Onu uyandıran kilisenin saatinden gelen sesler oldu.
Ezan sesine aldırmadan uyumaya alışmıştı.
On sekiz ayı Abuqaran hapishanesinde olmak uzere Kuzey Afrika"da gecirdiği dort yıl onu bu ceşit seslere alıştırmıştı.
Bunlara ve bir de zaman zaman hapishane bahcesinden gelen silah seslerine.
Gene de, hayatta kalmayı başarmıştı.
İngiltere'ye dondukten sonra gecirdiği altı ay boyunca uygar yaşamın sıradan seslerine alışmış olması gerekirdi.
Ama alışamamıştı. Artık eskisi gibi olmadığı gerceğiyle yuzleşiyordu,
iyi uyuması ya da uyuyamaması ya da hic uyumaması olup bitenlerin icinde cok kucuk bir ayrıntıydı.