3. Yargı paketi kapsamında tutuklu vekiller ve bazı KCK tutukluları konusunda ozgurlukcu yorumla toplumsal barış iklimine katkı yapabilir hatta yapmalı da.
AK PARTİ+CHP COZUM UMUDU OLABİLİR
CHP'nin başlattığı acılım cozume katkı sunabilir mi?
Son derece onemli bir girişim. Bildik CHP'den 1930'ların politik ozleminden koklu bir kopuşu ifade ettiğinden, samimiyet ve kararlılık tam da bam teline basmak anlamına gelmekte. Yaratıcı ve on acıcı bir politik tavır. Etkin ve kapsayıcı. Bu acıdan hukumetin artık tum eksikliklerine karşın, devamı halinde cozume zorlayan bir rakibi ve partneri var denilebilir.
Bu girişime BDP katılmalı mı?
Hic şuphesiz. Kompleksiz ve buyuk bir ozveri ile bunu desteklemeli katılmalı ve partner olarak surecin devamı icin elinden geleni yaparak cozumu ne kadar cok istediğini, planladığını ve yurutebileceğini gostermeli.
PKK'da cozume yaklaşımda ayrışma var
PKK'da ideolojik ayrışma mı yaşanıyor?
Kanaatimce PKK de dunyadaki pek cok orgut ve kurum gibi zaten katı ideolojik bir yapıda değil. Dolayısıyla ideolojik bir yarışma yaşanmadığını duşunuyorum. Ayrışmanın sorunun cozumune ilişkin yaklaşımlarda olduğunu varsaymak yanlış olmayacaktır. Bir kısmı, belki de şimdi etkili olan politikaları belirleyen kısım bu işin zaten silahla bu noktaya geldiğini ve ancak silahla sonuca goturulebileceğini duşunup ona gore stratejik ve taktik hamleler geliştirirken, diğer bir kısmı ise dunyanın, bolgenin, mucadele araclarının vs. değiştiğinden bahisle siyasal mucadelenin esas alınması gerektiğini oteden beri soyluyor. Bunu soyleyenlerin bir kısmı da zaman icine şu veya bu şekilde tasfiye edildi/oldu. Bu nedenle atılan bu adımın sonucsuz kalması demek, silaha inananlara doğrudan destek anlamına gelecektir.
OCALAN ORGUTE MESAFELİ
PKK, Ocalan'a mesafeli mi duruyor?
Durulan yer kullanılan araclar bakımından, var olan farklılıkların kendini politik mesafeye yansıtması da doğal olmalı. Ocalan'ın durduğu yer ile Kandil farklı rakımlarda, farklı kuşatılmışlar altında. Ocalan 13 yıldır bir ada cezaevinde tutulan lider olarak Mandela'vari bir yolla siyaseti dil ve arac bakımından barış dil ve siyasetine yonlendirme konusunda tarihsel bir fırsata sahip guce donuşturme cabasını da en son goruşmede soylediği, "halk savaşı ile yapacaksınız buyrun, şiddetle cozecekseniz buyrun!" mealindeki sozleriyle aradaki mesafeye ve yontem farkına işaret etmişti. Mesafe de tam da burada.
PEKİ Ocalan orgutune kus mu?
Ocalan siyasal ongorulerinin oneminin anlaşılması bakımından suskun demek daha doğru. Politika ileriyi gorme sanatı olduğundan ve soz goruşmeden bu yana yaşananlar da soylediklerini doğruladığı icin orgutune yon tayini konusunda zaman tanıdı/tanıyor demek daha isabetli bir ifade olmalı.
HER AN HER ŞEYİN OLABİLECEĞİ SURECTEYİZ
PKK silahlı mucadeleyi nasıl bırakır?
Herhalde bu surec oyle hemen bugunden yarına olmayacak gibi gorunuyor. Surecin kademeli işlemesi olası. Bunun icin ceşitli mekanizmaların, Irak Kurdistanı Mesut Barzani/Necirvan Barzani şahsında, Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani şahsında, ABD askeri komuta ve dışişleri diplomasisi şahsında ve Mahmur bağlantısı one cıkarak BM'nin kimi birimleri şahsında ve şuphesiz Turkiye'nin cozum istek ve kararlılığının eyleme donuşmesi şahsında hızla yakınlaşan bir surec gibi okunabilir.
Ramazan'da silah bırakma soz konusu olabilir mi?
Artık her ihtimalin gundeme hızla gelebileceği bir surecteyiz. Cok isabetli olur. Dilerim bir daha bir tek insanımızın olumunu duymayacağımız bir surec yaşanır. Barışcıl politikalar barış ortamlarında boy atar. Kurtler de Turkler de siyasal eğilimleri de yaşananlardan dersler cıkarmış olarak 21. Yuzyıl'ın ortak geleceğini yeniden şekillendirirler
ESER-AYRINTI
İnsanlar Duşunceler Kavgalar
Sedat Yurttaş
Oteki Yayınevi / Anı Dizisi
"Havalandırmamıza
Bir balon konmuş bugun
Siyahlı morlu karmaşık cizgilerle
Beyaz bir ucan balon..."
"Duruşmanın yapılacağı Ankara DGM'nin cevresi, sabaha karşı yerleştirilen
panzerler, kurulan asker polis barikatlarıyla savaşa girmeye hazır cephede bir
kışlaya donuşturuldu..."
"... halka ve demokrasiye odememiz gereken bir borc olarak değerlendirdiğimiz
icin gitmeyiz.
Tersinden alalım.
Gelmezdik...
Giderdik...
Geldik ve gitmedik...
Buradayız..."
"... bizler ve ozellikle de halen Ankara Merkez Kapalı Cezaevinde onbeş'er
yıla mahkum olarak tutuklu bulunan dort arkadaşımız halk vicdanında, hukuk
nezdinde ve tarihin sayfalarında aklanmış olarak yer almışız / yer
almışlardır."
HABER
Cinsel Saldırıdan Yargılanan Sedat Yurtdaş "Siyasi Komplo" Dedi
Cicek Tahaoğlu
BİA Haber Merkezi 13 Temmuz 2017
Eski milletvekili ve avukat Sedat Yurtdaş, stajyerine cinsel saldırı iddiasıyla yargılandığı davada “her turlu şupheden uzak, somut delil olmadığı gerekcesiyle” beraat etti.
1961 yılında Diyarbakır'ın Ergani ilcesi Cıngılşin koyunde doğdu. İlk, orta ve lise oğrenimini Dyarbakır'da yaptı. İnşaatlarda calıştı. 1979 yılında tutuklandı. 1983'te askerliğini bitirdi.
İstanbul Universitesi Hukuk Fakultesi'nde oğrenimine devam etti. Diyarbakır'da serbest avukat olarak calıştı. HEP'in Diyarbakır yonetiminde gorev aldı.
19. Donem Diyarbakır Milletvekilliği yaptı. 30 Haziran 1994 tarihinde milletvekilliği sona erdi. Evli ve bir cocuk babası.
ESERLERİ:
1.İnsanlar Duşunceler Kavgalar
2.Remo
3.Orkestra Yeni Ezgiler Calacak
SOYLEŞİ
BDP silaha karşı siyaset uretemedi
Yeni Şafak 7 Temmuz 2012
Kurt siyasi hareketinin onemli isimlerinden Avukat Sedat Yurtdaş, BDP'nin şiddet ve silah karşısında net tutum alamadığını soyledi. Yurttaş; 'Kurt siyasi hareketi kimi olaylarda objektif davranamadı. İkircikli durdu. Silahın bir politika gercekleştirme aracı olmaktan cıkarılması gibi net bir tutum almak cok onemli' dedi.
1991'de Leyla Zana, Hatip Dicle, Orhan Doğan, Ahmet Turk, Sırrı Sakık ile HEP adına SHP listelerinden 31 yaşında Meclis'e giren, 1994'teki yemin krizinde dokunulmazlığı kaldırılarak tutuklanan Avukat Sedat Yurtdaş''tan Yeni Şafak Gazetesi'ne onemli acıklamalar yaptı
Leyla Zana'nın uzun bir aradan sonra bir anlamda siyaset sahnesine cıkmasını neye bağlıyorsunuz?
Zana, aslında hep siyaset sahnesinde oldu. Ancak hayat bazen gercekte olunması gereken yerden uzak ya da yoresinde durmanıza olanak verir. Bu donemler genellikle bir tur bekleme donemleri olur. Bu zamanlar size her şeyi, yeni baştan duşunme ve analiz ederek sonuc cıkarma olanağını sağlar. Sanırım Zana, sahnede olmadığı zamanlarda değerlendirme ve doğru hamle yapmayı beklemiş oldu. Anlamı, gerisinde cok buyuk bedeller, emek ve deneyim olan bir tarihsel sorumlulukla surece mudahale etmektir. Zana'nın acıklamaları geriye donuşu olmayan bir adım. Sonuclarını hep birlikte sancılarıyla birlikte goreceğiz.
BİLGİYE DAYANAN BİR CIKIŞ
Acıklamalarını nasıl yorumladınız?
Acıklamaları ağır bedeller odemiş, deneyimli, kararlı bir politikacının bolgedeki gerginliği azaltıcı gibi yakın ama esas olarak cozum icin Başbakan'ı yureklendiren, cesaret veren ve bunun icin tutum almaya hazır birinin acıklamaları olarak değerlendirdim. Bunun yanında daha ozel bilgilere sahip olduğu ve bilginin kaynağında, Ankara, Hewler, Bağdat, Washington ve Strasbourg'un olduğu geniş bir coğrafya liderler ve siyasetten beslenen bir bilgi olduğu ve bu nedenle de rutin dışı bir acıklama yaptığını duşundum. Ancak toplamda sureci yonlendirme amaclı olduğu kesin acıklamaları olumlu buldum. Zana'nın acıklamalarını bir taraftanda sessiz coğunluğun sesi olarak okudum.
Yaptığı tespitler hakkında ne duşunuyorsunuz? Gercekten Erdoğan cozebilir?
Ben tam olarak onun kullandığı sozcukler yerine, Erdoğan'ın buyuk gucunu cozme yonunde kullanarak Turkiye'nin yani "kendi" Kurtlerinin yanı sıra komşu devletlerdeki Kurtlerle de tarihi sağlıklı ilişki yakalama geliştirme şansını kullanarak Turkiye'nin buyuyen guclerine guc katması gerektiğini soylerdim, sanırım. Fazla şans yok. Ya cozum ya iktidar cozulmesi.
SİLAH VE ŞİDDET POLİTİKA ARACI OLMAKTAN CIKARILMALI
Zana'nın ifade ettiği gibi Kurt siyasi hareketi bugune kadar neyi eksik yaptı? Daha farklı bir muhalefet yapılsaydı, cozum konusunda daha hızlı adım atabilir miydik?
Kurt siyasi hareketi kimi zaman kimi olaylarda objektif davranamadı. İkircikli durdu. Bu, gerek kamuoyunda gerekse de geniş toplum kesimleri uzerinde inandırıcılıklarını olumsuz anlamda etkiledi. Soz gelimi bir eylem olduğunda hemen demokratik refleks vermek yerine kimin yaptığına baktı. Bazen bu sebeple sessiz kaldı. Bazen de aşırı tepki vererek, standart yitimine uğradı. Bu anlamda demokratik refleksler onemli. Bu anlamda silahın bir politika gercekleştirme aracı olmaktan cıkarılması gibi net bir tutum almak cok onemli. "Soylem meşruiyetini" kesin olarak esas alan hızlı adımların cok daha kazandırıcı olacağı kanaatindeyim.
Zana'nın acıklamaları oncesinde CHP, sorunu cozme konusunda adım attı. Tam bu ortamda Dağlıca saldırısı geldi. PKK cozum istemiyor mu?
Orgut bu saldırı ile askeri acıdan ne kadar guclu olduğunu gostermek istemiş olabilir. Ayrıca barışta ısrarlı olmalarının da zayıflıklarından kaynaklanmadığını ispatlamak istemiş olabilirler. Saldırı cozum istememekten ziyade, cerceve ve iceriğinin kendilerince kontrol seviyesini belirleme isteğinden kaynaklanmaktadır.
BAŞBAKAN KURTLERİN ORTAK AKLINI MUHATAP ALDI
Leyla Zana'nın Başbakan'la goruşmesinin anlamı nedir?
Goruşmenin pekcok anlamı olduğu kesin. Leyla Zana cephesinden baktığımızda mensup olduğu demokratik Kurt mucadele geleneğinin orgutsel yapısı dışında, herhalde bir şekilde kaynağını Washington, Starsbourg, Erbil, Diyarbakır, Ankara ve İmralı'dan alan ancak bireysel olarak şekillenen bir siyasal diplomatik adım attı. Ağır bir sorumluluk, zaman, guc ve sabır gerektiren bir adım. Başbakan cephesinden bakılınca da, goruşmeyi reddettiği, kıyasıya eleştirdiği ve PKK ile ozdeş gorduğu BDP yerine, aynı geleneğin sembol isimlerinden Leyla Zana ile aynı icerikte taleplerin dile getirildiği -bu durum aynı zamanda Kurtlerdeki ortak akla da işaret ediyor- ancak sonrasında memnun kaldığı bir goruşme diye ifade ettiği bir siyasal adım atmış oldu. Rutin dışı bir goruşme. Rutin dışı bir icerik. Rutin dışı bir ortak memnuniyet. İlk etkisi bolgede cok yukselen gerilimi herhalukarda azaltması oldu. Sonrası icin herkes yeniden pozisyon, politika ve atacağı adımları belirliyor gibi. Ancak top Sayın Başbakan'da. Şu anda yapması gereken ezber bozacak, Leyla Hanım'ın adımını bir anlamda Kurtler bağlamında odullendirecek adımlar. Yerinde saymayan, kendini tekrar etmeyen Kurtleri atılan adımın odemi konusunda kuşkulardan arındıracak adımlar!
YENİ KADROLARLA YENİ BİR YOL MUMKUN
Zana goruşmede Başbakan'dan isteklerini sıraladı ve goruşmenin olumlu olduğunu soyledi. Sizce bu BDP'yi ne kadar etkilemiştir?
BDP'nin once şaşırdığı kesin. Şimdiyse, ozellikle talepler belli olduktan sonra, "hayırlı olsun" demekle, bekleme donemine girdiğini soylemek mumkun. "Saf" olmadığı iyi bilinen Leyla Zana'nın diplomatik siyasal hamlesinin karşılıksız cıkması, boşa cıkması Kurt siyasetinden cok ağır yara alması anlamına gelecek. Ve bağımsız aydınlar, kanaat onderleri uzerinden goturulmek istenen cozum cabası belki de bir daha acılmamak uzere tıkanmış, kapanmış olacak. Ancak İmralı-Ocalan hattı ile birlikte ezber bozan adımlar atılsa Kurt siyasetinde barışcıl ozgun bir dilin egemen olduğu etkili bir surec başlamış olacak. Yeni bir kanal yeni bir ifade tarzı, belki de yeni kadrolar...
Kurt siyasetinde yeni bir kanal, yeni bir ifade tarzı ve yeni kadrolar, bu mumkun mu?
Bu yoktan var olmak anlamında değil elbette. Ancak var olanların oncelikle ifade tarzı, dili anlamında bir yenilenme ve yanına yoresine alacaklarıyla birlikte, yeni bir formda harmanlanarak surecte soz sahibi olmak anlamında, zor hatta imkansız gibi gorunse de evet mumkun.
Leyla Zana'nın cıkışını Ocalan'ın bilgisi dahilinde yaptığı iddiaları yorumları var. Mumkun mudur?
Yukarıdaki sorulardan birinde, surecin ilgilisi başkentleri kentleri vermiştim. Buna aktorleri eklersek, bir şekilde Obama, doğrudan Erdoğan, Barzani, Talabani, Ocalan dememiz gerekecek. Sadece mumkun değil, aynı zamanda gerekli de. Muhatapsız cozumun olmasını beklemek biraz safca olur herhalde.
Zana'nın Başbakan Erdoğan'la goruşmesi oncesinde Mustafa Karasu, sonrasında Duran Kalkan'ın verdiği soyleşide Zana'ya ve AK Parti'ye sert eleştiriler var. Ne istiyor PKK?
PKK cok uzun suredir "muhataplık" konusunda tutum sahibi olan bir politika uygulamakta olduğu bilinen bir durum. Zana'nın hamlesi şu veya bu şekilde şu veya bu duzeyde oturmuş bir politikanın golgelenmesine yol actı. Ayrıca bu bir başlangıctı. Dahası ses getiren bir başlangıc. Bu nedenle de orgutsel olarak sahip olunan etki de benzer şekilde golgelenme riskini barındırıyor. Acıklamaları ile işaret ettiğim riski onlemek amaclanıyor. Bu da anlaşılır bir durum bence.
KURTLER ARTIK DAHA TEMKİNLİ
Zana'nın cıkışı bolgedeki Kurtler uzerinde nasıl etki yaratmıştır?
Doğal olarak, atılan adım, oyun ya da diplomatik hamle hayatla sınanacak. Diğer taraftan son zamanlarda Kurtler adına one cıkarak, cıkartılarak konuşanların, konuşturulanların bir bolumu deyim yerindeyse eskiden var olan meşruiyetlerinin de bir kısmını yitirdiler. Mesele soz hakkını kullanmak değil, mesele zamanına ruhuna uygun samimiyetle ve tutarlılıkla doğru kullanmakta. Dolayısıyla Kurtler temkinli. Hem de oldukca temkinli. Hic bir soz ve davranışın dikkatlerini asli meselelerinden başka yone kaydıramayacağı kadar, uyanık ve deneyim kazanmış durumdalar. Hicbir oneri ya da kişiyi yabana atmadıkları gibi, hemencecik de arkasına da dizilmiyorlar.
Cozumden kacan BDP yolun sonuna geldi
BDP lideri Selahattin Demirtaş, Dağlıca'dan sonra PKK silahlı mucadeleye son versin cağrısı yaptı, sonra geri adım atar gibi oldu. En son Gulten Kışanak'la birlikte Kuzey Irak'a gidip Talabani'den cozum icin aracı olmasını istiyorlar. Neler oluyor BDP'de?
BDP onemli bir tarihsel surecte cok onemli bir misyonla yuz yuze. Ustelik butun olumsuzluklara karşın, Kurt mucadele geleneğinin en guclu doneminin temsilcileri durumundalar. Bu itibarla yaratıcı etkili barışcıl politikaları uygulamaya sokamazlarsa butun bu olumlu etkenlere rağmen, etkisiz olmak tehlikesi ile de yuz yuzeler. Bu yuzden dikkatli ve hızlı bir arayış icinde olmaları şart. Hayat boşluk kabul etmiyor. Zamanın ruhuna uygun politikaları geliştirenler ancak geleceği tayin şansını elde ederler. BDP de bunu yakalamanın arayışı icinde olmalı. Hicbir donemde olmadığı kadar yaratıcı politikalara ihtiyac var. Hazır recete ve politika yok. Kendini tekrar etmek kazandırmıyor. icinde olduğumuz surecte cozumden kacan BDP'nin siyasal geleceği olmayacağı acıktır. Cunku cozumden kacan BDP yolun sonuna geldi.
Bu surecte BDP nasıl daha etkili olabilir?
BDP'nin parti olarak ve her duzeyde secilmişleri ile birlikte cok buyuk bir kolaylaştırıcı, cozumun politik psikolojik dengelerini oluşturan toplumun her yanına barış mesajlarını ulaştıran derinleştiren guven verici adımların atılmasına onayak olan, TBMM'de başta Anayasa Komisyonu'ndaki ve doğrudan Meclis kursusu ile parti grup toplantılarındaki faaliyeti olmak uzere her duzeyde siyasi ve gerektiğinde kitlesel destekle surecin inşasında temel rol yuklenebilecek bir guc ve yeteneğe sahiptir.
Yakalanın cozum havasını kaybetmemek icin neler yapılmalı?
Soğukkanlı davranmaya ve kontrolu kaybetmeyerek sureci doğru yonetmeye, sureci belki de gecmişte, 33 asker ya da Reşadiye'de raydan cıkarmak isteyenlerin heveslerini boşa cıkarmanın gunudur. Devlet adamlığı ile uc donemde olsa iktidara gelmiş olmak arasındaki fark da işte tam da budur. Bu fark varsa cozum havası korunur ve geliştirilebilir. Cozum icin şans yoksa hayat da yok demektir. Son olarak yargıya da onemli sorumluluk duşuyor. En son yasalaşan 3. Yargı paketi kapsamında tutuklu vekiller ve bazı KCK tutukluları konusunda ozgurlukcu yorumla toplumsal barış iklimine katkı yapabilir hatta yapmalı da.
AK PARTİ+CHP COZUM UMUDU OLABİLİR
CHP'nin başlattığı acılım cozume katkı sunabilir mi?
Son derece onemli bir girişim. Bildik CHP'den 1930'ların politik ozleminden koklu bir kopuşu ifade ettiğinden, samimiyet ve kararlılık tam da bam teline basmak anlamına gelmekte. Yaratıcı ve on acıcı bir politik tavır. Etkin ve kapsayıcı. Bu acıdan hukumetin artık tum eksikliklerine karşın, devamı halinde cozume zorlayan bir rakibi ve partneri var denilebilir.
Bu girişime BDP katılmalı mı?
Hic şuphesiz. Kompleksiz ve buyuk bir ozveri ile bunu desteklemeli katılmalı ve partner olarak surecin devamı icin elinden geleni yaparak cozumu ne kadar cok istediğini, planladığını ve yurutebileceğini gostermeli.
PKK'da cozume yaklaşımda ayrışma var
PKK'da ideolojik ayrışma mı yaşanıyor?
Kanaatimce PKK de dunyadaki pek cok orgut ve kurum gibi zaten katı ideolojik bir yapıda değil. Dolayısıyla ideolojik bir yarışma yaşanmadığını duşunuyorum. Ayrışmanın sorunun cozumune ilişkin yaklaşımlarda olduğunu varsaymak yanlış olmayacaktır. Bir kısmı, belki de şimdi etkili olan politikaları belirleyen kısım bu işin zaten silahla bu noktaya geldiğini ve ancak silahla sonuca goturulebileceğini duşunup ona gore stratejik ve taktik hamleler geliştirirken, diğer bir kısmı ise dunyanın, bolgenin, mucadele araclarının vs. değiştiğinden bahisle siyasal mucadelenin esas alınması gerektiğini oteden beri soyluyor. Bunu soyleyenlerin bir kısmı da zaman icine şu veya bu şekilde tasfiye edildi/oldu. Bu nedenle atılan bu adımın sonucsuz kalması demek, silaha inananlara doğrudan destek anlamına gelecektir.
OCALAN ORGUTE MESAFELİ
PKK, Ocalan'a mesafeli mi duruyor?
Durulan yer kullanılan araclar bakımından, var olan farklılıkların kendini politik mesafeye yansıtması da doğal olmalı. Ocalan'ın durduğu yer ile Kandil farklı rakımlarda, farklı kuşatılmışlar altında. Ocalan 13 yıldır bir ada cezaevinde tutulan lider olarak Mandela'vari bir yolla siyaseti dil ve arac bakımından barış dil ve siyasetine yonlendirme konusunda tarihsel bir fırsata sahip guce donuşturme cabasını da en son goruşmede soylediği, "halk savaşı ile yapacaksınız buyrun, şiddetle cozecekseniz buyrun!" mealindeki sozleriyle aradaki mesafeye ve yontem farkına işaret etmişti. Mesafe de tam da burada.
PEKİ Ocalan orgutune kus mu?
Ocalan siyasal ongorulerinin oneminin anlaşılması bakımından suskun demek daha doğru. Politika ileriyi gorme sanatı olduğundan ve soz goruşmeden bu yana yaşananlar da soylediklerini doğruladığı icin orgutune yon tayini konusunda zaman tanıdı/tanıyor demek daha isabetli bir ifade olmalı.
HER AN HER ŞEYİN OLABİLECEĞİ SURECTEYİZ
PKK silahlı mucadeleyi nasıl bırakır?
Herhalde bu surec oyle hemen bugunden yarına olmayacak gibi gorunuyor. Surecin kademeli işlemesi olası. Bunun icin ceşitli mekanizmaların, Irak Kurdistanı Mesut Barzani/Necirvan Barzani şahsında, Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani şahsında, ABD askeri komuta ve dışişleri diplomasisi şahsında ve Mahmur bağlantısı one cıkarak BM'nin kimi birimleri şahsında ve şuphesiz Turkiye'nin cozum istek ve kararlılığının eyleme donuşmesi şahsında hızla yakınlaşan bir surec gibi okunabilir.
Ramazan'da silah bırakma soz konusu olabilir mi?
Artık her ihtimalin gundeme hızla gelebileceği bir surecteyiz. Cok isabetli olur. Dilerim bir daha bir tek insanımızın olumunu duymayacağımız bir surec yaşanır. Barışcıl politikalar barış ortamlarında boy atar. Kurtler de Turkler de siyasal eğilimleri de yaşananlardan dersler cıkarmış olarak 21. Yuzyıl'ın ortak geleceğini yeniden şekillendirirler
ESER-AYRINTI
İnsanlar Duşunceler Kavgalar
Sedat Yurttaş
Oteki Yayınevi / Anı Dizisi
"Havalandırmamıza
Bir balon konmuş bugun
Siyahlı morlu karmaşık cizgilerle
Beyaz bir ucan balon..."
"Duruşmanın yapılacağı Ankara DGM'nin cevresi, sabaha karşı yerleştirilen
panzerler, kurulan asker polis barikatlarıyla savaşa girmeye hazır cephede bir
kışlaya donuşturuldu..."
"... halka ve demokrasiye odememiz gereken bir borc olarak değerlendirdiğimiz
icin gitmeyiz.
Tersinden alalım.
Gelmezdik...
Giderdik...
Geldik ve gitmedik...
Buradayız..."
"... bizler ve ozellikle de halen Ankara Merkez Kapalı Cezaevinde onbeş'er
yıla mahkum olarak tutuklu bulunan dort arkadaşımız halk vicdanında, hukuk
nezdinde ve tarihin sayfalarında aklanmış olarak yer almışız / yer
almışlardır."
HABER
Cinsel Saldırıdan Yargılanan Sedat Yurtdaş "Siyasi Komplo" Dedi
Cicek Tahaoğlu
BİA Haber Merkezi 13 Temmuz 2017
Eski milletvekili ve avukat Sedat Yurtdaş, stajyerine cinsel saldırı iddiasıyla yargılandığı davada “her turlu şupheden uzak, somut delil olmadığı gerekcesiyle” beraat etti.