

[h=4]Ali Rıza Efendi (Babası) [/h]

Ali Rıza Efendi, “kırmızı hafız” lakaplı Kızıl Hafız Ahmet Efendi ’nin oğludur. 1939 yılında Makedonya yakınlarındaki Kocacık koyunde dunyaya geldi. İlkokulu Abdi Hafız Mahalle Mektebi ’nde okudu. Selanik ’te Evkaf idaresinde kÂtiplik yaptı. Ardından Gumruk Muhafaza Teşkilatı ’nda memurluk gorevinde bulundu. Selanik ’e goc eden Ali Rıza Efendi, 1871 yılında Zubeyde Hanım ile evlendi. Yenikapı Mahallesi ’nde bir eve yerleştiler. “Gulzar-ı cennetim” diye hitap ettiği eşini cok severdi. Zubeyde Hanım bu evde Ahmet, Omer ve Fatma isminde uc cocuk dunyaya getirdi. Fakat Fatma henuz bir yaşına gelmeden verem hastalığına yakalandı ve hayatını kaybetti. Bir sure sonra Ali Rıza Efendi, Osmanlı-Rusya savaşı nedeniyle Selanik ’te yardımcı askerler birliğine katıldı. 35 yaşında okuryazar olduğu icin gecici usteğmen rutbesi verildi. Askerliği 2 yıl suren Ali Rıza Efendi, Ayastefanos anlaşmasından sonra askerliği bıraktı. Askerlikten sonra Osmanlı-Yunanistan sınırına gumruk muhafaza memuru olarak tayini atandı. Ege denizi kıyısında, Selanik yakınlarında bulunan Katerin Kazası ’na bağlı Paşakoprusu denilen yerde goreve başladı. Selanik ’e 120 kilometre uzaklıktaydı ve karayolu yoktu. Zubeyde Hanım iki cocuğuyla beraber orada yaşamaktan hic memnun değildi. İkinci cocuğu Omer ’i hastalıktan ve bakımsızlıktan dolayı burada kaybetti. Ali Rıza Efendi daha sonra kereste tuccarlarıyla kurduğu arkadaşlık sonucu yeni bir meslek edindi ve ticarete atılmaya karar verdi. Bu ticaret sonucu durumları duzeldi ve eski yaşantılarına tekrar donduler. Fakat tek evlatları olan Ahmet ’i de kaybedince buyuk bir uzuntuye boğuldular. Ardından Mustafa, kız kardeşleri Makbule ve Naciye dunyaya geldi. Fakat Naciye de kucuk yaşta vefat etti. Ali Rıza Efendi, 1888 yılında, Mustafa ilkokulda okuduğu sırada gecirdiği bir rahatsızlık sonucu hayatını kaybetti.
[h=4]Zubeyde Hanım (Annesi) [/h]

Zubeyde Hanım, Orta Anadolu ’dan goc edip Arnavutluk sınırına yerleştirilen Yoruklerden olan, Sofuzade Feyzullah Efendi ’nin kızıdır. 1857 yılında Lankaza ’da doğdu. Annesine “Molla Hanım” denildiği gibi kendisine de “Zubeyde Molla” diye hitap ediliyordu. 14 yaşında Selanik ’te gumruk muhafaza memuru olan Ali Rıza Efendi ile hayatını birleştirdi. Bu evlilikten altı cocuk sahibi oldu fakat dordunu kucuk yaşta kaybetti. 1888 yılında eşi Ali Rıza Bey vefat edince cocuklarını da alarak bir sure abisinin Lankaza ’daki ciftliğinde yaşadı. Dul bir kadın olarak cocuklarına bakmakta cok zorlanıyordu. Daha sonra 36 yaşında, kendisine talip olan Ragıp Bey ile ikinci evliliğini yaptı. Mustafa Kemal bu sırada Harp Akademisi ’nde okuyordu. Zubeyde Hanım, Balkan savaşının sonuna kadar Selanik ’te yaşadı. Eşi Ragıp Bey vefat ettikten sonra kızı Makbule ’yle birlikte İstanbul Beşiktaş semtinde Akaretler ’de bir apartman dairesine yerleşti. Zubeyde Hanım hastalanıp felc gecirince oğlu Mustafa onu Ankara ’ya getirdi. 1919 yılında ayrıldığı oğlu Mustafa Kemal ’i yıllar sonra ilk defa Cumhurbaşkanı olarak gordu. Cankaya Koşku ’nde bir sure tedavi gordukten sonra İzmir ’in havasının romatizmalarına ve ağrılarına iyi geleceği duşunuldu. Zubeyde Hanım İzmir ’de, Mustafa Kemal ’in daha sonraki yıllarda evleneceği Latife Hanım ’ın ailesinin koşkunde istirahat etti. Buradayken hastalığı şiddetini iyice artıran Zubeyde Hanım 14 Ocak 1923 gunu, 66 yaşında vefat etti. Mustafa Kemal, annesinin mezarını ziyaret ettiği bir esnada yaptığı konuşmayla annesini ne kadar cok sevdiğini ifade etti. Konuşma şu şekildeydi; “…Valdemin ziyamdan şuphesiz pek muteessirim. Fakat bu teessurumu izale ve beni muteselli eden bir husus var ki, o da anamız vatanı mahv ve harabiye goturen idarenin artık bir daha avdet etmemek uzere mezar-ı ademe goturulmuş olduğunu gormektir. Valdem bu toprağın altında, fakat Hakimiyet-i Milliye ilelebet payidar olsun. Beni muteselli eden en buyuk kuvvet budur. Evet, Hakimiyet-i Milliye ilelebet devam edecektir. Valdemin ruhuna ve butun ecdat ruhuna muteahhit olduğum vicdan yeminini tekrar edeyim. Valdemin medfeni onunde ve Allah ’ın huzurunda aht ve peyman ediyorum, bu kadar kan dokerek milletin istihsal ve tespit ettiği hakimiyetin muhafaza ve mudafaası icin icab ederse valdemin yanına gitmekte asla tereddut etmeyeceğim. Hakimiyet-i Milliye uğrunda canımı vermek, benim icin vicdan ve namus borcu olsun.”
[h=4]Makbule Atadan (Kızkardeşi) [/h]

1885 yılında Selanik ’te doğdu. Balkan Savaşları ’ndan sonra annesi Zubeyde Hanım ile birlikte, Mustafa Kemal ’in onlar icin İstanbul ’da hazırladığı eve yerleşti. Mustafa Kemal, Milli mucadeleyi surdurmek icin İstanbul ’dan ayrıldığında annesiyle birlikte Akaretler ’deki evde yaşamaya devam etti. Cumhuriyet ’in ilanından sonra abisinin cağrısı uzerine Ankara ’ya gitti. Bir sure Ataturk ’un yanında kaldı. Ardından kendisi icin yaptırılan Camlı Koşk ’e yerleşti. 1930 yılında yine abisinin isteği uzerine Serbest Cumhuriyet Fırkası ’na katıldı fakat partinin iki ay sonra kapatılmasıyla siyasi yaşantısı son buldu. Milletvekili Mecit Boysan ile 1935 yılında evlendi. Daha sonra eşinden boşanan Makbule Atadan, abisi ile olan anılarını anlattığı “Buyuk Kardeşim Ataturk” ve “Ağabeyim Mustafa Kemal” isimlerinde iki kitap yazdı. 18 Ocak 1956 ’da vefat etti.
[h=4]Sabiha Gokcen (Manevi kızı) [/h]

“Turkiye ’nin ilk kadın pilotu” unvanına sahip olan Sabiha Gokcen, 22 Mart 1913 ’te Bursa ’da altı cocuklu bir ailenin en kucuk cocuğu olarak dunyaya geldi. Annesi Hayriye Hanım ve babası Mustafa İzzet Bey ’dir. Edirne ’de defterdarlık yapan babasının emekli olmasının ardından ailesiyle Bursa ’ya yerleşti. Annesi Hayriye Hanım ve babası Mustafa İzzet Bey hayatını kaybettiğinde Sabiha Gokcen ilkokula gidiyordu. Anne ve babasının olumunden sonra abisi Neşet Dikmen ile ablaları Nafia Dikmen ve Saime Berksun ile yaşamaya başladı. 1925 yılında Bursa ’yı ziyareti esnasında Ataturk, zor şartlarda yaşayan Sabiha ’yı ağabeyinden izin alarak evlat edindi. Ardından onu da alarak Ankara ’ya gitti.
Ankara ’da Cankaya İlkokulu ’nu bitirdikten sonra Arnavutkoy Amerikan Koleji ’nde, sonrasında ise Uskudar Amerikan Kız Koleji ’nde eğitimine devam etti. Bir sure sonra hastalanan Sabiha Gokcen, tedavi icin Ataturk ’un emriyle Viyana ’ya gonderildi. Tedavinin ardından Ankara ’ya dondu ve eğitimine Cankaya Koşku ’nde ozel oğretmenler eşliğinde devam etti. 1933 yılında Ataturk, hem tedavisine devam etmesi icin hem de eğitim alması icin onu Paris ’e gonderdi. Eğitimi bitince yurda donen Gokcen, yaşamının geri kalanını Ataturk ’le beraber surdurdu. 1934 yılında cıkartılan soyadı kanununun ardından Ataturk tarafından Sabiha ’ya Gokcen soyadı verildi.
1935 yılında Ataturk ’un emriyle ilk sivil havacılık okulu acıldı. Turkkuşu adı verilen sivil havacılık okulunun acılışında yapılan planor gosterisi Sabiha Gokcen ’in cok ilgisini cekti. Okula ilk kız oğrenci olarak kaydolan Gokcen, planorluk eğitimi almak icin Kırım ’daki planorculuk yuksek okuluna gonderildi. Bu okuldan mezun olduktan sonra oğretmenlik diplomasıyla yurda dondu. 1936 yılında Eskişehir Askeri Hava Okulu ’na yine Ataturk tarafından gonderildi. Buradan mezun olduktan sonra da “dunyanın ilk kadın savaş pilotu” unvanını kazanarak mesleğine devam etti. 22 Mart 2001 ’de doğum gununde vefat etmiştir.
[h=4]Afet İnan (Manevi kızı) [/h]

29 Kasım 1908 ’de doğan Afet İnan, Ataturk ’un manevi kızıdır. Selanik ’in Polyoroz kasabasında doğdu. Annesi Şehdane Hanım, babası orman memuru İsmail Hakkı Bey ’dir. Ailesi Balkan savaşlarından sonra Anadolu ’ya goc eden ailelerdendi. İlkoğrenimini Eskişehir, Ankara ve Biga ’da bitirdi. Bursa Kız Oğretmen Okulu ’nu 1925 yılında tamamladı. İlk gorevini 17 yaşında İzmir ’de Reddi İlhak İlkokulu ’nda yaptı. 11 Ekim 1925 ’te Ataturk İzmir ’e geldiği sırada Afet İnan ’la karşılaştı. Afet İnan ’ın oğrenimini surdurmek istediğini ve yabancı dil oğrenmek istediğini oğrendi. Anne ve babasından izin aldıktan sonra Afet Hanım ’ın atamasının Ankara ’ya yapılmasını sağladı. Bakanlığın izniyle İsvicre ’nin Lozan şehrine Fransızca oğrenmesi icin gonderildi. Dondukten sonra İstanbul ’da Fransız Kız Lisesi Notre Dame de Sion ’da oğrenimini devam ettirdi. Tarih oğretmenliği sınavına girip oğretmenlik belgesi aldı. Ankara Musiki Oğretmen Okulu ’na atandı. Uzunca bir sure kuruluş calışmalarında da yer aldığı Turk Tarih Kurumu ’na asbaşkanlık yaptı. Bu esnada akademik calışmalarına devam etti. Bu calışmalar neticesinde 1942 ’de docentliğe, 1950 ’de profesorluğe yukseldi. Ataturk ve Turk tarihi ile ilgili pek cok yayını bulunmaktadır. 8 Haziran 195 tarihinde vefat etmiştir.
[h=4]Ulku Adatepe (Manevi kızı) [/h]

27 Kasım 1932 tarihinde Ankara ’da doğdu. Ataturk ’un en kucuk manevi kızı olan Ulku Adatepe, bebekliğinden altı yaşına kadar Cankaya Koşk ’unde Ataturk ’un yanında yaşadı. Annesi Selanikli Vasfiye Hanım, Ataturk ’un annesi Zubeyde Hanım ’ın evlatlık kızıydı. Adatepe ’nin babası ise Fransızca oğretmeni Mehmet Tahsin Bey ’dir. Ataturk, Ulku Adatepe ’nin hem manevi babası hem de isim babasıydı. Ulku buyudukce Ataturk ’un ona olan sevgisi de buyudu, Ataturk yurt gezilerinde yanında Ulku ’yu de goturdu. Henuz 6 yaşındayken manevi babası olen Ulku Adatepe, eğitimini İstanbul Amerikan Kız Koleji ’nde tamamladı. İlk evliliğini 1948 yılında, henuz 16 yaşındayken Kastamonu Milletvekili Fethi Doğancay ile evlendi. İkinci evliliğini Musevi olan Yeşua Bensusen ile yaptı. Bu evliliğin ardından Milli Turk Talebe Birliği ve Mustafa Kemal Derneği ’nden cok fazla tepki aldı. Yeşua Bensusen ile boşandıktan sonra Emin Oke Adatepe ile evlendi ve soyadı Adatepe olarak kaldı. 1 Ağustos 2012 ’de gecirdiği bir trafik kazası sonucu hayatını kaybetti.
Ataturk ’un Sabiha Gokcen, Afet İnan ve Ulku Adatepe dışında evlat edindiği manevi cocukları da vardır. Nebile İrdelp, Rukiye Erkin, Mustafa Demir ve Alperen Tuncak; Ataturk ’un diğer manevi evletlarıdır.