akademisyen, yazar
1887 yılında Selanik'te doğdu. Sahın Medresesi'nden mezun olduktan sonra bir sure muderris olarak calıştı. Daha sonra sivil memuriyete gecerek on sene kadar ilk oğretim mufettişliğinde bulundu. Birinci Dunya Savaşı sırasında Medretu'l-Mutehassisi'nde okudu ve icazet aldı. 1918 yılında İstanbul Darulfunun Felsefe Şubesi'ne girdi ve 1922'de mezun oldu. Aynı sırada doktoraya tekabul eden ruus imtihanını verdi. Tez olarak Şihabeddin Suhreverdi ve Felsefesi'ni aldı.
1922 yılında aylık Mihrap dergisini cıkarmaya başladı. Bu dergide bircok makaleler yazdı. 1925 sonlarında yeni kurulan İlahiyat Fakultesi'ne İslam Mezhepleri Tarihi oğretmeni olarak tayin edildi. Bir sure sonra aynı fakultenin genel sekreterliğine getirildi. 1933 yılında lağvedilen İlahiyat Fakultesi'nin yerine kurulan Edebiyat Fakultesi'ne bağlı İslam Tetkikleri Enstitusu'nde calıştı. 1942 yılında Diyanet İşleri Muşavere Heyeti Uyeliği'ne getirildi. 1949 yılında Ankara Universitesi'ne bağlı olarak kurulan İlahiyat Fakultesi'nde İslam Dini ve Mezhepleri profesoru oldu. 1950 yılında kurulan İlahiyat Fakultesi Dergisi'nin en devamlı yazarı oldu ve burada bircok makale yayımladı. 1954 yılında vefat etti.
İslam Felsefesine, Mezhepler Tarihi'ne dair ceşitli dergilerde makaleleri yayınlandı.
ESERLERİ:
1.Şihabeddin Suhreverdi ve Nur Heykelleri
2.Kur'an-ı Kerim'den Ayetler
3.İslÂm AkÂidine Dair Eski Metinler
HAKKINDA YAZILANLAR
Kutlu Bilgi Dergisi
1944-1945 yıllarında yayımlanan aylık ilmî, dinî ve ahlÂkî dergi.
II. Dunya Savaşı'nın henuz bitmediği, ulkenin ekonomik ve sosyal alanda ciddi sıkıntılar gecirdiği donemde millî ve dinî duyguları beslemek icin yayın hayatına atılan derginin ilk sayısının (Ağustos 1944) tanıtma yazısında gayesi, "Ulkemiz ve milletimiz icin en hayırlı, refah ve saadet ulkusune butun gonul birliği ile ulaşmak, devlete saygı. Cumhuriyet'e bağlılık ve kanuna itaat fikirlerini kokleştirmek, millî dilek ve millî kulture hizmet etmek" şeklinde ortaya konulmuştur.
Logosunda "ilim, ahlÂk ve ictimaiyat dergisi" ifadesiyle takdim edilen dergi, sınırlı oranda bir ilmî seviye taşımakla birlikte genel halk kitlesine hitap eden niteliği daha belirgindir.
Sahibi ve yazı işleri muduru Yusuf Ziya Yorukan olan dergide Mustafa Rahmi Balaban, Erol Yaltkaya, Tahir Harimi Balcıoğlu, Zakir Kadiri Ugan, İsmail Hakkı Milaslı. Ali Kemali Aksut gibi şahısların yazıları da yer almakta ise de Yorukan'ın ağırlığı acık bir şekilde gorulmektedir.
Yazdığı bircok eserden başka Mihrab ve Millî Mecmua dergilerinde hitap ettiği kitleye ulkenin o gunku şartlarında ahlÂk ve mefkure aşılayan Yorukan Kutlu Bilgiyi de aynı amacla evinde kendisi hazırlamış, derginin bazı işlerinde cocuklarından da yararlanmıştır.
Derginin "Kutlu Bilgi" veya Yorukan'ın imzasıyla "Konuşma" başlığını taşıyan ilk yazıları ilim ve din, aile terbiyesi. İslÂm'ın mahiyeti gibi konulara ayrılmıştır.
İkinci sırada, sayılar arasında bazı farklılıklar bulunmakla birlikte "ahlÂk" sayfası yer alır ve burada ahlÂkî vazifeler. İslÂm ahlÂkının kokleri ve temel ahlÂkî prensipler gibi konular ele alınmıştır.
Dergide ayrıca Turk Hava Kurumu ve Cocuk Esirgeme Kurumu'nu tanıtan ve destekleyen makalelere, Turk ve İslÂm tarihi konularında basit sayılabilecek yazılara, yer yer Batılı yazarlardan tercumelere, sınırlı olarak da felsefe, kelÂm problemleriyle ilgili kucuk caplı makalelerle iddialı olmaktan uzak hikÂye ve didaktik şiirlere yer verilmiştir.
Her biri otuz iki sayfadan oluşan ve sayfa numaraları teselsul eden (288 sayfa) dergi kayıtlardan anlaşıldığına gore dokuz sayı cıkmış, son sayısında (Mayıs 1945) herhangi bir acıklama yapılmadan yayını hayatına son verilmiştir.
Kutlu Bilgi, Turkiye'de dinî dergilerin bulunmadığı bir donemde dinî ve kulture! hayat hakkında verdiği bazı ip ucları bakımından onemlidir.
1887 yılında Selanik'te doğdu. Sahın Medresesi'nden mezun olduktan sonra bir sure muderris olarak calıştı. Daha sonra sivil memuriyete gecerek on sene kadar ilk oğretim mufettişliğinde bulundu. Birinci Dunya Savaşı sırasında Medretu'l-Mutehassisi'nde okudu ve icazet aldı. 1918 yılında İstanbul Darulfunun Felsefe Şubesi'ne girdi ve 1922'de mezun oldu. Aynı sırada doktoraya tekabul eden ruus imtihanını verdi. Tez olarak Şihabeddin Suhreverdi ve Felsefesi'ni aldı.
1922 yılında aylık Mihrap dergisini cıkarmaya başladı. Bu dergide bircok makaleler yazdı. 1925 sonlarında yeni kurulan İlahiyat Fakultesi'ne İslam Mezhepleri Tarihi oğretmeni olarak tayin edildi. Bir sure sonra aynı fakultenin genel sekreterliğine getirildi. 1933 yılında lağvedilen İlahiyat Fakultesi'nin yerine kurulan Edebiyat Fakultesi'ne bağlı İslam Tetkikleri Enstitusu'nde calıştı. 1942 yılında Diyanet İşleri Muşavere Heyeti Uyeliği'ne getirildi. 1949 yılında Ankara Universitesi'ne bağlı olarak kurulan İlahiyat Fakultesi'nde İslam Dini ve Mezhepleri profesoru oldu. 1950 yılında kurulan İlahiyat Fakultesi Dergisi'nin en devamlı yazarı oldu ve burada bircok makale yayımladı. 1954 yılında vefat etti.
İslam Felsefesine, Mezhepler Tarihi'ne dair ceşitli dergilerde makaleleri yayınlandı.
ESERLERİ:
1.Şihabeddin Suhreverdi ve Nur Heykelleri
2.Kur'an-ı Kerim'den Ayetler
3.İslÂm AkÂidine Dair Eski Metinler
HAKKINDA YAZILANLAR
Kutlu Bilgi Dergisi
1944-1945 yıllarında yayımlanan aylık ilmî, dinî ve ahlÂkî dergi.
II. Dunya Savaşı'nın henuz bitmediği, ulkenin ekonomik ve sosyal alanda ciddi sıkıntılar gecirdiği donemde millî ve dinî duyguları beslemek icin yayın hayatına atılan derginin ilk sayısının (Ağustos 1944) tanıtma yazısında gayesi, "Ulkemiz ve milletimiz icin en hayırlı, refah ve saadet ulkusune butun gonul birliği ile ulaşmak, devlete saygı. Cumhuriyet'e bağlılık ve kanuna itaat fikirlerini kokleştirmek, millî dilek ve millî kulture hizmet etmek" şeklinde ortaya konulmuştur.
Logosunda "ilim, ahlÂk ve ictimaiyat dergisi" ifadesiyle takdim edilen dergi, sınırlı oranda bir ilmî seviye taşımakla birlikte genel halk kitlesine hitap eden niteliği daha belirgindir.
Sahibi ve yazı işleri muduru Yusuf Ziya Yorukan olan dergide Mustafa Rahmi Balaban, Erol Yaltkaya, Tahir Harimi Balcıoğlu, Zakir Kadiri Ugan, İsmail Hakkı Milaslı. Ali Kemali Aksut gibi şahısların yazıları da yer almakta ise de Yorukan'ın ağırlığı acık bir şekilde gorulmektedir.
Yazdığı bircok eserden başka Mihrab ve Millî Mecmua dergilerinde hitap ettiği kitleye ulkenin o gunku şartlarında ahlÂk ve mefkure aşılayan Yorukan Kutlu Bilgiyi de aynı amacla evinde kendisi hazırlamış, derginin bazı işlerinde cocuklarından da yararlanmıştır.
Derginin "Kutlu Bilgi" veya Yorukan'ın imzasıyla "Konuşma" başlığını taşıyan ilk yazıları ilim ve din, aile terbiyesi. İslÂm'ın mahiyeti gibi konulara ayrılmıştır.
İkinci sırada, sayılar arasında bazı farklılıklar bulunmakla birlikte "ahlÂk" sayfası yer alır ve burada ahlÂkî vazifeler. İslÂm ahlÂkının kokleri ve temel ahlÂkî prensipler gibi konular ele alınmıştır.
Dergide ayrıca Turk Hava Kurumu ve Cocuk Esirgeme Kurumu'nu tanıtan ve destekleyen makalelere, Turk ve İslÂm tarihi konularında basit sayılabilecek yazılara, yer yer Batılı yazarlardan tercumelere, sınırlı olarak da felsefe, kelÂm problemleriyle ilgili kucuk caplı makalelerle iddialı olmaktan uzak hikÂye ve didaktik şiirlere yer verilmiştir.
Her biri otuz iki sayfadan oluşan ve sayfa numaraları teselsul eden (288 sayfa) dergi kayıtlardan anlaşıldığına gore dokuz sayı cıkmış, son sayısında (Mayıs 1945) herhangi bir acıklama yapılmadan yayını hayatına son verilmiştir.
Kutlu Bilgi, Turkiye'de dinî dergilerin bulunmadığı bir donemde dinî ve kulture! hayat hakkında verdiği bazı ip ucları bakımından onemlidir.