Parkinson hastalığı, sinir sisteminin hareketi etkileyen bolumunun yapısının bozulup foksiyonlarını kaybetmesinden kaynaklanan ilerleyici bir hastalıktır. Yavaş yavaş gelişir, bazen zar zor farkedilir bir titreme ile başlar veya sadece bir elde titreme gorulur. Titreme, Parkinson hastalığının en iyi bilinen belirtisi olsa da, hastalık sıklıkla hareket sertliğine veya yavaşlamasına da neden olur. Parkinson hastalığı beyindeki hareketi, ozellikle yarı otomatik hareketleri kontrol eden sinir merkezlerinin kademeli olarak hasar gormesi sonucu ortaya cıkar. Parkinson hastalığının erken evrelerinde, hareket ettikce yuz biraz sertleşebilir ve kollar hareketsiz veya sert olabilir. Konuşma yumuşak ve karmaşık hale gelebilir. Zaman gectikce, Parkinson hastalığının belirtileri kotuleşir. Parkinson hastalığı tedavi edilemese de, ilaclar hastalığın belirtilerini onemli olcude hafifletebilir. Bazı durumlarda uzmanlar, belirtileri hafifletmek icin beynin belirli bir bolgesini duzenleyecek ameliyatları onermektedir.
Beyindeki belirli sinir hucreleri (dopaminerjik noronlar) yavaş yavaş parcalanır veya olur. Bu hucreler normalde dopamin salgılamaktan sorumludur. Beynin bir kısmındaki dopamin seviyesi duştuğunde, anormal beyin aktivitesine neden olur ve Parkinson hastalığının belirtileri ortaya cıkar. Cok nadir bir ensefalit (beyin iltihabı) formu da Parkinson hastalığına yol acabilir. Parkinson hastalığının nedeni bilinmemektedir, ancak ceşitli faktorlerin rol oynadığı duşunulmektedir. Parkinson hastalığına neden olabilecek bazı genetik mutasyonlar vardır, ancak cok sayıda aile uyesinin hastalıktan etkilendiği ailelerin durumları dışında, bunlar nadirdir. Belirli toksinlere veya cevresel faktorlere maruz kalmak yaşamın ilerleyen yıllarında Parkinson hastalığı riskini artırabilir, ancak risk nispeten kucuktur. Parkinson hastalığına neden olan faktorleri belirlemek icin daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir. Parkinson hastalığı olan kişilerin beyninde bircok değişiklik meydana gelir ve bunlardan biri de Lewy cisimciklerinin varlığıdır. Bunlar noronlarda gelişen anormal protein oluşumlarıdır. Uzmanlar, bunların Parkinson hastalığının nedeni olduğuna inanmaktadır. Şizofreni gibi durumları tedavi etmek icin kullanılan bazı ilacların yuksek dozları da Parkinson hastalığına neden olabilir.
Parkinson hastalığının belirtileri kişiden kişiye değişebilir. Bazı belirtiler hafif olabilir ve fark edilmeyebilir. Belirtiler genellikle vucudun bir tarafında başlar ve her iki tarafa da yayıldıktan sonra genellikle ilk cıktığı tarafta kotuleşir. Parkinson hastalığının en yaygın 7 belirtisi şu şekildedir: 1. Titreme Genellikle uzuvlarda ve coğunlukla ellerde ve parmaklarda başlar. Ozelliklerinden biri, vucut dinlenirken (akinetik) ellerin titremesidir. 2. Yavaş Hareket (bradikinezi) Zamanla Parkinson hastalığı hareket kabiliyetinde azalmaya neden olarak basit işleri cok zor ve zaman alıcı hale getirebilir. Yururken adım aralığı azalabilir. 3. Kas Sertliği Vucudun herhangi bir yerinde oluşabilir. Bu durum, hareket acıklığının sınırlanmasına ve şiddetli ağrıya neden olabilir. 4. Denge ve Dik Duruş Bozukluğu Duruş kamburlaşabilir ve denge sorunları ortaya cıkar. 5. Otomatik Hareketlerin Kaybı Parkinson hastalarında bilincsiz hareketleri gercekleştirme yeteneği genellikle azalır. 6. Konuşmadaki Değişiklikler Konuşma guclukleri oluşabilir. Sessiz konuşma (hipofoni) ve telaffuzda zorluk gorulur. 7. El Yazısında Değişiklikler Zorluklar ilk başta hafif olabilir ve zamanla şiddetli hale gelebilir. İlaclar belirtilerin coğunu buyuk olcude azaltabilir veya hafifletebilir. Bu ilaclar, dopaminin telafi edilmesine yardımcı olur. Hasta, vucudun etkilenen kısmını bilincli olarak kullanmadığında titreme en şiddetli halini alır. Herhangi bir işlem yaparken titreme azalır veya tamamen kaybolur. Hastalık kotuleşirse, yururken kolları sallama, okunaklı yazı yazma veya net konuşma gibi neredeyse otomatik hareketlerin kontrolu kaybedilir. Birkac yıl sonra, daha kesin olarak bacakları etkileyen bir yuruyuş bozukluğu ortaya cıkabilir. Hasta ağrı, uyuşukluk veya karıncalanma hissetmez, ancak yavaş yavaş daha sert hareket eder. Dengesini sağlayamadığı icin sık sık duşer. Belirtiler arasında ayrıca aşırı tukuruk salgısı, karın boşluğunda kramplar, kapalı goz kapaklarının seğirmesi ve gozlerin istemsiz kapanması da vardır. Bu tipik motor işlev bozukluklarına ek olarak, gunumuzde cok sayıda hastanın duygudurum ve bilişsel işlevlerle ilgili başka belirtileri de olduğu bilinmektedir. Bunlara motor dışı belirtiler denir ve bunlardan bazıları depresyon, demans, halusinasyonlar ve otonom fonksiyonların bozukluklarıdır. Hastalığın belirtileri tipik olarak 60 yaş civarında ortaya cıkar, ancak herhangi bir yaşta da ortaya cıkabilirler. Belirtilerin 21 yaşından once başlamasına hastalığın juvenil formu denir. 21 ila 50 yaş arasındaki belirtilerin başlangıcına erken başlangıclı Parkinson denir.
Tanı konulduktan sonra aile desteği ve yardımı en onemli faktorlerdir. Ailenin odak noktası, kişinin neler yapabileceği ve mumkun olduğunca bağımsız hareket edebilmesi icin hastanın cevresini nasıl iyileştireceği uzerinde olmalıdır. Orneğin, banyoya destek cubukları takarsanız ve hareket yolları boyunca destekler kurarsanız, hastalar daha hareketli olacaktır. Parkinson hastalığında, duzenli fiziksel aktivite cok onemlidir. Hastanın cesareti kırılmamalı ve yapabileceği hareketlere odaklanılmalıdır. Gunumuzde ceşitli ilaclar milyonlarca hastanın belirtilerini hafifletmesine rağmen, şu anda Parkinson hastalığının kotuleşmesini yavaşlatabilecek bir tedavi yoktur. Bazı uzmanlar, Parkinson hastalığını yavaşlatmak icin olası bir tedavi olarak artan E vitamini tuketimini onermektedir. Parkinson hastalığı tedavi edilemez, ancak bircok ilac belirtileri kontrol etmeye yardımcı olabilir. Doktorunuz yaşam tarzı değişiklikleri ve ceşitli egzersizler onerebilir. Bazı durumlarda fizik tedavi, hastanın dengesini iyileştirmeye ve tum vucudu esnetmeye yardımcı olur. İlaclar, beynin dopamin uretimini artırarak hareket problemlerine, genel olarak hareket etmeye ve titremeye karşı yardımcı olabilir. Bununla birlikte, zamanla belirtilerin oldukca iyi şekilde kontrol altına alınabilmesine rağmen, ilacların faydaları genellikle azalır. Beyin pili (derin beyin stimulasyonu), ilaca iyi yanıt vermeyen ilerlemiş Parkinson hastalığı olan kişilerde yaygın olarak kullanılır. Hastaların yaşam kalitesini iyileştirmede en etkili tedavi olarak kabul edilir. Ancak, enfeksiyon veya felc gibi riskler icerir. Beyin pili, Parkinson hastalığı ile ilişkili birincil motor bozukluklara neden olan beyin sinyallerini bloke etmek icin elektriksel uyarım sağlar. Kontrolsuz hareketleri azaltabilir veya durdurabilir, titremeleri, kas sertliğini azaltabilir ve hareket yavaşlığının oluşumunu iyileştirebilir. Ancak bu yontem, levodopa (Parkinson tedavisi icin kullanılan ana ilac) tedavisine yanıt vermeyen hastalarda yararlı değildir.


