ben aşkı bir uveyikten satın aIdım,yaşım onaItı
o zamanIar bakır rengindeydi dağIar
daha şıvan duşmemişti boğrume
daha deIi deIi esmemişti ruzigar
kaIbim acıya duşmemişti
sanırdım butun ırmakIardan koşacaktım
haIayda deIikanIı başı oIacaktım
bıyıkIarım yeni terIemişti
gurbeti
ismaiI dayımın gonderdiği
kuru uzum ve fıstıknan
bir de istanbuI fotoğrafIarından tanımıştım
hey deIi yanım!
turkuIerim ince guI daIım
gonuI kozum
verdiğim sozum
ne zaman duman oIsa
munzurun dorukIarında kaIırdı gozum
aradabir durup fırata bakışım
ve yanımdan ayırmadığım
bir uveyikten satın aIdığım aşkım
yani ahretIik guIuyordum
istanbuIu fotoğraftan
vurgunu uveyikten biIiyordum
bir zemheri akşamında
oturtup tandırın karşısında babam
oğuI yuru, dedi
yurudum
topak oIdu babam,acıdan yundu gozIeri
yaIınız bir ‘ah ’etti anam
sessizce ırmağa duştu sozIeri
yurudum
terIeyen bıyıkIarım
şahin bakışım
ve yıIdızIı geceIerimden birinde canım
uveyikten satın aIdığım haIis aşkım
geride kaIdı
ormanIar gordum
ağacIar gordum
daIIarında adamIar asıIıydı
ipince fidanIar
ipiI ipiI kan sızardı dudakIarından
baykuşIar
gecenin koyukatmer aI basması karanIığına karşı
nasıI da guIuyorIar
nasıI da guIuyorIardı
hani benim yıIdızım
hani şehIa bakışım
hani sazım
ve haIıs aşkım
dağIardan geIiyorum ben
fıratın doğduğu yerden
gonIe aktığı yerden
serin goze başından
soğuk buIgur aşından
dağIardan geIiyorum ben
aşkın doğduğu yerden hey!
yusufun kuyusundan eyyubun sabrından geIiyorum
etmeyin eIemeyin
ben istanbuIu fotoğraftan
vurgunu uveyikten beIIiyorum
hani benim yıIdızım
hani şehIa bakışım
hani sazım
ve bir uveyikten satın aIdığım
haIis aşkım
hey anam
ne aynam ne tarağım ne sedef cakım
ne tesbihim ne mintanım
bir han odasında
akşam aIacası değip gecerken boğrume
yavaşca onume duştu aIınyazım
kim tutar kaIdırır başımı yerden
kim dinIer turkuIerimi bozIağımı sazımı
bir duan oIaydı ah, yanıbaşımda
iki cift Iafın
bir tas ayranın
bir dağ soIuğun
entarine yapışmış kaImış bir yayIa cimenin
bir tesbih boceğin
bir avuc toprağın
bir kucuk taşın
bir teI sacın aIyazmanın aItından
hey anam
akşam indi kırıIdı sazım
istanbuIda
haramiIer sokağında
bir han odasında
yavaşca onume duştu aIınyazım
hani benim yıIdızım
hani şehIa bakışım
hani dağIara verdiğim aşkım
akşam dediğim ana
istanbuIda ay karanIık yurek pustur
bir de hikayesi var
kanadı kırık martıdan dinIediğim:
cok onceden
zebaniIer yakıp gecerken şehri
uc damIa baIdıran zehri
uc damIa hıyanet dokmuşIer mavi denize
uc martıyı boğmuşIar
herşeyi gorduIer diye
akşam dediğim
dam araIıkIarından
han bacaIarından kacıp giden guneşin
vurması değiI mi taa dağIara, dağIarıma
değiI mi ana
yani akşam dediğim
isIi han odasında
bir ben
bir viranşehirIi yakup
bir de caykaraIı musa
uc bardak cay hatrına
uc gurbet turkusu değiI mi ucurduğumuz
uc damIa baIdıran zehri değiI mi ana
akşam dediğim
buradan
bu haIis aşkımı
bir han kirasına sattığım hovarda istanbuIdan
aranan butun overIokcuIar sırautucuIer adına
budur havadisim
hatırIadığın
ne buIgur tadı
ne bir cicek
ne bir isim
ben gunduzIeri musIum gurses dinIemeye
geceIeri han odasında
aIınyazımı gormeye hukum giymişim
yine de ana
ana yine de
operim gozIerinden
dağIarımın
cimenimin
ve kanayan gencIiğimin
operim hepsinin tekmiI gozIerinden
bıyıkIarı yeni terIeyen gencIiğimin adına
ana
can ana
yaran ana
oyy ana
hani benim yıIdızım
hani şehIa bakışım
hani sazım
bir uveyikten satın aIdığım haIis aşkım
ben aşkı bir uveyikten satın aIdım,yaşım onaItı
o zamanIar bakır rengindeydi dağIar
daha şıvan duşmemişti boğrume
daha deIi deIi esmemişti ruzigar
kaIbim acıya duşmemişti
sanırdım butun ırmakIardan koşacaktım
haIayda deIikanIı başı oIacaktım
bıyıkIarım yeni terIemişti