
Anayasa Mahkemesi, internetteki bazı haberlere getirilen yayın yasağına ilişkin yapılan başvurular sonucunda oldukca onemli bir karara imza attı. Resmî Gazete ’de yayımlanan kararda Anayasa Mahkemesi, yayın yasağı ile ifade ve basın ozgurluğu ile etkili başvuru hakkının ihlal edildiğine karar verdi. Ayrıca pilot kararla birlikte benzer başvuruların incelenmesinin 1 yıl ertelenmesine hukmetti.
Anayasa Mahkemesi, haberlere getirilen erişim engeline yonelik 9 bireysel başvuruyu konu yonunden hukuki irtibat nedeniyle birleştirdi. Yuksek Mahkeme, verdiği kararda haberlere erişimin engellenmesi yoluyla ifade ve basın ozgurluklerine yonelik mudahalede bulunulduğunu belirtti. Kararın gerekcesinden bazı noktalar şu şekildeydi:
[h=2]Somut tespit bulunmuyor:[/h] “Kanun'un 9. maddesinde (5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Duzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suclarla Mucadele Edilmesi Hakkında Kanunu) erişimin engellenmesi yolunun kapsamının suc teşkil eden internet yayını ile sınırlı olduğunu gosteren herhangi bir ibare bulunmamaktadır. Ustelik bu yolun kullanılabilmesi icin kişilik haklarına yonelik haksız fiilin ulaşması gereken ağırlığın boyutuna ilişkin bir olcut/eşik değer de belirlenmemiştir. Ayrıca soz konusu kanun ile getirilen erişimin engellenmesi usullerinin tamamının tedbir niteliğinde olduğu izlenimi oluşmaktadır."
Kararda, sulh ceza hakimliklerinin kararlarında basının gorev ve sorumluluklarına uymadığı, kotu niyetli olarak gerceğin carpıtıldığı yonunde somutlaştırılmış tespitlerinin bulunmadığı bildirildi. Ayrıca yapılan mudahalenin orantılı olmadığı şu ifadelerde acıklandı:
"Ustelik bu haberlerden herhangi biriyle ilgili olarak erişimin engellenmesi kararından sonra bir ceza soruşturması ve kovuşturması acıldığı da tespit edilememiştir. Dolayısıyla somut başvurulara konu haberler, belirsiz bir sure icin engellenmiş gorunmektedir. İlgili ve yeterli gerekce olmadan tedbir mahiyetinde alınan bu tur kararların suresiz etki gostermesi nedeniyle ifade ve basın ozgurluklerine yapılan mudahalenin orantılı olmadığı değerlendirilmiştir."
[h=2]Mevcut sistem yeniden ele alınmalı vurgusu yapıldı:[/h] Benzer ihlallerin onlenmesi adına halihazırda işleyen mevcut sistemin yeniden ele alınması gerektiğine işaret edilen kararda şu ifadeler de kullanıldı:
“Hic şuphesiz internet ortamının organize edilmesi hususunda benimsenecek devlet politikasının onemli bir parcası olan kanuni duzenlemeleri yapmak yasama organının takdirindedir. Elbette parlamento, yeni kanuni duzenlemeleri mevcut sistem icinde kalarak yapmayı da tercih edebilir. Bu takdirde cevrim ici ortama yonelik mudahalelerin Anayasa'nın 13. maddesi uyarınca demokratik toplum duzeninin gereklerine uygun olması ve Anayasa'nın 26. maddesinin ihlaline yol acmaması icin yapılacak yeni kanuni duzenlemelerde asgari standartların dikkate alınmasında yarar olduğu kanaatine varılmıştır.”
Kararı incelemek ve soz konusu olan haberler ve başvurucular hakkında bilgi almak icin bu bağlantıya tıklayarak Resmî Gazete ’de yayımlanan karara gidebilirsiniz.
Anayasa Mahkemesi, haberlere getirilen erişim engeline yonelik 9 bireysel başvuruyu konu yonunden hukuki irtibat nedeniyle birleştirdi. Yuksek Mahkeme, verdiği kararda haberlere erişimin engellenmesi yoluyla ifade ve basın ozgurluklerine yonelik mudahalede bulunulduğunu belirtti. Kararın gerekcesinden bazı noktalar şu şekildeydi:
[h=2]Somut tespit bulunmuyor:[/h] “Kanun'un 9. maddesinde (5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Duzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suclarla Mucadele Edilmesi Hakkında Kanunu) erişimin engellenmesi yolunun kapsamının suc teşkil eden internet yayını ile sınırlı olduğunu gosteren herhangi bir ibare bulunmamaktadır. Ustelik bu yolun kullanılabilmesi icin kişilik haklarına yonelik haksız fiilin ulaşması gereken ağırlığın boyutuna ilişkin bir olcut/eşik değer de belirlenmemiştir. Ayrıca soz konusu kanun ile getirilen erişimin engellenmesi usullerinin tamamının tedbir niteliğinde olduğu izlenimi oluşmaktadır."
Kararda, sulh ceza hakimliklerinin kararlarında basının gorev ve sorumluluklarına uymadığı, kotu niyetli olarak gerceğin carpıtıldığı yonunde somutlaştırılmış tespitlerinin bulunmadığı bildirildi. Ayrıca yapılan mudahalenin orantılı olmadığı şu ifadelerde acıklandı:
"Ustelik bu haberlerden herhangi biriyle ilgili olarak erişimin engellenmesi kararından sonra bir ceza soruşturması ve kovuşturması acıldığı da tespit edilememiştir. Dolayısıyla somut başvurulara konu haberler, belirsiz bir sure icin engellenmiş gorunmektedir. İlgili ve yeterli gerekce olmadan tedbir mahiyetinde alınan bu tur kararların suresiz etki gostermesi nedeniyle ifade ve basın ozgurluklerine yapılan mudahalenin orantılı olmadığı değerlendirilmiştir."
[h=2]Mevcut sistem yeniden ele alınmalı vurgusu yapıldı:[/h] Benzer ihlallerin onlenmesi adına halihazırda işleyen mevcut sistemin yeniden ele alınması gerektiğine işaret edilen kararda şu ifadeler de kullanıldı:
“Hic şuphesiz internet ortamının organize edilmesi hususunda benimsenecek devlet politikasının onemli bir parcası olan kanuni duzenlemeleri yapmak yasama organının takdirindedir. Elbette parlamento, yeni kanuni duzenlemeleri mevcut sistem icinde kalarak yapmayı da tercih edebilir. Bu takdirde cevrim ici ortama yonelik mudahalelerin Anayasa'nın 13. maddesi uyarınca demokratik toplum duzeninin gereklerine uygun olması ve Anayasa'nın 26. maddesinin ihlaline yol acmaması icin yapılacak yeni kanuni duzenlemelerde asgari standartların dikkate alınmasında yarar olduğu kanaatine varılmıştır.”
Kararı incelemek ve soz konusu olan haberler ve başvurucular hakkında bilgi almak icin bu bağlantıya tıklayarak Resmî Gazete ’de yayımlanan karara gidebilirsiniz.