Cumhurbaşkanlığı Kultur ve Sanat Politikaları Kurulu Başkan Vekili ve yazar Prof. Dr. İskender Pala, yazmaya başlama hikayesini, calışma prensiplerini ve Kapı Yayınları'ndan cıkan, Sina Colu'nde 2023'te bir ucağın duşmesiyle başlayan, Viyana Kuşatması'ndan 2071'e kadar uzanan yeni kitabı hakkında, her ocak ayında, romanında işleyeceği konu hakkındaki 60 kitabı masasına koyduğunu aktaran Pala, 2-3 ay bu kitapları okuduğunu belirterek, "Okurken zaten kurgu kendiliğinden zihnimde canlanır. Kitabı yazmaya başladığımda aslında kitabın başıyla sonu zihnimde vardır. Yazma surecim sadece bir daktilo işciliğidir. İki ayda, mayıs ve haziranda yazarım ben bir romanı ama hazirandan sonra ocak ayına kadar en az 10 defa tekrar tekrar okurum. Dil, uslup, anlatım yonunden okurum. En guzel şekilde nasıl olabilecek ise o hale getirine kadar işcilik yaparım." ifadelerini kullandı. Bir roman yazmak icin 2 bin 500 saat calıştığının altını cizen usta edebiyatcı, şu bilgileri verdi: "Ben, 'Sanat, sanat icindir.' goruşune saygı duymakla beraber 'Sanat toplum icindir.' goruşunden yanayım. Yani ben bir sanat eseri ortaya koyuyorsam, bunun topluma bir yansıması olmalı, toplum bundan bir şey kazanmalı. Bir munevver olarak yapmam gereken, insanların zihinlerinde kucuk değişiklikler, kucuk fiskelerle farklı cemberler acmak ve farklı bakış acılarını geliştirmek. Bunun icin diliniz, uslubunuz, anlatımınız, bilginiz ona gore duzenleniyor. Senede 2 bin 500 saat oturuyor, kendimi kapatıyorum. Misafir kabul etmiyor, misafirliğe gitmiyorum, zevklerimden ve heyecanlarımdan vazgeciyorum. 2 bin 500 saat calışıyorum ve bir roman ortaya cıkıyor. Zaten bir roman bu surede yazılabilir. Diğer romancı arkadaşlarımın beş senede bir araya getirdiği 2 bin 500 saati, ben bir senede yoğunlaştırıyorum."
Kitabın Viyana Kuşatması'ndan 2071'e uzanan bir hikayesi olduğunu vurgulayan Pala, "Bugun Turkiye ve Orta Doğu uzerinde oynanmak istenen oyunların neye matuf olarak oynandığını, dolayısıyla 2071 yılında bu oyunların hangilerinin tutup, hangilerinin tutmayacağının bir nevi ongorusu. Bir kehanet değil. Hadiseleri değerlendirdiğimiz zaman gelecekte neler olabilir, neler olacak, nasıl şehirler kurulacak, nasıl insanlar yaşayacak, dunya hakimiyeti kimin olacak, nasıl bir yonetim olacak gibi soruların cevabını arıyor" diye konuştu. Usta yazar, teknolojiyle barışık olmadığı halde son romanından once teknoloji terminolojisini oğrenmek icin okumalar yaptığının altını cizdi.