

Unlu şarkıcı, "Hayatımda elbette biri var. Genc ve sağlıklı bir erkeğim yani, olmaması tuhaf... Hatta, cok yakında nikah masasına oturabilirim. Kır duğunleri cok guzel olur mesela" dedi.
Yeni albumun ’Yelpaze’ hayırlı olsun. Ceyrek asırlık sanat hayatındaki bu son albumunun farklılığından soz eder misin?- Ceyrek asırdır beni tanıyanlardan birisin. Seruvenimi en iyi bilenlerden birisin. Dunden bugune Emrah’a baktığında Emrah’ı gozlemlerine dayanarak en iyi şekilde anlatabilecek gazetecilerden birisin. Benim kac yıldır şarkı soylediğimi, kac tane filmde oynadığımı, o yıllardaki zorlukları ve kucuk bir cocuğun omzundaki yuku ve sonrasını da bilirsin. Yelpaze, ceşitlilik ve serinlemek anlamında. 1990 yılında cıkmış olduğum yolun yani "Haydi Şimdi Gel" albumunun devamındaki halkalardan oluşan en son halkadır bu. Farklılığı 1990 yılından başlatalım. Ondan oncesinde
zaten yaşım kucuktu. 18-19 yaşıma geldiğim, kendi kararlarımı kendim vermeye başladığım donemden bugune Emrah’ın cizmiş olduğu cizginin sonuna yaklaştığı bir donem bu. Aslında bir nokta değil, son değil. Mutlaka yeni değişimler ve gelişimler olacaktır.
Arabeske soslar, baharatlar mı kattın? Bugune kadar "Emrah’ın boyle bir şeye ihtiyacı yoktu" diye eleştiriler yapıldı. "Ne gerek vardı?" dediler. Bu bir gelişim ve değişim mi?
- Evet. Muzik biraz benim icin arayıştır. Arıyorum. İnsanlar mutlaka kendini tekrar eder ama ustune birtakım soslar eklenir. Kendinize yeni bir pencere acıyorsunuz.
Bu sure icinde hic mi kusturulmedin, hic mi uzmediler seni?
- Olmaz mı! Neler neler... Butun bunları yan yana koyduğunuzda inanc ve inat cıkıyor ortaya. Allah’a olan inancımla da alakalı. En zorda kaldığım zamanlarda, "Allah’ım ne olur bana yardım et, sana sığınıyorum" dediğim zamanlar cok oldu. Ağabeylerim vardı o donemde yanımda. Hepsi sağ olsunlar. Sen hepsini iyi biliyorsun. Ben o yuzden cok fazla roportaj yapmıyorum. Kendimi ifade edebileceğim roportajlar yapmak bana keyif veriyor. Emrah’ı tanımak lazım once. Emrah’ın seruvenine bakıp değerlendirme yapmak lazım bir gazeteci olarak. Ben şohreti de farklı değerlendiriyorum. Şohret benimle misafir ve ben onu o beni uğurlamadan uğurlayacağım. Cunku o beni uğurlarsa, cok zor gunler yaşayabilirim. Ben şohreti bu misafirlikten uğurlamayı bilmeliyim. Cunku şohret o kadar tatlı bir şey ki. Herkes sizi tanıyor, herkes sizi seviyor, alkışlıyor. Size aşık olanlar var. Her taraftan ilgi alaka goruyorsunuz.
Nasıl bozulmadın, nasıl şımarmadın, nasıl yoldan cıkmadın?
- Geriye donup baktığım zaman kimseye şohretliyim diye hava atmadım. Cunku cok kucuk yaşta şohret oldum. Bu benim icin avantajdı. Şohret olmadığım gunu hatırlamıyorum ki. Bu benim icin cok doğaldı. Sanki doğduğumdan itibaren şohrettim. Şohret olmamak ne demek bilmiyorum ben.
GİZLENMİYORUM, SEVGİLİMLE DIŞARI CIKIP EĞLENİYORUM
"Yelpaze" albumundeki muzik turunu ’arabesk-ritim and blues (R&B)’ olarak tanımlıyorsun. Nasıl bir tur bu ve nasıl ortaya cıktı?
- Arabesk şarkılara baktığımız zaman huzun olduğunu goruruz ama altındaki ritimlerde hareket de vardır. Ustunde huzun, altında ritim. Bu nedenle arabesk ve R&B tarzı kardeş gibiler. Ama bu tarzı denedim diye eleştirenler cıkıyor. Acımasızca. Olsun, ben bunlara alışığım ve ben gucluyum. Beni yıkamazlar. Ben yuruduğum yolda tekim, rakipsizim. Bu konuda mutevazı olamayacağım.
Parlak kumaş kıyafetler icinde, goğsu acık gomleklerle kalsaydın, ne olurdu?
- O zaman da derlerdi ki, "Kardeşim sen hic mi takip etmiyorsun dunya modasını?"
"Yelpaze"deki şarkılar icinde seni en cok etkileyen hangisi?
- "Seni Seviyorum" hoşuma gidiyor. Bu şarkıyı anneme hitaben yaptım. Cok guzel bir aşk şarkısıdır. Annem ameliyat olduğu zaman ona yapmıştım. Şarkılar sadece sevgililere yapılmaz ki. Ayrıca annem benim en buyuk aşkımdır.
Gelelim Emrah’ın yureğine... Cok merak ediliyor, şu an aşık mısın, bir sevgilin var mı?
- Aslında ozellikle gizlenmiyorum. Kız arkadaşlarımla cıkıp eğleniyorum zaman zaman. Cok da dışarı cıkan biri değilim. Sporumu yaparım, yemek yiyeceksem yerim. Sabah cok erken uyanıyorum. Duzenli bir hayatım var. Gec yattığım zaman ertesi gun kendimi iyi hissetmiyorum. Ona gore besleniyorum. Gune iyi başlamalıyım. Bu arada hayatımda elbette birisi var. Genc ve sağlıklı bir erkeğim, olmaması tuhaf olur. Ama şu anda bunu acıklamak istemiyorum. Onun elinden tutup basının onune cıkmak istemiyorsun... Bir yere gidersem ve fotoğraflanırsam inkar etmem. Yanımdaki insanın hayatını da duşunmek zorundayım. Onun uzulmesini asla istemem.
Artık nikáh masasına oturma vaktinin geldiğini kabul ediyor olmalısın, ne dersin?
- Ben boyle iyiyim ya (guluyor). Gerci cok genc değilim artık. Yaş 37’ye gelince, vakittir deniliyor. Annem de akrabalarım da "Hep bekar mı kalacaksın?" diyor. Evlilikten kacmıyorum ama olmuyor işte. Laf olsun diye de evlenemem ki!
Bugune kadar evliliği duşunduren kimse cıkmadı mı?
- Acaba evlensem mi diye duşundum ama "Yok, olmaz" dedim. Ozgurluğume duşkun biriyim ben. İstediğim saatte istediğim yere giden, sporunu yapan, arkadaşlarıyla buluşan, turneye giden, 15-20 gun İstanbul’a gelmeyen, zamanlı zamansız calışan, album zamanlarında uc ay studyoya kapanan biriyim. Bunu karşımdaki insana nasıl izah edeceğim? Benim de moralim bozulacak, onun da morali cok bozulacak. Bana, "Ne kadar daha spor yapacaksın, spor benden daha mı değerli?" diye sorulmamalı.
Umudun var mı bu konuda?
- Elbette umudum var. Hatta, cok yakında bile nikáh masasına oturabilirim. Neden olmasın ki! Kısmet bu.
Kır duğunu guzel olur
Annenin evlenmen konusunda goruşu nedir?
- "Ben seninle uğraşamam artık" diyor. "Sen benim sozumu dinlemiyorsun" diyor. Benim muruvvetimi gormek istiyor. Haklı da aslında. Torun gormek istiyor. Ama benim guven sorunum var. Guvenemiyorum ki. Ben annemi neden cok seviyorum, ona cok guveniyorum da ondan. İnsan guvendiği insanı sever. Benim yaşadığım ilişkilerdeki iyi veya kotu şeyler, her zaman icimi sızlatmış, yureğimi acıtmıştır. O kadar zor gunler ve zor anlar oldu ki hayatımda. Devir cok zor. Beni, sanatcı Emrah olarak değil, Emrah olarak seven biri olmalı.
Duğununu nerede yapmak istersin?
- (Guluyor) Duğune geldik şimdi de. Kır duğunleri cok guzel olur, severim. Cimenlerin uzerinde.
Balayına nereye gitmek istersin?
- (Guluyor) Bir de balayına gidiyoruz. Gormediğim bir yere giderim herhalde. Evleneceğim insanla konuşuruz bu konuyu.