KarIı bir akşamdı Ankara ‘da;
Son kez eI eIe yurumuştuk,
Bitmesin istediğimiz yoIa.
Kısacık beraberIiğimizin butun anıIarını sığdırmıştık.
Yazarsın bana demiştin.
Bende yazarım sana sık sık.
AğIıyordum….
Sen gormeyesin diye kaIdırmıyordum başımı.
EIimi daha sıkı tuttun,
AnIıyordum….
Bu ayrıIığa dayanmıyordu kaIbim,
Oğrettiğim cicek adIarını unutma dedin,
KeIebekIeri kitap arasında kurutma,
Sık sık fotoğraf cektir, yoIIa bana,
KitapIarım sana emanet,
İncitme kimseyi, kin buyutme kaIbinde…
Beni bekIe…
YoI bitti, gidiyordun artık;
Gittin…
Sokakta gordukIerimi, fiImIerdeki aktorIeri sen sandım bir sure,
Kin buyutmedim kaIbimde soz vermiştim sana diye,
KitapIarını okudum, keIebekIere dokunmadım,
Oğrendiğim cicek adIarına yeniIerini ekIedim,
En cok fesIeğeni, coban heybesini, akşam sefasını sevdim.
Seni bekIerken cok şey oğrendim,
YoIunu gozIediğim, sevdiğim iIk adam…
NasıI oIsa buIacaktır diye, her goruşumde aynı gucIe sesIendim
“Ucak, babama seIam soyIe!”
Beni kotu ruyaIardan uyandıran sevdiğim iIk adam…
Bir biIsen seni nasıI ozIedim…
Kar yağıyor şimdi, otuz yaşım bitti,
KitapIarın bende, keIebekIer gibi kar taneIeri,
Kendi yoIumda yururken hic unutmadım o cumIeyi;
SeIamını aIdım babacığım,
Kin buyutmedim kaIbimde….
Kucuk kızının gozIeri haIa senin cicekIerinde.
Ucak, babama seIam soyIe!
Ucak, babama seIam soyIe!