TURK KADINI DAYAK MAĞDURU... Resmi kayıtlara gore Turkiye'de kadınların yuzde 58'i dayağa maruz kalıyor.

--------------------------------------------------------------------------------

Ancak uzmanlar, gercek rakamların bunun cok uzerinde olduğu goruşunde. Toreler ve geleneksel nedenler yuzunden gercek rakamlar tam olarak belirlenemiyor.



Ankara Tabip Odası'nca 16-17 Kasım 2002 tarihleri arasında duzenlenen ''Kadına Yonelik Şiddet ve Hekimlik Sempozyumu'' sonuc bildirgesine gore, kadına yonelik şiddet evrensel bir gercek olarak kabul ediliyor.
Turkiye'de kayıtlı verilere gore, kadınların yuzde 58'i dayağa maruz kalıyor. Ancak toreler ve geleneksel nedenlerle gercek rakamlara ulaşılamıyor.
Şiddete maruz kalan kadınlar kendilerini caresiz hissediyor ve ne yapacağını bilemiyor. Bu nedenle şiddete maruz kalan kadınların hak arama surecini başlatacak kurumlarla ilişkiye gecmesinin sağlanması gerekiyor.
Kadına yonelik şiddet konusunda sağlık calışanlarının yaklaşımı daonem taşıyor. Sonuc bildirgesine gore, ozellikle, acil servis, adli tıp, kadın doğum gibi uzmanlık alanlarında eğitimin bu konuya da icerir şekilde yeniden bicimlenmesi gerekiyor. Hekimlerin, mezuniyet oncesi ve sonrası eğitimlerinde, ''cinsel şiddete uğrayan kadınlara hekim yaklaşımı'' konusunda eğitilmeleri buyuk onem taşıyor.
Zaman icinde sistemlerin ve kulturlerin etkisiyle kazanılmış bir rol ve erkekler şiddet uygulamayı, kendilerine yonelik şiddetle oğreniyor. Sunnet, futbol, askerlik gibi tum erkeklik rituelleri şiddeti icselleştirmeye yonelik olarak kabul ediliyor. Bu nedenle şiddete karşı direnebilmek, erkeklerin kulturel erkeklik normlarına direnebilmeleriyle mumkun olacak.

İŞYERİNDE CİNSEL TACİZ
Bildirgeye gore, calışma yaşamında da kadınlar haksız ve cinsiyet ayrımcı uygulamalarla karşılaşıyor, şiddete ve cinsel tacize maruz kalıyor. Ancak, işyerinde şiddete maruz kalan kadınlar işten atılma ve dışlanma korkusuyla sessiz kalıyor. Turkiye'de calışma yaşamında cinsel şiddetin onune gececek politikaların geliştirilmesi, yasal duzenlemeler yapılması ve uygulamaya sokulması gerekiyor.


KIZLIK ZARI İNCELEMESİ
Sonuc bildirgesine gore, ozerkliğin oluşmadığı durumlarda kızlık zarı incelemesi eğer sağlığı tehdit eden bir durum soz konusu değilse kadının ruhsal ve bedensel butunluğunu bozuyor, bu nedenle etik dışı bir uygulama olarak kabul ediliyor. Sorumlu hekim davranışı da bu uygulamayı reddediyor.
Cinsel işkence konusunun da irdelendiği sempozyum sonuc bildirgesine gore, cinsel işkence, silahlı catışma, gozaltı koşulları ve savaş hallerinde cok yaygın olarak kullanılıyor. Ulusal ve uluslararası hukuk acısından işkence faillerinin cezalandırılması, bunun bir insanlık sucu olarak kabul edilmesi, bu sucların zaman aşımına uğramaması yonunde yaptırımlar gerekiyor.
(aa)

Haber X 02.01.2003

Av.Habibe Yılmaz Kayar
İstanbul Barosu