Elazığ'ın Ağın ilcesine bağlı Balkayası koyunde yaşayanlar, koyden yaklaşık 3 kilometre uzaklıkta bulunan ve gezinti yaparken farklı oluşumlara rastladıkları vadinin tarihi oneme sahip olacağını duşunerek, Fırat Universitesi (FU) Eğitim Fakultesi Oğretim Uyesi ve Harput Kalesi Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. İsmail Aytac ile irtibata gecti. Bolgede araştırma yapan Aytac, bugune kadar literaturde yer almayan vadinin Roma donemine ait 1800 yıllık kalıntılar barındırdığını belirledi. Elazığ'da Roma donemine ait 1800 yıllık kalıntılar bulundu - Aytac doğudan batıya doğru yaklaşık 4 kilometre uzunluğundaki vadide ayrıca erken Hristiyanlık doneminde sıkca kullanılan, "katakomb" adı verilen coğunlukla olulerin gomulmesine hizmet eden, Hristiyanların gizli ibadet de yaptığı yapılar ile kaya zemine oyulmuş tahıl depoları gibi farklı buluntuları da tespit etti. Prof. Dr. Aytac, Fırat Nehri'nin de yer aldığı bolgenin Yontma Taş Devrinden itibaren tarih boyunca bircok medeniyete ev sahipliğini yaptığını, Keban Barajı kurtarma kazıları kapsamında yurutulen arkeolojik calışmalarda gecmişi MO 6 binlere uzanan yerleşime ait izlerin ortaya cıkarıldığını soyledi. Fırat Nehri havzası yakınlarında vatandaşlar tarafından tespit edilen kaya mezarları ile bir bolumunun yapısı itibarıyla Erken Hristiyanlık doneminde gizli ibadet amaclı kullanıldığını duşundukleri katakombların bolgenin tarihi ve kulturel zenginliği acısından buyuk onem taşıdığına işaret eden Aytac, bolgede geniş caplı bir arkeolojik araştırma yapacaklarını kaydetti. Aytac, bazıları topluca bir aile icin yapılmış kaya mezarlarının icerisinde olen kucuk bir cocuk ya da bebek icin yapılmış defin bolumlerinin dikkat cekici olduğunu belirterek, şoyle konuştu: "Kaya mezarlarının bir bolumunde iki katlı yapılaşma olduğu dikkati cekiyor. Ozellikle ust kattaki mekanların sağlam kaldığını gorduk. Nişler ve torenler sırasında kullanılan yer yer oyulmuş yuvarlak oymalar mevcut. Buyukler ve cocuklar icin yapılmış defin alanları kayalara oyulmuş şekilde yapılmış. Bir kısmı tahrip olmakla beraber mekanda sağlam olanlar da var. Bu sıralı iki katlı cok sayıdaki kaya mezarları kaynaklara gecmemiş durumda. Bu yapılar Hristiyanlığın yasak olduğu donemlerde Hristiyanlar tarafından gizli ibadet icin de kullanılmış. Yuzey araştırmalarını coğaltarak buranın kaynaklara gecmesini sağlayacağız. Sonraki aşamada doğa turizmi ve kultur turizmi birleştirilerek geniş bir destinasyon oluşturulabilir."
Vadinin, Elazığ'da son yıllarda keşfedilen Saklıkapı, Karaleylek ve Gungormez kanyonları ile turizm anlamında bir butunluk sağladığını ifade eden Aytac, vadideki ve cevresindeki tarihi kalıntıların bolgenin tarihte onemli bir yerleşim yeri olduğunu gosterdiğini vurguladı. Vadinin doğal guzelliğine dikkati ceken Aytac, "Bu doğal yapılanmanın yanında insan eliyle yapılmış bircok yerleşim alanının da olduğu goruluyor. Dolayısıyla burada cok amaclı bir turizm alanı, destinasyon oluşturmaya musait bir coğrafyadan bahsediyoruz. Daha once Elazığ ile ilgili yaptığımız turizm calışmalarında Divriği-Arapgir uzeri Ağın-Harput-Palu guzergahı uzerinde calıştık. Bununla ilgili Kultur ve Turizm Bakanlığının projesi de hazır durumda." ifadelerini kullandı. Aytac, Balkayası koyunun 100 metre kuzeyinde vadiye yakın bir alanda kaya zemine oyulmuş, gıda deposu olarak kullanılan cok sayıda yapının da yer aldığını aktardı. Koyde yaşayanlardan Bunyamin Erdem, vadideki tarihi kalıntıların zorlu coğrafi yapısından dolayı bugune kadar keşfedilemediğini belirtti. Tesadufen tespit ettikleri vadideki tarihi oluşumları Prof. Dr. İsmail Aytac ile paylaştıklarını anlatan Erdem, "Hocamız buranın tarihi ve turistik anlamda cok guzel yerler olduğunu soyledi. Burada calışma yapılacak inşallah. Buranın turizme kazandırılarak herkesin gormesini istiyoruz. Gizli kalmasın gun yuzune cıksın istiyoruz." dedi.