Suc ve Ceza

Bir yanda budala, anlamsız, onemsiz, hastalıklı, herkese yarardan cok zararı dokunan, nicin yaşadığını kendi de bilmeyen, yarın nasıl olsa olecek bir kocakarı; ote yanda yardım gormedikleri icin boş yere sıkıntı ceken korpe gucler. Kocakarıyı oldur, parasını al, sonra bu parayı tum insanlığın yararına harca. Bir hayırlı olume karşı binlerce yaşam.

Kocakarıyı oldurdukten sonra paraya el surmeden ruhundaki ic celişkilerle savaş. “Ben kocakarıyı değil kendimi oldurdum.” noktasına geliş. Sonunda iyi yurekli, uysal Sonya ’nın etkisiyle ic rahatı ve gonul ferahlığına kavuşma. Suc ve Ceza, Raskolnikov ’un kişiliğinde hasta insan ruhunu tum ayrıntılarıyla gozlerimizin onune seren, ic catışmalarıyla bizi derinden etkileyecek bir yapıt. Dostoyevski ’nin başyapıtlarından biri, belki de birincisi.

Gizli İçerik:
Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.