Kocaeli'nin Cayırova ilcesinde bulunan bir sitenin duvarındaki oyuk, tadilat yapıldığı gerekcesiyle site yonetimi tarafından beton dokulerek kapatıldı. Oyuğun icinde kedilerin saklandığını iddia eden site sakinleri ise dokulen betonu kırdı. Vatandaşların betonu kırıp, kedileri kurtarmak icin uğraştığı anların goruntusu ise sosyal medyada buyuk yankı uyandırdı. Kocaeli'de oyuğa saklanan kedilerin canlı canlı gomulduğu iddiası - Video
Kedilerin iki kez aynı alana kapatıldığını ileri suren site sakini Lutfiye Celik, "İkinci defada tekrar kendi ellerimizle kırdık ve hayvanları iceriden cıkardık. Site yonetimi ne kadar kabul etmese de kapıcılar 'Bize emri site yonetimi verdi' diye soyledi. Ben daha once boyle bir şeye şahit olmadım ama su kaplarını, mama kaplarını atıyorlar. Bunlara şahit oldum. Tutarsızca acıklama yapıyorlar. 'Bir araya toplayalım, hayvanları oraya kapatalım' diye soyluyorlar. Ama olacak gibi değil. Kediler orada yağmurdan, soğuktan, kopekten saklanıyorlar. Oraya girdikleri zaman cıkma şansları yok. Daha sonra yapıldıysa onu bilmiyorum ama yok. Duyarlı olmamız lazım" dedi.
Kendilerinin 2008 yılından bu yana bu sitede kedilerle birlikte yaşadıklarını soyleyen site sakini Serap Ezer ise "2 ay once yonetimimiz değişti. 2008 ’den beri burada hicbir sıkıntı yaşamıyorduk. Kedilerimiz de hicbir sıkıntı yaşamıyordu. Fakat yeni yonetim ‘Kedi duşmanı değiliz ’ demelerine rağmen kedilere karşı anlamsızca bir politika yurutmeye başladılar. Su kaplarını kapıcılar kaldırıyorlar, mama kaplarımızı cope atıyorlar. Gecen arkadaki binada iceride kedi olmasına rağmen uzerine beton kapatıldı ve iki kedi iceride kaldı. Arkadaşımızın kediyi fark etmesiyle olay yonetime intikal etti ve biz orada zorla o betonu kırdırıp kedileri oradan cıkardık. Olayın 2-3 gun sonrasında benim oturduğum binanın onunde baktığımız bir kedi yavrusuna aynı şekilde tepki gosterdiler. Kapıcılar geldi, yonetimin asla kedi istemediğini, insanların kapıdan cıkınca kediyle karşı karşıya gelmek istemediklerini soylediler. Bu şekilde beyanda bulundular. Burada kedilere karşı bir toplama politikası, kedileri buradan yok etme politikası başlattılar. Biz 2008'den beri burada nasıl yaşıyorsak kedilerle mutlu bir şekilde, aynı şekilde kimsenin karışmamasın istiyoruz. Mutlu bir şekilde yaşamak istiyoruz" diye konuştu.
Gercekleşen olayın cekilen videolarla birlikte carpıtılarak sosyal medyada kendilerine iftira atıldığını aktaran site yoneticisi Bahadır Akbaba da, "Kedilerin yuvası olduğunun iddia edilmesi uzerine sosyal medyada paylaşılan bir video ile birlikte bizim uzerimizden beddua seansları yapıldı. Burada yapılan bir tadilat işlemi. Bizim binalarımız 2007 yılında yapıldı ve cokme tamamlandıktan sonra bu alanda yağmur giderleri ve mutfak giderleri var. Bunlar koptuğu icin tamir ve tadilat işlemi yaptık. Yaptığımız yerin yanında elektrik panosu var. Bizim apartmana elektrik sağlayan pano orada. Onun yanında merkezi sistem ısıtma kullanıyoruz, kazanlarımız var. Biz bu apartmanın guvenliğini ve tamirini yapmak zorundayız yonetim olarak. Kat Mulkiyet Kanunu ’nun bize emrettiği madde budur ve bizde bunun uzerine işlemlerimizi gercekleştirdik" şeklinde konuştu.
Kedilerin iceride olduğunu bilmediklerini kaydeden Akbaba, "İceride zaten sığınağa acılan buyuk bir delik var. Arkadaşlara buranın kapatılması talimatını verirken, 'İceride herhangi bir canlı olup olmadığına dikkat edin' diye soyledik. Daha sonra olayları oğrendikten sonra ilk iş olarak arkadaşlarla goruştum. Bana 'Başkanım arkada buyuk bir delik var zaten, orayı kapatmadık. Biz kontrol ettik, iceride bir şey yoktu ama olur da bir şey olursa sığınağa gecer, oradan cıkartırız, sonra da tekrar arka tarafı kapatırız' dediler. Burada zafiyet oluşturacak en ufak bir konu yok. Boyle bir şey mumkun değil. Hicbir insan bir canlıyı bile bile isteye isteye canlı canlı gomebilir mi? Doğru değil bunlar. Biz burada komşularımızla huzurlu yaşamak istiyoruz ve bunu da deklare ediyoruz. Bizim hayvanlarla bir alıp veremediğimiz yok. Burada belediyenin koymuş olduğu kulubeler var, mama kapları var. Hayvanların orada yaşamasıyla ilgili hic problem yok. Biz bunlara karşı değiliz zaten. Yaptığımız tamamen tamir ve tadilat, binanın guvenliğini sağlamak icin orada bulunan elektrik panosunu korumak icin. Ama bambaşka yerlere cekildi. Burada bizim uzerimizden bir linc kampanyası başlatıldı" ifadelerini kullandı.
Ortak yaşam alanlarında hayvanların iceriye girip pislemesinden rahatsız olan site sakinleri olduğunu belirten Akbaba, sozlerini şoyle noktaladı:
"İnsanların kapısına dışkılarını bırakıyor ve bu arkadaşlarımız ısrarla bu dışkıların kokmadığını, insanların bundan rahatsız olmaması gerektiğini bize defaatle soylediler. İnsanlar bu konuda rahatsız da olabilir. Benim eşim kediden korkuyor ve bayıldı. İki kere kucağımda eve goturdum. Terapi gordu, şu anda kedi sevdiği icin ben cok mutluyum. Cumartesi gunu olay gercekleşti, sosyal medyada yayıldıktan sonra pazartesi gunu sabah polisler geldi. Polislerle beraber geldik ve onlar olay yerinden tahkikat yaptılar, tutanaklarını tuttular, komiserlerine bilgi verdiler. 'Komiserim burada zafiyet oluşturacak herhangi bir durum yoktur' deyip gittiler. Daha sonra belediyeden zabıta ekipleri geldi. Hanımefendilere 'Bu kediler sizin mi? ’ diye sordular. 'Hayır bizim değil, sokak kedisi' dediklerinde 'Bu sizi ilgilendirmez, biz belediye olarak onlar icin yuva yaptık, onlar icin mama kapları koyduk. Orada ihtiyaclarını karşılıyorlar. Bunları apartmana almanız uygun değildir' dediler. Bunlar bizim devletimizin yetkili kurumlarından gelen memur arkadaşlar. Ertesi gun Milli Parklar ve Doğa Korumadan geldiler. Tutanak tutuldu, butun yasal haklarımız saklıdır zaten"

Kedilerin iki kez aynı alana kapatıldığını ileri suren site sakini Lutfiye Celik, "İkinci defada tekrar kendi ellerimizle kırdık ve hayvanları iceriden cıkardık. Site yonetimi ne kadar kabul etmese de kapıcılar 'Bize emri site yonetimi verdi' diye soyledi. Ben daha once boyle bir şeye şahit olmadım ama su kaplarını, mama kaplarını atıyorlar. Bunlara şahit oldum. Tutarsızca acıklama yapıyorlar. 'Bir araya toplayalım, hayvanları oraya kapatalım' diye soyluyorlar. Ama olacak gibi değil. Kediler orada yağmurdan, soğuktan, kopekten saklanıyorlar. Oraya girdikleri zaman cıkma şansları yok. Daha sonra yapıldıysa onu bilmiyorum ama yok. Duyarlı olmamız lazım" dedi.

Kendilerinin 2008 yılından bu yana bu sitede kedilerle birlikte yaşadıklarını soyleyen site sakini Serap Ezer ise "2 ay once yonetimimiz değişti. 2008 ’den beri burada hicbir sıkıntı yaşamıyorduk. Kedilerimiz de hicbir sıkıntı yaşamıyordu. Fakat yeni yonetim ‘Kedi duşmanı değiliz ’ demelerine rağmen kedilere karşı anlamsızca bir politika yurutmeye başladılar. Su kaplarını kapıcılar kaldırıyorlar, mama kaplarımızı cope atıyorlar. Gecen arkadaki binada iceride kedi olmasına rağmen uzerine beton kapatıldı ve iki kedi iceride kaldı. Arkadaşımızın kediyi fark etmesiyle olay yonetime intikal etti ve biz orada zorla o betonu kırdırıp kedileri oradan cıkardık. Olayın 2-3 gun sonrasında benim oturduğum binanın onunde baktığımız bir kedi yavrusuna aynı şekilde tepki gosterdiler. Kapıcılar geldi, yonetimin asla kedi istemediğini, insanların kapıdan cıkınca kediyle karşı karşıya gelmek istemediklerini soylediler. Bu şekilde beyanda bulundular. Burada kedilere karşı bir toplama politikası, kedileri buradan yok etme politikası başlattılar. Biz 2008'den beri burada nasıl yaşıyorsak kedilerle mutlu bir şekilde, aynı şekilde kimsenin karışmamasın istiyoruz. Mutlu bir şekilde yaşamak istiyoruz" diye konuştu.

Gercekleşen olayın cekilen videolarla birlikte carpıtılarak sosyal medyada kendilerine iftira atıldığını aktaran site yoneticisi Bahadır Akbaba da, "Kedilerin yuvası olduğunun iddia edilmesi uzerine sosyal medyada paylaşılan bir video ile birlikte bizim uzerimizden beddua seansları yapıldı. Burada yapılan bir tadilat işlemi. Bizim binalarımız 2007 yılında yapıldı ve cokme tamamlandıktan sonra bu alanda yağmur giderleri ve mutfak giderleri var. Bunlar koptuğu icin tamir ve tadilat işlemi yaptık. Yaptığımız yerin yanında elektrik panosu var. Bizim apartmana elektrik sağlayan pano orada. Onun yanında merkezi sistem ısıtma kullanıyoruz, kazanlarımız var. Biz bu apartmanın guvenliğini ve tamirini yapmak zorundayız yonetim olarak. Kat Mulkiyet Kanunu ’nun bize emrettiği madde budur ve bizde bunun uzerine işlemlerimizi gercekleştirdik" şeklinde konuştu.

Kedilerin iceride olduğunu bilmediklerini kaydeden Akbaba, "İceride zaten sığınağa acılan buyuk bir delik var. Arkadaşlara buranın kapatılması talimatını verirken, 'İceride herhangi bir canlı olup olmadığına dikkat edin' diye soyledik. Daha sonra olayları oğrendikten sonra ilk iş olarak arkadaşlarla goruştum. Bana 'Başkanım arkada buyuk bir delik var zaten, orayı kapatmadık. Biz kontrol ettik, iceride bir şey yoktu ama olur da bir şey olursa sığınağa gecer, oradan cıkartırız, sonra da tekrar arka tarafı kapatırız' dediler. Burada zafiyet oluşturacak en ufak bir konu yok. Boyle bir şey mumkun değil. Hicbir insan bir canlıyı bile bile isteye isteye canlı canlı gomebilir mi? Doğru değil bunlar. Biz burada komşularımızla huzurlu yaşamak istiyoruz ve bunu da deklare ediyoruz. Bizim hayvanlarla bir alıp veremediğimiz yok. Burada belediyenin koymuş olduğu kulubeler var, mama kapları var. Hayvanların orada yaşamasıyla ilgili hic problem yok. Biz bunlara karşı değiliz zaten. Yaptığımız tamamen tamir ve tadilat, binanın guvenliğini sağlamak icin orada bulunan elektrik panosunu korumak icin. Ama bambaşka yerlere cekildi. Burada bizim uzerimizden bir linc kampanyası başlatıldı" ifadelerini kullandı.

Ortak yaşam alanlarında hayvanların iceriye girip pislemesinden rahatsız olan site sakinleri olduğunu belirten Akbaba, sozlerini şoyle noktaladı:
"İnsanların kapısına dışkılarını bırakıyor ve bu arkadaşlarımız ısrarla bu dışkıların kokmadığını, insanların bundan rahatsız olmaması gerektiğini bize defaatle soylediler. İnsanlar bu konuda rahatsız da olabilir. Benim eşim kediden korkuyor ve bayıldı. İki kere kucağımda eve goturdum. Terapi gordu, şu anda kedi sevdiği icin ben cok mutluyum. Cumartesi gunu olay gercekleşti, sosyal medyada yayıldıktan sonra pazartesi gunu sabah polisler geldi. Polislerle beraber geldik ve onlar olay yerinden tahkikat yaptılar, tutanaklarını tuttular, komiserlerine bilgi verdiler. 'Komiserim burada zafiyet oluşturacak herhangi bir durum yoktur' deyip gittiler. Daha sonra belediyeden zabıta ekipleri geldi. Hanımefendilere 'Bu kediler sizin mi? ’ diye sordular. 'Hayır bizim değil, sokak kedisi' dediklerinde 'Bu sizi ilgilendirmez, biz belediye olarak onlar icin yuva yaptık, onlar icin mama kapları koyduk. Orada ihtiyaclarını karşılıyorlar. Bunları apartmana almanız uygun değildir' dediler. Bunlar bizim devletimizin yetkili kurumlarından gelen memur arkadaşlar. Ertesi gun Milli Parklar ve Doğa Korumadan geldiler. Tutanak tutuldu, butun yasal haklarımız saklıdır zaten"




