Koronavirus enfeksiyonu gecse de etkileri uzun sure vucudumuzda kalmaya devam edebiliyor… İnatcı oksuruk, nefes darlığı, halsizlik, koku ve tat almada bozukluk gibi kalıntılar, koronavirus sonrasındaki hayatımıza eşlik edebilir. Dermatoloji Uzm. Dr. Enkhjargal Losol, konuya ilişkin yaptığı acıklamada koronavirus sonrasında sac dokulmelerinin meydana gelebileceğini soyledi. Losol, “Yapılan bilimsel calışmalar da Kovid-19 enfeksiyonu sonrası gec donemde inatcı oksuruk, nefes darlığı, halsizlik, koku ve tat almada bozukluk ve ciddi sac dokulmesi gorulebileceğini ortaya koydu.” ifadelerini kullandı. Bir sac telinin buyumesinin yaşam boyunca buyume, duraklama ve dinlenme evresi olmak uzere dongu halinde devam ettiğini ifade eden Dr. Enkhjargal Losol, “Gunde yaklaşık olarak 50-100 adet sac telinin dokulmesi normal kabul edilmektedir. Eğer gunluk kayıp bu sayıyı gecerek kronik bir hal alırsa 6 ayın sonunda sac hacminde gozle gorulur ve anlamlı derecede azalma ortaya cıkacaktır.” şeklinde konuştu.
Sac dokulmesini tetikleyen bircok nedenin olduğunu ve bu yuzden sac dokulmesinin tek başına koronavirus belirtileri arasında sayılamayacağının soyleyen Dr. Enkhjargal Losol, acıklamalarını şoyle surdurdu: “Vucudumuzun maruz kaldığı her turlu stres, enfeksiyon, travma, ateşli hastalıklar, ağır diyet, bazı ilaclar, doğum sonrası veya hormonal olarak menopoz doneminde, tiroit ve şeker hastalığı, demir, cinko, biotin eksikliği gibi mineral ve vitamin eksikliklerinde, bobrek ustu bezle ilgili sorunlar, yumurtalık kistleri sac dokulmelerine neden olabilmektedir. Bu nedenle sac kaybı yaşayan hastaların koronavirus hastası mıyım diye endişe duymasını gerektirecek bir kanıt bulunmamaktadır. Kovid-19 enfeksiyonu surecinde yaşanan yoğun stres, yuksek ateş ve ilacların yan etkileri nedeniyle enfeksiyondan 2-4 ay sonra sac dokulmesi gorulebilmektedir. Kovid-19 surecinde saclar yaygın diffuz (telogen effluvium) veya erkeksi tipte (androjenk alopesi), sac kıran şeklinde parca parca dokulme (alopesi areata) ve saclarda grimsi renk değişikliklerinde artışlar bildirilmektedir.” Koronavirusu ozellikle ağır gecirenlerde sac dokulme suresinin uzayabileceğini dile getiren Uzm. Dr. Enkhjargal Losol şunları soyledi: “Sacların toparlanıp yeniden cıkması 8-9 ayı bulabilmektedir. Bu donemde amac sac dokulme surecinin mumkun olduğunca kısaltılarak yeni sacların cıkmasını ve sacların eski sağlıklı haline kavuşmasını sağlamaktır. Hem kadın ve hem erkeklerde sac dokulmesi ciddi bir kozmetik kaygı nedenidir. Dolayısıyla sac dokulmesi problemi yaşayan herkesin surec uzamadan dermatoloji uzmanına başvurması gerekmektedir. Biz dermatoloji uzmanları olarak hasta sac dokulmesi sorunu ile başvurduğunda gerek muayene ile gerekirse kan tahlili, bazen de saclı deriden alınan biyopsi ile kesin tanıyı koyabilmekteyiz. Tanı sonrasında kişiye uygun ilac, takviye edici gıdalar, kişiye ozel yapma ilaclar (majistral) veya ceşitli amino asit ve vitaminler iceren kokteyller (mesoterapi) veya PRP (platelet rich plasma) tedavileriyle kaybedilen sacların geri getirilmesini amaclıyoruz.” 
Dr. Losol acıklamasını şoyle tamamladı: “Protein, demir, biotin, cinko, Omega-3 yağ asidi, D vitamini ve minerallerden zengin besinler tuketilmelidir. Ozellikle tercih edilecek besinler balık gibi deniz urunleri, ıspanak gibi yeşil yapraklı sebzeler, badem gibi kuruyemişler, yumurta ve yoğurt gibi sut urunleri ve gunde 2 porsiyon meyvedir. Her hastalıkta olduğu gibi erken tanı hayat kurtarır felsefesinden yola cıkarak sac kaybı ile ilgili her hangi sorununuz olduğunda vakit kaybetmeden mutlaka bir dermatoloji uzmanına başvurmanız gerekmektedir.”


Dr. Losol acıklamasını şoyle tamamladı: “Protein, demir, biotin, cinko, Omega-3 yağ asidi, D vitamini ve minerallerden zengin besinler tuketilmelidir. Ozellikle tercih edilecek besinler balık gibi deniz urunleri, ıspanak gibi yeşil yapraklı sebzeler, badem gibi kuruyemişler, yumurta ve yoğurt gibi sut urunleri ve gunde 2 porsiyon meyvedir. Her hastalıkta olduğu gibi erken tanı hayat kurtarır felsefesinden yola cıkarak sac kaybı ile ilgili her hangi sorununuz olduğunda vakit kaybetmeden mutlaka bir dermatoloji uzmanına başvurmanız gerekmektedir.”