Artvin Şavşat ’a 38 kilometre mesafede yer alan Oba koyunde, geleneksel koy hayatı devam ediyor. Ahşap mimarisi, kulturu ve doğasıyla hayranlık uyandıran koyde yaşayanlar, doğal urunlerle beslenip, atalarından oğrendikleri gelenek ve goreneklere bağlı yaşıyor. Yazın 115 hanenin yaşadığı koyde kışın sadece 15 hane yaşarken, komşuluk ilişkileri de ust safa da yer alıyor. Bozulmamış doğası geleneksel yaşantısıyla bu koyde hayat huzur veriyor. Asırlık evler tamamen ahşap, koyde eskiye dair izleri bulmak her zaman mumkun. Koyde genellikle tarım ve hayvancılık hakim olurken, insanların butun hayatlarını hayvanlarla, doğayla ve evlerinde ic ice geciyor. Koyde yaşayanlar her daim bir uğraş icinde olurken, erkekler odun kesiyor koy işleri yapıyor, kadınlar ise boş zamanlarında koyun yununden corap oruyor.
Koyun kadınları, tuplu ocakları nadiren kullanıyor. Isınma ve ocak olarak odunlu kuzine kullanılıyor. Bolgedeki sobacıların yoreye ozel olarak yaptığı sobalar, kışın koylulerin en onemli ev eşyası haline geliyor. Uzerinde yoresel yiyeceklerini pişiren koy kadınları, formada koy ekmeği pişirip, cayla birlikte tuketiyor.
Koy yaşamı oldukca zor ama bir o kadarda eğlenceli diyen, koy sakinlerinden Mehmet Dursun, "Koyun en buyuk sıkıntısı yol sorunu olur. Oda karın ne zaman yağacağı belli olmaz. Yolları kapatacağı belli olmaz. Sabaha kalkmışsın bir bakmışsın etrafın kar dolmuş. Kışın koyde nasıl yaşanır bilmen gerek. Ahıra inersin hayvanlarını kayırırsın, cıkarsın evine sobanı yakar cayını icersin." derken, Nuhseri Aydın (70) ise "Kucukluğumden beri bu koyde yaşıyorum. Sabah kalkarız hayvanlarımıza bakarız sonra kahvaltımızı yaparız. Ev ve koy işleriyle uğraşırız. Koyde yaşam boyle devam ediyor. Kendi hayvanlarımızdan elde ettiğimiz urunler gıdaları tuketiyoruz. Doğal sağlıklı bir yaşam surduruyoruz." ifadelerini kullandı.