*Uyandıktan on dakika gecince %90’ını unutmuş oluruz.
*Hastalık yuzunden gozleri gormeyenler ruyalarında gorsel imgeler gorebilir. Doğuştan gorme engelli kimseler resimli ruya goremez; fakat aynı seviyede ses ve duyguları tecrube ederler.
*Gorme engeli olmayan kimselerin yuzde 12′si ruyalarını siyah-beyaz

gorur, geri kalanlarsa tum renklerin secilebilir olduğu şekilde gorurler. *1915 ile 1950 yılları arasında yapılan bilimsel araştırmaya dayanarak ruyaların buyuk coğunluğu siyah-beyaz goruluyordu. Ancak sonuclar *1960′lı yıllardan itibaren ciddi oranda değişime uğradı. Gunumuzde yirmi beş yaşına gelmemiş insanların sadece kucuk bir yuzdesi ruyalarını renksiz. Son araştırmalar bahsi gecen değişikliğin nedenini renksiz sinemadan renkli elektronik cihazlara gecmemize ilişkilendiriyor.
*Belirli bir nesne barındıran ruya, genellikle doğrudan o nesneyle ilgili değildir. Ruyalar sembolik bir dille konuşur.
*Uykuda en sık yaşanılan duygulardan biri endişedir. Negatif hisler olumlu hislerden baskındır.
*Yaklaşık her gece iki saate yakın sureyle ruya gorulur.
*Kobay hayvanlar kullanılarak gercekleştirilen bilimsel araştırmalar, hayvanların da ruya gorebildiklerini ortaya koymuştur.
*Erkekler, erkekler hakkında daha sıklıkla ruya gorur. Bir erkeğin ruyalarında karşılaştığı insanların buyuk coğunluğu erkektir. Kadında bu oran eşittir.





__________________