Daha onceki iceriklerimizde 1929 yılının oncelikle ilk dort ayına, ardından da ikinci dort ayına bir yolculuk gercekleştirmiştik. Bugun ise 1929 senesinin son dort ayına giderek yolculuğumuzu tamamlayacağız.
Zaman yolculuğumuzda neden 1929 yılını sectiğimizi ozellikle de ikinci rotamızda daha iyi anladığınızı duşunuyoruz. Eğer yine de halen neden 1929 senesi olduğu konusunda aklınızda soru işaretleri varsa ya da duşuncenizin doğru olup olmadığından emin değilseniz; yolculuğumuzun sonundaki acıklamaları okuyabilirsiniz. Şimdi hazırsanız, lutfen kemerlerinizi bağlayınız. Yolculuğumuzun final bolumu başlıyor...
[h=2]Yolculuğun ilk 2 bolumune aşağıdan ulaşabilirsiniz:[/h] [h=2]Finali ve son bolume Eylul 1929'dan başlıyoruz:[/h] [h=3]2 Eylul: Tek rahatsız olduğunuz nokta, kedileri yersek farelerin coğalması mı Celal Muhtar Bey?[/h]
Soldaki haberde, kadınların son zamanlarda sıklıkla corap kullandığı ve corap icin gereğinden fazla para harcadıkları anlatılıyor. Sağdaki haberde ise hatırlarsanız onceki zaman yolculuğumuzda kedi eti yemek konusu gundeme gelmişti. Tartışma kaldığı yerden devam ediyor. Celal Muhtar Bey, "kedi etini yeriz sorun yok ama o zaman da fareler coğalır, kediye oranla eşek eti daha iyi bir tercihtir" diyor.
[h=3]3 Eylul: Turkiye'nin ilk tescilli guzeli belli oldu: Feriha Tevfik[/h]
Soldaki haberde İzmir'de mevsimlik işci olarak calışanların memurlardan daha iyi kazandığı hakkında bir haber hazırlanmış. Hatta bir mevsimlik işci; "3 ay calışıp 9 ay yatıyoruz, memurluktan iyidir" diyor. Diğer haberde ise ilk yolculuğumuzda başlayan guzellik yarışmasının sonucu ilan ediliyor.
[h=3]6 - 7 Eylul: Yuzun guzel olacağına bahtın guzel olsun diye boşuna dememişler[/h]
Solda, fırınlara yapılan bir teftişte elde edilen veriler paylaşılıyor. Verilere gore coğu ekmek hijyenden uzak ve icerisinde hileli katkı maddeleri var. Diğer haberde ise cirkin kadınların, guzel kadınlardan daha iyi para kazandığı anlatılmakta (cirkin ya da guzel kadın yorumu bizlere ait değildir, bizler yeryuzunde cirkin bir şey olmadığını sadece gozlerimizin bazı şeylere CİRKİN baktığını duşunuyoruz).
[h=3]7 - 10 Eylul: Kadınlara laf atanlar tutuklanacak![/h]
Soldaki haberde Turkiye Guzelleri ile Dunya Guzelleri arasında karşılaştırma yapılıyor. Sağdaki haberde ise son zamanlarda artan kadınlara sozlu taciz olayları hakkında alınan resmi karar aktarılmış.
[h=3]11 - 14 Eylul: Sahi, paramızın kıymeti neden surekli duşuyor?[/h]
Soldaki haberde Ticaret Odası'nın hazırladığı bir rapora gore Turk Lirası'nın neden surekli değer kaybettiği hakkında bir acıklama paylaşılmış. Ticaret Odası'na gore başlıca iki sebep; bankaların uyguladığı bazı politikalar ve devletin ithal urun oranı. Sağdaki haberde ise; Amerika'da duzenlenen "en guzel bacak" yarışmasını kazanan hanımefendiyi goruyorsunuz.
[h=3]16 - 18 Eylul: 1929 senesinde gercekten tombul olmak varmış...[/h]
Soldaki haberde Turkiye'nin nufus mubadelesi (değişimi)'nden beklentisi aktarılırken; sağda ise bir kez daha tombul insan olmanın onemi ve guzelliğinden bahsediliyor. Habere gore bir adam, tombul olmasından oturu kendisine saplanan 7 cm'lik bıcağı hissetmemiş bile.
[h=3]21 - 28 Eylul: Ticaret Odası'nın veri aldığı dukkanlar nerede, halk bilmiyor[/h]
Soldaki haberde; dayısı vefat etmiş bir hanımefendiyi gormektesiniz. Habere gore; hanımefendinin dayısı cok zengindir ve olmeden once dayısı bir vasiyetname bırakır. Vasiyete gore dayısının tum serveti hanımefendiye kalacaktır. Tabii evlenmediği surece... Sağdaki haberde ise yine Ticaret Odası'nın bir acıklaması var. Bu kez gıda urunlerinin fiyatlarının cok uygun olduğunu acıklamışlar. Enflasyon hesaplama yontemi gunumuzden cok da farklı değil sanki.
[h=3]28 - 30 Eylul: Taksiciler kısa mesafe yolcusu kabul etmiyor[/h]
Soldaki haberde kısa mesafe diye yolcu olmayan taksicilerin cezalandırılacağı anlatılırken; sağda ise layığıyla tamamlanmış ilk Turk filminden (Ankara Postası) bahsediliyor.
[h=2]Ekim 1929[/h] [h=3]1 Ekim: Erkekler, kendinizi kollayınız![/h]
Soldaki haberde, dunyada o donemde ardı ardına kadın haklarını koruyan hatta kadına verilen değerden rahatsız olan erkekler Viyana'da bir kongre duzenledi Bu kongre icin basılan davetlerde de kısaca "kadınlardan sakın ve tehlikede olan haklarınızı koruyun" mesajı verildi. Diğer haberde ise İspanyol bir genc, cafede otururken arkadaşlarına bir soz verir. Der ki; "piyango bana cıksın, her dileğinizi yerine getireceğim". Gunun sonunda piyango gence cıkar ve arkadaşlarının pahalı dileklerini yerine getirmekten kendisine uc kuruş para kalır.
[h=3]2 - 7 Ekim: Henry Ford, kadınlar hakkında ongorude bulunmuş fakat...[/h]
Soldaki haberde anlatılan olay kısaca şudur: Bir kadın, gorkemli bir baloya değerli kupelerini takarak gider. Baloda tum gozler kupelerinden oturu uzerindedir. Balodan sonra kadın kupelerinin değerini oğrenmek icin bir kuyumcuya gider ve kupelerin değeri beklediğinden fazla cıkar. Eve geldiğinde eşiyle durumu paylaşınca, eşi kupelerini alır ve kasaya koyar. Kadın da kupeleri takmak istediğini soyler. Eşi "istersen sana kupelerin değerinde cek yazayım, cekleri tak, kupeleri kaybetmeni goze alamam" der. Diğer haberde ise, hepimizin tanıdığı Henry Ford, "kadınlar iş hayatına ayak uyduramaz, birkac seneye evlerine geri donerler, merak etmeyin" şeklinde bir acıklama yapıyor.
[h=3]7 - 15 Ekim: İngiliz Lirası yukseliyor ama memurun maaşı yukselmiyor, memur ne yapsın?[/h]
Soldaki haberde Amerikalı yeni evli bir ciftin, boşanmak icin mahkemeye sunduğu gerekce anlatılıyor. Habere gore; erkek, her akşam işten eve geldiğinde eşini yanağından oper ve "şekerim" diyerek boynuna sarılır. Kadın, şeker sevmemektedir ve eşine "bana şekerim deme" diyerek uyarıda bulunmuştur. Adam ise kadının bu uyarısına rağmen "şekerim" demeye devam etmiştir hatta gun icinde bile "şekerim" diyerek seslenmektedir. En sonunda canına tak eden kadın, boşanmak icin dava acar. Mahkeme henuz başlamadı. Eğer sonuclanırsa sizlerle paylaşacağız. Sağdaki haberde ise, "İngiliz Lirası yukselince her şeyin zamlandığı fakat halkın maaşlarının aynı olduğu" hatırlatılıyor.
[h=3]9 - 10 Ekim: Kedi - eşek eti fena fikirler değildi; vergi indirimi de nereden cıktı?[/h]
Soldaki haberde, gelen zamlardan sonra sut urunlerine karıştırılan su miktarının artık fazla olduğu ve ureticileri insafa davet edildiğini goruyoruz. Sağdaki haberde ise; kedi eti ve eşek eti onerilerinden sonra nihayet mantıklı bir oneri geldi. Et fiyatlarının duşmesi icin kasaplarda gorevli memurların sayısı duşurulecek ve etlerden alınan vergilerde de ciddi bir duşuş yapılacak.
[h=3]17 - 19 Ekim: Erkekler hediye alsa da almasa da yaranamıyor[/h]
Soldaki haberde Fransız ciftin boşanmak icin actığı davada mahkemeye sunulan gerekce epeyce gundem olmuştur. Habere gore; beyefendi bir tuccardır ve elindeki malları satmak icin Fransa'nın her şehrini gezmektedir. Her gittiği şehirden de eşine, gittiği şehre ozel bir hediye getirir fakat kadın hediyeleri beğenmez ve adama der ki "sen bana hediye getirme, parasını ver, ben beğendiğimi alırım". Adam bu laflara pek kırılır ama bir daha hediye getirmeyeceğine dair de soz verir. Yine bir gun mallarını satmak icin bir şehre gider ve dayanamayıp o şehre ozel hediyeler alır fakat eşine soz verdiği icin hediyeleri eşine veremez. Eşine vermek yerine de eşinin okul arkadaşına hediye eder. Bu durumu oğrenen kadın, sinirden kuplere biner ve boşanma davası acar. Mahkeme, cifti bu sebepten boşayamayacağını ve ciftin barışması gerektiğine karar vermiştir. Diğer haberde ise, hayat sigortası başlatan kişilerin olumu ile meşgul olan bir memurun hikayesi anlatılıyor.
[h=3]21 Ekim: İngiliz Lirası yukselmeye devam ediyor[/h]
Soldaki haberde Amerika'da gercekleştirilen en hızlı duş yarışmasından bahsediliyor. Sağdaki haberde ise bir kez daha "İngiliz Lirası'nın yukselmesinden oturu fiyatlara zam geldiğini ama maaşların sabit olduğu" hatırlatılıyor.
[h=3]22 Ekim: Tasarruf, tasarruf ve tasarruf...[/h]
[h=3]26 - 29 Ekim: Lutfen terbiyesizlik yapmayınız![/h]
Soldaki haberde; evlerden dışarıya cop atmanın ne kadar kotu bir şey olduğu acık bir şekilde ifade edilmiş. İnsan, "keşke boyle uyarılar şimdi de olsa" demeden edemiyor. Soldaki haberde ise, kadınların sac bakımı icin geliştirilen yeni cihazlardan bahsediliyor.
[h=2]Kasım 1929[/h] [h=3]1 - 7 Kasım: Ortada hicbir sebep yokken, makarna fiyatları 8 kuruş birden fırladı![/h]
Soldaki haberde Amerika'da polisler icin icat edilen ve gunumuzde de kullanılan celik yelekler hakkında bilgi veriliyor. Sağdaki haberde ise, hicbir gerekce olmaksızın makarna fiyatlarına yapılan zammın gerekcesi araştırılıyor.
[h=3]8 Kasım: Buğday fiyatı duşmesine rağmen, ekmek fiyatları neden duşmuyor?[/h]
Soldaki haberde, kopeklerin coğu hırsızlık olaylarını engellediği ve bu yuzden bekci kopeklerine yoğun talep olduğu anlatılıyor. Sağda ise, buğday fiyatlarının duşmesine rağmen ekmek fiyatlarının halen zamlı olması tartışılıyor.
[h=3]12 - 13 Kasım: Yeni Meclis binasının inşası ilk kez dile geliyor[/h]
Soldaki haberde Avrupa'da kadın gureşinin ilgi gorduğu anlatılırken; sağda ise yeni Meclis binasının nerede yapılabileceği tahminleri konuşuluyor.
[h=3]14 - 15 Kasım: Kahrolsun otlakcılık![/h]
Soldaki haberde, "lokantada dostunuzla beraber otursanız bile sadece kendi hesabınızı odeyin, bu sayede butecnizi kontrol edebilirsiniz" mesajı verilirken; sağdaki haber ise bir hayli ilginctir. Habere gore; Amerikalı genc kadın bir trafik kazası gecirmiş ve burnu kırılmıştır. Estetlk ameliyat sonucunda genc kadının burnu, eski burnundan farklı bir hale gelmiş, toplum nezdinde daha hoş bir burna kavuşmuştur fakat ortada bir sorun vardır. Genc kadının eşi, ben seni eski burnunla sevdim, bu burnunla değil diyerek eşine duşuncelerini aktarır. Kadın da, eşinin soylediklerini haklı bularak doktora gider ve burnunu eski haline getirmesini yoksa kendisine tazminat davası acacağını soyler. Olay, mahkeme nezdinde takip edilmektedir. Genc kadın, ikinci ameliyat icin de ameliyat ucreti odeyecektir fakat eğer ilk halindeki burnuna kavuşmazsa bu kez tazminat yolu acılabilir.
[h=3]17 Kasım: Yapacağını değil, yaptığını soyleyen vali[/h]
Soldaki haberde, 50 bin dolar masraf ederek ozel bir ucakla havada doğum yapan kadının hikayesi anlatılıyor. Sağda ise Kastamonu Valisi'nden "Yapacağını değil, yaptığını anlatan vali" olarak bahsediliyor. Oyle ki halk, surekli vaatlerde bulunan valilerden sıkılmış gibi duruyor.
[h=3]20 Kasım: Yine, yeni, yeniden diş macunları...[/h]
Soldaki haberde yine diş macunu reklamlarının arttığını gormekteyiz. Sağda ise; definelerin yerlerini bulduğu iddia edilen bir kadının hikayesi anlatılıyor.
[h=3]25 - 26 Kasım: Borsada kaybedenler intiharı tercih ediyorlar[/h]
Soldaki haberde Amerika'da borsa uzerinden yuklu meblağlarda para kaybeden kişilerin bunalıma girdiği ve intihar ettiği anlatılıyor. Sağda ise; İngiliz Lirası'nın yukselmeye devam edeceği anlatılıyor.
[h=3]26 - 27 Kasım: İngiliz Lirası yukselmeye devam ediyor[/h]
[h=3]28 - 29 Kasım: Guzellik yarışmasına katılmak ve milli vazife?[/h]
Soldaki haberde, havada yakıt ikmali yaparak 20 gun aralıksız ucan ucaktan bahsediliyor. Sağda ise, guzellik yarışmasına katılmanın milli bir gorev olduğu anlatılmış.
[h=2]Aralık 1929[/h] [h=3]9 Aralık: Turk Lirası'nın değerini yukseltmek icin Yerli Malı Kanunu cıkarıldı[/h]
Soldaki haberde; Turk Lirası'nın değerinin yukselebilmesi icin yerli malı urunlerin tercih edilmesi teşvik ediliyor. Sağda ise, ciğ ciğ balık ve et yiyen adamın haberi anlatılıyor.
[h=3]9 - 12 Aralık: Hanımlar, "bize neden esmer bey mi sarışın bey mi seversiniz diye sormuyorsunuz" diyorlar[/h]
Soldaki haber yeterince acık. Sağda ise sahte bilet basım haberi var.
[h=3]23 Aralık: Maksat iddia olsun[/h]
Soldaki haberde, Amerika'da son gunlerde moda olan bir bahis turunden bahsediliyor. Habere gore Amerikalılar, bir gun evvelden yarının hava durumu uzerine ciddi meblağlarla iddiaya giriyorlar. Sağdaki haberde ise; tavuklar garip davranınca oncelikle cinler tarafından carpıldığı duşunulmuş daha sonra ise icki ictikleri icin sarhoş olduğu ortaya cıkmış.
[h=3]23 Aralık: Kadınların secme ve secilme hakkı uzerine bir gelişme![/h]
[h=3]23 - 29 Aralık: Ah Hakim Bey, bu soylenecek laf mı yani...[/h]
Soldaki haberde anlatılan olayın ozetle şudur: Amerikalı bir terzi, diktiği yeni tasarımları ilk once eşine giydirir ve eşinin gosterişli yerlere kendi tasarımları ile gitmesini ister fakat kadın artık surekli yeni elbiseler giymekten sıkılmıştır. Kadın en sonunda eşinden ayrılmak uzere boşanma davası acar ve mahkemede de duşuncelerini acıklar. Hakim, kadına hak verir ve cifti boşar fakat mahkeme devam ederken kadına "keşke benim eşim de sizin gibi olsa, benim eşim benden surekli yeni elbiseler ister" der ve bu soz eşinin kulağına kadar gider. Hakimin eşi, bu durumu gerekce gostererek eşine boşanma davası acar ve boşanır. Diğer haberde ise Manş Tuneli'nden bahsediliyor.
[h=3]29 Aralık: Cay yoksa ıhlamur icin![/h]
Soldaki haberde, İrlandalıların yarışlardan once atları okutup uflettiği anlatılıyor. Sağda ise; caylarda sıklıkla hile cıkmasından oturu devletin artık "cay yerine ıhlamur icin" tavsiyesi anlatılıyor.
[h=3]29 Aralık: Doğru soze ne denir[/h]
[h=3]31 Aralık: Yerli malını teşvik eden bir uyarı...[/h]
[h=2]Neden 1929[/h] Zaman yolculuğumuzda 1929 senesini secmemizin birden fazla sebebi vardı. Sizlerin de dikkatini cektiği uzere bu sebepleri sıralamamızı isterseniz; tıpkı 2021 yılında olduğu gibi 1929 yılında da surekli doviz kurlarının yukselmiş olması, dovizin yukselmesiyle gıda urunlerine gelen zamlar, doviz ara ara duşse bile geri cekilmeyen zamlar, buğday yok diye ekmeğe gelen abartı zamlar ve buğday temin edilince geri cekilmeyen zamlar, halk bu zamlara dayanamazken "hayat pahalı değildir" diyen devlet gorevlileri, kısa mesafe diye yolcu almayan taksiciler, et pahalı diye eşek ve kedi etinin onerilmesi, kadınların toplumsal hayata uyum surecinde yaşadığı zorluklar, reklam oyunları...
Sizce de 1929 senesi fazlasıyla 2021 senesine benzemiyor mu? Ya da başka bir deyişle zaten hepimiz 2021 senesinde ulkecek 1929 senesine gitmemiş miyiz? Bizler bu 3 bolumluk icerik dizisiyle sizlere sadece 1929 senesini hatırlatmış olduk. Elbette zaman yolculuğumuzda sizlere tuhaf gorduğumuz gunumuzle alakasız bazı haberleri de gostermek istedik ama genel olarak 2021 yılından cok da uzağa gidemedik aslında. Eğer isterseniz farketmediğiniz detaylar icin zaman yolculuğuna buradan tekrar başlayabilirsiniz.
[h=2]Bitirirken...[/h] Sizce 2021 senesine bu kadar cok benzeyen başka bir sene var mı? Sizler de 1929 senesinin bir kopyasını yaşadığımızı duşunuyor musunuz? Eğer yeni bir zaman yolculuğu planlıyor olsaydık hangi seneye gitmek isterdiniz? Bu ve diğer tum duşuncelerinizi yorumlarda belirtebilirsiniz.
Kaynak: Zaman yolcuğumuzdaki tum gazete haberleri Akşam ve Cumhuriyet Gazeteleri'ne ait olmakla birlikte; Gaste Arşivi aracılığıyla temin edilmiştir.