201 numaralı odanın olduğu koridora gelince bir sure kendini toplamak icin durdu.
Tam o sırada Caroline'ın odasından bir kadının cıktığını gordu.
Koyu renk sacları omuzlarına dokuluyordu, kemikli yuz hatları ve iri, menekşe rengi gozleri vardı.
Garrett, onu tanımıyor olsa bile ilk gorduğu an ilgisini cekerdi, kaldı ki onu tanıyordu.
Bu kadın farklıydı, onunla cok guzel gunler gecirmişlerdi ve onu kendine Âşık etmişti.
Tabii bu yıllar Onceydi. Bir omur kadar uzun yıllar once.
Şimdi Emma'ya bakınca, onun cok daha guzelleşmiş olduğunu duşundu.
O zaman da cok hoş bir kızdı ama şimdi cok daha guzeldi.
kızın gozlerinde, başka hic bir kızda gormediği bir gurur ve parıltı vardı.
Ve yalnızlık...