Kitap, kadının uzaklara giden genc torununa yazdığı vasiyet sayılabilecek mektuplardan oluşuyor.Fakat bu mektuplar hicbir zaman gonderilmemiş.Kadın , torunu ve kendi gecmişlerini cesurca sorgulayarak, yaşanan olayları,kızın bilmediği ve bu yuzden buyukannesini sucladığı ailevi sorunları,değişen değer yargılarını, hissettiği yabancılaşmayı, gunah cıkarırcasına anlatıyor. Ve torununa kararlarını ,sevginin,ictenliğin onune daima bir set ceken mantığıyla değil de yureğinin goturduğu yere giderek vermesini oğutluyor.Tıpkı kucukluğunde bir dolu kopek arasından en cirkinini secerken yaptığı gibi….
Değişen gelenekler, alt ust olmuş değerler karşısında hissettiklerini, torununa sevgiyle aktarmaya calışan bu yaşlı kadın, gencliğinde yapmayı goze alamadığı şeyleri yapmasını torununa oğutlerken, bir yerde şoyle diyor:[/B] "Yapmaya değecek tek yolculuk, icimize yaptığımız yolculuktur; o ozgun cağrıya kulak vermeli, yureğimizin goturduğu yere gitmeliyiz "
sif: