Gercek ismi Ali Nurullah Ata olan Nurullah Atac, 21 Ağustos 1898'de İstanbul Beylerbeyi'nde dunyaya geldi. Atac, Hammer'in Osmanlı tarihine dair meşhur eserinin onemli bir kısmını Devlet-i Osmaniyye Tarihi adıyla Turkceye ceviren Maliye nazırlarından Mehmed Ata Bey'in oğludur. Galatasaray Sultanisi'nden sonra eğitimine İsvicre'de devam eden Atac, babasının olumuyle 1919'da İstanbul'a dondu. Bir sure İstanbul Universitesi Edebiyat Fakultesi'ne devam eden Atac, Fransızcasını kendi kendine geliştirerek, Nişantaşı, Vefa, İstanbul ve Uskudar liseleriyle Adana Lisesi'nde Fransızca dersleri verdi. Fransızca tercumanlığı ve Cumhurbaşkanlığı cevirmeni olarak da gorev yapan yazar, ayrıca Ankara'da Ticaret Bakanlığı, Talim ve Terbiye Dairesi ile İlk Tedrisat Dairesi'nde ceşitli gorevler yuruttu. Turk edebiyatında deneme turunun oncu isimlerinden kabul edilen ve ilk yazıları 1921-1922'de yayımlanan Atac, tiyatro ve edebiyat eleştirilerine de yoneldi. Atac, 1926'da Leman Atac ile dunya evine girdi. Bu evlilikten Meral isminde bir cocuğu oldu. Usta yazar, oğretmenliğin yanı sıra Cumhurbaşkanlığındaki mutercimlik gorevini de emekliliğine kadar devam ettirdi. Latin, Fransız, Rus klasik ve cağdaş yazarlarından 50'ye yakın kitap ceviren Atac, Turkcenin yabancı kelimelerden arındırılması cabalarına onem vermesiyle tanındı. Atac'ın "Akşam", "Hakimiyeti Milliye", "Ulus", "Dergah", "Milliyet", "Tan", "Posta", "Cumhuriyet", "Son Havadis", "Dunya", "Turk Dili", "Varlık", "Yedigun", "Ulku" ve "Secilmiş Hikayeler"in arasında bulunduğu ceşitli gazete ve dergilerde yazıları yayınlandı. Tiyatro eserlerine yonelik yazdığı eleştirilerle Turk tiyatrosuna yol gosteren yazar, Turk tiyatrosu ve seyircisinin batı oyunlarıyla tanışması icin gayret sarf etti. "GOL SAATLERİ" Yazı hayatına, Yahya Kemal'in idaresinde cıkan Dergah mecmuasında Ahmet Haşim'in "Gol Saatleri" uzerine bir eleştiri yazısı ve şiirlerle başlayan Atac, kısa surede şiirde başarılı olamayacağını anlayarak, sadece tiyatro ve edebiyat eleştirileriyle deneme yazılarına yoneldi. Atac, Turk edebiyatında en etkili yıllarını 1940-1955 arasında yaşadı. Yazılarında edebiyatın yenileşmesi ve anlaşılır olması, dilde ozleşme, yazı dilinin konuşma dilinin imkanlarını kullanarak topluma daha cok hitap etmesi gibi konuları işledi. Turk edebiyatında modern anlamda deneme turunde urun veren ilk yazar ve eleştirmen olan Atac, 1949'da Turk Dil Kurumu uyesi oldu ve 11 Şubat 1951'de ise aynı kurumun yonetim kuruluna secildi. Bir ara siyasetle de ilgilenen Atac, Turk edebiyatında eleştiri ve deneme turunun gelişmesine onemli katkılar sundu. Guclu hafızasıyla tanınan usta edebiyatcı, eserlerinde konuşur gibi bir dil ve hafif mizaha yaklaşan bir uslup tercih etti. 36 yıllık yazı seruveni boyunca 80'den cok dergi ve gazetede 4 binden fazla yazı yayımlayan Atac, Batı edebiyatının onde gelen yapıtlarının Turkceye kazandırılmasına onculuk etti. Turkcenin soz dizimini araştırıp konuşma dilinde bulunan devrik cumleyi yazı diline kazandıran Atac, yazılarında genc edebiyatcıların calışmalarına da yer verdi. Atac, ceviri calışmalarına onem verdi ve Latin, Fransız, Rus klasik ve cağdaş yazarlarından 70'e yakın kitap tercume etti. Eşinin vefatının ardından karaciğer ve bobrek rahatsızlıkları yaşayan Atac, 17 Mayıs 1957'de İstanbul'da hayatını kaybetti.