Evliya Celebi'nin dunyaca unlu Seyahatnamesinin ilk adımı da ruya ile atıldı.

Celebi, 1640 yılında babasından habersiz Bursa'ya gider. Eve donuşunde babası onu karşısına alır ve bir takım nasihatlarda bulunur.

Dilerseniz bu konuşmayı Evliya Celebi'nin ağzından dinleyelim :

"O gun, uzuntu icindeki evimiz varıp babam ile annemin mubarek ellerinden optum, huzurlarında el bağlayıp durduğumda aziz babam : -Safa geldin, Bursa seyyahı, safa geldin ! dedi. Halbuki ne tarafa gittiğimden kimsenin haberi yoktu.

Babama : --Sultanım, benim Bursa'da olduğumu nereden bildiniz ? dedim.

Buyurdular ki : -- Sen, 1050 Muharreminin (Mayıs 1640) Aşuresinde kaybolduğun mubarek gecede dua okudum. O gece ruyamda seni gordum : Bursa'da Emir Sultan Hazretlerini ziyarette seyahat rica edip ağlıyordun. O gece benden nice evliyalar rica edip seyahate gitmen icin izin istediler. Ben dahi, o gece cumlenin rızasıyla sana izin verdim.

Gel şimdi oğul ! Bundan sonra sana seyahat gorundu. Allah mubarek eyleye ! -- diyerek bir dolu da nasihatte bulunduktan sonra şu sozlerle konuşmasını noktaladı :

--Cumle ziyaretgahları ve her diyarın konak yerlerinden olan col ve ovaları, yuksek dağları, ağacları ve acayip kayaları, kasabaları, ibretle seyredilecek eserlerini, kalelerini, ulularını yazarak " Seyahatname" namıyla bir eser yaz. Sonun ve akıbetin hayrola, oğutlerimi kulağına kupe yap, -- diyerek enseme pehlivanca bir sille vurdu, kulağımı burup "Yuru, akıbetin hayrola!"dedi. "
__________________