Sevgili melekler, Kanuni'den Taşlıcalıya, Sumbul Ağa'dan Şehzade Mustafa'ya Muhteşem Yuzyıl karakterleri takım elbise giyerse ne olur? Hayli ilginc bir fotoğraf cekimi icin bir araya gelen Muhteşem Yuzyıl ekibi eril kadrosu GQ Turkiye Dergisi'ne poz verdiler. Nisan ayı sayısı icin poz veren unlu isimleri bir arada tak9ım elbiseyle gormek size de hayli ilginc gelecek













Maslak’taki studyoda dizi setini andıran bir kalabalık var. GQ Turkiye ve fotoğraf ekibini, dizinin eril kadrosuna yani Halit Ergenc, Mehmet Gunsur, Ozan Guven, Serkan Altunorak, Sarp Akkaya, Aras Bulut İynemli, Engin Ozturk, Tolga Sarıtaş ve Selim Bayraktar’dan oluşan dokuz kişilik gruba katın, kalabalığı oradan hesap edin.
‘UZUN VE ZOR BİR İŞTİ’
Projenin en başından en sonuna gorev almış yegÂne kişi olan Halit Ergenc; bu sakalları değirmende değil, seferlerde ve haremde ağarttı malum. Dizi finale doğru ilerlerken halet-i ruhiye ne Âlemde? “Yordu tabii, uzun ve zor bir işti” diyor: “Bizi pek cok noktada zorladı ama bir suru de şey oğrendik. Sanki hic bitmeyecekmiş gibi yaşıyorum. Son bolumler en cok asılmamız, temponun en yuksek olması gereken bolumler. Maratonun son duzluğu; hepimiz depara kalkacağız. Bu işten alnımızın akıyla cıkacağız. Durumumuz bu.”
‘BOYLE EKİP GORMEDİM’
Serkan Altunorak, Muhteşem Yuzyıl’ı omru boyunca unutmayacağı bir iş olarak anıyor: “Mustafa’nın olumunu ele alan iki bolumu, 140’ar dakika cektik. Titanic gibi... Herkesin tetikte olduğu, canla başla calıştığı bir işti. Meslek hayatımda bir şeyler değişti yani. Ben boyle bir ekip, bu ulkede gormedim; nerde kaldı icinde calışmak...”
‘MUCİZE OLARAK BAKIYORLAR’
Ozan Guven, “Bizim yerimize başka bir kast olsaydı yine aynı şey olacaktı elbet, işin capı o” diyor: “Ecnebi babalar iki ayda, dort katı butceyle, rahat rahat cekiyorlar bunu; ustelik 140 dakika da değil. Burada yapılana mucize olarak bakıyorlar. Amerika’dan, Avrupa’dan herhangi bir oyuncuyu getir buraya, yapsın hadi. Bir kere duygu olarak ağır bir iş, canlandırdığımız karakterlerin sorumluluğu var. Ezberimizden cıkıp bir şey yapamıyoruz; tarih soz konusu.”
‘VAHŞİ BİR DONEM’
Mehmet Gunsur, “Kafalar farklı, daha vahşi bir donem” diyor: “O devirde yaşayan butun insanlar da donemin vahşetinden nasibini alıyor. Bir de saray ve hanedan kafasını bugunun kafasıyla algılamak zor. Tabii ki ozunde baba-oğul-kardeş ilişkileri var ama bu ilişkileri etkileyen dış faktorler farklı. Sancak beyi ya da mustakbel padişah olmak gibi tuhaf dinamikler var."