Ruth beş yıl once ablasını ziyaret etmeye geldiği California'da tanımıştı onu.
Daldan dala konan bir gonul avcısıydı Greg Fox.
Ama ne ablasının uyarıları ne de cevrede onun hakkında dolaşan soylentiler Ruth'un ona Âşık olmasını onleyeme*mişti.
Ne var ki. kendini, cok az tanıdığı bu ada*mın kollarına bırakmasının bedeli kısa bir sure sonra terk edilmek olmuş
ve genc kız buyuk bir duş kırıklığıyla ingiltere'ye donmuştu.
Şimdi bir kez daha Calıfornıa'ya gidiyordu ve burada yolları yeniden karşılaşacaktı.
Ama her şey eskisinden cok farklıydı.
Beş yıl once Ruth'un kurduğu duşler yıkılmıştı, oysa şimdi duş kurmasına bile olanak yoktu...
«Sana ihtiyacım var.» Bu kez genc adamı rahatca duymasına rağmen ne demek istediğini anlayamamıştı Ruth.
Ona ne icin ihtiyacı olabilirdi ki. Kendine yetmesini bilen, kendine guvenen, her işini kendi başına halleden bir adamdı Greg.
Onun hic kimseye ihtiyacı olamazdı.
«Yapamam.» Başını oyle ani bir hareketle cevirdi ki, genc adamın dudakları yanağma dokundu.
«Yapamam,» dedi tekrar. Kendi sesindeki umutsuzluğu fark etmişti.
«Eğer bacağını duşunuyorsan unut,» dedi genc adam, sonra da kulak memesini hafifce, canını yakmadan ısırdı.
« Yara izlerinin olması fark etmez bebeğim.»
Ama fark ederdi, Ruth icin fark ediyordu...
PNG