Turkiye'de dolandırıcılık olayları her gun biraz daha artıyor. Ustelik dolandırıcılar, artık vatandaşların eğitim durumlarına ya da sosyal statulerine de bakmıyorlar. Oyle ki bugune kadar yaptığı calışmalarla nam salan Prof. Dr. Ayşe Nilufer Narlı da dolandırıcıların tuzağına duştu. Profesor, dolandırıcılara 500 bin TL ile yuklu miktarda ziynet eşyası kaptırdı.
Dolandırıldığını iş işten gectikten sonra anlayan Prof. Narlı, o surecte neler yaşadığını anlattı. Aslında Narlı'nın hikayesi de bugune kadar alıştıklarımız gibiydi. Dolandırıcılar, kendilerini polis gibi tanıtarak onun adına cok sayıda telefon hattı cıkarıldığını, soz konusu hatların teror orgutlerine yardım icin kullanıldığını ileri surmuşlerdi. Profesor, "e-Devlet uzerinden hatları kontrol edebileceğimi soylediler. e-Devlet şifremi girip baktığımda hat yoktu ve bunların teror orgutu uyelerince profesyonelce gizlendiğini belirttiler. Soz konusu operasyonun adalet bakanlığı ve MİT mensuplarınca gizli olarak yurutulduğunu ifade eden polis memurlarına inandım." ifadelerini kullandı.
[h=2]"Vatana hizmet ediyorsun" diyerek kandırmışlar[/h]
"Hatta bankadaki kasada bulunan ziynet eşyalarımın teror orgutu uyelerince değiştirildiğini ve gercek altınların yerine sahte altınlar bırakıldığını iddia ettiler. Vatana ciddi bir hizmet ettiğimiz yardımlarımla bu orgutun yıkılacağını ifade ettiler." şeklinde konuşan profesor, vatanseverlik duygularının yalnızca boyle istismar edilmediğini de anlattı. Dolandırıcılar, Barış Pınarı Operasyonu'ndan esinlendikleri "Barış-Pınar" parolasını Prof. Dr. Ayşe Nilufer Narlı'yı dolandırmak icin kullanmışlar. Goruştuğu dolandırıcının Barış sozune Pınar diyerek karşılık veren profesor, yarım milyon TL ile yuklu miktarda ziynet eşyasını dolandırıcılara kendi eliyle vermiş.
Prof. Dr. Ayşe Nilufer Narlı'yı tuzaklarına duşuren dolandırıcılar, parayı aldıktan bir gun sonra da profesoru aramışlar. Bunun uzerine şuphelendiğini belirten Narlı, yaşadıklarını şoyle anlattı: Paralar da şupheli parmak izleri bulunduğunu soylediler. Diğer bankalarda başka kasalarımın olduğunu beyan edince once avukat arkadaşımı cağırdım ardından apartman gorevlisinden yaptığım konuşmalara tanıklık etmesini istedim. Bu sırada savcılığa başvurarak koordineli bir şekilde beni arayanlara geri donuş yapmadan once yardım istedim. Gercek Polislerle işbirliği icerisinde parayı almaya gelen şahıs yakalanması icin yardım ettim. Beni kandırarak dolandıran şahıslardan şikayetciyim.
Dolandırıldığını iş işten gectikten sonra anlayan Prof. Narlı, o surecte neler yaşadığını anlattı. Aslında Narlı'nın hikayesi de bugune kadar alıştıklarımız gibiydi. Dolandırıcılar, kendilerini polis gibi tanıtarak onun adına cok sayıda telefon hattı cıkarıldığını, soz konusu hatların teror orgutlerine yardım icin kullanıldığını ileri surmuşlerdi. Profesor, "e-Devlet uzerinden hatları kontrol edebileceğimi soylediler. e-Devlet şifremi girip baktığımda hat yoktu ve bunların teror orgutu uyelerince profesyonelce gizlendiğini belirttiler. Soz konusu operasyonun adalet bakanlığı ve MİT mensuplarınca gizli olarak yurutulduğunu ifade eden polis memurlarına inandım." ifadelerini kullandı.
[h=2]"Vatana hizmet ediyorsun" diyerek kandırmışlar[/h]

"Hatta bankadaki kasada bulunan ziynet eşyalarımın teror orgutu uyelerince değiştirildiğini ve gercek altınların yerine sahte altınlar bırakıldığını iddia ettiler. Vatana ciddi bir hizmet ettiğimiz yardımlarımla bu orgutun yıkılacağını ifade ettiler." şeklinde konuşan profesor, vatanseverlik duygularının yalnızca boyle istismar edilmediğini de anlattı. Dolandırıcılar, Barış Pınarı Operasyonu'ndan esinlendikleri "Barış-Pınar" parolasını Prof. Dr. Ayşe Nilufer Narlı'yı dolandırmak icin kullanmışlar. Goruştuğu dolandırıcının Barış sozune Pınar diyerek karşılık veren profesor, yarım milyon TL ile yuklu miktarda ziynet eşyasını dolandırıcılara kendi eliyle vermiş.
Prof. Dr. Ayşe Nilufer Narlı'yı tuzaklarına duşuren dolandırıcılar, parayı aldıktan bir gun sonra da profesoru aramışlar. Bunun uzerine şuphelendiğini belirten Narlı, yaşadıklarını şoyle anlattı: Paralar da şupheli parmak izleri bulunduğunu soylediler. Diğer bankalarda başka kasalarımın olduğunu beyan edince once avukat arkadaşımı cağırdım ardından apartman gorevlisinden yaptığım konuşmalara tanıklık etmesini istedim. Bu sırada savcılığa başvurarak koordineli bir şekilde beni arayanlara geri donuş yapmadan once yardım istedim. Gercek Polislerle işbirliği icerisinde parayı almaya gelen şahıs yakalanması icin yardım ettim. Beni kandırarak dolandıran şahıslardan şikayetciyim.