Sevgili melekler hepimizin bilmesi gereken kulağımıza kupe olması gereken oneriler hep birlikte okuyup dikkate almalıyız bence

Gercek şu ki, hepimiz mankenlerin vucut hatlarına sahip değiliz ve 'şimdi bu moda' deyip de her istediğimizi ustumuze gecirip sokağa cıkamayız. Yani yakışmıyorsa giymeyin! Moda olup olmaması onemli değil. Basit bir ornek verelim: Şimdi Rayban Warfarer gozlukleri moda.

Bu gozluk belli yuz hatlarında guzel durabilir ama ne olursa olsun yakışmayacak yuz şekillerine sahip olanlar moda diye takmamalı. Eğer bir kıyafetten veya aksesuardan size yakışıp yakışmayacağı konusunda şuphe ediyorsanız kullanmayın! Daha bilincli ve olgun secimler yapmalıyız. Daha başka nelere dikkat etmeliyiz bir goz atalım:

TOPUKSUZ AYAKKABILARA HAYIR!
Butun kadınların ozellikle Turk kadınlarının ince ve uzun gorunmesi icin en yakın arkadaşı ve kurtarıcısı topuklu ayakkabılardır. Gun icinde ve gece boyunca spor dışında her ortamda kullanabilirsiniz. Plajda bile topuklu parmak arası terliklerinizi giyebilirsiniz. Topuklu ayakkabıların hicbir zaman modası gecmeyeceğinden emin olabilirsiniz!
'Bu yaz moda olan ince topuklu ayakkabılarla rahat edemiyorum ve yurumekte zorlanıyorum' diyorsanız, platform topuklu sandaletleri ya da espadrilleri (ustu bez altı hasır tabandan oluşan ayakkabılar) rahatlıkla kullanabilirsiniz. Eğer sokakta yururken rahat edemediğiniz icin spor ayakkabınızı giymek istiyorsanız yanınızda topuklularınızı taşıyabilirsiniz ve uygun olduğunda değiştirebilirsiniz.
Ozellikle iş kadınları duz ayakkabı giymemeli. Sadece modacılar değil, 'iş psikolojisi' (organizational behavior) uzmanları da bu tavsiyeyi yapıyor. Erkeklerle calışan iş kadınlarının iş hayatında başarılı olabilmeleri icin imajlarının onemli olduğunu ve topuklu ayakkabıların imajı kuvvetlendirdiğini soyluyorlar.

Araştırmalara gore iş ortamında erkeklerin psikolojik olarak kendileriyle aynı boyda ya da kendilerinden uzun kadınları daha ciddiye aldıkları ve biraz da onlardan cekindikleri soyleniyor.
NEYİ, NE ZAMAN, NEREDE GİYMELİYİZ?
Bir iş toplantısına mı katılacağız? İşten sonra ucağa atlayıp yolculuğa mı cıkacağız? Spora mı gideceğiz? Yoksa doktor randevumuz mu var? Uzun sure yurudukten sonra arkadaşlarımızla bir yerde mi buluşacağız?
Bulunduğumuz yuzyılın şartlarına bakarsak ve hanımların toplumdaki statulerini goz onunde bulundurursak gunde bir değil birden fazla faaliyette yer aldıklarını goruyoruz. O yuzden eskiye nazaran, kıyafetlerimizi secerken sabah giyip akşama kadar eve uğramadan birbirinden farklı ortamlarda şık ve guzel olmak zorlaşıyor ama imkÂnsız değil.
21. yuzyılın guclu ve yoğun kadınından bir ornek vererek acıklayalım: Orneğimizdeki kadın 'cok şapkalı' bir insan, bir başka deyişle gun boyunca bircok rolu var. Oncelikle bir eş, anne, iş kadını. Aynı zamanda sporunu da yapıyor, arkadaşlarıyla gezmekten ve ailesiyle vakit gecirmekten de hoşlanıyor. Aile, ev, iş ve sosyal hayatını bir arada dengelemek zorunda.

Bazen kolay, bazen zor olan bu yaşam tarzında aktivitelerin aldığı zamandan cok kıyafet secimlerinde kaybettiğimiz zaman bizi zorluyor. Birkac rolu olan bir kadın icin hemen, belki beş dakika icinde kıyafetini secip birkac farklı aksesuarla gunun butun faaliyetlerine katılması ne kadar guzel olurdu değil mi? Birkac puf noktayı her zaman aklımızda bulundurarak kıyafet sorunlarımıza cozum bulabiliriz.
Hatlara uygun: Kıyafetinizin vucut hatlarınıza uygun olmasına dikkat edin. Her zaman sizi ince gosterecek kıyafetleri secin.
Duz renkler: Duz renklerden oluşan desensiz kombinasyonlar her ortamda rahatlıkla giyilebilir. Klasiklerden oluşan siyah, beyaz kıyafetlerinizden şaşmayın. Onları zamanın aksesuarlarıyla renklendirebilirsiniz ve modernize edebilirsiniz.
Uyumlu başortuler: Başortulerinizde mumkunse duz renkler ya da kendinden desenli ortuler secin. Boylece gun boyunca ufak aksesuar değişiklikleri yaparak farklı ortamlara ayak uydurabilirsiniz. Yoğun desenli başortulerden lutfen ama lutfen uzak durun! Renkleri ne kadar uyumlu olursa olsun desenli bir başortuyu hicbir zaman desenli bir gomlek ya da etekle kullanmayın.