Radyo ve Televizyon Ust Kurulu (RTUK), 9 Şubat'ta dikkat ceken bir karar aldı. Kurum bu kararında, Amerika ’nın Sesi (VOA), Deutsche Welle ve Euronews'in Turkiye'den lisans alması gerektiğini, aksi takdirde internet yayınlarının engelleneceğini bildirdi. Şirketlere 3 gun sure veren RTUK, lisans alınmaması durumunda mahkemeye başvurulacağını acıkladı.
Bu acıklama, ABD'nin pek de hoşuna gitmemiş gibi gorunuyor. ABD Dışişleri Bakanlığı adına konuşan bir sozcu tarafından yapılan acıklamalarda, "Turkiye'deki basın ozgurluklerine ilişkin endişelerimiz ayrıntılı kanıtlara dayanıyor. Turkiye'yi basın ozgurluğune saygı duyması ve bunu guvence altına alması icin uyarmaya devam ediyoruz." ifadelerine yer verildi.
[h=2]Sansur mu değil mi?[/h]
Taraflar, lisans konusunda ikiye bolunmuş durumda. Zira VOA ve şirketler, RTUK'un kararının acıkca sansur uygulamak olduğunu soyluyor. Yaşananları "susturma cabası" olarak nitelendiren VOA yetkilileri, konuyla ilgili acıklamalarında "Turk hukumeti internet sitelerimizi resmi olarak engellerse, VOA, Turkce konuşan hedef kitlesinin mevcut tum yontemleri kullanarak ucretsiz ve acık internete erişimini surdurmesini sağlamak icin her turlu cabayı gosterecektir." ifadelerine yer vermişlerdi.
RTUK Başkan Yardımcısı İbrahim Uslu ise bunun sansur değil, teknik kriter olduğunu soyluyor. Almanya merkezli haber kuruluşu DPA'ya konuşan Uslu, sansur iddialarının asılsız olduğunu, yapılanların herkes icin gecerli ve bunun teknik bir kriter olduğunu ifade etti. Onumuzdeki gunler, Turkiye ile ABD arasında yeni bir gerilimin fitilini ateşleyebilir gibi gorunuyor.