Koronavirus ile mucadele kapsamında aşılama calışmaları devam ediyor. Bircok ulkede aşı teşviklerine yonelik uygulamalar devam ederken, maske tedbirlerinin gevşetilmesi de gundemde. Sağlık Bilimleri Universitesi Gulhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doc. Dr. Savaşcı, virusun seyrine yonelik onemli acıklamalarda bulundu. Gecen hafta Omicron varyantı ile enfekte olduğunu belirten Dr. Savaşcı, şu ifadeleri kullandı: “2 doz aşılıydım, 2 yılda hic hasta olmamıştım. Hem cocuklar hem de ailemiz gripten de daha hafif olarak hastalığı atlatmış olduk. Tabii ki destek tedavileri, vitaminler aldık; ama ozellikle aşılarımızın olması bu hastalığı bize cok hafif atlattırdı. Artık pandemi gercekten bitti, diyebiliriz. 
Tabii ki başka virusler, pandemiler dunyada gorulebilir. İklim değişikliği, globalleşen dunyada 3 yılda, 5 yılda bir farklı pandemiler gorulebilir ama koronavirus anlamında artık pandeminin sonuna geldik. Vaka sayılarımız da haftalık olarak kat kat duşmeye başlayacaktır. Hayatını kaybeden vatandaşlarımız uzucu olarak sabit sayılı biraz daha devam edebilir. İngiltere ve ABD ’yi takip ettiğimiz icin ozellikle tam aşılıların mart ayından itibaren sadece toplu ulaşım araclarında ve hastalık belirtileri gosterenler dışında maske takılmasına gerek kalmayacağını duşunuyorum. Sadece hapşıran, oksuren, ateş belirtisi olanların maske takarak, etrafa bulaştırıcılığın onlenmesi lazım. Onun dışında vatandaşlarımız aşılıysa maske takmasına gerek yok.
2 yılda herkes nerede, ne yapacağını oğrenmiş oldu. Dolayısıyla artık daha bilincliyiz. Omicron'da şunu gorduk; ozellikle aşılılarda gercekten akciğer tutulumu olmadan, gripten de daha hafif belirtilerle seyrediyor. Dolayısıyla toplumsal huzuru kacıracak derecede kısıtlamalara gitmenin şu an icin anlamı yok. Aşılı ise ve bağışıklık sistemini baskılayacak ilac kullanmıyor ve 65 yaş uzeri değilse maske takmasına gerek yok, onlar yine kendilerini korumaya devam edecekler. Tabii kişileri maskeli gordukleri kişiler ile temas kurmamaları gerekiyor. Burada aslında kişisel onlemler bilincli şekilde on plana cıkması lazım. Yoksa biz hayatımız boyunca maske takıp aşı yaptıramayız, boyle bir dunya duzeni yok. Sosyal, ekonomik, eğitim anlamında bu kadar kısıtlamayı dunya hayatı kaldırmaz. Ozellikle 65 yaş ustunde kronik hastalığı olanlar, bağışıklık sistemini baskılayacak ilac kullananlar, kış doneminde genel anlamda kapalı alana girdiklerinde, ulaşımda mutlaka maske takması gerekiyor. Bunu Uzak Doğu yıllardır uyguladı. Herhangi bir belirti gosteren kişi kendini evde izole ederek desteklemesi lazım, vucut da zaten o donemde kendini dinlendirmek istiyor. Dikkat edersek aslında toplumsal bulaşmayı da onleyeceğiz.
Aşısı olmayan kişilerin kendisini cok iyi koruması lazım, toplu alanlara girmemesi, maskesini hic cıkarmaması lazım. Aşılı insan bu hastalığı cok hafif belirtiler ile gecireceği icin normal iş hayatına, sosyal hayatına donmesinde bir mahsur yok artık. Ulkemizde de martın başında coğu kısıtlama maske kısıtlaması, dolaşım, seyahat, eğlence, gosteri, eğitim, iş hayatı bircok alanda butun kısıtlamaların kalkması gerekiyor. Dolayısıyla mart ayında maskesiz olarak sokakta, bahcede parkta, AVM ’de dolaşabiliriz.”
Tabii ki başka virusler, pandemiler dunyada gorulebilir. İklim değişikliği, globalleşen dunyada 3 yılda, 5 yılda bir farklı pandemiler gorulebilir ama koronavirus anlamında artık pandeminin sonuna geldik. Vaka sayılarımız da haftalık olarak kat kat duşmeye başlayacaktır. Hayatını kaybeden vatandaşlarımız uzucu olarak sabit sayılı biraz daha devam edebilir. İngiltere ve ABD ’yi takip ettiğimiz icin ozellikle tam aşılıların mart ayından itibaren sadece toplu ulaşım araclarında ve hastalık belirtileri gosterenler dışında maske takılmasına gerek kalmayacağını duşunuyorum. Sadece hapşıran, oksuren, ateş belirtisi olanların maske takarak, etrafa bulaştırıcılığın onlenmesi lazım. Onun dışında vatandaşlarımız aşılıysa maske takmasına gerek yok.
2 yılda herkes nerede, ne yapacağını oğrenmiş oldu. Dolayısıyla artık daha bilincliyiz. Omicron'da şunu gorduk; ozellikle aşılılarda gercekten akciğer tutulumu olmadan, gripten de daha hafif belirtilerle seyrediyor. Dolayısıyla toplumsal huzuru kacıracak derecede kısıtlamalara gitmenin şu an icin anlamı yok. Aşılı ise ve bağışıklık sistemini baskılayacak ilac kullanmıyor ve 65 yaş uzeri değilse maske takmasına gerek yok, onlar yine kendilerini korumaya devam edecekler. Tabii kişileri maskeli gordukleri kişiler ile temas kurmamaları gerekiyor. Burada aslında kişisel onlemler bilincli şekilde on plana cıkması lazım. Yoksa biz hayatımız boyunca maske takıp aşı yaptıramayız, boyle bir dunya duzeni yok. Sosyal, ekonomik, eğitim anlamında bu kadar kısıtlamayı dunya hayatı kaldırmaz. Ozellikle 65 yaş ustunde kronik hastalığı olanlar, bağışıklık sistemini baskılayacak ilac kullananlar, kış doneminde genel anlamda kapalı alana girdiklerinde, ulaşımda mutlaka maske takması gerekiyor. Bunu Uzak Doğu yıllardır uyguladı. Herhangi bir belirti gosteren kişi kendini evde izole ederek desteklemesi lazım, vucut da zaten o donemde kendini dinlendirmek istiyor. Dikkat edersek aslında toplumsal bulaşmayı da onleyeceğiz.
Aşısı olmayan kişilerin kendisini cok iyi koruması lazım, toplu alanlara girmemesi, maskesini hic cıkarmaması lazım. Aşılı insan bu hastalığı cok hafif belirtiler ile gecireceği icin normal iş hayatına, sosyal hayatına donmesinde bir mahsur yok artık. Ulkemizde de martın başında coğu kısıtlama maske kısıtlaması, dolaşım, seyahat, eğlence, gosteri, eğitim, iş hayatı bircok alanda butun kısıtlamaların kalkması gerekiyor. Dolayısıyla mart ayında maskesiz olarak sokakta, bahcede parkta, AVM ’de dolaşabiliriz.”