Bağlarbaşı Kongre ve Kultur Merkezi'nde gercekleştirilen fuar, ikinci gununde imza gunu ve soyleşilere ev sahipliği yaptı. Gazeteci ve yazar Ayşe Bohurler'in yonettiği soyleşiye cevrim ici bağlantıyla konuk olan Kapadokya Universitesi Mutevelli Heyeti Başkanı yazar Alev Alatlı, Turkiye'nin yanlış giden şeylere dur diyebilecek bir ulke konumunda olduğunu soyledi. Bugune kadarki hayat tecrubesini kitaplarından verdiği orneklerle anlatan Alatlı, "Roman yazmak istedim cunku romanın hinterlandı geniştir. Roman yazmaya başladığınızda bir ucta muzik, diğer ucta şiir, tarih, coğrafya olur. Fakat herhangi bir makale yazarken cok daha duz olmanız gerekir" dedi. Alatlı, eğitimin okumayla cok yakın ilişkisi olduğunu vurgulayarak, romanlarının cok satanlar listelerinde yer almadığını fakat geniş bir okuyucu kitlesine ulaşarak devamlı ve etkili olduğunu kaydetti. Son kitabı Suc Ortağı Hollywood'a değinen yazar, "Amerika'nın cıkarına uygun bir masal yazdılar. Mesela Kızılderilileri mahveden birtakım adamları ovduler. Kovboyların zamanında yazılmış, onları anlatan kitaplar vardır, milletin yaka silktiği, kactığı, kokuşuk, vahşi, rezil insanlardır. Bu ekibi oyle guzel pazarladılar ki bizim cocuklarımız da kovboy kıyafetleri giymeye başladı. Bu gozle baktığınızda Hollywood'un nasıl bir Amerika ortaya koyduğunu gorursunuz" değerlendirmesini yaptı. 
Medeniyet tarihi ve dinler tarihi okumanın onemine dikkati ceken Alatlı, "Allah'ın sonsuzluğunu anlamakta cok sıkıntı cekiyoruz. Sonsuzluğu anlayamadığımız icin kendimize benzetmeye kalkıyoruz. Yaptığımız en buyuk hata bu, kendimize benzettiğimiz zaman neredeyse şirk koşuyoruz. Kendi değerlendirmelerimizi onun hukumleriymiş gibi yormayabiliyoruz." dedi. Okurlarına tavsiyelerde bulunan usta yazar, "Bana guvenin, sizi yaya bırakmam, yalan soylemem ve abartmam. İlk başta zor geliyor gibi gorunse de onu muhakkak yolda hikayeyi anlatırken cozerim" diye konuştu.
gazeteci ve yazar Dr. Yusuf Kaplan da Oncu Kuşak ve Medeniyet Tasavvuru Yolculuğu" başlıklı soyleşide okuyucuyla buluştu. Kaplan, "Turkiye'nin en parlak, en inanmış, en donanımlı ve entelektuel kuşağını inşallah Medeniyet Tasavvuru Okulu talebeleri oluşturacak" dedi. Kaplan, ulke, dunya ve insanlık olarak zor ve zorlu bir surecten gecildiğini, bu surecin topyekun bir yok oluşu getirebileceğini, Batının tanrı ve hakikat fikrini yitirmiş, tabiatı delik deşik etmiş, ozon tabakasını delmiş, korona hapishanesine insanlığı hapsetmiş bir medeniyet olduğunu dile getirdi.
"Nietche'nin insana yitirdiklerini hatırlatan bir duşunur olduğunu ve 120-130 sene once Batının insanlığı bir felaketin icine surukleyebileceğini soylediğini aktaran Kaplan, şunları kaydetti: "Nietche 'Avrupa oluler evini andırıyor. Virus butun vucudu kaplamak uzere. Col buyuyor. Eğer boyle giderse onumuzdeki 200 yıllık zaman dilimi icinde insanlığı cok buyuk bir yok oluş felaketi bekliyor' dedi. Ongorusu bu, yani o donemde somurgecilik, emperyalizm aşamasına gecmiş. Butun kıtaların somurgeleştirildiği butun denizlerin somurgeleştirildiği butun kulturlerin tarumar edildiği, butun medeniyetlerin kokunun kazılmaya calışıldığı bir zaman dilimi oldu. Halbuki insanlığın İslam'ın sarıp sarmalayıcı, kucaklayıcı, butun mahlukata rahmet nazarıyla bakan hakikatine, ekmek kadar, su kadar ihtiyac hissettiği bir zaman diliminden geciyoruz." 7. Uskudar Kitap Fuarı, kitapların yanı sıra soyleşi ile imza etkinlikleriyle 27 Şubat'a kadar kitapseverleri ağırlamaya devam edecek.

Medeniyet tarihi ve dinler tarihi okumanın onemine dikkati ceken Alatlı, "Allah'ın sonsuzluğunu anlamakta cok sıkıntı cekiyoruz. Sonsuzluğu anlayamadığımız icin kendimize benzetmeye kalkıyoruz. Yaptığımız en buyuk hata bu, kendimize benzettiğimiz zaman neredeyse şirk koşuyoruz. Kendi değerlendirmelerimizi onun hukumleriymiş gibi yormayabiliyoruz." dedi. Okurlarına tavsiyelerde bulunan usta yazar, "Bana guvenin, sizi yaya bırakmam, yalan soylemem ve abartmam. İlk başta zor geliyor gibi gorunse de onu muhakkak yolda hikayeyi anlatırken cozerim" diye konuştu.

gazeteci ve yazar Dr. Yusuf Kaplan da Oncu Kuşak ve Medeniyet Tasavvuru Yolculuğu" başlıklı soyleşide okuyucuyla buluştu. Kaplan, "Turkiye'nin en parlak, en inanmış, en donanımlı ve entelektuel kuşağını inşallah Medeniyet Tasavvuru Okulu talebeleri oluşturacak" dedi. Kaplan, ulke, dunya ve insanlık olarak zor ve zorlu bir surecten gecildiğini, bu surecin topyekun bir yok oluşu getirebileceğini, Batının tanrı ve hakikat fikrini yitirmiş, tabiatı delik deşik etmiş, ozon tabakasını delmiş, korona hapishanesine insanlığı hapsetmiş bir medeniyet olduğunu dile getirdi.

"Nietche'nin insana yitirdiklerini hatırlatan bir duşunur olduğunu ve 120-130 sene once Batının insanlığı bir felaketin icine surukleyebileceğini soylediğini aktaran Kaplan, şunları kaydetti: "Nietche 'Avrupa oluler evini andırıyor. Virus butun vucudu kaplamak uzere. Col buyuyor. Eğer boyle giderse onumuzdeki 200 yıllık zaman dilimi icinde insanlığı cok buyuk bir yok oluş felaketi bekliyor' dedi. Ongorusu bu, yani o donemde somurgecilik, emperyalizm aşamasına gecmiş. Butun kıtaların somurgeleştirildiği butun denizlerin somurgeleştirildiği butun kulturlerin tarumar edildiği, butun medeniyetlerin kokunun kazılmaya calışıldığı bir zaman dilimi oldu. Halbuki insanlığın İslam'ın sarıp sarmalayıcı, kucaklayıcı, butun mahlukata rahmet nazarıyla bakan hakikatine, ekmek kadar, su kadar ihtiyac hissettiği bir zaman diliminden geciyoruz." 7. Uskudar Kitap Fuarı, kitapların yanı sıra soyleşi ile imza etkinlikleriyle 27 Şubat'a kadar kitapseverleri ağırlamaya devam edecek.