
İhtişamlı Babil İmparatorluğunun kurucusu olan kavim; Suryaniler ile aynı kokten geldiği bilinmektedir..
Bu yazımızda Asurluların ve Suryanilerin atalarından, Keldaniler ’den bahsedeceğiz.. Bugun, dinler tarihinde kiliseleri ile adlarını duyduğumuz Keldaniler, aynı zamanda Yuhanna İncili ’nin Keldani dilinde olan bir kopyasına sahip olmakta, dolayısıyla en eski İncillerden birisini ellerinde bulundurmaktadırlar. Bu bakımdan dinler arası sempozyumların ya da konferansların en onemli konuları Keldaniler ’e ayrılır Haklarında yazılıp cizilen cok şey vardır; biz bu yazılarda bozulmamak adına sadece uc kaynak sectik. Bu kaynakların tarafsız olması acısından, birisi Hristiyan bir kaynak (Sempozyum icinden secileler), birisi acık bilgi kaynağı kabul edilen İslam Ansiklopedisi, birisi de dinler tarihi konusunda uzman olan Kadir Albayrak hocanın Keldaniler hakkındaki bir makalesi.. Sozu uzatmadan, klasik makale başlıkları ile Keldaniler ’i anlatmaya başlayalım..
[h=3]Keldani Sozcuğu Ne Demektir? [/h]Bir sozcuğun etimolojisi, eski donem araştırmaları icin oldukca onemlidir. Zira sozcuğun nerelerden nasıl anlamlar kazandığı, o sozcuğun sahibi millet ya da kişinin ayak bastığı yerleri gosterir. Bahsettiğimiz kavim, Babil İmparatorluğu ya da Babilonya İmparatorluğunun kurucularındandır ve MO 2.000 yıllarında yaşamışlardır. O zamandan bu yana elimize kazılardan pek cok şey gelmişse de pek cok diğer belge, başka devletlerin kayıtlarındandır. Bu bakımdan, etimolojisi “Kim?” sorusuna pek cok zaman en doğru cevabı verir.
Keldaniler ile ilgili en eski kaynağa Asurlular sayesinde ulaşıyoruz. MO IX. yy donemlerinden kalan Asur tabletlerinde Fırat ve Dicle nehirleri arasında kalan ve dunden bugune Pers Korfezi olarak tanınan araziye KALDU denildiği ve orada yaşayan halka da KALDAİ denildiği yazmaktadır. Aynı halk olduğu tahmin edilen ve eski Yunan kaynaklarında CHALDAİOİ olarak gecen ve aynı bolgede yaşayan bir halk daha var. Araştırmacıların ortak goruşu bu iki halkın aynı halk olduğu.
KALDAİ adının Keldai adına donmesi, etimolojik bir durum değildir. Kavim, Hristiyan olmuş ve Hristiyanlık da uc ayrı inanc ile uce ayrılmışlardır:
- Monofizit: Suryani . Kuzey Mezopotamya, Guneydoğu Anadolu ve Suriye civarında yaşadılar, yaşıyorlar.
- Diofizit : Nesturî ya da Asurî. Urmiye ve Hakkar bolgesinde yaşadılar, yaşıyorlar.
- Katolik olup Roma ’ya bağlananlar : Keldani. Asurî, Nineva ve civarında yaşadılar, yaşıyorlar.
Monofizit de dozofizit de , bir Hristiyanlık inanışıdır. Monofizit inancına sahip olanlar Hz. İsa ’nın hem Tanrı hem de insan olarak doğduğunu, Hz. Meryem ’in de bu yuzden Tanrıdoğuran olduğunu ve Hz. İsa ’nın carmıha gerilirken bu acıyı hem Tanrı olan hem de insan olan İsa ’nın cektiğine inanırlar. Bu ilk Hristiyan inanışıdır. Diofizit inancı tam tersidir. NESTORİUS adlı bir rahip tarafından ortaya atılan bir goruştur; daha sonra taraftar toplamıştır. Buna gore Hz. İsa, 30 yaşında ona kelam gelene kadar Tanrılık vasfı taşımamıştır; dolayısıyla Hz. Meryem bir insan doğurmuştur; yani o bir Tanrıdoğuran değildir. Hz. İsa carmıha gerilirken Tanrı olan vasfı insan olan vasfının acı cekmesini engellemiştir. Nestorius, Roma Katolik Kilisesine bağlıydı bu inanclarını dile getirirken; kilise onu sadece rahiplik gorevinden aldı ve aforoz etti ama o İzmir Efes ’te şimdiki antik kentte duşuncelerini yaymaya başladı; olumunden sonra da inanışları bir tarikat ile sistemleştirildi; bu bakımdan onun duşuncelerine inananlara Nesturi dendi. KELDANİLER ise, direk Roma kilisesine bağlılıklarını bildirenlerdir. Roma ’ya bağlanmayı red edenlere de Nestorius ’u takip ediyor diye Nesturî ya da Asurî denmiştir.
Kaynaklarda Keldaniler icin şu adlandırmalar mevcuttur:
- Akadca : KALDU, KALDÛ, KALDAYA
- Babil dilinde: KASDU
- Eski Ahid ’de: KASDİM
- Rabbinlik : KALDİYYİM, KALDA ’Eİ
- Aramice : KASDAİ, KASDAYA
- Arapca : KELDANİYYUN ( KELDANÎYYÛN)
- Turkce : KALDELİLER, KELDANİLER ( KELDÂNÎLER)
Kelimenin kokeni olarak dinî bir etimoloji yapılır. Kelimenin kokeni Hz. İbrahim ’in oğullarından Kased ’e bağlanır. Bu goruşle iki temel goruş olur: birisi Keldani adının bir yer ismi olması diğeri de dinî bir ilgi olması. Araştırmacılar bu iki goruş altında tam olarak anlaşmış değillerdir.
[h=3]Keldaniler Uzerine Genel Bilgi [/h]Keldaniler, “Babil Nedir” adlı makalemizde de belirttiğimiz gibi Babil İmparatorluğunda hukmeden esas boylardan birisi idi. Yalnız sadece bununla sınırlı kalmayıp Asur İmparatorluğu ile de bağlantılı olduğunu soyleyebiliriz.
Keldaniler, Asur İmparatorluğu icindeki en onemli etnik gruptu. Asur İmparatorluğunun yıkılması ile Keldaniler ’in ilk donemleri de biter. Asur yıllıklarından edinilen bilgilere gore Asur İmparatorluğu icindeki kabilelerden birisi Keldaniler olup onlara Pers Korfezi kıyısı yaşam yeri olarak tahsil edilmiştir.
Asur kralı Assurbanipal oldukten sonra Keldaniler, Keldani ( Keldanî
Hanedanlığını kurmuşlardır. 626 yılında eski Asur topraklarında kurulan bu uygarlığa YENİ BABİLONYA da denir. Keldaniler 605 – 562 yılları arasında Nebukadnezzar hukumdarlığında en guclu donemlerini yaşamışlardır. Firavun ’u (Neco) yenen hukumdar olan bilinen Nebukadnezzar, bunu hukumdarlığının ilk yılında yapmıştır. Ayrıca tam iki kez Kudus ’u kuşatmış ( 597 ila 586 ) ama başarılı olamamıştır. Ahamenîler, 539 yılında Babil ’de Keldanî hukumdarlığına son vermiş; Babil daha sonra sırasıyla BUYUK İSKENDER (332-323), SELEVKİ (312 – 171), PART (171 – MS 226) ve nihayetinde SASANİ ( MS 226 – 641) hanedanlığına girmiştir. En nihayetinde Babil bolgesine hukmedenler Muslumanlar olmuştur. Daha ayrıntılı bilgiyi “Babil Nedir” adlı makalemizden oğrenebilirsiniz.
[h=4]Keldanilerin Konuştuğu Dil Nedir? [/h]Keldaniler Aramice denen eski bir dili konuşurdu. Babil şehri cevresinde hukumdarlık kurduklarında da bu dil daha da gelişti. Babil İmparatorluğunun Keldaniler ’den onceki dili olan Akadcanın yerini alacak kadar gelişmiştir. Aramice aynı zamanda Hz. İsa ’nın da dili idi.
[h=4]Keldaniler ve Gokbilim [/h]Keldaniler ’e mistik bir anlam yuklenmesinin nedeni eskilere dayanır. Bugun dahi Turkiye ’de yaşayan Suryaniler ’e buyucu lakabının takılması aslında Keldaniler ’in gokbilimlerinde cok ileri gitmeleri ve onların gelecekle alakalı kehanetlerde bulunmasından ileri gelir.
Mezopotamya bolgesinin aşağı tarafındaki Yunan ve Latin kokenli insanlar, kahinlere, yazıcılara ve buyuculere Keldani derlerdi. Keldaniler, MO 2. yuzyılda ortaya cıkmalarından bu yana astroloji ve gokbilimleri ile cokca ilgilendiler. Hatta bu iş icin rasathane şeklinde gokyuzune değercesine uzun kuleler inşa ettiler. Astrolojik gozlemlerin sonucunda da gerek hava gerek de gelecekte gelebilecek felaketler hakkında ongoru de bulunuyorlardı. Bu bakımdan da kahin olarak tanınıyorlardı. Doğu kaynaklı kitaplar, Kelaniler ve kahinlik konusuna ayrıca yer verirlerdi. Doğu dunyasında Keldaniler, buyuculuk ve kahinlik ile eş tutuluyordu. Sumer – Akad ilmin devralıp cok farklı bir yere taşıyan Keldaniler, Doğu dunyasında da Batı dunyasında da buyucu olarak gorulurler hala.
[h=4]Keldaniler ’in Dini İnancları [/h]Keldaniler, Hristiyanlığı kabul eden ilk kavimlerdendir. Milattan sonraki ilk yuzyıllarda Hristiyan olmuşlardır ama ilk başta da anlattığımız gibi Hristiyan inanışları arasında bolunmuşlerdir. Yine de buyuk resimde onlar Hristiyan dinine mensuplardır.
Suryani anlatımlarına gore Hz. İsa ’nın yetmiş havarisinden MAR MARİ ve MAR AGAİ Mezopotamya bolgesine gelerek Hristiyanlığın ilk adımlarını atmışlar. Hristiyanlık, I. yy ortalarında once Batı Suryanileri ’nde; bir yuzyıl sonra da Urfa merkez olmak uzere bu bolgede yaşayan Keldaniler arasında yayılmış. O zamanlar Sasaniler ’in hukumdarlığı vardı ve Sasaniler de Hristiyan değildi. Buna rağmen Sasaniler ’in başkenti olan SELECUİA CTESİPHON (şuan İran sınırları icerisinde bulunur) bolgesinde bir piskoposluk kurulur ve Urfa dahil olmak uzere bu bolgedeki Hristiyan nufusu burada toplanır.
Sasaniler her ne kadar bir piskoposluk kurulmasına izin verseler de kendi dinleri olan Zerduştluğu buradaki halka baskı yoluyla kabul ettirmek istediler. Ayrıca Bizans da bu bolgedeki Hristiyan nufusunun kendi piskoposluğuna bağlamak istiyordu. Tum bu baskılardan yılan Keldaniler, I. İzmir Konsili ’ni toplayıp başkent Selecuia ’da buluna piskoposluğu patriklik yaptılar. Bu durumda artık Bizans baskılarına boyun eğmeyip azınlık olmaktan cıkmış oldular. Pers kilisesi olarak da bilinen bu oluşum, 424 yılında bağımsızlığını ilan ettiler ve DOĞU KİLİSESİ diye adlandırıldılar. Doğudan kasıt, Bizans ’ın doğusunda kalan şimdiki Guneydoğu bolgesi, İran ve Irak alanlarıdır. Kısaca, burası Hristiyanlığın geliştiği ve buyuduğu yerlerdir.
Doğu kilisesinin bolunmesi kendi ic işlerinden kaynaklı bir durum olmadı. Bolunme neredeyse tum Hristiyan dunyasında meydana geldi. Nestorius ’un Hz. İsa hakkındaki goruşleri, Roma ile ters duşunce Nestorius aforoz edilip kiliseden uzaklaştırıldı. Nestorius ’in ilk başlıkta bahsettiğimiz fikirleri gun gectikce yayıldı ve Doğu Kilisesi ’ne de 5. yuzyılda ulaştı. Nestorius ’un duşuncelerini benimseyenlere Nesturi dendi ve ilk cozulme bu şekilde başladı.
Nesturilik, İran bolgesindeki Hristiyanlar arasında yayıldı. Doğu Kilisesinin en doğusunu oluşturan İran tarafı Nesturi olmakla kalmayıp İzmir Konsili ’nde alınan kararları da uygulamayarak Nesturi olmayan Antakya Patriği ile tamamen ilişkisini kesmişlerdir. Pers bolgesinde, Selecuia başkenti Nesturi goruşu benimsedikten kısa sure sonra Muslumanlar (Abbasiler) tarafından fethedilmiştir. 762 yılında Nesturi Katoliskosluğu Bağdat ’a taşınmış ve dinlerini ozgurce yaşamalarına izin verilmiştir. Abbasi Halifesi Mehdi ’nin, Nesturi Katolikosu Timotheus ile din hakkında sıklıkla ve fikir alışveriş yapmak amaclı goruştukleri tarihî kaynaklarda yazmaktadır.
Haclı Seferleri, tarihin akışını pek cok yonden değiştirmiştir. Haclı Seferleri arasında sadece asker ya da komutanların olmadığı, sanatcı, bilim adamı ve misyonerlerin de olduğu biliniyor. İşte o misyonerlerin yoğun cabaları ile 23 Kasım 1553 yılında Keldani Kilisesi, Keldani Katolik Kilisesi adıyla Roma ’ya bağlı hale gelmiştir.
Şuan Keldani nufusu 1 ila 1.5 milyon civarındadır. İran, Irak, Gurcistan, Turkiye, Suriye, Mısır ve Amerika ’da yaşamakta olan Keldaniler, Turkiye ’de 50.000 - 100.000 kadardır. Yaşadıkları iller Mersin, Diyarbakır, Mardin ve İstanbul olarak bilinmektedir. Nesturi Keldaniler ise Diyarbakır bolgesinde yaşamaktadır ama Nesturilik konusu ayrı bir makalenin konusu olacaktır.

[h=3]Keldani Sozcuğu Ne Demektir? [/h]Bir sozcuğun etimolojisi, eski donem araştırmaları icin oldukca onemlidir. Zira sozcuğun nerelerden nasıl anlamlar kazandığı, o sozcuğun sahibi millet ya da kişinin ayak bastığı yerleri gosterir. Bahsettiğimiz kavim, Babil İmparatorluğu ya da Babilonya İmparatorluğunun kurucularındandır ve MO 2.000 yıllarında yaşamışlardır. O zamandan bu yana elimize kazılardan pek cok şey gelmişse de pek cok diğer belge, başka devletlerin kayıtlarındandır. Bu bakımdan, etimolojisi “Kim?” sorusuna pek cok zaman en doğru cevabı verir.
Keldaniler ile ilgili en eski kaynağa Asurlular sayesinde ulaşıyoruz. MO IX. yy donemlerinden kalan Asur tabletlerinde Fırat ve Dicle nehirleri arasında kalan ve dunden bugune Pers Korfezi olarak tanınan araziye KALDU denildiği ve orada yaşayan halka da KALDAİ denildiği yazmaktadır. Aynı halk olduğu tahmin edilen ve eski Yunan kaynaklarında CHALDAİOİ olarak gecen ve aynı bolgede yaşayan bir halk daha var. Araştırmacıların ortak goruşu bu iki halkın aynı halk olduğu.
KALDAİ adının Keldai adına donmesi, etimolojik bir durum değildir. Kavim, Hristiyan olmuş ve Hristiyanlık da uc ayrı inanc ile uce ayrılmışlardır:
- Monofizit: Suryani . Kuzey Mezopotamya, Guneydoğu Anadolu ve Suriye civarında yaşadılar, yaşıyorlar.
- Diofizit : Nesturî ya da Asurî. Urmiye ve Hakkar bolgesinde yaşadılar, yaşıyorlar.
- Katolik olup Roma ’ya bağlananlar : Keldani. Asurî, Nineva ve civarında yaşadılar, yaşıyorlar.
Monofizit de dozofizit de , bir Hristiyanlık inanışıdır. Monofizit inancına sahip olanlar Hz. İsa ’nın hem Tanrı hem de insan olarak doğduğunu, Hz. Meryem ’in de bu yuzden Tanrıdoğuran olduğunu ve Hz. İsa ’nın carmıha gerilirken bu acıyı hem Tanrı olan hem de insan olan İsa ’nın cektiğine inanırlar. Bu ilk Hristiyan inanışıdır. Diofizit inancı tam tersidir. NESTORİUS adlı bir rahip tarafından ortaya atılan bir goruştur; daha sonra taraftar toplamıştır. Buna gore Hz. İsa, 30 yaşında ona kelam gelene kadar Tanrılık vasfı taşımamıştır; dolayısıyla Hz. Meryem bir insan doğurmuştur; yani o bir Tanrıdoğuran değildir. Hz. İsa carmıha gerilirken Tanrı olan vasfı insan olan vasfının acı cekmesini engellemiştir. Nestorius, Roma Katolik Kilisesine bağlıydı bu inanclarını dile getirirken; kilise onu sadece rahiplik gorevinden aldı ve aforoz etti ama o İzmir Efes ’te şimdiki antik kentte duşuncelerini yaymaya başladı; olumunden sonra da inanışları bir tarikat ile sistemleştirildi; bu bakımdan onun duşuncelerine inananlara Nesturi dendi. KELDANİLER ise, direk Roma kilisesine bağlılıklarını bildirenlerdir. Roma ’ya bağlanmayı red edenlere de Nestorius ’u takip ediyor diye Nesturî ya da Asurî denmiştir.
Kaynaklarda Keldaniler icin şu adlandırmalar mevcuttur:
- Akadca : KALDU, KALDÛ, KALDAYA
- Babil dilinde: KASDU
- Eski Ahid ’de: KASDİM
- Rabbinlik : KALDİYYİM, KALDA ’Eİ
- Aramice : KASDAİ, KASDAYA
- Arapca : KELDANİYYUN ( KELDANÎYYÛN)
- Turkce : KALDELİLER, KELDANİLER ( KELDÂNÎLER)
Kelimenin kokeni olarak dinî bir etimoloji yapılır. Kelimenin kokeni Hz. İbrahim ’in oğullarından Kased ’e bağlanır. Bu goruşle iki temel goruş olur: birisi Keldani adının bir yer ismi olması diğeri de dinî bir ilgi olması. Araştırmacılar bu iki goruş altında tam olarak anlaşmış değillerdir.
[h=3]Keldaniler Uzerine Genel Bilgi [/h]Keldaniler, “Babil Nedir” adlı makalemizde de belirttiğimiz gibi Babil İmparatorluğunda hukmeden esas boylardan birisi idi. Yalnız sadece bununla sınırlı kalmayıp Asur İmparatorluğu ile de bağlantılı olduğunu soyleyebiliriz.
Keldaniler, Asur İmparatorluğu icindeki en onemli etnik gruptu. Asur İmparatorluğunun yıkılması ile Keldaniler ’in ilk donemleri de biter. Asur yıllıklarından edinilen bilgilere gore Asur İmparatorluğu icindeki kabilelerden birisi Keldaniler olup onlara Pers Korfezi kıyısı yaşam yeri olarak tahsil edilmiştir.
Asur kralı Assurbanipal oldukten sonra Keldaniler, Keldani ( Keldanî

[h=4]Keldanilerin Konuştuğu Dil Nedir? [/h]Keldaniler Aramice denen eski bir dili konuşurdu. Babil şehri cevresinde hukumdarlık kurduklarında da bu dil daha da gelişti. Babil İmparatorluğunun Keldaniler ’den onceki dili olan Akadcanın yerini alacak kadar gelişmiştir. Aramice aynı zamanda Hz. İsa ’nın da dili idi.
[h=4]Keldaniler ve Gokbilim [/h]Keldaniler ’e mistik bir anlam yuklenmesinin nedeni eskilere dayanır. Bugun dahi Turkiye ’de yaşayan Suryaniler ’e buyucu lakabının takılması aslında Keldaniler ’in gokbilimlerinde cok ileri gitmeleri ve onların gelecekle alakalı kehanetlerde bulunmasından ileri gelir.
Mezopotamya bolgesinin aşağı tarafındaki Yunan ve Latin kokenli insanlar, kahinlere, yazıcılara ve buyuculere Keldani derlerdi. Keldaniler, MO 2. yuzyılda ortaya cıkmalarından bu yana astroloji ve gokbilimleri ile cokca ilgilendiler. Hatta bu iş icin rasathane şeklinde gokyuzune değercesine uzun kuleler inşa ettiler. Astrolojik gozlemlerin sonucunda da gerek hava gerek de gelecekte gelebilecek felaketler hakkında ongoru de bulunuyorlardı. Bu bakımdan da kahin olarak tanınıyorlardı. Doğu kaynaklı kitaplar, Kelaniler ve kahinlik konusuna ayrıca yer verirlerdi. Doğu dunyasında Keldaniler, buyuculuk ve kahinlik ile eş tutuluyordu. Sumer – Akad ilmin devralıp cok farklı bir yere taşıyan Keldaniler, Doğu dunyasında da Batı dunyasında da buyucu olarak gorulurler hala.
[h=4]Keldaniler ’in Dini İnancları [/h]Keldaniler, Hristiyanlığı kabul eden ilk kavimlerdendir. Milattan sonraki ilk yuzyıllarda Hristiyan olmuşlardır ama ilk başta da anlattığımız gibi Hristiyan inanışları arasında bolunmuşlerdir. Yine de buyuk resimde onlar Hristiyan dinine mensuplardır.
Suryani anlatımlarına gore Hz. İsa ’nın yetmiş havarisinden MAR MARİ ve MAR AGAİ Mezopotamya bolgesine gelerek Hristiyanlığın ilk adımlarını atmışlar. Hristiyanlık, I. yy ortalarında once Batı Suryanileri ’nde; bir yuzyıl sonra da Urfa merkez olmak uzere bu bolgede yaşayan Keldaniler arasında yayılmış. O zamanlar Sasaniler ’in hukumdarlığı vardı ve Sasaniler de Hristiyan değildi. Buna rağmen Sasaniler ’in başkenti olan SELECUİA CTESİPHON (şuan İran sınırları icerisinde bulunur) bolgesinde bir piskoposluk kurulur ve Urfa dahil olmak uzere bu bolgedeki Hristiyan nufusu burada toplanır.
Sasaniler her ne kadar bir piskoposluk kurulmasına izin verseler de kendi dinleri olan Zerduştluğu buradaki halka baskı yoluyla kabul ettirmek istediler. Ayrıca Bizans da bu bolgedeki Hristiyan nufusunun kendi piskoposluğuna bağlamak istiyordu. Tum bu baskılardan yılan Keldaniler, I. İzmir Konsili ’ni toplayıp başkent Selecuia ’da buluna piskoposluğu patriklik yaptılar. Bu durumda artık Bizans baskılarına boyun eğmeyip azınlık olmaktan cıkmış oldular. Pers kilisesi olarak da bilinen bu oluşum, 424 yılında bağımsızlığını ilan ettiler ve DOĞU KİLİSESİ diye adlandırıldılar. Doğudan kasıt, Bizans ’ın doğusunda kalan şimdiki Guneydoğu bolgesi, İran ve Irak alanlarıdır. Kısaca, burası Hristiyanlığın geliştiği ve buyuduğu yerlerdir.
Doğu kilisesinin bolunmesi kendi ic işlerinden kaynaklı bir durum olmadı. Bolunme neredeyse tum Hristiyan dunyasında meydana geldi. Nestorius ’un Hz. İsa hakkındaki goruşleri, Roma ile ters duşunce Nestorius aforoz edilip kiliseden uzaklaştırıldı. Nestorius ’in ilk başlıkta bahsettiğimiz fikirleri gun gectikce yayıldı ve Doğu Kilisesi ’ne de 5. yuzyılda ulaştı. Nestorius ’un duşuncelerini benimseyenlere Nesturi dendi ve ilk cozulme bu şekilde başladı.
Nesturilik, İran bolgesindeki Hristiyanlar arasında yayıldı. Doğu Kilisesinin en doğusunu oluşturan İran tarafı Nesturi olmakla kalmayıp İzmir Konsili ’nde alınan kararları da uygulamayarak Nesturi olmayan Antakya Patriği ile tamamen ilişkisini kesmişlerdir. Pers bolgesinde, Selecuia başkenti Nesturi goruşu benimsedikten kısa sure sonra Muslumanlar (Abbasiler) tarafından fethedilmiştir. 762 yılında Nesturi Katoliskosluğu Bağdat ’a taşınmış ve dinlerini ozgurce yaşamalarına izin verilmiştir. Abbasi Halifesi Mehdi ’nin, Nesturi Katolikosu Timotheus ile din hakkında sıklıkla ve fikir alışveriş yapmak amaclı goruştukleri tarihî kaynaklarda yazmaktadır.
Haclı Seferleri, tarihin akışını pek cok yonden değiştirmiştir. Haclı Seferleri arasında sadece asker ya da komutanların olmadığı, sanatcı, bilim adamı ve misyonerlerin de olduğu biliniyor. İşte o misyonerlerin yoğun cabaları ile 23 Kasım 1553 yılında Keldani Kilisesi, Keldani Katolik Kilisesi adıyla Roma ’ya bağlı hale gelmiştir.
Şuan Keldani nufusu 1 ila 1.5 milyon civarındadır. İran, Irak, Gurcistan, Turkiye, Suriye, Mısır ve Amerika ’da yaşamakta olan Keldaniler, Turkiye ’de 50.000 - 100.000 kadardır. Yaşadıkları iller Mersin, Diyarbakır, Mardin ve İstanbul olarak bilinmektedir. Nesturi Keldaniler ise Diyarbakır bolgesinde yaşamaktadır ama Nesturilik konusu ayrı bir makalenin konusu olacaktır.