bebeği memeye alıştırmak bebeği emmeye alıştırmak
Bebeğiniz emmiyorsa, sutunuz azsa veya sut gelmiyorsa yapılması gerekenler bu yazıda...




Normal veya sezaryen, doğum şekli ne olursa olsun, emzirmeye doğumdan hemen sonra başlanmalıdır. Cunku saatler suren doğum sonrası, bebek yorgundur ve acıkmıştır.

Her hamile kadının vucudunda, hamilelik suresinde bebeğini emzirebilmesi icin gerekli değişimler olmaktadır. Bu yuzden her anne emzirme yeteneğine sahiptir. Ancak, yine de doğum koşulları, annenin ve bebeğin sağlık durumu, sutun az gelmesi, emzirme konusundaki tecrubesizlik gibi nedenlerden dolayı pek cok yeni anne emzirme sorunlarıyla karşılaşır.

Yeni doğan bebeğin emmemesi veya annenin sutunuzun az gelmesi durumunda alınabilecek onlemler vardır:

Bebek emmez ise...
Yeni doğan bebeğin emmeyişi ya rahimde yeterince gelişmediğinden ya da erken doğmasındandır. Her iki durumda da bebek zayıftır. Dudak kasları memeden sut emecek gucte değildir. Bebek ac olduğu halde ememez. Anne gercek sebebi bilmediğinden telaşa kapılır ve uzulur. Eğer gunlerce bebeğin emmesini bekleyecek olursa maalesef sutu kesilir.

Ne yapmalı?
Bebeği zayıf veya erken doğan anneler daha ilk gunden bebeğin emmediğini gordukleri takdirde elle veya elektrikle calışan bir sut pompasıyla, sutunu cekip, steril bir bir kaba boşaltarak, kaşık veya deliği geniş acılmış bir biberonla bebeğe vermeliler.
Bebeği emmeye alıştırmak icin yavaş yavaş biberon memesinin deliğini kucultmeli, yani deliği gittikce kuculen başlıklar takmalıdır.
Ayrıca, bebek pamukcuk veya benzeri bir ağız ici yarasından rahatsızsa yine meme ememeyecek, rahatsızlığın uzun surmesi halinde anne sutten kesilecektir. Bu durumda ağız yarası tedavi ettirilmeli, iyileşinceye kadar yine sut pompasıyla meme boşaltılmalı ve sut kaşıkla verilmelidir. (Biberon yerine kaşık kullanmak, bebeğin memeden emmeye kolay alışması acısından onemli)

Sutunuz az ise...
Bebeğiniz, duzenli bir şekilde emzirdiğiniz halde kilo almıyor, memeden sonra ağlamaya devam ediyorsa buyuk ihtimalle sutunuz az geliyor demektir. Sutun az gelişi, beslenme yetersizliğinden kaynaklandığı gibi ruhsal durumunuzla da yakından ilgilidir.

Ne yapmalı?
Anne beslenmesine dikkat etmeli, mumkun olabildiğince ruhsal gerginliklerden uzak durmalıdır. Sut uretimini artırmak icin bol bol sıvı tuketilmelidir.
Sutu az anneler, sutu az bile gelse bebeğini emzirmeye devam etmeli, geriye kalan eksikliği doktoruyla konuşup mama ile tamamlamalıdır. Mama, deliği kucuk bir biberonla verilmeli ki bebek rahat emebilmekten dolayı biberona alışmasın.
Anne sutunun bebeğe faydalarını bilen anneler, bebeğin mamaya alışmasından korkarak mama desteğine sıcak bakamayabiliyorlar. Bebeğin memeden vaz gecmemesi icin en iyi usul, iki emzirmeden sonra biberonla mama takviyesi yapmaktır.

Doğumdan hemen sonra sut gelmezse...
Normal şartlar altında doğumun hemen arkasından memelere sut gelir. Ancak, bazı durumlarda (orneğin, sezaryan ile doğum yapanlarda) sutun gelişi 3-5 gun, hatta iki hafta gecikebilmektedir.

Ne yapmalı?
Doğumdan hemen sonra sutu gelmeyen anneler telaşa ve hele uzuntuye kapılmamalı, sutu varmış gibi bebeğini emzirmeye devam etmelidir. Ancak, bu arada, bebeğin gerekli gıdayı alabilmesi icin, deliği kucuk acılmış bir biberonla mama ile beslenmelidir.
Sut olmadan emzirmek cok onemlidir. Cunku, sut hormonları memedeki sut torbacıklarına sutun gelişini sağlar ve devam ettirir. Hormon salgılayan bezler, meme uclarındaki sinirlere bağlı olduklarından bu sinirler tarafından uyarılmayı beklerler. Bu uyarı haberi ise, ancak bebeğin meme uclarını emmesi ile doğar. Bebek uzun zaman meme emmediği takdirde, hormon salgılayan bezler hicbir uyarıcı haber alamayacaklarından hormon salgılamayacaklardır, boylece sut uretmeyecektir. Dolayısıyla, sut gelmese de bebeğinizi duzenli bir şekilde emzirmeye devam ederek hem sutun gelmesini sağlayabilir hem de bebeğinizi emmeye alıştırabilirsiniz.

Emzirme, pek cok anneye gore doğum sonrasının en buyuk zorluklarından biridir. Ancak, ilk gunlerdeki sorunları halledip, emzirme duzenini oturtmak anneyi rahatlatır. Emzirme hem annenin hem de bebeğin duygusal ve fiziksel sağlığına buyuk katkılar sağlar.