

P İşte Zeynep Mansur’un FHM dergisinin bu ayki sayısında yer alan roportajından detaylar...
Ozellikle uzun bacaklarınla cok konuşuluyorsun bundan rahatsızlık duyduğun oluyor mu?
Ben sahnede genelde hep mini etek giyiyorum pazar keyfi programında cıkan haberlerimde bana bayan bacak adını taktılar ve bu ad yıllardır her haberimde yer aldı.Bundan rahatsız olmuyorum cunku insanlar benim gibi bacaklara sahip olabilmek icin estetik bile yaptırıyorlar,Turkiyenin en ince ayak bileklerine sahip ozel bir kadınım

Yapmadan olmem dediğin bi şey var mı?
Aslında bugune kadar hep boyle bir soruya anne olmak diye cevap verirdim. Ama artık insanlara her gecen gun daha az guven duyuyorum ve dunya her gun daha kotuye gidiyor.Tum bunlarda beni cok korkutuyor.Dolayısıyla bu duşunce aklıma geldiğinde benim icin artık şimşekler cakmıyor ve gokten yıldızlar yağmıyor...
Şarkıcılık, modellik ve yazarlık tum bunlar arasında gel git yaşıyor musun? Hangisi seni daha cok tatmin ediyor?
Benim işim şarkıcılık ve işimi cok seviyorum ancak yazı yazmak farklı dunyalar yaratmak beni cok coğaltan bir duygu,bir de modellik eklendi ki bunu yapmaktan sonsuz bir keyif alıyoruım.Fotoğraf cektirmeyi cok seviyorum aslında calışmayı cok seviyorum.Durmak beni cok yoruyor bir cok işi bir arada yapmaktan keyif alıyorum ama illa ki birini secmem gerekirse elbette şarkı soylemek derim...
Bir erkek seni etkilemek icin ne yapmalı?
Beni duşunduğunu bana hissettirmeli ben ilgi gormeyi ve gostermeyi cok severim ancak bunu algılayabilmeli, Asla şımarmamalı cunku bir anda arkamı donup gidebilirim.Her kadın gibi bende surprizlerden ve ciceklerden cok hoşlanırım.Ama bunu ozel bir şekilde yapmalı,mesela herhangi bir cicek değil benim sevdiğim ciceği yollamalı gibi ayrıntıları onemserim...
Sen kendine ne sorar ve nasıl cevaplardın?
Zeynep Mansur nasıl biridir? diye sorardım, cevabım ise şoyle olurdu 17 yaşımdan beri yalnız yaşıyorum yalnızlık insanın dış kabuğunu kalınlaştırsa da, gizlenen ic tarafı zayıf ve kırılgan kalıyor. İşte bu yuzden coğu zaman cok haksız yere yargılanıyor bu derin yalnızlığım...