

[h=4]Vatanseverlik [/h]Vatanseverlik, Ataturk ’un en onemli kişisel ozelliklerinden birisidir. Vatanını ve milletini en saf ve en derin duygularla sevmek onun en belirgin ozelliğidir. Vatan mudafaasını hayattaki her şeyden ustun goren Ataturk, vatanı icin canını dahi verebilecek bir kişiliğe sahiptir. Ataturk ’un vatan sevgisi ve milletine olan inancı aynı zamanda Kurtuluş Savaşı ’nın kazanılmasında da onemli bir rol oynamıştır. “Turklerin vatan sevgisi ile dolu goğusleri duşmanların melun ihtiraslarına karşın daima bir duvar gibi yukselecektir.” sozleriyle vatan sevgisinin her vatandaşın icinde olması gerektiğini vurgulamıştır. Ataturk, kişisel egemenliği kaldırıp egemenliği milletin himayesine vererek bir kez daha vatan ve millet sevgisini ortaya koymuştur. Ayrıca Sakarya Meydan Muharebesi ’nde askerlerine soylediği “Hatt-ı mudafaa yoktur, sath-ı mudafaa vardır. O satıh, butun vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadıkca terk edilemez.” sozleriyle de vatanseverlik duygusuyla Turk ordusuna buyuk bir zafer kazandırmıştır.
[h=4]İdealistlik [/h]Ataturk ’un Turk ulusunun en buyuk lideri olmasını sağlayan en onemli ozelliklerin biri de idealistliğidir. Ataturk ’un en buyuk ideali ise, Turk milletini cağdaş ve muasır medeniyetler seviyesine yukselterek refah bir hayat duzeyinde yaşamasını sağlamaktır. Savaştan yeni cıkmış yorgun ulkeyi geliştirmek ve zenginleştirmek icin cok calışmış ve buyuk devrimler yapmıştır. Bu calışmalar ve devrimler Ataturk ’un ideallerinden asla vazgecmediğinin bir gostergesi niteliğindedir. Onuncu Yıl Nutku ’nda az zamanda buyuk işler başarıldığını ancak bunların da hicbir zaman yeterli olmayacağını belirtmesi de idealistliğini kanıtlamaktadır. Aynı zamanda “Yurdumuzu dunyanın en mamur ve en medeni memleketleri seviyesine cıkaracağız. Milletimizi en geniş refah vasıta ve kaynaklarına sahip kılacağız. Milli kulturumuzu muasır medeniyet seviyesinin ustune cıkaracağız.” diyerek idealist duşuncenin onemini vurgulamıştır. Ataturk ’un butun ilkeleri ideallerini gercekleştirmeye yonelik ilkelerdir.
[h=4]İleri Goruşluluğu [/h]Ataturk, ileri goruşluluğu sayesinde olayların gidişatını değerlendirerek isabetli bir şekilde tespit etmiştir. Olayların gelişmesini sezgileriyle değerlendirerek sonucları hakkında kararlara varmıştır. Ozellikle askeri olaylarda, savaşlarda duşmanın nereden saldıracağını doğru tahmin ederek buyuk zaferler elde etmiştir. Canakkale Savaşı ’nda duşmanın nereden cıkarma yapacağını tahmin ederek, gerekli tedbiri almış ve duşman birliklerini buyuk bir bozguna uğratmıştır. Bu bozgun sonucu I. Dunya Savaşı ’nın seyri buyuk oranda değişmiştir. 1932 yılında yaptığı bir gezide soylediği “Kırk asırlık Turk yurdu, duşman elinde bırakılamaz.” sozleriyle Hatay ’ın bir gun Turk topraklarına dahil olacağını ongormuştur. Ataturk, “Yolunda yuruyen bir yolcunun yalnız ufku gormesi yetmez. Muhakkak ufkun otesini de gormesi ve bilmesi gereklidir.” diyerek de ileri goruşluluğun onemini bir kez daha vurgulamıştır.
[h=4]Liderlik [/h]Ataturk, iyi bir liderin sahip olması gereken butun ozelliklere sahip bir devlet adamıdır. Yerinde ve zamanında aldığı kararlarla, bu kararları kesinlikle taviz vermeden uygulamasıyla, kibar ve durust davranışlarıyla, emri altında calışanlara emir veriş tarzıyla her zaman ornek bir lider olmuştur. Surekli teftişler yaparak kendini gostermiş ve emri altında calışanlara motivasyon vererek verimli calışmalarını sağlamıştır. Devlet yonetiminde ve askerlik yaşantısı boyunca maceraperest bir tutum icinde bulunmamıştır. Yapacağı işlerde ani kararlar almak yerine, enine boyuna ve olayın sonrasında yaşanacakları duşunerek kararlar almıştır. Ataturk, “Bir işi zamansız yapmak, o işi bozmak, başarısızlığa uğratmaktır. Her şey sırasında ve zamanında yapılmalıdır.” diyerek, liderlikte sabırlı olunmasını ve atılan adımlara dikkat edilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Liderlik ozelliği aslında, Ataturk ’un butun kişisel ozelliklerinin bir araya gelmesiyle oluşan bir ozelliktir. Ataturk, kişisel ozelliklerinin tumunu yoneticiliğine ve liderliğine yansıtmıştır.
[h=4]Acık Sozluluk [/h]Ataturk, oldukca acık sozlu bir kişiliğe sahiptir. İnandığı doğruları buyuk bir cesaretle soylemekten cekinmemiştir. Askerlik yaptığı donemde ustlerine karşı fikirlerini korkmadan soylemiştir. Zaman zaman başına dert acılsa da, doğru bildiklerini acıkca ifade etmekte ısrarcı olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu ’nun I. Dunya Savaşı ’na girmemesi gerektiğini devlet yoneticilerine de belirtmiştir. Kurtuluş Savaşı doneminde, memleketin icinde bulunduğu durumu halkına anlatmış, halkının da bilmesi gerektiğini duşunmuştur. Ataturk, “Ben duşunduklerimi sevdiklerime olduğu gibi soylerim. Aynı zamanda luzumlu olmayan bir sırrı kalbimde taşımak iktidarında olmayan bir adamım. Cunku ben bir halk adamıyım. Ben duşunduklerimi daima halkın karşısında soylemeliyim. Yanlışım varsa halk beni tekzip eder.” diyerek fikirlerin acıkca soylenmesi gerektiğini vurgulamıştır. Karşısındaki insanların da her zaman fikirlerini acık sozlu bir şekilde ifade etmesini beklemiştir.
[h=4]Mantıklılık ve Gercekcilik [/h]Gercekci bir kişiliğe sahip olan Ataturk, akıl ve bilime fazlasıyla onem veren bir kişiliğe sahiptir. Olaylara bilim insanı gozuyle bakarak gerceği bulmak icin daima cabalamıştır. Sorunlara, akılcı bir goruşle yaklaşmayı ilke edinmiştir. Gerceği aramak, gercekci konuşmak Ataturk ’un butun ilkelerini oluşturan bir yontemdir. “Biz daima gercek arayan ve onu buldukca, bulduğumuza inandıkca ifadeye curet gosteren adamlar olmalıyız.” sozleri, Ataturk ’un yonetimde de gercekciliği esas aldığını gostermektedir. Meselelere hayal gucu ile yaklaşmak, akıl ve mantık dışı duşunmek, onyargılara gore hareket etmek, araştırma yapmadan adım atmak; gerceği arama duşuncesiyle ters duşmektedir. Bu duşunceye gore, akıl ve mantığın cozemeyeceği hicbir sorun yoktur. Ataturk ’un “Biz ilhamımızı gokten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz. Bizim yolumuzu cizen, icinde yaşadığımız yurt, bağrından cıktığımız Turk milleti ve bir de milletler tarihinin bin bir facia ve ıstırap kaydeden yapraklarından cıkardığımız neticelerdir.” sozleri de hayatta hicbir şeyin hurafelere ve yalanlara inanarak gercekleşmeyeceğini gostermektedir. Aynı zamanda Ataturk ’un gerceği arama gucu; akla, mantığa ve bilime verdiği onemden ileri gelen bir kişilik ozelliğidir. Bunun nedeni ise akılcılık ve mantıkcılık, devlet yonetimi ve toplum yaşantısında hurafelerden kurtularak gercekciliğe yaklaşılmasını sağlamaktadır.
[h=4]Eğitimcilik [/h]Ataturk, eğitim ve oğretime fazlasıyla onem gosteren bir liderdir. Bu da onun kişiliğinde yer edinen eğitimcilik ozelliğinden ileri gelmektedir. Bircok alanda olduğu gibi eğitim alanında da yaptığı yeniliklerle ulusunun cağ atlamasını sağlayan Ataturk, buyuk bir eğitimci ve aynı zamanda “başoğretmen”dir. Yeni alfabenin kabul edilmesinin ardından kara tahtanın başına gecerek halka yeni alfabeyi bizzat kendisi tanıtmıştır. Eğitimci kişiliğinden oturu “başoğretmen” unvanına layık gorulmuştur. Ataturk, milli eğitimle cok yakından ilgilenmiştir. “Eğitimdir ki bir milleti ya hur, bağımsız, şanlı, yuce bir toplum olarak yaşatır; ya da bir milleti esarete ve sefalete terk eder.” diyerek eğitimciliğin bir ulus icin en onemli etkenlerden birisi olduğunu vurgulamıştır. Aynı zamanda Kurtuluş Savaşı ’nı ve ardından yaptığı inkılÂpları ikna ediciliği ve oğreticiliği sayesinde başarmıştır. Bu bakımdan Ataturk ’un buyuk bir eğitimci ozelliği taşıdığı gorulmektedir. Ayrıca “Mekteplerde oğretmen vazifesinin guvenilir ellere teslimi, memleket evlatlarının o vazifeyi kendine hem bir meslek, hem bir ulku sayacak bilgili ve saygıdeğer oğretmenler tarafından yetiştirilmesini temin icin, oğretmenlik diğer yuksek meslekler gibi tedricen ilerlemeye ve herhalde refah teminine musait bir meslek haline konulmalıdır. Dunyanın her tarafında oğretmenler insan topluluğunun en fedakÂr ve saygı değer parcalarıdır.” diyerek, eğitimciliğin gonulden yapılması gereken bir iş olduğunu vurgulamıştır.
Tum bu ozelliklerin yanı sıra Ataturk ’un cok fazla on planda olmayan kişilik ozellikleri de bulunmaktadır. Bu kişilik ozellikleri ise şu şekildedir:
Cok yonlu duşunmesi
Gurura yer vermemesi
İnsan ve millet sevgisi
İyi kalpliliği
Rehberliği ve onculuğu
Sistemli ve planlı calışması
Sanatseverliği
Umitsizliğe karşı durması
Sabırlı ve disiplinli oluşu
Dine olan bağlılığı ve sevgisi