Yaklaşık 77 yıl once; Ağustos 1945'te Amerika Birleşik Devletleri, Japon şehirleri Hiroşima ve Nagazaki'ye iki atom bombası attı ve 210 bin kişiyi oldurdu. Bu, Atom Cağı olarak bilinen urkutucu yeni bir cağın başlangıcı oldu ve nukleer silah tehdidi gunumuze kadar ortadan kalkmadı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna'ya saldırması ve Rusya'nın nukleer guclerini yuksek alarma gecirme emri, nukleer tehdidi bir kez daha gundeme getirdi. Sonda soyleyeceğimiz şeyi ilk başta soyleyelim, tek bir nukleer bombanın etkisini tahmin etmenin kesin bir yolu yoktur. Cunku bombanın atıldığı gunku hava durumu, patlatıldığı gunun saati de dahil olmak uzere bircok faktor, bombanın etkisini değiştirebilir. Ancak genel olarak konuşursak, hayatta kalma olasılığınızı etkileyebilecek bir nukleer bomba patlamasının bazı ongorulebilir aşamaları vardır.
Bir nukleer patlamanın enerjisinin yaklaşık yuzde 35'i termal radyasyon şeklinde salınır. Termal radyasyon, yaklaşık olarak ışık hızında hareket ettiğinden, size carpacak ilk şey, kor edici bir ışık ve ısı parıltısıdır. Işığın kendisi; birkac dakika surebilen, genellikle gecici bir gorme kaybı bicimi olan flaş korluğu denilen bir şeye neden olmak icin yeterlidir. Hiroşima'da patlatılan bombadan 80 kat daha buyuk, ancak bircok modern nukleer silahtan cok daha kucuk olan 1 megatonluk bir bombayı ele alalım. Bu buyuklukte bir bomba icin, acık bir gunde 21 km'ye kadar olan insanlar flaş korluğu yaşayacak ve 85 km'ye kadar uzaklıktaki insanlar gecici olarak kor olacaktır.
Ortaya cıkan ısı, patlamaya yakın olanlar icin ciddi bir sorun haline gelebilir. Bu buyuklukteki bir patlamada; hafif, birinci derece yanıklar 11 km uzaklıkta meydana gelebilir. Cilt dokusunu yok eden ve kabartan ucuncu derecede yanıklar ise 8 kilometre civardaki insanları etkileyebilir. Vucudun yuzde 24'unden fazlasını kaplayan ucuncu derece yanıklar, hemen tıbbi mudahale edilmezse olumcul olabilir. Bu mesafeler, sadece hava durumuna değil, aynı zamanda ne giydiğinize de bağlı olarak değişkendir. Orneğin beyaz giysiler, bir patlamanın enerjisinin bir kısmını yansıtırken, daha koyu giysiler onu emer. Yine de, patlamanın merkezinde olacak kadar talihsiz olanlar icin bunun bir fark yaratması pek mumkun değil. Hiroşima patlaması sırasında bombanın patladığı yerin yakınındaki sıcaklıkların 300.000 santigrat derece olduğu tahmin ediliyor.
Patlamanın merkezinden biraz daha uzakta olanlar icin ısı dışında dikkate alınması gereken başka etkiler de var. Bir nukleer patlama, aynı zamanda havayı patlama bolgesinden uzaklaştırarak, hava basıncında nesneleri ezebilecek ve binaları yıkabilecek ani değişiklikler yaratır. 1 megatonluk bir bombanın 6 km'lik yarıcapında, patlama dalgaları tum iki katlı binaların duvarlarında 180 metrik ton kuvvet ve 255 km/sa ruzgar hızı uretir. 1 km'li bir yarıcapta, tepe basıncı bu miktarın dort katıdır ve ruzgar hızları 756 km/sa kadar ulaşabilir. Teknik olarak, insanlar bu kadar baskıya dayanabilir, ancak coğu insan yıkılan binalar tarafından oldurulur.
Tum bunlardan bir şekilde kurtulursanız, hala başa cıkmanız gereken radyasyon zehirlenmesi ve nukleer serpinti de var. Orneğin, 2019'da yayınlanan bir simulasyon calışması, Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya arasındaki bir nukleer savaşın, atmosfere salınan duman ve kurum seviyeleri nedeniyle Dunya'yı birkac gun icinde nukleer bir kışa sokacağını gosterdi. Radyoaktif parcacıkların dikkate değer olcude uzaklara gidebildiğini de biliyoruz. Yakın tarihli bir araştırma, Soğuk Savaş nukleer bomba testlerinden kalan radyoaktif karbon kalıntılarının, dunya okyanuslarının en derin noktası olan Mariana Cukuru'nun derinliklerinde bulunduğunu gosterdi. Nukleer silahların yayılmasını ve kullanımını durdurmak icin yururlukte olan uluslararası anlaşmalar var. Bu nedenle, tum bu bilgilere gelecekte ihtiyac duymayacağınızı umuyoruz.



