[CENTER]Osmanlı Devlet Adamı


1825 yılında İzmir ’de doğdu. Babasının adı Cevahircioğlu Hacı Ohannes ’tir. Aslen Belgratlı olan İzmirli Abro ailesindendir. İzmir ’de Fransızların Propaganda ve Ermenilerin Mesrobyan okullarında yabancı dil ve edebiyat oğrenimi aldı. Turkce, Fransızca, İngilizce, İtalyanca, Ermenice ve Rumca biliyordu.

1849 ’da 24 yaşında maaşsız olarak BabıĂ‚li Tercume Odası ’na girdi. 1839 ’da Kaptan-ı Derya Ahmet Paşa ’nın tercumanlık hizmetinde, 1839-1842 arasında Sadaret tercumanlığında, Viyana ve Paris Sefareti baştercumanlığında bulundu. Bir muddet Babıali Tercume Odası ’nda istihdam edildi. İzmir Meclisi tercumanlığında bulundu.

Tercume Odası ’nda calıştığı sure icinde Hariciye Nezareti ’ne gelen Fransızca ve İngilizce evrakı tercume işiyle meşgul oldu. Nisan 1851 ’den itibaren Takvim-i VekĂ‚yii ’nin Fransızca ’ya cevrilmesi işini de uzerine aldı.

Takvim-i Vekayii ’nin Fransızca ’ya cevrilmesini 1856 ’ya kadar devam ettirdi.

1855 ’te Mustafa Reşit Paşa ’nın isteği uzerine “Avrupa ’da Meşhûr Ministroların Tercume-i HĂ‚llerine Dair RisĂ‚le” isimli kitabı yazdı.

Ermeni cemaati ile de yakından ilgilendi. 28 Şubat 1852-8 Ağustos 1853 tarihleri arasında Krikor Margosyan ’la birlikte Noyyan Ağavni (Nuh ’un Guvercini) adıyla haftalık Ermenice bir gazete cıkardı. Bu gazete daha sonra maddi imkĂ‚nsızlık nedeniyle kapandı.

Tahrirat-ı Ecnebiye Mudurluğunun ilga edilmesiyle 14 Ağustos 1862 ’de Hariciye Nezareti Tahrirat-ı Hariciye Kitabeti ’ne atandı. 26 Mart 1867 ’de TahrirĂ‚t-ı Hariciye Kitabeti ’nden azledildi. Azledilmesinden sonra yaklaşık dokuz bucuk sene başka bir goreve atanmadı.

30 Eylul 1875 ’te fahri olarak Kurtlerin iskanıyla ilgili BabıĂ‚li ’de teşkil edilen komisyonun uyesi oldu.

19 Eylul 1876 ’da Bulgaristan ’ın idari durumunu muzakere etmek amacıyla oluşturulan Filibe FevkalĂ‚de Komisyonu ’na atandı.

Sadece Osmanlı burokrasisi icinde değil, aynı zamanda Ermeni cemaati icinde de onemli gorevler ustlendi. 14 Mayıs 1853 ’te Patrikhane Genel Meclisi uyeliğine, 30 Haziran 1855 ’te Patrikhane Genel Meclis Loğotet vekilliğine, 1855 ve 1859 ’da Patrikhane Nizamname Komisyonu uyeliğine secildi. 17 Temmuz 1864 ’te Ermeni Cemaati Genel Meclisi Başkanlığına, 25 Ağustos 1865 ’te Nizamname Kurulu Uyeliğine, 27 Şubat 1870 ve 4 Haziran 1876 tarihlerinde iki kez Cismani Meclis Başkanlığına, 17 Eylul 1887 ’de de Cismani Meclis uyeliğine secildi.

Olumune kadar ŞurĂ‚-yı Devlet uyeliği yaptı. 8 Ağustos 1900 tarihinde oldu.



HAKKINDA YAZILANLAR

BİR OSMANLI-ERMENİ AYDIN ve BUROKRATI: SAHAK ABRO (1825-1900)
Sezai BALCI
Giriş

Osmanlı Devleti ’nin son doneminde yaşayan Osmanlı-Ermeni entelektuellerinden biri olan Sahak Abro hakkında iki ansiklopedi maddesi dışında başka bir bilgi bulunmamaktadır . Bu calışmada Sahak Abro ’nun hayatı ve Osmanlı burokrasisindeki faaliyetleri, Osmanlı arşiv belgelerine gore incelenecektir. Sahak Abro gibi bircok gayrimuslimin, devlet hizmetinde istihdam edilmesi hic şuphesiz Tanzimat ’la birlikte uygulamaya konulan Osmanlılık ideolojisinin bir sonucudur. Tanzimat, Muslumanlar kadar gayrimuslimleri de kapsayan bir surectir. Merkezî devlet burokrasisinde Sahak Abro orneğinde gorulduğu gibi Batı dilleri kadar, Turkce ’yi duzgun yazan ve konuşan eğitimli gayrimuslimlere her kademe ve rutbede rastlamak mumkundur.

1-Babıali Tercume Odası ’ndaki Faaliyetleri ve Eserleri

Sahak Abro, 1825 (h. 1241) yılında İzmir ’de doğmuştur . Babasının adı Cevahircioğlu Hacı Ohannes ’tir. Adından da anlaşılacağı uzere babası ya da dedesi kuyumcu esnafındandır. Aslen Belgratlı olan İzmirli Abro ailesindendir . İzmir ’de Fransızların Propaganda ve Ermenilerin Mesrobyan okullarında yabancı dil ve edebiyat oğrenimi almıştır. Turkce, Fransızca, İngilizce, İtalyanca, Ermenice ve Rumca bilmektedir.

1849 ’da (h.1265) 24 yaşında mulĂ‚zemetle yani maaşsız olarak BabıĂ‚li Tercume Odası ’na girmiştir. Ekim 1849 ’da maaşı once 500, daha sonra 2500 kuruşa cıkarılmıştır. Sahak Abro ’nun ilk maaşı olan 500 kuruş, İzmir Meclisi tercumanı iken vefat eden akrabası Avodik ’in munhal kalan 1000 kuruşluk maaşından odenmiştir. Sahak Abro, Tercuman Avodik ’in yeğeniydi. Sahak Abro ’nun yabancı dil bilgisinin kaynağı hic şuphesiz ki ailesidir. Aileden Tercuman Avodik, 1839 ’da Kaptan-ı Derya Ahmet Paşa ’nın tercumanlık hizmetinde, 1839-1842 arasında 2500 kuruş maaşla Sadaret tercumanlığında , Viyana ve Paris Sefareti baştercumanlığında bulunduktan sonra, bir muddet Babıali Tercume Odası ’nda istihdam edilmiş ve İzmir Meclisi tercumanlığında bulunmuştur. Ailenin eğitime ve ozellikle yabancı dil oğrenimine verdiği onem Sahak Abro ’da da gorulmektedir. Sahak Abro, oğlu Hırant Abro ’ya İsvicre ’de Lozan Lisesi ve Lozan Akademisi ’nde ve Fransa ’da Nantes Hukuk Fakultesi ’nde Fransızca, Edebiyat ve Hukuk eğitimi aldırmıştır. Hırant Abro da babası gibi Osmanlı İmparatorluğu ’nun yıkılmasına kadar devlet hizmetinde bulunarak kesintisiz 38 yıl Babıali Hukuk Muşavirliği yapmıştır. Hırant Abro, bu sure zarfında Murabaha Nizamnamesi ’nin ta ’dili, 18 Haziran 1887 ’de Turkiye-Yunanistan Ticaret Antlaşması, 1914 ’te Turkiye-Bulgaristan Ticaret Antlaşması, 1916 ’da Turkiye ile Almanya arasında imzalanan konsolosluk, sucluların iadesi, Turk ve Alman vatandaşlarının her iki ulkede ikametlerine dair yapılan antlaşmalarda, yine 1917 ’de Turkiye ile Avusturya-Macaristan arasında yapılan uluslararası ikili antlaşmalarda hukuk muşaviri olarak onemli hizmetlerde bulunarak 1924 ’te emekliye ayrılmıştır.

Tercuman Avodik ve oğlu Hırant Abro dışında Sahak Abro ’nun akrabaları ile ilgili az da olsa arşiv kayıtlarında bilgi bulunmaktadır. Bunlardan biri de Sahak Abro ’nun İzmir ’de oturan kardeşi tuccar Kirkor Abro ’dur. Kirkor Abro, İzmir ’de devletin bazı işlerine yardımcı olmaktaydı. Sahak Abro, Tahrirat-ı Ecnebiye Muduru iken kardeşi Kirkor ’a hizmetlerine karşılık olarak 13 Mayıs 1857 ’de salise rutbesi verilmiştir. Sahak Abro, Tahrirat-ı Hariciye Katibi iken akrabası olan ve İzmir ’de oturan Gul Hanım ’a 1000 kuruş maaş bağlatmıştır.

Tercume Odası ’nda calıştığı sure icinde Hariciye Nezareti ’ne gelen Fransızca ve İngilizce evrakı tercume işiyle meşgul olduğu gibi Nisan 1851 ’den itibaren Takvim-i VekĂ‚yii ’nin Fransızca ’ya cevrilmesi işini de Sahak Abro uzerine almış ve bu hizmetine karşılık olarak Takvimhane-i Amire butcesinden maaşına 500 kuruşluk ilave de yapılmıştır. Takvim-i Vekayii ’nin Fransızca ’ya cevrilmesini 1856 ’ya kadar devam ettirmiştir.

Sahak Abro, Babıali Tercume Odası ’nda sadece Takvim-i VekĂ‚yi ’in Fransızca ’ya tercumesi yanında Hariciye Nezareti ’ne, Osmanlı Devleti ’nin dış temsilciliklerinden ve İstanbul ’da bulunan yabancı devletlerin diplomatlarından gelen her turlu Fransızca evrakın cevirisini de yapmıştır. 1852 yılında tercume ettiği evrakın sayısı 80 ’dir. Yine bu donemde Tercume Odası ’nda mesai arkadaşları icinde daha sonra beraber calışacakları Asım, Macit paşalarla meşhur sozlukcu Redhouse, Nurettin, Nuri, Said, Rasih, Şakir, Raşid, Tevfik, Remzi Vecihi, Arzuman, Kirkor, Kostaki, Vulic efendiler bulunmaktadır.

Sahak Abro, Tercume Odası ’ndaki işinin yanı sıra 1850 ’lerin başından itibaren kitap cevirileri de yapmıştır. Bu sırada Encumen-i Daniş ’in de haricî azalarından olan Sahak Abro ’nun tespit edebildiğimiz kadarıyla tercumesini yaptığı eserlerden dordu basılmıştır. Bu cevirilerinin ilki Jean Baptiste Say ’ın Catechisme d ’Economie Politique adlı eserini İlm-i Tedbir-i Menzil adıyla cevirdiği ekonomi-politik kitabıdır. Eserin, 24 Aralık 1851 tarihli Meclis-i Ma ’arif ve 9 Ocak 1852 tarihli Meclis-i VĂ‚lĂ‚ kararlarıyla “…bilhassa erbĂ‚b-ı dĂ‚niş ve istidĂ‚dda ilim ve icmĂ‚li husûlune ve umum nĂ‚sa faideli olacağı…” gerekcesiyle masrafı ve geliri Sahak Abro ’ya ait olmak uzere basılmasına karar verilmiş ve bu ceviriden dolayı Sahak Abro beş bin kuruşla odullendirilmiştir. Eser, 1852 ’de Muhendisoğlu Matba ’asında bastırılmıştır. 26 Eylul 1860 ’ta Maliye Nezareti ’ne yazılan bir yazıda, bu kitaptan 50 tanesinin satın alınarak Maarif-i Umumiye Nezareti ’ne yollanmasının istenmesi bize kitabın Osmanlı maarif cevrelerinde oldukca itibar gorduğu izlenimini vermektedir. Eser, Osmanlı Devleti ’ne modern ekonomi teorilerini tanıtan ilk kitap olma ozelliğini taşımaktadır.

Sahak Abro ’nun bir diğer cevirisi, Fransız yazar Sekur ’un insan vucudunun gelişimini devlete benzeterek guzel ahlĂ‚k (ahlĂ‚k-ı memdûha) ile insana zarar veren kotuluklerin (agraz-ı muzırra-i insaniye) insanoğluna yaptığı fayda ve zararlarını inceleyerek bu durumu devletin oluşum ve gelişimine uyarlayan eserini Kişver-i Derûn adıyla yayımlanan tercumesidir. Bu eserin de basım masrafı ve geliri Sahak Abro ’ya bırakılmıştır. Eser ancak yirmi yıl sonra 1871 yılında Sahak Abro ’nun işsiz olduğu donemde basılmıştır. Yine Turkce ’nin ilk gramer kitaplarından sayılan Ahmet Cevdet Paşa ’nın Fuat Paşa ile birlikte yazdığı Kavaid-i Osmaniye ’yi 1852 ’de Fransızca ’ya tercume ederek bastırmış ve kitabın telif hakkını on sene muddetle elinde bulundurmuştur.

Sahak Abro ’nun bir başka eseri 1855 ’te Mustafa Reşit Paşa ’nın isteği uzerine kaleme aldığı “Avrupa ’da Meşhûr Ministroların Tercume-i HĂ‚llerine Dair RisĂ‚le ” isimli kitabıdır. Sahak Abro, bu eserini dort cilt olarak tasarlamışsa da sadece bir cilt olarak yayımlamıştır. Kitapta Talleyrand (1754-1838), Prens Metternich (1773-1859), Lord Wellington (1769-1852), Kont Nesselrode (1780-1862), Lord Palmerstone ’nun (1784-1865) biyografileri ve yaşadıkları donemin siyasal olayları konusunda bilgiler bulunmaktadır. Sahak Abro ’nun bu eseri Meclis-i Maarif-i Umumiye ’de goruşulmuş ve kitabın Turk devlet adamları icin faydalı olacağı duşunulerek bastırılmasına karar verilmiştir. Fakat bu tercumenin “…herkesin anlayacağı şey olmaması…” gerekcesiyle sadece isteyenlere verilmek uzere Takvimhane-i Amire Matba ’ası ’nda 150 adet bastırılmıştır. Turk siyasi hayatında ministro, familya, Luterhane, telgraf, pasaport, konstitusyon, konstitusyonel usûl, politika-şinĂ‚s, orator, federe, oporsiyon, konkord, konfederasyon, kongre, senato, parlamento gibi politik ve diplomatik icerikli bircok yabancı kokenli sozcuk ilk kez bu derlemede kullanılmıştır.

Basılı eserlerinin dışında Sahak Abro ’nun tercume ettiği ve basılmayan cevirileri de vardır. Bu eserler icinde tespit edebildiklerimiz şunlardır: Tercumesinin guzelliği belgelere konu olmuş olan Voltaire ’den On İkinci Şarl Tarihi, Buyuk Petro Tarihi, Machiavelli ’den Prens (Rifat Paşa ile birlikte); Bufel (?) adlı bir İngiliz yazardan Tarih-i Medeniyet, Amerikalı Rereper ’den (?) Avrupa ’nın Tedkikat-ı Maneviyesi.

Sahak Abro orneğinde gorulduğu uzere Tanzimat aydını Avrupa ve dunya tarihi ile ilgilenmeye başlamıştır. İlber Ortaylı ’ya gore bu ilgi, Tanzimat burokratlarının bulundukları zamanı ve mekĂ‚nı saptama bilincinin urunudur. XIX. yuzyılda Avrupa tarihine olan bu ilgi, Osmanlı toplumunun konumunu ve geleceğini anlamak isteğiyle başlamıştır.

Sahak Abro ’nun kitap ve risĂ‚le calışmaları sadece Fransızca ’dan yapılan cevirilerle sınırlı kalmamış, Ermeni cemaati ile de yakından ilgilenmiştir. 28 Şubat 1852-8 Ağustos 1853 tarihleri arasında Krikor Margosyan ’la birlikte Noyyan Ağavni (Nuh ’un Guvercini) adıyla haftalık Ermenice bir gazete cıkarmıştır. Bu gazete daha sonra maddi imkĂ‚nsızlık nedeniyle kapanmıştır.

17 Eylul 1855 ’te “mesĂ‚lih-i nazikede istihdam olunduğu” gerekcesiyle rutbesi saliseden saniye sınıf-ı sĂ‚nîsine yukseltilerek Babıali Tercume Odası Mutercim-i Evvelliği ’ni vekĂ‚leten idare etti. Turkce ve Fransızca okuyup yazmadaki yeteneği sebebiyle 4 Nisan 1856 ’da saniye sınıf-ı evvel mutemayizi rutbesi ile ve 3400 kuruş maaşla DivĂ‚n-ı HumĂ‚yûn Mutercim-i SĂ‚nîliğine atanmıştır. Sahak Abro ile birlikte reformcu devlet adamlarını yetiştiren Tercume Odası, 1821 Yunan isyanından sonra yeniden şekillendirilerek kısa surede amacına uygun olarak hem ic ve hem de dış siyasette etkili olmuştur. Bu haliyle hem Tanzimat ve hem de Tanzimat sonrası reform hareketlerini hazırlayan burokratların yetiştiği bir mektep, hem de değişik dillerde BabıĂ‚li ’ye gelen yazışmaların tercume edildiği bir memuriyet gorumune giren Tercume Odası XIX. yuzyılın sonuna kadar bir kişinin kariyerine başlayabileceği “en iyi yer” olarak gorulmuştur. Bu durum, Sahak Abro ’nun Osmanlı burokrasisi icindeki kariyerinden de anlaşılmaktadır.

Bu sırada gerek buyuk devletler nezdinde olan Osmanlı elcileri ve gerekse İstanbul ’da ikamet eden yabancı elcilikler ile yapılan yazışmalarda Fransızca kullanılmaktaydı. Bu yazışmaların tercumeleri de BabıĂ‚li Tercume Odası tarafından yapılmaktaydı. Ozellikle Kırım Savaşı ile birlikte ceşitli devletlerden gelen yazılar ve bunlara verilecek cevapların Tercume Odası ’nca yazılması, savaş ortamında tercume işlerini coğaltması uzerine Tercume Odası ’na bağlı olarak Tahrirat-ı Ecnebiye Odası acılmıştır. Divan-ı Humayun Tercumanı ’nın “maiyeti-i umumisi”nde bulunacak olan Tahrirat-ı Ecnebiye Odası ’na mudur olarak Rustem Bey atanmış ve maiyetine de Tercume Odası ’ndan iki mubeyyiz, iki defterci ve bir mustahfızdan oluşan beş kişi atanmıştır. Nizamnamesi ’nden anlaşıldığına gore bu odanın gorevi Hariciye Nezaretine gelen evrakı tasnif ederek, kayıtlarını tutmak, ilgili birimlere havale ederek ve daha sonra bunları Oda ’da muhafaza etmekti. Bu yonuyle Tahriratı-i Ecnebiye Odası, Hariciye Nezaretinin bir tur arşiv dairesi hukmundeydi. Sahak Abro,19 Ocak 1857 ’de BabıĂ‚li Tercume Odası ’nda ikinci mutercim (mutercim-i sĂ‚n&#238 iken 6400 kuruş maaşla, Torin maslahatguzarlığına tayin olunan Rustem Bey ’in yerine Hariciye Nezareti Tahrirat-ı Ecnebiye Odası Mudurluğune atandı. Sahak Abro ’dan boşalan ikinci mutercimliğe de Pavlaki Musurus getirilmiştir.

2- Cebel-i Lubnan Meselesindeki Faaliyetleri

Islahat Fermanı ’nın, Hıristiyanlarla Muslumanları eşit bir hale getirmesi Cebel-i Lubnan ’da buyuk bir tepki yaratmıştır. Ozellikle İngiliz kontrolu altında birleşen Sait Canbolat ve Hattar Ahmet ’e bağlı Durzilerle, Fransızların desteklediği Maruniler arasında 1860 ’ta Sayda, Matn, Havran, Hesbeya, Raşeya, Zahle ve Dayrulkamer ’de buyuk catışmalar meydana gelmiştir. Bu catışmalar daha sonra Şam ’a da sıcramıştır. Osmanlı yerel yonetimi bu catışmaları onleme adına yeterli ve gerekli tedbirleri almadığı gibi zaman zaman isyanı da desteklemiştir. Babıali isyanların genişlediğini ve korkunc bir şekil aldığını oğrenince işi ehemmiyetle incelemeye başlamış ve Osmanlı belgelerine “mesele-i faci ’a-i Şam” olarak gecen isyanın tahkiki icin Hariciye Nazırı Fuat Paşa ’yı, 12 Temmuz 1860 ’ta olağanustu yetkilerle isyan bolgesine gondermiştir. Fuat Paşa ’nın bu memuriyetinde maiyetinde bulunanlardan biri de 10 bin kuruş maaş ve 25 bin kuruş yollukla gorevlendirilen Sahak Abro Efendi ’dir Sahak Abro ’nun Fuat Paşa ’nın maiyetinde yer alması “fetĂ‚net ve hamiyet iktizasınca umur-ı mahsusanın husn-i ruyet ve tesviyesine bezl-i himem buyurulacağı” şeklinde acıklanmıştır.

Fuat Paşa ’nın bu memuriyet icin duşunulmuş olması, Suriye meselesinin, devletin ic meselesi olmaktan cıkarak uluslararası bir sorun alması ihtimalinden kaynaklanmaktaydı. Fuat Paşa, bir taraftan isyanı yatıştırırken, bir taraftan da bu isyanlara karşı yapılabilecek dış mudahaleler karşısında Osmanlı yonetiminin duşunce ve hareket tarzını savunabilecekti. Fuat Paşa ’nın gorevi asayişi sağlamak, asilerin elebaşlarını cezalandırmak, Cebel-i Lubnan idaresini ıslah etmek ve isyandan zarar goren Hıristiyanlara tazminat verilmesini temin etmekti. Fuat Paşa ’nın başkanlığında toplanmış olan Avrupa Komisyonu ’nda Sahak Abro, Hariciye Nazırı Fuat Paşa ile birlikte Osmanlı Devleti ’ni komisyon azası olarak temsil etmiş, daha sonra da aynı komisyonun başkanı olmuştur.

Fuat Paşa ile Sahak Abro ’nun bolgedeki faaliyetleri arşiv belgelerinden takip edilebilmektedir. Sahak Abro Beyrut ’tan İstanbul ’a yolladığı 17 Eylul 1860 tarihli raporunda, Şam ’da Arabistan Ordusu eski Muşiri Ahmet Ağa ile Miralay Osman ve Abdusselam başta olmak uzere isyana karışan ya da katılan kucuk subayların kurşuna dizildiğini, Lazkiye ’de bulunan Rus konsolosunun Hıristiyanlar hakkında yazılan bir tehdit mektubu yuzunden Osmanlı yonetimi aleyhinde diğer konsolosları tahrik ettiğini anlatmaktadır. Yine 23 Ekim 1860 tarihli bir diğer raporunda da isyancı elebaşlarından HilmizĂ‚de Şeyh Abdullah Efendi, HuseyinzĂ‚de Ahmet Efendi, Muftu Tahir Efendi, NasuhpaşazĂ‚de Abdullah Bey, AzmizĂ‚de Mehmet Bey, AzizzĂ‚de Omer Efendi ’nin Kıbrıs ’a; AzmizĂ‚de Abdullah ile Abdullah BeyzĂ‚de Ali Bey ’in Sakız ’a; HafızbeyzĂ‚de Abdulkadir Bey ile Şeyh Abdullah el-HilmizĂ‚de Salih Efendi ’nin Bozcaada ’ya; Nakîb Ahmet Efendi ’nin Rodos ’a; FarukîzĂ‚de Abdulhadi Efendi ’nin İstanbul ’ yollanarak hapis cezası aldıklarını belirtmiştir.

İsyanla ilgili olarak buyuk devletlerin temsilcileri ile Osmanlı Devleti adına Sahak Abro ’nun katıldığı Avrupa Komisyonu adıyla bir komisyon kuruldu. Komisyonun vazifesi isyancı Durzilerin cezalandırılması, Marunilere verilecek tazminat meselesi ve Lubnan ’a verilecek yeni idari nizamın tespit edilmesinden oluşmaktaydı. Bu amacla Avrupa Komisyonu ’nda goruşulmek uzere Sahak Abro ’nun Fuat Paşa ile birlikte hazırladığı 23 Ekim 1862 tarihli sekiz maddelik gecici nizamname taslağına gore ;
1-Durzî Kaymakamlığı dort daireye bolunecektir.
2-Her bir dairede Osmanlı yonetimi tarafından atanan birer mudur olacaktır.
3-Her mudurun yanında beş muavin olacak ve bunların hepsi ilgili dairenin idare meclisinin azası olacaklardır.
4-Bu dairelerde Musluman, Hristiyan, Mutevalî ve Durz ahalileri olacağından beş muavinliğin ikisi coğunluğa, ucu de azınlıkta kalan taifelere ait olacaktır.
5-Her taifenin muavinleri, kendi taifelerine ait olan koylerin şeyhleri vasıtasıyla secileceklerdir. Muavinlerin “ehl-i ırz” olmasına dikkat edilecektir.
6- Muavinlerden oluşacak olan daire meclisleri, belediye işlerine memur olup kaza meclisleri derecesinde olacaklardır.
7-Daireleri oluşturan koylerin her birinde hangi gruptan insan varsa her birinin bir şeyhi olacak ve her şeyhin yanında iki muhtar olacaktır. Şeyhler ve muhtarlar kendi taifelerinin işlerine bakacaklardır. Farklı taifelerden kişiler arasındaki meseleleri ilgili taifenin şeyh ve muhtarları cozume kavuşturacaklardır. Şeyh, muhtar ve muavinlere mudurleri tarafından memuriyet tezkeresi verilecektir.
8- Her bir dairede Osmanlı askerinden başka her bir taifeden munasip miktarda zaptiye askeri bulundurulacaktır.

Yapılan muzakereler sonucunda Lubnan ’ın bir idari birim olarak belirlenmesi ve meseleye bulunacak cozumun de bunu destekleyecek yapıda olması ilke olarak kabul edildikten sonra yeni nizamname, 9 Haziran 1861 ’de imzalanmış ve ardından yayımlanan bir fermanla yururluğe konmuştur. Bu nizamname ile Lubnan bir dereceye kadar ozerk bir idareye kavuşmuştur.

Ekim 1860 ’ta Osmanlı, Rusya, İngiltere, Fransa ve Avusturya temsilcilerinin katılımıyla başlayan muzakereler aylarca surmuştur. Sahak Abro ’nun bu komisyondaki gorevi yerine Hariciye Musteşarı Kabulî Efendi ’nin atanmasıyla 5 Şubat 1862 ’de son bulmuştur. Sahak Abro, bu memuriyetten alınışını, “kurtuluşu” (tahlis-i cakerĂ‚nem) olarak nitelendirmiştir. Lubnan ’da Avrupa Komisyonu ’ndaki calışmaları neticesi olarak Sahak Abro ’ya bir kıt ’a nişan verilerek rutbesi ûlĂ‚ sınıf-ı sĂ‚nîsine cıkarılarak terfi ’ ettirilmiştir. Sahak Abro, Mayıs 1862 ’de ailesiyle birlikte İstanbul ’a donmuştur.

Sahak Abro ’nun Lubnan ’da bulunduğu sure icinde ilgilendiği konulardan biri de Beyrut ve Halep arasında yapılmakta olan telgraf hatları hakkındadır. 23 Ocak 1862 ’de Sadarete yolladığı bir tahriratta Beriyetuşşam Hutut-ı Telgrafiye Muhendisi Şarl Buzuruski ’nin bolgenin bir haritasını cıkardığını ve kendisinin haritayı inceleyerek muhendisin işini bitirdikten sonra butun bolgenin haritasını yapmasının daha iyi olacağını ifade etmiştir. Muhendisten aldığı bilgilere gore Beyrut ile Trablus arasına yapılan telgraf hattında meşe ağacından yapılmış 1300 direk kullanıldığını, telgraf hattının Trablus ’tan Lazkiye ’ye kadar uzatılması icin 3000 daha direk gerektiğini ve hattın zamanında bitirilmesi icin bolgede bulunan Osmanlı askerlerinin yardımına ihtiyac duyulduğunu belirtmiştir. Bolge ile İstanbul ’un haberleşmesinin onemine de değinen Sahak Abro, telgraf hattının bir an once bitirilebilmesi icin Halep valisine merkezden emir verilerek meşe ve cam ağaclarından 1500 telgraf direğinin hazırlattırılarak işlerin hızlandırılmasını istemiştir.

3- 1865 Osmanlı Dış Borcunun Alınmasındaki Faaliyetleri

İstanbul ’a donuşunden bir muddet sonra Sahak Abro, Tahrirat-ı Ecnebiye Mudurluğunun ilga edilmesiyle 14 Ağustos 1862 ’de sekiz bin kuruş maaşla Hariciye Nezareti Tahrirat-ı Hariciye Kitabeti ’ne atanmıştır. Bu goreve atanma iradesinde, Tahrirat-ı Ecnebiye Kalemi ’nin işlerinin artmasıyla oneminin arttığı, ancak kalemin Divan-ı Humayun Tercumanlığı ’na (BabıĂ‚li Tercume Odası) bağlı olduğu ve tercumanlığın evrak tercume etmekle meşgul iken muharrerat-ı vak ’aya bakmasının zor olduğuna dikkat cekilerek Hariciye NezĂ‚reti ’ne, başta Fransızca telgraflar olmak uzere gelen evrakın hepsinin Tahrirat-ı Hariciye Kalemi idaresine bırakılması ongorulmuştur. Boylece Tercume Odası ’nın iş yuku hafifletilmiştir. Sahak Abro ’nun bu goreve atanmasında Beriyetuşşam meselesinde Fuat Paşa ile birlikte calışması etkili olmuştur. Ozellikle bu mesele icin kurulan Avrupa Komisyonu ’nda Fuat Paşa ’ya vekĂ‚let etmesi ve işini iyi yapması (isbĂ‚t-ı dirĂ‚yet ve sadakat etmesi) Sahak Abro ’yu bu goreve terfi ettirmiştir.

Bu donemde Osmanlı Devleti ’nde bir dizi mĂ‚lî ıslahat hareketlerine girişilmiştir. 1862 ’de mali bunalımın sonucunda Fuat Paşa mali ıslahat programı hazırlamıştır. Hazırlanan program, devlet butcesinin hazırlanıp her yıl yayımlanmasını, harcamalarda tasarrufa gidilmesini, yeni gelir kaynaklarının bulunmasını, kağıt paranın kaldırılması ve devletin duzenli olmayan borclanma yapısının tasfiyesi icin ic ve dış borclanmaya gidilmesini ongormekteydi. Bu plĂ‚n doğrultusunda 1862 ve 1863 yıllarında dış borc alımı yapılmıştı.

1865 yılı sonbaharında vadesi yaklaşmakta olan dış borcların odenmesi icin gerekli parayı Maliye henuz bankaya yatırmamıştı. Borcun faizini de yeniden borclanmak suretiyle odemekten başka care yoktu. Osmanlı Bankası iki Fransız finans kurumu ile anlaşarak Osmanlı yonetimine 6.600.000 Osmanlı lirası bir istikraz temin etmiştir. Bu borca karşılık olarak ağnam vergisi gelirleri ile Ergani madeni hasılatı karşılık olarak gosterilmiştir. Yine 1865 yılı icinde ikinci bir istikraz daha akdedilmiştir. Bu istikraz, ic borcların bir dış borc haline tahvili icin yapılmıştır. Bu sebeple de bu borclanmaya Esham-ı Umumiye ismi verilmiştir. İc borcların en acil kısmı 1863 istikrazı ile odenmiş olmakla beraber tedavulde , halkın konsolit ismini verdiği esham-ı cedide, tahvilat-ı mumtaze ve sergi gibi isimlerle hazinenin ve diğer dairelerin cıkarmış bulunduğu bircok dahili tahviller vardı. Hukumet bu borcları birleştirmek maksadıyla bir dış borc alımına gitmek istiyordu. Bu istikraz goruşmeleri icin hem yabancı dil bilgisi olan hem de ekonomi-politik bilen Tahrirat-ı Hariciye KĂ‚tibi Sahak Abro, Mart 1864 ’te 10 bin frank harcırĂ‚hla Paris ve Londra ’ya Esham-ı Umumiye Komiseri olarak gorevlendirilmiştir. Yine Esham-ı Umumiye Komiserliği goreviyle ilgili masrafları icin Sahak Abro ’ya Osmanlı Bankası marifetiyle 500 liralık kredi de acılmıştır.

Sahak Abro, Paris ve Londra ’da yaptığı goruşmeler sonucunda 1863 borclanmasına ait 10.249.607 franklık bir taksit odemesini 16 Mayıs 1865 ’te yapmaya muvaffak olmuştur. Bu taksit odemesi Sahak Abro ’nun yaptığı istikrazdan karşılanmıştır.

1865 yılında Sahak Abro, 40 milyon Osmanlı altını istikrazına imza atmıştır. Bu istikraz % 5 faizle Osmanlı Devleti ile İngiliz General Credit and Finance, Fransız Societe Generale de Finance şirketleri arasında yapılmıştır.

Paris ’te yapılan % 5 faizli Duyûn-ı Umumiye Eshamı ’nın bir kısmının Paris Borsası ’nda değerlendirilmesi icin Sahak Abro ile Mosyo Şenayir (Schnayyer) arasında bir mukavelename yapılmıştır. Buna gore Paris Borsası ’nda işlem gorecek tahvillerin tamamından Mosyo Şenayir sorumlu olacak, borsada Osmanlı tahvilleri ile yapılacak her turlu işlem hakkında Sahak Abro ’ya bilgi verilecek, Sahak Abro borsa işlemlerine mudahale etmek isterse bu mudahalesini 24 saat oncesinde haber verecek, borsa işlemlerinde 100 bin mecidiye altınının uzerine cıkılmayacak, bu işlemler icin Credit Fonsire de France Bankası ’na 1.250.000 franklık kredi acılacak, alım satım işlemleri icin borsa simsarlarına % 1 ve Mosyo Şenayir ’e % 0.25 komisyon odenecek, tahvil alım-satım işlemlerinden kĂ‚r elde edilmesi durumunda kĂ‚rın % 25 ’i Mosyo Şenayir ’e verilecektir.

Paris Borsası ’nda Osmanlı tahvillerinin oldukca buyuk miktarda işlem hacmine ulaştığı belgelerden anlaşılmaktadır. EshĂ‚mın en az değişim gosterdiği gunlerde dahi 300 bin liralık tahvil alım-satımı yapılmıştır.

Sahak Abro ’nun Londra ’da istikraz meselesi ile ilgili hesaplarda Maliye nezaretince yapılan incelemelerde acığının cıkması soruşturma gecirmesine sebep olmuştur. Bu zimmet, Osmanlı Devleti ’nin Londra Şehbenderi Gasban Efendi vasıtasıyla Londra General Credit and Finance Şirketi ’nin kayıtları incelenmesiyle şirket hesabından alınarak Bank-ı Osmanî ’ye odenmiştir. Sahak Abro ’nun hesapları ile ilgili olarak Fransa Sanayi ve Ticaret Şirketi ’nin (Societe Generale Pour Favoriser le Development du Commerce et le I ’Industrie) kayıtları da incelenmiştir. Sahak Abro ’nun Paris ve Londra ’daki hesabını incelemek uzere 3 Aralık 1867 ’de Meclis-i VĂ‚lĂ‚ ’da Hariciye Teşrifatcısı Kamil Bey, Meclis-i VĂ‚lĂ‚ azasından Mustafa Efendi ve Mihran Bey, EshĂ‚m-ı Umumiye Emini Sadık Efendi, Osmanlı Bankası Muhasebecisi Ohannes ve DivĂ‚n-ı İstinĂ‚f azasından Gavril Efendi ’den oluşan bir tahkikat komisyonu kurulmuştur. Bu tahkikat komisyonunun calışmaları sonucunda 98.384 Osmanlı lirası zimmeti cıktığı anlaşılmıştır. 18 Şubat 1882 tarihli bir belgede Sahak Abro ’nun Paris ve Londra ’da yaptığı istikrazla ilgili Hazine ’ye olan borcunun tamamının odenerek 31 Ocak 1872 (20 Zilkade 1288) tarihiyle hesabının kapatıldığı bildirilmektedir.

Sahak Abro muhtemelen bu soruşturmanın etkisiyle 26 Mart 1867 ’de TahrirĂ‚t-ı Hariciye Kitabeti ’nden azledilmiştir. Azledilmesinin gerekcesi gorevden alınma iradesinde “hasbelicab” şeklinde acıklanmıştır. Sahak Abro, kendi el yazısıyla yazdığı ve ŞurĂ‚-yı Devlet Reisi Server Paşa tarafından onaylanan tercume-i hĂ‚linde Tahrirat-ı Hariciye KitĂ‚beti ’nden alınmasını “…hazine-i celile ile olan muhĂ‚sebe-i acizĂ‚nemin rûyeti…” şeklinde acıklamaktadır.

Sahak Abro ’nun azledilmesinden sonra yaklaşık dokuz bucuk sene başka bir goreve atanmamıştır. Bu sure zarfında ma ’zûliyet maaşı da almamıştır. Mart 1867 ’den Eylul 1875 ’e kadar olan zaman zarfındaki hayatı arşiv belgelerine ve donemin eserlerine yansımadığı icin bilgimiz bulunmamaktadır. 30 Eylul 1875 ’te (Şaban 1292) fahri olarak Kurtlerin iskĂ‚n ve tavattunuyla ilgili BabıĂ‚li ’de teşkil olunan komisyonun azalığına atanmıştır.

4- Doğu Rumeli Meselesindeki Faaliyetleri

XIX. yuzyıl boyunca artan milliyetcilik ayaklanmaları ve mustakil bir hale getirilen Bulgar kilisesinin de etkisiyle Panislavizm, Bulgarlar arasında yayılmaya başlamıştır. Başta Naydenkerof olmak uzere Bulgar milliyetcileri, ozellikle Rusların himaye ve yardımlarına guvenerek Bulgarlar arasında Turk duşmanlığı ve bağımsızlık fikrini aşılamışlardır. Butun bunların bir sonucu olarak 1875 ’te başlayan Hersek isyanının da etkisiyle Bulgarlar, Nisan 1876 ’da isyan etmişlerdir. İsyanın ilk hareket sahası Filibe sancağı olmuştur. İsyan 18 bin kişilik bir Osmanlı ordusu tarafından bastırılmakla birlikte Bulgaristan ’ın idari durumunu muzakere etmek amacıyla oluşturulan Filibe FevkalĂ‚de Komisyonu ’na Osmanlı devleti adına 19 Eylul 1876 ’da Sahak Abro atanmıştır.

Aralık 1877 ’ye kadar bu komisyonda calışan Sahak Abro ’nun Bulgaristan meselesinin halledilmesi icin onerdiği cozum yollarından birisi de Bulgar papazlarının devlet lehine kazanılması şeklindedir. Sahak Abro, 27 Ağustos 1877 tarihli bir raporunda, Bulgar piskoposu Şervaziyus ’un komitacı Bulgarlarla işbirliği icinde olduğunu, Bulgar papazlarının sancak ve koylerde oturan Bulgarlar uzerinde cok etkili olduklarını ve bu yuzden Bulgar corbacıları ile birlikte ihtilĂ‚l cıkardıklarını belirtmektedir. Bulgar ihtilĂ‚line altmıştan fazla papazın katıldığını ve bunların affedilmelerine rağmen yine isyancılarla işbirliği yaptıklarını, fakat butun Bulgar papazlarının bu şekilde davrandığını duşunmenin yanlış olacağını, koylerde oturan ve Bulgar ihtilaline karışmayan papazlara Osmanlı yonetimi tarafından tahsis olunan maaşların kesildiğini, isyanı desteklemeyen papazlara maaş odenmesinin gerekli olduğunu ve bu durumun Bulgar papazları Pan-İslamizm fikrine katılmaktan alıkoyacağını ileri surerek Şervaziyus ’un gorevden alınarak yerine Osmanlı yanlısı bir piskoposun atanmasını onermektedir.

Sahak Abro, Filibe FevkalĂ‚de Komisyonu ’na başkanlık ederken Kasım 1877 ’de Dorduncu Daire-i Belediye Başkanlığına secilmiş, Aralık 1877 ’de Filibe FevkalĂ‚de Komisyonu ’nun feshedilmesiyle İstanbul ’a donmuş ve 12. Belediye Dairesi Başkanlığına fahri olarak atanmıştır. 9 Haziran 1878 ’de De ’Ă‚vi-i Hariciye Kitabeti ’ne atanmıştır. Bu memuriyetine devam ederken sekiz bin kuruşluk maaşına 12.500 kuruş ilave edilerek 28 Eylul 1878 ’den itibaren Doğu Rumeli Avrupa Komisyonu ’na Osmanlı yonetimi adına ikinci komiseri olarak tekrar Filibe ’ye yollanmıştır. Filibe ’de bulunduğu sırada 20 Mart 1879 ’da altı bin kuruş maaşla ŞurĂ‚-yı Devlet azalığına atanan Sahak Abro, 6 Eylul 1879 ’da Doğu Rumeli Avrupa Komisyonu ’nun calışmalarını durdurması uzerine İstanbul ’a gelmiştir. Bu sırada Babıali Tercume Odası ’nın nitelikli personel yokluğundan tercume işlerine yetişememesi yuzunden BaşvekĂ‚lete gelen evrakın tercumesi icin 17 Ekim 1879 ’da BaşvekĂ‚lete bağlı olarak TahrirĂ‚t-ı Ecnebiye Mudurluğu kurularak Sahak Abro ’nun idaresine verilmiştir. ŞurĂ‚-yı Devlet azalığına atanan Sahak Abro, olumune kadar bu memuriyetini surdurmuştur.

1878 Berlin Antlaşması ’ndan sonra Osmanlı hĂ‚kimiyetinde olmak uzere Doğu Rumeli ’yi kapsamayan bir Bulgar Prensliği ’nin kurulması kararlaştırılmış ve bu prensliğin teşkilatlandırılması ise Rusya ’ya bırakılmıştır. Bulgaristan ’daki Rus Komiseri Dondukof, Bulgaristan ’ın ordu, idare ve maliyesini Rus cıkarlarına uygun duşecek bir bicimde teşkilatlandırmıştır. 29 Nisan 1879 ’da da Alman hanedanından Aleksander Bulgaristan prensliğine secilmiştir.

Sahak Abro, Şubat 1880 ’den 28 Mart 1880 tarihine kadar, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında işgale uğrayan Edirne ’den goc eden halkın birbirlerine bıraktıkları hayvan ve eşyaların tekrar kendilerine iadesi hakkında kurulan komisyonda da gorevlendirilmiştir. Edirne ’den donuşunde Berlin Antlaşmasının 23. maddesi gereğince Doğu Rumeli nizĂ‚mını mutala ’a edecek olan muhtelit komisyona Osmanlı Devleti adına “malumat-ı sabıkaları cihetiyle” Şura-yı Devlet azasından Sahak Abro ile ayĂ‚ndan Asım Paşa 29 Mayıs 1880 ’de gorevlendirilmiştir. Asım Paşa ve Sahak Abro ’dan oluşan Osmanlı heyetine 29 Haziran 1880 ’de iyi bir muzakereci olduğu gerekcesiyle Edirne Vilayeti Musteşarı Vaha Efendi de ucuncu komiser olarak atanmıştır. Bu muhtelit komisyonun gorevi Berlin Antlaşması ’nı imzalayan devletlerin temsilcileriyle vilĂ‚yetin sınırlarını tespit etmek ve muhtariyet statusunu hazırlamaktı. Komisyonun hazırladığı Doğu Rumeli nizĂ‚mnamesinin esasları şu şekildeydi: Doğu Rumeli vilĂ‚yeti Osmanlı idaresinde kalacak, Osmanlılar vilĂ‚yet sınırlarında tahkimat yapabilecek ve kuvvet bulundurabilecek ve Berlin Antlaşması ’nı imzalayan devletlerin muvafakati alınarak beş yıl icin bir Hıristiyan vilĂ‚yetin valisi olacaktı. Bu şekilde Doğu Rumeli ’ye muhtariyet idaresi verilmiştir.

Doğu Rumeli muhtariyetle idare edilirken 18 Eylul 1885 ’te Bulgar Doğu Rumeli milis kuvvetleri, kendilerine katılan koylulerle birlikte Filibe hukûmet konağını basarak Vali Gavril Paşa ’yı tutuklamışlar, vilayetin haberleşme vasıtalarını kontrolleri altına almışlar, 21 Eylul ’de de Prens Aleksander idaresinde Doğu Rumeli ’nin Bulgaristan ’la birleştiğini ilan etmişlerdir. Bu gelişme uzerine Babıali, Berlin Antlaşması ’nı imzalayan devletlerle yapılan bircok muzakerelerden sonra Turk-Bulgar dostluğunu devamlı kılmak ve Bulgaristan ’da yabancı nufûzuna mani olmak maksadıyla Bulgar Prensi ile doğrudan doğruya muzakereye girişmiştir. Halkı Musluman olan Rodop Balkanı ’nın (Kırcaali ve Ropcoz) Osmanlı idaresinde bırakılması şartıyla Bulgar istekleri kabul edilmiştir. Rusya ’nın da muvafakati alındıktan sonra 5 Nisan 1886 ’da akd edilen bir konferansta imzalanan bir kararname ile Doğu Rumeli valiliği Bulgaristan prensine verilecek, Kırcaali ile Rodop civarında Muslumanlarla meskûn olan yerler Osmanlı idaresine bırakılacak, vilĂ‚yetin guvenliği ve halkın refah ve saadetini sağlamak icin ic nizamnamesi Babıali ile Bulgar memurları arasında yapılacaktı. Bu şekilde Bulgaristan ile Doğu Rumeli fiilen birleşmiş ve Prens Aleksander da valiliğe atanmıştır.

Bundan sonra ortaya cıkan yeni durumu muzakere etmek amacıyla Doğu Rumeli dahili nizamnamesinin tadilatını muzakere edecek olan komisyona “vukuf ve malumatı cihetiyle” birinci komiser olarak Macit Paşa ve ikinci komiser olarak Filibe ’de bulunan Şura-yı Devlet azasından Sahak Abro atanmıştır.

Doğu Rumeli Vilayetinin dahili nizamnamesinin tadilatını muzakere edecek olan komisyona katılacak olan Macit Paşa ve Sahak Abro ’ya verilmek uzere Meclis-i Mahsûs-ı VukelĂ‚ ’da incelenerek 24 maddelik bir talimatname kaleme alınmıştır. Bu talimatnamenin temelini Doğu Rumeli ’nin asayiş ve emniyeti ile Osmanlı hazinesinin kaybını en aza indirme girişimleri oluşturmaktadır. Her ne kadar talimatı Osmanlı yoneticileri hazırlamışsalar da Bulgar memurlarla birlikte gozden gecirilerek gerekli duzenlemelerin yapılarak uluslararası konferansın onayına sunulmasına karar verilmiştir. Yine talimatnamede Doğu Rumeli Vilayeti ’nin Bulgaristan ile birleşmesi goz onune alınarak Berlin Antlaşması ’nın Bulgaristan ve Doğu Rumeli hakkında olan hukumleri eskisi gibi yurutulecekti. Gumruk, posta, telgraf, demiryolu, maden, oşur ve Doğu Rumeli vergisi gibi devlete ait olan mali hukukun teminat altına alınması esaslarına dayanmaktaydı. Talimat 26 Mayıs 1886 ’da (22 Şaban 1303) Dahiliye Nazırı Ahmet Munir Paşa ’nın başkanlığında Şura-yı Devlet Tanzimat Dairesi azasından Sahak Abro, RusûmĂ‚t Emini Edip, Umûr-ı Nafi ’a Nazırı Zuhdu, Şura-yı Devlet Tanzimat Dairesi Reisi Mahmud Celaleddin ve Meclis-i Maarif Reisi Haydar Bey ’den oluşan bir komisyon tarafından kaleme alınmıştır. Bu talimat 28 Haziran 1886 ’da II. Abdulhamit ’e sunularak onayı alınmıştır. Yine 25 Haziran 1886 ’da yapılan Meclis-i VukelĂ‚ toplantısında Turk tezlerini desteklemek amacıyla Doğu Rumeli ’nin dĂ‚hili nizamnamesinin tadilinden sonra toplanacak olan komisyonda bulunacak olan yabancı diplomatları etkilemek icin Filibe İslam Cemeaatı Nazırı Cemaleddin Efendi tarafından kaleme alınan ve Filibe Muslumanlarına Bulgarların yaptıkları zulumleri anlatan tezkereler de Abro Efendi ile Macid Paşa ’ya verilmiştir.

Doğu Rumeli ic nizamnamesinin tadilatı Sofya ’da muzakere edilirken, 21 Ağustos 1886 ’da Rus yanlısı bazı Bulgar generallerinin Prens Aleksander ’e karşı bir darbe girişiminde bulunmaları uzerine Sahak Abro ve Macit Paşa ’dan oluşan Osmanlı diplomat heyetinin geri cağrılıp cağrılmaması da gundeme gelmiştir. Sadrazam Kamil Paşa ’nın, Osmanlı devletinin Bulgaristan Komiseri Gasban Efendi ’den 29 ve 31 Ağustos ve 1 Eylul 1886 tarihlerinde aldığı telgrafta karışık bir ortamda bulunan Osmanlı memurlarının geri cağrılmasını onermiş ve boylece hem Bulgarları memnun etmek hem de Avrupa devletleri tarafından Bulgarlara yapılacak dış mudahalenin onunu kesilmek istenmiştir. Fakat Sadrazam Kamil Paşa, Gasban Efendi ’nin goruşlerine katılmayarak; “Prensin Sofya ’ya vurudunda Bulgaristan ’ın istiklĂ‚lini ilan etmesi me ’mûl değil ise de Bulgaristan ile Rumeli-i işbu ittihadın husûlunu te ’cil maksadına mebni…” diyerek bu durumun buyuk devletler tarafından da tasdik edilmesi gerektiğini, Bulgarların Ruslara meyletmelerinin onune gecilmesi gerektiğini, Osmanlı devleti acısından prensin gorevine devam ettirilmesini ve Rusya ’ya boyun eğecek bir başka prensin secilmesinin Osmanlı cıkarlarına uymadığını beyan ederek Abro Efendi ile Macit Paşa ’nın Sofya ’da bırakılarak Bulgar Prensi Aleksander ile goruşmelere devam edilmesinin daha munasip olacağı kanaĂ‚tine varmıştır. Butun bu gelişmelerle birlikte Prens Aleksander 7 Eylul 1886 ’da Bulgaristan prensliğinden feragat etmiş ve yerine 7 Temmuz 1887 ’de Alman hanedanından Ferdinand atanmıştır. Berlin Antlaşması ’nın hukumlerini uygulamak icin kuvvet yerine diplomasi yontemlerine başvuran Osmanlı yonetimi bu oldu-bittiyi onaylamak zorunda kalmıştır.

Sahak Abro ’nun olumune kadar ŞurĂ‚-yı Devlet uyeliği yaptığını bilmemize rağmen 1886-1900 yıllarını kapsayan donemdeki faaliyetleri ile ilgili bir bilgiye ulaşamadık. Sahak Abro, sadece Osmanlı burokrasisi icinde değil, aynı zamanda Ermeni cemaati icinde de onemli gorevler ustlenmiştir. 14 Mayıs 1853 ’te Patrikhane Genel Meclisi uyeliğine, 30 Haziran 1855 ’te Patrikhane Genel Meclis Loğotet vekilliğine, 1855 ve 1859 ’da Patrikhane Nizamname Komisyonu uyeliğine secilmiştir. 17 Temmuz 1864 ’te Ermeni Cemaati Genel Meclisi Başkanlığına, 25 Ağustos 1865 ’te Nizamname Kurulu Uyeliğine, 27 Şubat 1870 ve 4 Haziran 1876 tarihlerinde iki kez Cismani Meclis Başkanlığına, 17 Eylul 1887 ’de de Cismani Meclis uyeliğine secilmiştir.

8 Ağustos 1900 ’de olen Sahak Abro ’nun cenaze masrafları 1899 senesine ait odenmemiş olan 4500 kuruşluk maaşından karşılanmıştır. Olumunden sonra İstanbul ’da ikamet Mosyo Lesaye, Fetir ve Yakuz adlı Fransız bankerlerine borcu olduğu gerekcesiyle 1896-1900 yıllarını kapsayan odenmemiş maaşlarının haczine karar verilmiştir. Fakat aile gecim sıkıntısında olmalı ki bu maaşların bir kısmı Sahak Abro ’nun olumunden hemen sonra oğlu Hırant Abro tarafından alınmıştır. Sahak Abro ’nun maaşı, olumunden sonra Kasım 1900 ’den itibaren eşi Agavni Hanım ’a bağlanmıştır. Sahak Abro ’nun hatırı sayılır şekilde gerek kendi tasarrufu ve gerekse ailesinden miras kalan emlak ve arazileri bulunmaktadır. Miras yoluyla kalan emlĂ‚ki icinde babasından İzmir ’de bir arazi, kayın biraderi İbrahim Kavakyan ’dan İstanbul ’da Galata, Beyoğlu ve Tarabya ’da beşte bir hissesi olan 202.784 kuruşluk ev, arsa ve dukkĂ‚nları ile kendisine ait İstanbul ve Uşak ’ta gayrimenkûlleri bulunmaktadır.

Sonuc
XIX. yuzyıl Osmanlı reformcu burokrat kadroları icinde yer alan, yabancı dil bilgisi ve tercumanlık geleneği olan bir aileden gelen Sahak Abro, yaklaşık 42 sene devlet hizmetinde bulunmuştur. Sahak Abro ’nun nerdeyse yarım asır devam eden başarılı memuriyeti kendinden sonra, uzun yıllar Babıali Hukuk Muşavirliği yapacak olan oğlu Hırant Abro ’ya da miras kalmıştır. 1849 ’da Babıali Tercume Odası ’nda başlayan kariyeri 1900 yılında Şura-yı Devlet azalığı ile son bulmuştur. Bu surec icinde Sahak Abro, Osmanlı burokrasisinde Tercume Odası icinde birinci ve ikinci mutercimlik; Tahrirat-ı Ecnebiye, Tahrirat-ı Hariciye, Deavi-i Hariciye mudurluklerinde; EshĂ‚m-ı Umumiye komiserliğinde; Cebel-i Lubnan meselesi ile ilgili Avrupa Komisyonu ve Şarkî Rumeli ile ilgili Filibe FevkalĂ‚de Komisyonu, Dorduncu ve On İkinci Belediye daireleri başkanlıklarında; Mekteb-i Mulkiye oğrencilerinin Usûl-i İdare-i Mulkiye dersleri mumeyyizliğinde ; Kurtlerin iskanı icin oluşturulan komisyon uyeliği ile ŞurĂ‚-yı Devlet azalığında bulunmuştur. Butun bu kariyeri icindeki tek hatası durumu 1865 Osmanlı dış borc alımında zimmeti gorulmesi uzerine azledilmesi olmuştur. Devlet hizmetinde bulunduğu sure zarfında ozellikle Beriyetuşşam ve Doğu Rumeli meselelerinde onemli hizmetleri gorulmuştur.

Turkce ve Ermenice dışında İngilizce, Fransızca, İtalyanca ve Rumca bilmesi ve genc yaşında Encumen-i Daniş ’in icinde yer alması ve Sahak Abro ’yu XIX. yuzyıl Avrupası ’nı ekonomik ve politik olarak incelemeye sevk etmiştir. Bunun sonucunda Jean Baptiste Say, Voltaire, Machiavelli, Sekur ’dan tarih, politika ve iktisat alanında eserler tercume etmiştir. Ozellikle Say ’dan cevirdiği İlm-i Tedbir-i Menzil adlı eseriyle modern iktisat teorilerini ve Avrupa Ministrolarının Tercume-i HĂ‚llerine Dair RisĂ‚le ile politik ve diplomatik icerikli bircok kavramı Osmanlı aydın ve burokratlarına tanıtmıştır. Bu yonu ile Sahak Abro, XIX. yuzyıl reformcu, burokrat Tanzimat adamına iyi bir ornek teşkil etmektedir.

 Yrd. Doc. Dr. Giresun Universitesi Fen-Edebiyat Fakultesi Tarih Bolumu Oğretim Uyesi
Kevork Pamukcuyan, “Abro Efendi (Sahak)”, İstanbul Ansiklopedisi, s. 175-176; Aykan Candemir-Vağarşag Seropyan, “Abroyan, Sahak”, Yaşamları ve Yapıtlarıyla Osmanlılar Ansiklopedisi I, İstanbul 1999, s. 78.
Doğum tarihi, tercume-i hĂ‚l varakasında hicri 1241/1825 olarak gosterilmesine rağmen Başbakanlık Osmanlı Arşivi, BOA, DH. SAİD (Dahiliye Nezareti Sicil-i Ahval Defterleri), No: 4/178 ve BOA, ŞD. SAİD ŞurĂ‚-yı Devlet Sicil-i Ahval Defterleri), No:30/7; Pamukcuyan, a.g.m, s. 175 ve Candemir, a.g.m., s. 78 ’de kaynak gostermeksizin 15 Eylul 1823 olarak verilmiştir. Sahak Abro ’ya ait Osmanlı arşivinde uc sicil dosyası bulunmaktadır. BOA, DH. SAİD, No: 4/178; BOA, ŞD. SAİD, No:30/7 ve BOA, DH. SAİD, No: 4/178 ’in tekrarı olan BOA, ŞD. SAİD, No:5/17.
BOA, DH. MKT (Dahiliye Nezareti Mektûbî Kalemi), No:2111/58, 28 Eylul 1888.
Aslen Belgratlı olan bu ailenin kaynaklarda adı gecen ilk onemli ferdi Abro Celebi ’dir. Abro Celebi, Girit Seferi sırasında Osmanlı ordusunun iaşe işleriyle ilgilenmiş, Kandiye ’nin tesliminde hazır bulunmuş ve buradaki kiliseler camiye cevrilirken Koprulu Fazıl Ahmet Paşa ’ya muracaat ederek bu kiliselerden birini 1400 riyĂ‚le satın alarak “Surp Karabet” adını vermiştir. Yine Filibe, Silivri ve Mihalic ’te birer kilise yaptırarak, XVII. yuzyıl İstanbulu icin onemli bir kaynak eser olan “İstanbul Tarihi” kitabının yazarı Ermeni Eremya Celebi Komurcuyan ’ı himaye etmiştir. Abro Celebi hakkında daha fazla bilgi icin bkz., Kevork Pamukcuyan, “Abro Celebi”, İstanbul Ansiklopedisi, s. 175; Yine Abro ailesinden İzmirli Piyer Abro 1717 ’de Rus Carı Petro ’dan Rusya ’da ticaret yapma imtiyazı almıştır, Rauf Beyru, 19. Yuzyılda İzmir ’de Yaşam, İstanbul 2000, s. 9.
BOA, DH. SAİD, No: 4/178; Mesropyan, İzmir ’de acılan ilk Ermeni okuludur. 1799 ’da İngiliz Konsolosluğu ’nda memur olarak calışan Abroyan Efendi tarafından bağışlanan arazi uzerinde inşa edilmiş ve 1825 ’te de genişletilmiştir, Beyru, a.g.e., s. 307-308.
BOA, DH. SAİD, No: 4/178; Babıali Tercume Odası ’na girişi Y. G. Cark,Turk Devleti Hizmetinde Ermeniler, İstanbul 1953, s. 130 ve Candemir, a.g.m., s. 78 ’de 1852 olarak gosterilmişse de yanlıştır.. MulĂ‚zemet icin bkz. F. Muge Gocek, “MulĂ‚zemet”, Encyclopedia of IslĂ‚m, second edition, vol. VII, Leiden-New York 1993, s. 545; Babıali Tercume Odası icin bakınız, Sezai Balcı, Osmanlı Devleti ’nde Tercumanlık ve Babıali Tercume Odası, (Ankara Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu Yayınlanmamış Doktora Tezi), Ankara 2007.
BOA, DH. SAİD, No: 4/178.
BOA, A. AMD (Sadaret Amedî Kalemi), No:11/3,(24 ZA 1265/11 Ekim 1849).
Sadaret tercumanlığına atanması icin bkz. BOA, İ. DH (İrade Dahiliye), No: 5/208, (25 N 1255/ 2 Aralık 1839) ve Sadaret tercumanlığından azli icin bkz. BOA, C. DH (Cevdet Dahiliye) , No: 253/12616.
BOA, İ. HR (İrade Hariciye) No:15/741, (3 Z 1257/16 Ocak 1842).
İzmir Meclisi tercumanlığına 5 Ocak 1848 ’de 500 kuruş maaşla atanmıştır, BOA, A.AMD, No:3/26 (28 M 1264/5 Ocak 1848); Tercuman Avodik ’in maaşı 21 Aralık 1848 ’de 1000 kuruşa cıkarılmıştır, BOA, A. MKT.MHM (Sadaret Muhimme Kalemi), No:9/21 (25 M 1265/21 Aralık 1848).
Hırant Abro Efendi ’nin tercume-i hĂ‚l varakası icin bkz. BOA, DH. SAİD, No:71/117 (10 RA 1314/19 Ağustos 1896).
BOA, A. DVN (DivĂ‚n/Beylikci Kalemi), No: 123/50 (19 N 1273/13 Mayıs 1857);BOA, A. AMD, No:79/44 (1273/1857).
BOA, C. HR (Cevdet Hariciye), No:6274 (23 Ş 1281/21 Ocak 1865).
BOA, İ.MVL(İrĂ‚de Meclis-i VĂ‚lĂ‚), No:6647, (16 C 1267/19 Nisan 1851); Maliye Nezareti ’ne yazılan tezkere BOA, A. MKT. NZD (Sadaret Mektûbî Kalemi, NezĂ‚ret ve DevĂ‚ir), No: 32/99, (22 C 1267/24 Nisan 1851);BOA, A.MKT.NZD, No:33/13, (25 C 1268/ 27 Nisan 1851).
BOA, A. AMD, No: 80/62, (1273/1856).
BOA, BEO (Babıali Evrak Odası), Sadaret Defteri, No:60 (Tercume Odası ’na Verilen Evrakın Defteri).
BOA, İ. MVL, No: 198/6166, (24 RA 1267/27 Ocak 1851); BOA, A. AMD, No:29/5, (20 RA 1267/23 Ocak 1851); BOA, A. MKT. NZD, No:27/2, (9 R 1267/ 11 Şubat 1851); BOA, A. MKT. MVL (Sadaret Mektûbî Kalemi Meclis-i VĂ‚lĂ‚), No: 39/15, (27 R 1267/1 Mart 1851).
Eski Harfli Turkce Basma Eserler Bibliyografyası (Arap, Ermeni, ve Yunan Alfabeleriyle) (1584-1986), Ankara 2001.
BOA, A. MKT, MVL, No:196/41, (10 RA 1277/26 Eylul 1860).
BOA, İ. MVL, No:210/6806,(14 B 1267/15 Mayıs 1851).
Eski Harfli Turkce Basma Eserler Bibliyografyası (Arap, Ermeni, ve Yunan Alfabeleriyle) (1584-1986), Ankara 2001.
BOA, A.MKT, MVL, No:52/77, (13 B 1268/2 Şubat 1852).
Sahak Abro, Avrupa ’da Meşhûr Ministroların Tercume-i HĂ‚llerine Dair RisĂ‚le, Takvimhane-i Amire Matbaası, İstanbul 1271/1855.
Eserinin basılmasını isteyen Sahak Abro ’nun dilekcesi ve Meclis-i Maarif-i Umumiye ’nin eserin basılmasına dair mazbatası icin bkz., BOA, İ. MVL, No:298/12139, (22 CA 1270/20 Şubat 1854) .
Zeki Arıkan, “Batı Dillerinden Turkce ’ye Gecen İlk Siyasal ve Diplomatik Kavramlar”, XII. Turk Tarih Kongresi, Ankara 12-16 Eylul 1994, Kongreye Sunulan Bildiriler, IV,Turk Tarih Kurumu, Ankara 1999, s.1412-1413.
BOA, İ.HR, No:8775, (15 C 1275/20 Ocak 1859); Ahmet Hamdi Tanpınar, 19. Asır Turk Edebiyatı Tarihi, sekizinci baskı, İstanbul 1997, s. 145;BOA, HR. TO (Hariciye Nezareti Tercume Odası), 315/52, 24 Aralık 1858, Turkce ’ye tercume edilen bu kitabın bir nushasının İsvec Kralı ’na yollanması sebebiyle İsvec tarafından şovalyelik; Yine aynı kitap icin Prusya devleti tarafından ikinci rutbeden bir kıt ’a Order du la Coron nişanları tevcih olunmuştur, BOA, HR.TO, No:141/19, 31 Temmuz 1862 ve BOA, İ.HR, No:11023, (21 S 1279/18 Ağustos 1862); Nurettin Ozturk, “XIX. Yuzyıl Turk Edebiyatında Voltaire ve Rousseau Cevirileri”, Pamukkale Universitesi Eğitim Fakultesi Dergisi,XII/2002,s. 72 .
Sahak Abro, Meclis-i VĂ‚lĂ‚ ’ya verdiği dilekcesinde Buyuk Petro ile Demirbaş Şarl arasında gecen mucadeleyi, Buyuk Petro Tarihi ’nde yazdığını soylemektedir, BOA, İ. MVL,No:12139, (22 CA 1270/ 20 Şubat 1854); İlber Ortaylı, İmparatorluğun En Uzun Yuzyılı, 21. baskı, İstanbul 2005, s. 258.
BOA, DH. SAİD, 4/178; Vartan Artinian, Osmanlı Devleti ’nde Ermeni Anayasasının Doğuşu (1839-1863), (cev. ZulĂ‚l Kılıc), İstanbul 2004, s. 181.
BOA, ŞD. SAİD, 30/7.
Ortaylı, a.g.e, s. 258.
BOA, A. MKT. MVL, 52/77, (13 B 1268/3 Mayıs 1852); Candemir, a.g.m., s,. 78;Artinian, a.g.e.,s. 181;Levon Panos Dabağyan, Turkiye Ermenileri Tarihi, ucuncu baskı, İstanbul 2005, s. 367.
BOA, İ. HR, No: 124/6191, (5 M 1272/17 Eylul 1855); BOA, A. DVN, No:107/30-4, (10 M 1272/22 Eylul 1855).
BOA, ŞD. SAİD, No:30/7.
Yine aynı tarihte Tercume Odası ’nda mutercim-i evvel olarak calışan Remzi Efendi ’nin Ticaret Muavinliği ’ne atanmasıyla yerine Amedi Odası ’ndan Arifi Bey atanmıştır. BOA, İ. DH, No: 341/22465 (28 B 1272/4 Nisan 1856);Tercume-i hal varakasında ikinci tercumanlığa atana tarihi 10 Haziran 1856 olarak gosterilmektedir. BOA, DH. SAİD, No: 4/178; Maaşı daha sonraki bir belgede 2750 kuruş olarak gosterilmektedir, BOA, A. AMD, No:78/14,(1273); Yine 12 Nisan 1856 tarihli bir belgede de aynı bilgiler tekrarlanmaktadır, BOA, A.DVN, No: 112/85 (6 Ş 1272/12 Nisan 1856).
Carter Findley, Osmanlı Devleti ’nde Burokratik Reform (1789-1922), (cev. Latif Boyacı- İzzet Akyol), İstanbul 1994, s.178.
BOA, İ. HR, No: 6560, (18 B 1272/ 25 Mart 1856); Findley, a.g.e, s. 159; Ali Akyıldız, Osmanlı Merkez TeşkilĂ‚tında Reform (1836-1856), İstanbul 1993, s. 90; Rustem Bey, Tercume Odası ’na 19 Kasım 1854 ’te girmiştir BOA, İ.HR, No: 5640; Rustem Bey, Polonyalı Blinsky ailesindendir, Galip KemĂ‚li Soylemezoğlu, Hariciye Hizmetinde 30 Sene,I, İstanbul 1950, s. 58.
BOA, DH. SAİD, No: 4/178 ve BOA, ŞD. SAİD, No:30/7.
BOA, A. AMD, No:78/14, 1857.
M. Tayyib Gokbilgin, “Cebel-i Lubnan Meselesi ve Durzîler”, Belleten, X/1946, s. 687-689.
BOA, A. MKT. UM (Sadaret Mektûbî Kalemi Umum Vilayet), No: 538/59 (5 Ş 1278/5 Şubat 1862).
BOA, DH. SAİD, 4/178 ve BOA, ŞD. SAİD, No:30/7.
BOA, A. MKT. UM, No: 538/59, (5 Ş 1278/5 Şubat 1862).
Enver Ziya Karal, Osmanlı Tarihi, VI, Ankara 1995,s. 33-42.
, Karal,a.g.e.,VI, s. 39.
Avrupa Komisyonu azalığına atanan Sahak Abro ’ya gereken her turlu yardımı yapacağına