Duygusal zeka, kişinin kendi duygularını anlaması, başkalarının duygularına empati beslemesi, ve duygularını yaşamı zenginleştirecek bicimde duzenleyebilmesi yetisidir.

Evlilikte Duygusal Zeka:

Araştırmacılar, sorunların değil, davranış bicimlerinin hayatı alt ust ettiğini soyluyor. Duygusal zeka işte bu donemde devreye girerse, başınızın ustundeki kara bulutlar, pembeyle yer değiştirebilir. Cunku duygusal zeka sayesinde bircok konuya, karşı tarafın gozunden bakabiliyor ve haksızlık olarak algıladığımız her şeyi derinlemesine gorebiliyoruz. Kısacası sonu kotu bitecek bir evlilik, mutlu bir yuvaya donuşuyor.

Butun evlilikler geleneksel anlamıyla "Bir yastıkta kocamak" icin başlıyor. Buyuk heyecanlarla yaşanan ilk beraberlikler ve o ilklerin dayanılmaz cazibesi... Aşk duygusu yenileniyor, icinizde sevgi coğalıyor ve karşı tarafa coşarak akıyor... Artık yepyeni bir hayat var onunuzde... Guzel bir beraberlik ve kimbilir belki de mutlu bir yuva... Evet, guzel ve mutlu bir yuvanın hayalini kim kurmaz ki? Ustelik keyifli bir beraberlik yaşıyorsa. Ozlemle beklenen teklife tabii ki "hayır" demek duşunulemez bile... Evlilik telaşı ile yeni bir yapılanmaya hazır hissediyorsunuz kendinizi. Nikah masasında soylenen "evet"ler hayatınızda yeni acılan sayfanın da ilk sozcukleri oluyor. Sonra gelenekler, birbirine aşık insanların duygu yoğunluğuna karışmaya başlıyor. Zorunluluklar, sorumluluklar birbiri ardına diziliyor. Hayatın akıp giden carkına celme takmaya uğraşırken, birbirinizi de kimi zaman anlayamaz olduğunuzu goruyorsunuz. Kucuk tartışmalar başlıyor onceleri, buyuk ve guclu barışmalarla noktalanan. Bu manzara size yabancı, ortam biraz farklı derken buyuyor yeni bir gerginlik ansızın, kırıyor, incitiyor, aldırmaz gorunuyor ve kızdırıyorsunuz. Taraflar bir macın galibi olmaya sanki dunden hevesliymiş gibi mucadeleye başlıyor yine. Kısacası, zaman icinde yaşınız, cevreniz ve deneyimlerinizle değişiyorsunuz. Bu değişimleri yumuşak gecişlerle evliliğinize taşımayı beceremiyorsunuz. İşte bu noktada duygusal zeka denilen sihirli değnek devreye girip, gorevini ustleniyor. Duygusal zeka konusunda araştırmalar yapan aile terapisti Psikolog İklim Oz, bu sihirli formulunu anlatıyor.
Evlilikte duygusal zeka ne kadar onemli?
Evlilikte duygusal zekanın her zaman devrede olması gerekir. Eşler arasında evlilik ici sorunlar yaşanıyorsa, once kendi analizlerini yapmaları şarttır. Duygusal zeka uyuduğu zaman, sorunlar bir cığ gibi buyumeye başlar.
Evlilik kişileri nasıl bir psikolojiye sokuyor?
Evlilik kanunlar onunde pekiştirildikten sonra, evlilik surecinde birden fazla boyut başlıyor. Evliliğin sosyal boyutu, evliliğin kuralları, evlilikteki roller ve evliliğin duygusal boyutu... Evlilik terapilerine başvuran ciftlerde, en cok rastlanan sorunların başında, eşler arasındaki iletişim sorunu ve bu iletişimsizlikten doğan problemler gelmektedir. İşte bu noktada duygusal zeka cok onemlidir.
Duygusal zeka kişiye ne kazandırıyor?
Duygusal zeka olarak adlandırdığımız, karşı tarafı anlayabilme, algılayabilme ve aynı zamanda da kişinin kendi duygularını ifade edebilme becerisi cok onemlidir. Toplumumuzda kişileri duygusal ve mantıklı gibi iki gruba ayırıyoruz. Ustelik mantıklı olarak nitelendirilen kişilerden ovguyle, diğerlerinden de eleştiriyle soz ediyoruz. Oysa ki, her alınan kararın altında duygular yatar. İnsan kendisine yapılan bir harekete cevap vermeden once duygularına başvurur. Duygusundan aldığı mesajla duşuncesini geliştirir, sonunda da bu duşuncesini eyleme doker. Bu gerceği goz onune alırsak duygusal insan, mantıklı insan ayrımına girmemek gerektiğini goruyoruz. Ayrıca yetişme yontemlerimizdeki yanlışlıklar da duygusal anlamda boşluklar yaratılmasına neden oluyor. "Erkekler ağlamaz" diye buyutulen erkek cocukları, "kızlar oyle her yerde gulup, konuşmaz" diye telkinde bulunulan kız cocukları ileri yaşlarda kendi duygusal dunyalarına yabancılık duyuyor. Bu anlamda bakıldığında yetişkin olduklarında ve evlendiklerinde birbirlerinin duygularını anlamamaları da cok şaşırtıcı değil.
Duygusal zeka sayesinde evlilikleri kurtarmak mumkun olabilir mi?
Onceleri zeka bir butun olarak ele alınıyordu. Son yıllarda zekanın birden fazla alanda işlevsel olduğu ortaya cıktı. Bu acıdan baktığımızda evliliklerde duygusal zekanın ne kadar gerekli olduğunu goruyoruz. Bir evlilikte duygusal zekanın varlığı, uyumu son derece olumlu etkilemektedir. Evlilik terapilerinde ciftler terapi suresince bu alandaki boşluklarını cok iyi farkedebiliyorlar. Bir anlamda empati kurmayı da deneyimlemiş oluyorlar. Empati; bir kişinin diğer bir kişinin yerine bir an icin gecerek, onun gibi hissetme ve onun gibi algılama becerisidir. Yani bir başkasının gozleriyle dunyaya bakmak ve bir başkasının duygularıyla bir an icin yaşamaktır. Eşinin uzulduğu her hangi bir olayı sacma bulan eş, eğer duygusal zekasını işin icine sokarsa, soz konusu olan uzuntunun hic de sacma olmadığını farkeder. Kırıcı, yıpratıcı bir cok konuşmanın ve davranışın da bu şekilde onune gecilmesi mumkun olacaktır.



(alıntıdır)