Avrupa ulkelerinden en fazla plastik atık ithal eden ulke olan Turkiye, Greenpeace verilerine gore son 16 yılda ithal oranını 241 kat artırdı. Bu atıkların Turkiye ’deki durumu hakkındaysa dun carpıcı bir rapor yayımlandı. Greenpeace, dun yayımladığı ‘Atık Oyunları ’ isimli raporunda Turkiye ’de gercekleştirilen araştırmaların sonucunu paylaştı ve sonuclar, bu atıkların Turkiye ’de bir zehre donuştuğunu gosterdi.
Sonuclar, Greenpeace Akdeniz ve Almanya ’nın Ekim 2020 ’de ve Greenpeace Akdeniz, İngiltere ve Almanya ’nın Nisan 2021 ’de yaptığı araştırmalar ışığında Adana il sınırları icindeki 5 farklı cop dokum sahasından alınan orneklerin incelenmesiyle ortaya cıktı. Greenpeace Araştırma Laboratuvarı ’nda incelenen toprak, kul, su ve nehir dibi camuru ornekleri, atık plastiklerin cevreye zehirli kimyasal, toprağa, kule ve nehre ağır metaller saldığını gosterdi.
[h=2]Plastiklerin olduğu bolgeler zehir sacıyor:[/h]
Yapılan araştırmaya gore orneklerin alındığı tum lokasyonlarda, bircoğunun plastiklerin yanması sırasında uretildiği bilinen cok geniş yelpazede zehirli kimyasallar tespit edildi. Ayrıca toprak ve kul orneklerinde kanser gibi ciddi sağlık sorunları yarattığı bilinen ve vucutta birikerek ciddi sağlık sorunlarına yol acan klorlu dioksin ve furanlara yuksek duzeyde rastlanıldığı ifade edildi. Greenpeace tarafından paylaşılan ana bulgular şu şekildeydi:
Tum lokasyonlarda, bircoğunun plastiklerin yanması sırasında uretildiği bilinen cok geniş bir yelpazede zehirli kimyasalların bulunduğu tespit edilmiştir. Cukurova/Karahan, Seyhan/Kuyumcular ve Yureğir/İncirlik cop dokum ve acıkta yakım alanlarından alınan atık plastik parcalara ait numunelerin cok ceşitli zehirli organik kimyasalların yanı sıra, nispeten yuksek konsantrasyonlarda ceşitli metal ve metaloidleri icerdiği tespit edilmiştir. Plastik parcalarda tespit edilen ağır metaller ile toprak, kul ve nehir dibi camurunda tespit edilen ağır metaller paralellik gosteriyordu. Toprak, kul ve nehir dibi camurundaki organik kimyasal kirleticiler, plastiğin yanması sırasında uretilen kimyasallarla tutarlıydı. Bu durum da analiz edilen alanlarda tespit edilen zehirli kimyasalların alana dokulen ve acıkta yakılan plastiklerden kaynaklandığı ihtimalini guclendiriyordu. Toprak ve kul orneklerinde kanser vb. ciddi sağlık problemleri yarattığı bilinen ve vucutta birikerek uzun vadede ciddi sağlık problemleri yaratan klorlu dioksin ve furanlara yuksek duzeylerde rastlanmıştır. İncelenen lokasyonlardan bazılarında tespit edilen dioksin ve furan miktarları şimdiye kadar Turkiye ’de toprakta tespit edilen en yuksek duzeylerden biri olmuştur. İncelenen lokasyonlarda tespit edilen klorlu dioksin ve furan miktarlarının, yakın noktalardan alınan kirletilmemiş kontrol toprak orneklerine gore Yureğir/İncirlik sahasında yaklaşık 400.000 kat; Seyhan/Yenidam sahasında 8000 kat daha yuksek miktarlarda olduğu tespit edilmiştir. Yureğir/İncirlik lokasyonundan alınan topraktaki toplam poliklorlu bifenil (PCB) konsantrasyonu, kontrol amaclı alınan toprak numunesinden 30.000 kat fazla bulunmuştur. Yenidam lokasyonundan alınan toprak orneklerinde, Turkiye ’nin diğer bazı bolgelerinde tespit edilen polisiklik aromatik hidrokarbon (PAH) miktarlarının yer yer 35 katı olacak miktarda yuksek duzeylerde PAH tespit edilmiştir. İnsan icin kanserojen olduğu bilinen Benzo(a)piren isimli PAH tum istasyonlarda Toprak Kirliliğinin Kontrolu Yonetmeliği ’nde (TKKY) belirtilen ust limitlere gore oldukca yuksek seviyelerde tespit edilmiştir. Benzo(a)piren konsantrasyonu, TKKY ’ye gore Cukurova/Karahan-2 ’de (2 ayrı kul numunesi) sırasıyla 6 ve 3.6 kat; Yureğir/İncirlik ’te (2 ayrı kul numunesi) ise sırasıyla 2.3 ve 1.4 kat daha yuksekti. Seyhan/Kuyumcular lokasyonu haric tum lokasyonlarda hemoglobin metabolizmasını bozan, cilt lezyonlarına neden olan ve karaciğer rahatsızlığına (porfiri kutanea tarda) da neden olabilen bazı klorlu benzen bileşikleri (hekzaklorobenzen gibi) tespit edilmiştir. Antimon, kadmiyum, bakır, kurşun, molibden, kalay ve cinko dahil tum alanlarda yuksek konsantrasyonlarda belirli metaller ve metaloidler bulundu ve bunların hepsinin ceşitli plastik turlerinde bulunduğu bilinmektedir. Kadmiyum ve kurşun, cevreye salındıktan sonra uzun sure kalabilen ve tekrarlanan maruziyetlerde vucutta birikebilen toksik metallerdir. Bazı lokasyonlarda her bir ağır metal ve metaloid icin farklılıklar olsa da kontrol ornekleriyle karşılaştırıldığında, Kuyumcular lokasyonunun 30 ila 200 kat arasında kadmiyum ve molibden; İncirlik lokasyonunun 90 kata kadar bakır, 140 kata kadar kalay ve 500 kata kadar da antimon icerdiği tespit edilmiştir. Bu calışmada tespit edilen kadmiyum ve kurşun gibi ağır metaller insan ve cevre sağlığı konusunda ciddi bir endişe kaynağıdır. Tespit edilen organik kirleticiler de toprakta uzun sure kalma eğilimindedir. Bu kirleticiler yakındaki yerustu su kaynaklarında ve sızma yaparak yeraltı su kaynaklarında doğrudan ve dolaylı olarak kirlilik yaratabilirler. Bu kirliliklerin flora, mikroorganizmalar dahil fauna ve insanlar uzerinde tehlikeli etkiler yaratma potansiyeli soz konusudur. Kurşunun kanda bilinen hicbir guvenli duzeyi olmayıp maruz kalan insanlarda zihinsel engelliliğe neden olduğu bilinmektedir. Kurşuna maruz kalmak cocuklarda zekanın azalmasına neden olabilir ve davranışsal zorluklara ve oğrenme sorunlarına yol acabilir. Numunelerde tespit edilen klorlu dioksin ve furanlar (poliklorlu dioksinler ve furanlar: PCDD/F ’ler), ağır metaller, poliklorlu bifeniller (PCB ’ler), polisiklik aromatik hidrokarbonlar (PAH ’lar), bazı ucucu organik bileşikler ve bazı alev geciktiriciler zehirli kimyasallardır. Yapılan bilimsel calışmalarda potansiyel olarak hastalıklara neden olduğu ve sinir sistemini etkilediği tespit edilmiştir. Greenpeace, plastik atıkların Adana il sınırları icindeki 5 noktaya yasa dışı bir şekilde dokulduğunu vurguladı. Lokasyon ozelinde sonuclara ve daha fazla bilgiye bu bağlantıya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Sonuclar, Greenpeace Akdeniz ve Almanya ’nın Ekim 2020 ’de ve Greenpeace Akdeniz, İngiltere ve Almanya ’nın Nisan 2021 ’de yaptığı araştırmalar ışığında Adana il sınırları icindeki 5 farklı cop dokum sahasından alınan orneklerin incelenmesiyle ortaya cıktı. Greenpeace Araştırma Laboratuvarı ’nda incelenen toprak, kul, su ve nehir dibi camuru ornekleri, atık plastiklerin cevreye zehirli kimyasal, toprağa, kule ve nehre ağır metaller saldığını gosterdi.
[h=2]Plastiklerin olduğu bolgeler zehir sacıyor:[/h]

Yapılan araştırmaya gore orneklerin alındığı tum lokasyonlarda, bircoğunun plastiklerin yanması sırasında uretildiği bilinen cok geniş yelpazede zehirli kimyasallar tespit edildi. Ayrıca toprak ve kul orneklerinde kanser gibi ciddi sağlık sorunları yarattığı bilinen ve vucutta birikerek ciddi sağlık sorunlarına yol acan klorlu dioksin ve furanlara yuksek duzeyde rastlanıldığı ifade edildi. Greenpeace tarafından paylaşılan ana bulgular şu şekildeydi:
Tum lokasyonlarda, bircoğunun plastiklerin yanması sırasında uretildiği bilinen cok geniş bir yelpazede zehirli kimyasalların bulunduğu tespit edilmiştir. Cukurova/Karahan, Seyhan/Kuyumcular ve Yureğir/İncirlik cop dokum ve acıkta yakım alanlarından alınan atık plastik parcalara ait numunelerin cok ceşitli zehirli organik kimyasalların yanı sıra, nispeten yuksek konsantrasyonlarda ceşitli metal ve metaloidleri icerdiği tespit edilmiştir. Plastik parcalarda tespit edilen ağır metaller ile toprak, kul ve nehir dibi camurunda tespit edilen ağır metaller paralellik gosteriyordu. Toprak, kul ve nehir dibi camurundaki organik kimyasal kirleticiler, plastiğin yanması sırasında uretilen kimyasallarla tutarlıydı. Bu durum da analiz edilen alanlarda tespit edilen zehirli kimyasalların alana dokulen ve acıkta yakılan plastiklerden kaynaklandığı ihtimalini guclendiriyordu. Toprak ve kul orneklerinde kanser vb. ciddi sağlık problemleri yarattığı bilinen ve vucutta birikerek uzun vadede ciddi sağlık problemleri yaratan klorlu dioksin ve furanlara yuksek duzeylerde rastlanmıştır. İncelenen lokasyonlardan bazılarında tespit edilen dioksin ve furan miktarları şimdiye kadar Turkiye ’de toprakta tespit edilen en yuksek duzeylerden biri olmuştur. İncelenen lokasyonlarda tespit edilen klorlu dioksin ve furan miktarlarının, yakın noktalardan alınan kirletilmemiş kontrol toprak orneklerine gore Yureğir/İncirlik sahasında yaklaşık 400.000 kat; Seyhan/Yenidam sahasında 8000 kat daha yuksek miktarlarda olduğu tespit edilmiştir. Yureğir/İncirlik lokasyonundan alınan topraktaki toplam poliklorlu bifenil (PCB) konsantrasyonu, kontrol amaclı alınan toprak numunesinden 30.000 kat fazla bulunmuştur. Yenidam lokasyonundan alınan toprak orneklerinde, Turkiye ’nin diğer bazı bolgelerinde tespit edilen polisiklik aromatik hidrokarbon (PAH) miktarlarının yer yer 35 katı olacak miktarda yuksek duzeylerde PAH tespit edilmiştir. İnsan icin kanserojen olduğu bilinen Benzo(a)piren isimli PAH tum istasyonlarda Toprak Kirliliğinin Kontrolu Yonetmeliği ’nde (TKKY) belirtilen ust limitlere gore oldukca yuksek seviyelerde tespit edilmiştir. Benzo(a)piren konsantrasyonu, TKKY ’ye gore Cukurova/Karahan-2 ’de (2 ayrı kul numunesi) sırasıyla 6 ve 3.6 kat; Yureğir/İncirlik ’te (2 ayrı kul numunesi) ise sırasıyla 2.3 ve 1.4 kat daha yuksekti. Seyhan/Kuyumcular lokasyonu haric tum lokasyonlarda hemoglobin metabolizmasını bozan, cilt lezyonlarına neden olan ve karaciğer rahatsızlığına (porfiri kutanea tarda) da neden olabilen bazı klorlu benzen bileşikleri (hekzaklorobenzen gibi) tespit edilmiştir. Antimon, kadmiyum, bakır, kurşun, molibden, kalay ve cinko dahil tum alanlarda yuksek konsantrasyonlarda belirli metaller ve metaloidler bulundu ve bunların hepsinin ceşitli plastik turlerinde bulunduğu bilinmektedir. Kadmiyum ve kurşun, cevreye salındıktan sonra uzun sure kalabilen ve tekrarlanan maruziyetlerde vucutta birikebilen toksik metallerdir. Bazı lokasyonlarda her bir ağır metal ve metaloid icin farklılıklar olsa da kontrol ornekleriyle karşılaştırıldığında, Kuyumcular lokasyonunun 30 ila 200 kat arasında kadmiyum ve molibden; İncirlik lokasyonunun 90 kata kadar bakır, 140 kata kadar kalay ve 500 kata kadar da antimon icerdiği tespit edilmiştir. Bu calışmada tespit edilen kadmiyum ve kurşun gibi ağır metaller insan ve cevre sağlığı konusunda ciddi bir endişe kaynağıdır. Tespit edilen organik kirleticiler de toprakta uzun sure kalma eğilimindedir. Bu kirleticiler yakındaki yerustu su kaynaklarında ve sızma yaparak yeraltı su kaynaklarında doğrudan ve dolaylı olarak kirlilik yaratabilirler. Bu kirliliklerin flora, mikroorganizmalar dahil fauna ve insanlar uzerinde tehlikeli etkiler yaratma potansiyeli soz konusudur. Kurşunun kanda bilinen hicbir guvenli duzeyi olmayıp maruz kalan insanlarda zihinsel engelliliğe neden olduğu bilinmektedir. Kurşuna maruz kalmak cocuklarda zekanın azalmasına neden olabilir ve davranışsal zorluklara ve oğrenme sorunlarına yol acabilir. Numunelerde tespit edilen klorlu dioksin ve furanlar (poliklorlu dioksinler ve furanlar: PCDD/F ’ler), ağır metaller, poliklorlu bifeniller (PCB ’ler), polisiklik aromatik hidrokarbonlar (PAH ’lar), bazı ucucu organik bileşikler ve bazı alev geciktiriciler zehirli kimyasallardır. Yapılan bilimsel calışmalarda potansiyel olarak hastalıklara neden olduğu ve sinir sistemini etkilediği tespit edilmiştir. Greenpeace, plastik atıkların Adana il sınırları icindeki 5 noktaya yasa dışı bir şekilde dokulduğunu vurguladı. Lokasyon ozelinde sonuclara ve daha fazla bilgiye bu bağlantıya tıklayarak ulaşabilirsiniz.